Küresel Karbon Projesi adlı kuruluşun uzmanları 2000 yılından itibaren sera gazlarının öngörülenden yüzde 35 daha hızlı arttığını belirtiyorlar.
Bu duruma kömür petrol gibi fosil yakıtların verimsiz kullanımı ile okyanus ve ormanların zehirli gazları soğurma imkanının azalması gerekçe gösteriliyor.
Küresel Karbon Projesi'nin uzmanlarından bazıları aynı zamanda iki hafta önce Nobel ödülüne layık bulunan Hükümetlerarası İklim Değişimi Kurulu'nun üyeleri.
Ancak yaptıkları çalışma Hükümetlerarası İklim Değişimi Kurulu'nun verilerinden de kötümser bir tablo çiziyor.
Karbon dioksit oranının beklenenden daha hızlı artması, iklime olumsuz etkilerinin de daha çabuk görülmesine yol açabilir. Çünkü sıcaklıklardaki artış, zehirli gazları çekerek etkisizleştiren orman ve okyanusların da işlevlerini yapamamasına yol açıyor yani etki ikiye katlanıyor.
Raporun yazarlarından Corrinne la Quere iklim değiştikçe, okyanuslarda sıcaklığın arttığını, Güney Yarımküre'de okyanuslarda esen rüzgarların şiddetinde de artış gözlendiğini söylüyor. La Quere'e göre bu nedenlerle, karbon dioksitin soğurulma hızı da azalıyor. Bu sonuçta, kuraklıkların da etkili olduğunu vurguluyor İngiliz uzman...
Denizlerin karbon dioksiti soğurma hızının azalması ise sadece Güney Yarımküre'ye özgü bir olgu değil. 10 yıl süren ve sonuçları yeni yayınlanan bir diğer bilimsel araştırmaya göre, Kuzey Atlantik bölgesinde de benzer bir eğilim gözlemleniyor.