Farkında değiliz ama iklim değişikliği mühendislik hesaplarını da değiştirdi

-
Aa
+
a
a
a

16 Temmz 2012Hürriyet Gazetesi

Bazen de “Türkiye’de her 8 yılda bir hafif; 16 yılda bir şiddetli kuraklık olur” gibi yüksek makamlarca ifade edilen hayali rakamlar vardır. Bunların yanlış olduğunu bilgi ve belgelerle göstermeme rağmen bu tür ifadeler TBMM İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu Raporu’na bile girmişti. Klasikleşen ama temelde yanlış olan bilgi veya inanışı ortadan kaldırmak çok zor!

NELER DİKKATE ALINMALI

Bilindiği gibi su yapılarının projeleri 50-100 yıl veya daha uzun süre verimli kullanılabilecek şekilde tasarlanır. Tasarımda şu ana kadar baş vurulan en temel yöntem, suyun bir noktasında uzun yıllar ve belirli bir zaman aralığında yapılan ölçümlerinin oluşturduğu zaman serilerini kullanmaya dayanmaktadır. Bu tür zaman serileri vasıtasıyla suyun geçmişte ulaştığı en yüksek seviye (değer, debi), bu seviyenin aşılma olasılığı ve en yüksek seviyenin tekrar görülme süresi belirlenip gelecekte de benzer davranışları göstereceği tahmin edilmektedir. Yani uzun yıllar boyunca bir noktadaki su miktarlarına ait zaman serisinin bilinmesi, kuraklık için depolanacak ya da selde kontrol altına alınacak olan suyun planlanmasına yardımcı olmaktadır.

HESAP NEDEN ŞAŞAR

Hidro-meteorolojide zaman serilerinin istatistik analizindeki ana kabul, iklime ve zaman serisine ait (ortalama, varyans, mod, medyan, standart sapma, trend gibi) temel özelliklerin zamanla değişmediği, yani durağan olduğu şeklindedir. Küresel iklim değişikliği, su havzalarındaki şehirleşme ve su yapılarının inşası gibi nedenlerle iklim şartlarının ve zaman serilerinin artık sabit ya da durağan olmadığı; aksine önemli ölçüde değiştiği bilinmektedir.Böylece istatistiksel özellikleri sabit olmayan bir zaman serisindeki en yüksek ya da en düşük su seviyelerinin tekerrürü, tekrarları, dönüş periyodu, aşılma olasılığı gibi davranışları da zaman içinde önemli ölçüde değişmektedir. Bu nedenle, hidro-meteorolojik proje çalışmalarında yaygın olarak kullanılan klasik “aşılma olasılığı”, “dönüş periyodu” gibi kavramları artık “nonstasyonerlik” koşulları altında geçerliliğini yitirmektedir. Diğer bir deyişle hidro-meteorolojik kayıtlar durağan olmadığı için serinin özelliklerini tanımlayan parametreler zamanla değişmekte ve artık standart istatistik yöntemleri uygulanamamaktadır. Halbuki selden korunmaya yönelik mühendislik çalışmaları belirli bir dönüş periyodu üzerine oturtulmuştur.

EZBER BOZMAK MÜMKÜN MÜ

Küresel iklim değişikliği gibi insan etkilerinden dolayı hidrolik yapı tasarımları yalnızca yapının proje ömrünün sonlarına doğru beklenen rejimi göz önüne almakla kalmamalı, ayrıca yapının tüm yaşamı boyunca geçerli riskleri de içermelidir. Bu nedenlerden dolayı mühendislik uygulamalarında sık sık kullanılan klasik dönüş periyodu kavramının kullanışlılığı sorgulanır hale gelmiştir. Çünkü dönüş periyodunun değeri zaman içinde değişmiştir. “Belli periyotlarla sel ya da kuraklık olur” şeklindeki ifadeler de artık geçerliliğini tümüyle yitirmiştir.Şimdi iş, bu yeni bilgi ve yöntem ülkemizde ne zaman kullanıma girer; ne zaman ezberimizi bozabiliriz konusuna gelip dayandı. İşte bu konu beni aşıyor!