Kamp Armen Dayanışması, 6 Mayıs’tan bu yana kampı tamamen yok edecek lüks projenin dozerlerine karşı savunuyor, nöbet tutuyor. 15 Eylül'de açıklanan 2015 Hrant Dink Ödülleri'nin Işıklar bölümünde de yer alan ve 7 Eylül’de ırkçı bir saldıraya uğrayan Kamp Armen Dayanışması’na destek amacıyla, 18 Eylül'de Şişli Kent Kültür Merkezi’nde bir konser düzenleniyor. Kamp Armen: Bizim Atlantisimiz.
Açık Dergi’de Kamp Armen Dayanışması’ndan Norayr Olgar'la konustuk.
İndirmek için: mp3, 8.2 Mb.
16 Eylül 2015 tarihinde Açık Radyo’da Açık Dergi programında yayınlanmıştır.
Açık Dergi Söyleşileri’nin podcast servisine ulaşmak için tıklayın.
Tarihçe: 1961 yılında Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi, yetim Ermeni çocukları için bir kamp yapmak amacıyla bu araziyi Tuzlalı Durmaz ailesinden satın alarak kilise adına tescil ettirdi. Yetimhanenin temeli de 6 Ocak 1962 tarihinde atıldı. Yaşları 8 ile 12 arasında değişen çocuklar, yetimhanenin inşaatında çalışmaya başladılar ve tamamlanması beş yıl sürdü. Sonra 12 Eylül geldi ve önce kampın müdürü “Ermeni militan yetiştiriyor” suçlamasıyla içeri alındı. Öte yandan, 1979 yılında başlayan hukuki süreç de 4 yıl sonra sonuçlanarak kara mizah gibi bir mahkeme kararı geldi: “Siz Azınlık kurumları yer satın alma hakkına sahip değilmişsiniz! Biz zamanında size izin verirken yanlış yapmışız. Artık burası eski sahibinin olacak” denildi ve Kamp Armen araziyi vakfa satmış olan sahibine “iade edildi”! Sait Durmaz, 62 yılında sattığı çorak araziyi, üzerindeki kamp binası ve bakımlı bahçesiyle, bedelsiz geri aldı. Yargıtay’ın, 1987’de yerel mahkemenin kararını onaylamasından sonra arazi birkaç kez el değiştirdi. Bugünkü sahibi, son yıllarda yıldızı parlayan Tuzla’nın bu bakir alanında villalar inşa etmek istiyor. Kamp Armen Dayanışması da Kamp Armen’in Ermeni halkına iade edilmesi talebiyle, Tuzla’daki kamp arazisinde nöbet tutuyor. (Kaynak: Kentin Tozu, Açık Dergi, 26 Haziran 2015)