Dink duruşması basına açılınca önlemler arttı

-
Aa
+
a
a
a

8 Temmuz 2008Radikal Gazetesi

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 8'i tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın ilk kez basına açık yapılacak olan 6. duruşması nedeniyle Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Kocaeli F tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan bazı sanıklar, yargılamanın yapılacağı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma için Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Öldürülen Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ile kızı Delal Dink ve kardeşi Orhan Dink de adliyeye geldi. Duruşma dolayısıyla resmi ve sivil giyimli çok sayıda polis tarafından adliye önünde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındığı görüldü.

Duruşma, sanıklardan Ogün Samast'ın 18 yaşını doldurması nedeniyle ilk kez basın mensuplarına ve izleyicilere açık olarak yapılıyor. Adliyeye gelerek duruşmayı izlemek isteyen kişiler, polislerce önce adliyeye girişteki sokakta, ardından da adliye bahçesinde kimlik kontrolü ve çanta aramasından geçirilerek içeri alınıyor. Ayrıca, adliyenin yanındaki otoparka sevil araç girişine izin verilmiyor. 

HAKARET DOLU BİR DURUŞMA

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili dava ilk kez basına açık yapılıyor. Duruşmada sık sık gergin anlar yaşandı. Küfürler havada uçuştu. Duruşma saat 12:40'da ilk ara verildi. İşte duruşmadan notlar: * Duruşmanın hemen öncesinde Ogün Samast'ın avukatı duruşmanın açık olmasına itiraz ederek, eşit ve sanıkların etki altında kalmadan özgürce ifade verebilmesi için duruşmanın tekrar kapalı olarak yapılmasını istedi. Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut "Ben katılmıyorum" dedi. Bunun üzerine Ogün Samast, Turgut'a bulunduğu yerden müdahale ederek 'Sen katılsan ne olur' dedi. * Jandarmaya cinayeti önceden haber veren Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci sanık olduğu duruşmaya ilk kez kaldı ve şöyle dedi: "Jandarmaya Yasin Hayal'i kurtarmak için bilgi verdim. Yasin'i bu işten kurtarmak için uğraştım. Önce tanıktım şu anda sanık olarak karşınızdayım. Jandarmada istihbarat olarak görev yaptığını bilgidiğim görevliler 'Sen merak etme Yasin bizim kontrolümüz altında. Burası bizim mıntıkamız. Sen parayı Yasin'e iade et. (Yasin 'in verdiği 300 YTL). Merak etme, kontrolümüz altında' demişlerdi. Dink'i tanımıyorum. Yasin'i korumak istemiştim." * Hayal'in avukatı Fuat Turgut, İğciye eşiyle olan (Yasin'in halası) boşanma durumunu sordu. Bu sırada oturduğu Ogün Samast "Yavşak" dedi. * Turgut, diğer sanık Erhan Tuncel'e emniyetten aldığı maaşı, kaç para olduğunu, üniversiteden para alıp almadığını sordu. Tuncel de emniyetten talebi olmadığını, ancak ara sıra para verdiklerini belirterek detaylarını kendi savunmasında anlatacağını söyledi. * Fuat Turgut Ogün Samast'e sorusu olduğunu söyleyince Samast: "Beni bu deliyle muhatap etmeyin" dedi. * Fuat Turgut, Erhan'a İsraille ilgili sevgilisi olup olmadığını, sevgilisinin İsrail gizli istibarat teşkilatında olup olmama ihtimalini bilmediğini sordu." Erhan kızarak: "Benim özel hayatım. Ayrıca İsrailli değil, Lüblan'lı" dedi. Turgut sorulara devam edince de Erhan Tuncel "Yok son anda farkettim, İsrail Cumhurbaşkanı'nın kızıymış" diyerek dalga geçti... * Yasin Hayal duruşma esnasında sık sık arkasına dönerek diğer sanıklarla görüştü. Samast bir araya rahatsızlandığın söylerek duruşma salonundan çıktı. * Fuat Turgut; Ogün Samast'a cinayet öncesinde seni Ethen Mahçupyan aradı mı diye sordu. Samast, "Yok Jennifer Lopez" aradı dedi. * Duruşmaya ara verildikten sonra sanıklar nezarethaneye gönderildi. Yasin Hayal, nezarethane penceresinden "En büyük BBP, iktidara yürüyoruz" diye bağırdı.

