Al sana tank!

Dünya Basınından
-
Aa
+
a
a
a

11 Eylül 2007Sabah Gazetesi

Sanırım "dostluk" da denebilir, "mütekabiliyet" de, "askeriişbirliği" yahut "ticaret" de: Verirsentankı,alırsıntankı!
 
* * *
Bilindiği ama unutulduğu, yutulduğu gibi; EcevitHükümeti, Genelkurmay'ın da ısrarıyla, "tanklarımız" ın modernleştirme işini İsrail'e vermişti.O sırada batık olan, kapatılması, dağıtılması, özelleştirilmesi dahi düşünülen "İsrailAskeriEndüstrisi(IMI)" adlı askeri devlet şirketi ise o sayede belini doğrultmuştu.O işin parasal, "komisyonsal" tartışmaları (Aslında tartışan filan da pek yoktu; Dipsiz Kuyu, bir de birkaç yerde mesele ediliyordu) bir yana; Yerli sanayinin (mesela "ulusalcılık" açısından!) pas geçilmesini, ticaret bir yana, o sırada tam Filistin tarumar edilirken sivil ve askeri koyu İsrail muhabbetini de "boşuboşuna" dert edinmiştik.(Arşivlere girseniz de, bugünün mangalda kül bırakmayan kimi "cumhuriyetçi,ulusalcı,bağımsızlıkçı" yazarının mazarının o ihaleyi nasıl mazur gösterdiklerini hatırlasanız!) Ama şimdi müsterihim: Çünkütankverdik,tankaldık!
 
* * *
 
Beş yıl önce verdiğimiz; 170 adet "M60A1"tankı ile beraberinde 700 milyon ABD dolarcığı idi. Üç gün önce aldığımız ise; İsrail savaş uçaklarının tepemize attığı iki adet "yakıttankı" oldu.Muhtemelen, bir ihtimal, kuvvetli ihtimal; Suriye hava sahasını ihlal eden, savaş tamtamı çalarak "egemenbirülke" üstünde "alçak" uçan, onun füze sistemlerini mi kontrol eden yoksa Rusya ile işbirliğine gözdağı mı veren veya kör gözüm parmağına Türkiye'yi işbirlikçi yapan, artık her ne ise, bölgede yeni gerilim yaratan İsrail uçaklarının, yükte hafiflemek üzere Antakya dolaylarına salladığı tanklar.Yani; Verdiğimiztankbizim,aldığımıztankbizim!
 
* * *
"Suriye'ye,Akdeniz'dengelipKuzeysınırındangiren..." İsrail savaş uçaklarının güzergâhı böyle tanımlandı. "Akdeniz'ebirkısrakbaşıgibiuzanan" yurdumuz ise tam da oradaydı.Gökten bir elma düştü: Yarısı bana, yarısı ona. İki tank bize düştü, galiba iki tane de tam sınıra.Akla ilk düşen de, İsrail uçaklarının, arada bir katıldığı Konya'daki "AnadoluKartalı" tatbikatı sırasında mı, "ohavasahasıTürkiye'nin,şuhavasahasıSuriye'nin,gidipdegörmeyenin" diyerek uçuverdiği ihtimaliydi. Başbakan bunu yalanladı.Ama İsrail yalanladı mı? Suriye, Türkiye'yi zor durumda bırakmamak için, İsrail'e "misilleme" duyurusu yaparken bizi açıkça telaffuzdan kaçındı mı? Dışişleri İsrail'e "tankları" sordu. Onlara parayla verdiklerimizi değil; tepemize bedavadan düşenleri.Genelkurmay'ın, meşhur muhtıralı internet sitesi ki, onca Yunan ihlalinin yanı sıra, geçende "Hakkari'debirmevsim" de, "Seninle4dakika" deyip hava sahamızı ihlal eden (sanki üslerdeki uçakları başka memleketteymiş gibi) Amerikan uçaklarını dahi duyurarak "postmodern" yenilik yapmıştı ya, "tanklarileihlal" üstüne bir şey demedi.Hayır, İsrail'e verilen kara tankları ile o dönemdeki ihlalleri değil; İsrail uçaklarının bağımsız topraklarımıza attıkları yakıt tanklarını; ne zaman içeri girip de attıklarını; yoksa zaten içerideyken mi, Suriye'ye sınır ötesi yaparken mi salladıklarını; henüz sormadı, söylemedi. "Anadolu" nun Hatay yörelerine tank inerken, "AnadoluKartalı" nda İsrail'in olup olmadığı dahi belirsiz:
 
* * *
Daha önce, "İsrail'inİran'asaldırısenaryoları" nda, Türkiye hava sahasının da kullanılması gündeme gelmişti. "Gündem" işte böyle, "muhafazakardemokratsivillerlecumhuriyetçi,ulusalcıaskerler" in devlet yönetiminde, "tank,tank" yürüyor. Kafamıza "dank" etmesi için daha kaç "tank" düşmesi şarttır?Bir de İran seferini bekleyen ABD uçakları var. Bakalım hava sahasını ihlal mi, iğfal mi etmek isteyecekler!