16 Temmuz 2006
Veli'nin oğlu, ki tarifsiz kederler içinde olmuştur hep, "Gülcemal resmi çizmek" der.
"Gülcemal'in resmi" deyişi sıradan, betimleyici, iğreti bir somutlayış göstergesi olurdu. Oysa, "Gülcemal resmi çizmek", en iyi, şüphesiz, Tuğrul İnal Hoca anlatırdı bunu, bütün rengiyle, yüceltime yönelen bir eyleyişin adıdır Veli'nin oğlunun dil dünyasında.
Edebî sanat, kötü veya tiksinç olan için de uygulanabilir.
Onunçün, 'Materazzi'nin Ahlâksızlığı' denmemeli; alçalışın ve alçaklığın genelliğini vurgulamak üzere, sözü, 'Materazzi Ahlâksızlığı' şeklinde terimleştirmek lazım gelir, olayın gerekli kıldığı katmanı anlatmak için.
Zidane, futbol efsanesi sayılırdı. Şimdi ise insan-ı kâmil olarak, bir yüceltim'e uğradı.
Zidane, sikke zenginliğinin yozlaşma getirmeyebileceğine tanık olunan bir ân, ender görülen tarihsel bir ân yaşattı; çocuklara, torunlara miras kalacak güzellikte.
Belki, ama sadece belki, hikmet sahibi olmanın üst mertebesine yükseliş nişanesi olarak, Zinedine Zidane, bu nişaneyi, 'Materazzi Ahlaksızlığı'nı cisimlendiren aynı adamın göğsüne yazmayarak, eliyle suratına aşketseydi, konu gelecek kuşaklara ayrı bir tadla, daha bir doygunca anlatılabilirdi.
Kupa'ya tenezzül etmedi, dönüp bakmadı Zinedine.
Oysa sizler, Kupa Şehveti'yle, Zidane için, "yakışık almadı" diyenler, kına yakmaya devam ediniz. Ama biliniz ki, o kına kararıyor, yüzünüze de bulaştı. Hiç çıkmayacak.
'Efsane'ye, "yakışık almadı" diyenler, sizler, işkembenizi de doldurunuz, Nâzım'ın tâ 1923'te seslendiği üzre:
'Bana mahsustur bu vuruş,
futbol potinlerim
kurşunkalemimden öğrendi bu zanaatı!
O kurşunkalemim ki
9 deliğinizden vücudunuza her tıktığı mısra
işkembenizde taş.
Şairiz be,
şairiz dedik ya be arkadaş...'
ÜMİT HASSAN: Prof. Dr.