Derya... Üzerine Yıldızlar Yağsın

-
Aa
+
a
a
a

9 Ocak 2008Çiğdem Mater

Salı akşamı, saat 18.30 suları… Tünel’deyim, Apartman projesinde açılışı yapılan bir sergiyi gezmeye gitmişim, Tililili’yi. Hrant’ın, 2007’nin ilk ve en önemli kayıplarından birinin adına yapılmış bir enstalasyon projesi, Tililili. Kaybın acısı hala taze…

Tam sergiyi yapan kocaman yürekli Ermeni gençlerle sohbet ediyorum ki, kötü haber geliyor. TESEV ekibi Batman-Diyarbakır yolunda, kaza geçirmiş. İlk haber bu. Haberi veren devam ediyor; Derya Demirler, hayatını kaybetmiş…

2007’nin en kötü kaybını anarken, 2008 daha iyi olsun derken aldığımız haber bu. Derya Demirler hayatını kaybetti, Dilek Kurban ve Elif Kalaycıoğlu yaralı…

Derya’yı tanımadım, fotoğraflarına baktıktan sonra çok kez aynı ortamlarda olduğumuzu anımsadım, iki kelime etmeye fırsatımız olmadığını fark edip hayıflandım…

Derya, henüz 28 yaşına girmemişti. Boğaziçi Üniversitesi’nde okumuş, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu’nun parçası olmuş, Feminist Kadın Çevresi’ne dahil olmuştu. Son durağı TESEV oldu…

Sabahtan beri pek çok arkadaşımla konuştum, hepsinin sesine bulutlar çökmüş, ben tanımamışım ama o kadar çokmuş ki ortak tanışımız. Hakkında yazılanları okuduktan sonra bakıyorum aslında o kadar çokmuş ki ortak noktamız, tanışmış, birlikte iş yapmış, bir kadeh rakı içmişliğimiz olması da kuvvetle muhtemelmiş yani…

Eğer, dün akşam o buzlu yolda, o şehirlerarası minibüste, zorunlu göç mağdurlarıyla görüşmek için yola çıkmış olmasaydı, bir gün bir yerlerde elbet kesişecekti yolumuz…

Derya’nın gidişini duyduğumdan beri, kazanın olduğu yeri gözümde canlandırmaya çalışıyorum. Muhtemelen daha önce geçtiğim bir yer, oradan geçmediysem de, geçtiğimiz 10 yıl içinde oralara gidiş gelişlerimde benzer binlercesinden geçtim, Derya gibi zaman zaman minibüslerle, zaman zaman otobüslerle, az zaman da özel arabayla…

Derya, Demokratikleşme Programı'nın çalışanlarından biriydi, TESEV’in uzun süredir yürüttüğü Zorunlu Göç mağdurlarıyla ilgili proje kapsamında Batman’daydı. Bir minibüste, şehirlerarası çalışan bir minibüste hayatını kaybetti…

Gidişi belki birilerine bir şeyler anlatır. Derya genç bir kadındı, demokrasiye inanıyordu, az önce bir arkadaşım söyledi, en son Açık Radyo’da bir programda, yaptıklarını anlatmıştı. “O kadar inanmış ve adanmıştı ki sesi” diye anlattılar. Anlaşılan yaptığı işin bir yerlerde bir işe yaradığını, başkalarının acısına bakmanın kendine çok şey kattığını farkındaydı.

Gencecik bir kadındı, zorunlu göç mağdurlarının peşinden, onların sesini duyurmak için giderken kendisi de gitti… Bu coğrafyanın en sert doğa koşullarında, bir minibüste, bildik kazalardan biri bu kez tanıdık, bildik birilerini vurdu…

Dedim ya, Derya’yı hiç tanımadım ama o çalışma koşullarını iyi biliyorum, o yolları, o yapılan işlerin, görüşmelerin insanın sırtına bindirdiği yükleri, o coğrafyada oranın bir parçası gibi davranmanın ağırlığını…

Ailesi ve dostları Derya’yı yarın (10 Ocak) saat 12.00’de Eskişehir’den uğurlayacak.

Derya, üzerine yıldızlar yağsın… (ÇM/TK)

http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/104067/derya-uzerine-yildizlar-yagsin