İddianameden

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, sanıkların duruşma salonuna alınmasıyla başladı. Hrant Dink'in Şişli'de öldürülmesine ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcıları Selim Berna Altay ile Fikret Seçen tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Erhan Tuncel'in, "Hrant Dink'in öldürülmesine azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "terör örgütünün yöneticisi olmak", "patlayıcı madde imal etmek", "patlayıcı madde atmak", "mala zarar vermek" ve "6 kişinin yaralanmasına neden olmak" suçlarından da 22,5 ile 48 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Yasin Hayal'in "Hrant Dink'i öldürmeye azmettirmek" suçundan müebbet, "terör örgütünün yöneticisi olmak", "Ferit Orhan Pamuk'u tehdit etmek" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından 18 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, O.S'nin de "Hrant Dink'i öldürmek" suçundan 18 yaşından küçük olduğu da dikkate alınarak 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, ayrıca "terör örgütüne üye olmak" ve "ruhsatsız silah taşımak" suçlarından 8,5 ile 18 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıklardan Mustafa Öztürk, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun da "Hrant Dink'in öldürülmesi eylemine yardım etmek" ile "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Yaşar Cihan ve Halis Egemen hakkında "terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında hapis isteminde bulunuluyor.

İddianamede, Salih Hacısalihoğlu, Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın da "terör örgütüne yardım etmek", "ruhsatsız silah taşımak" ve "suçluyu gizlemek" suçlarından 7,5 ile 16 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Sanıklardan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci hakkında düzenlenen iddianamede de bu sanığın "Hrant Dink'in öldürülmesine yardım etmek" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22,5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenmiş, dosya daha sonra ana dava ile birleştirilmişti.

Hrant'ın arkadaşları: Suçluları kollamayı bırakın

Öte yandan, "Hrant'ın Arkadaşları" adlı grup tarafından Dink davası başlayalı bir yıl olduğu belirtilerek, O.S.'nin artık 18 yaşından büyük kabul edileceğini ve Ogün Samast olacağı anımsatıldı. Bu durumun ise davanın sağlıklı yürütülmesi için bir umut olduğu kaydedildi.

Dink duruşmasının başladığı saatlerde "Hepimiz tanığız adalet istiyoruz" yazılı pankart açan Hrant'ın Arkadaşları Beşiktaş sahilinde toplandı. "Bir yıl oldu, ne oldu" yazılı dövizler taşıyan grubun duruşmayı izlemesine izin verilmedi.

"Hepimiz Ermeni'yiz", "Adalet İstiyoruz" sloganları atan grup adına bir açıklama yapan Dansçı Zeynep Tanbay, Dink davasının bir yıl önce başladığını anımsatarak, "Cinayeti çok önceden bilen, göz yuman ya da umursamayan, belki de cinayete yardımcı olan görevlilerin çoğunun soruşturulamadığı, görevlerini sürdürdüğü bir yıl. Üstelik bu bir yıl içinde Hrant'ın katli için gerekli ortamı yaratmış olanların önde gelenlerinin devlet bağlantılı bir katliam çetesiyle ilişkileri ortaya çıktı" diye konuştu. Tanbay, Dink davasının Türkiye Cumhuriyeti için bir "namus" davası olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

"Bugünden itibaren katil zanlısının yaşı 18'den büyük kabul edilecek. O.S. bundan böyle Ogün Samast olacak ve dava kapalı kapılar ardında görülür olmaktan çıkacak. Davanın daha sağlıklı yürüyebilmesi için bir umuttur. Bugünkü duruşmada büyük ihtimalle soruşturmanın başından beri, gayet açık şekilde cinayet planından jandarmaya aylar önce haberdar ettiğini anlatan Coşkun İğci ifade verecek. Yasin Hayal'in eniştesi. Jandarmanın bilgisi olduğu halde, cinayeti önlemek için kılını kıpırdatmadığı yolunda bilmem kaçıncı iddia ortaya atılmış olacak."

Adalet istendiğini ve bu isteğin basit bir istek olduğunu söyleyen Tanbay, "Suçluları kollamayı bırakırsanız adaletin yolu açılır" dedi.

Cem Özdemir: Kardeşimi vuranları suçluyoruz

Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Cem Özdemir de duruşmayı izlemek için adliyeye geldi. Özdemir, basın mensuplarının soruları üzerine, "Bugün acı bir gün. Çünkü tekrar Hrant Dink cinayetini hatırlıyoruz, kardeşimi vuranları suçluyoruz. Dilerim bu dava, bütün perde arkasındaki isimleri de gündeme getirir. Bu davadan kim sorumlu ise gereken cezasını bulur" dedi.

"Dayanışma ziyareti"nde bulunduğunu dile getiren Özdemir, "Biz Hrant'ı sadece hayatta iken değil, öldükten sonra da unutmadık. Hrant'ın savunduğu demokratik, laik, aydın Türkiye ve Avrupai Türkiye davası bitmedi. Bu dava devam etmektedir. Hrant'ı öldürenler bu Türkiye'yi istemeyenlerdir" diye konuştu.

Özdemir, dünyanın neresinde olursa olsun ırkçılığa, ayrımcılığa karşı mücadele edenlerin bugün birlikte olduğunu kaydederek, "Daha aydın bir dünya savunanlar, insanların kardeşçe yaşadığı bir dünya savunanlar bugün birliktedir" dedi. (aa/anka)