5. İstanbul Tasarım Bienali'nin tarihi ve ayrıntıları açıklandı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 5. İstanbul Tasarım Bienali'nin, pandemi önlemleri kapsamında farklı formatları bir araya getiren yeni yapısıyla 15 Ekim’de başlayacağı duyuruldu. Mariana Pestana küratörlüğünde gerçekleşen ve Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım başlığını taşıyan bienalde farklı ülkelerden ve disiplinlerden katılımcıların projeleri sergi mekânlarında, İstanbul sokaklarında ve dijital ortamda ziyaretçilerle buluşmaya hazırlanıyor.
Daha önce Eylül ayında başlayacağı duyurulan 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin yeni formatıyla Pera Müzesi ve ARK Kültür’de görülebilecek sergileri 15 Kasım 2020 tarihine kadar açık olacak. İstanbul sokaklarına yayılacak müdahaleler, araştırma projeleri ve video serileri ise sergiler kapandıktan sonra, 2021 yılı boyunca devam edecek. Programın İstanbul’a yayılan yapısı kapsamında, fiziksel mesafelenme ve benzer kısıtlamalara uyumlu bir şekilde, kentli ziyaretçilere hitap eden açık hava etkinliklerine öncelik verilirken dünyanın her yerinden izlenebilen içerikler de sağlanacak. Elimize ulaşan ayrıntılı bültenden aktarıyoruz.
Empatiye Dönüş: birden fazlası için tasarım
5. İstanbul Tasarım Bienali’nin küratörlüğünü Mariana Pestana, Sumitra Upham (Programlar Küratörü) ve Billie Muraben (Asistan Küratör, Editör Yardımcısı) ile birlikte üstleniyor.
Günümüzde empati sözcüğünü başka insanlarla kurulan bir bağı anlatmak için kullanıyoruz. Oysa terimin orijinal anlamı hislerin nesnelere ve doğal yaşama aktarılmasını vurguluyordu. 5. İstanbul Tasarım Bienali empatinin kökenine iniyor, tasarımın mekânları, peyzajları, mikroorganizmaları, diğer türleri ve birbirimizi “duyumsamamızı” sağlayan araçlarla bizi nasıl bir araya getirdiğini inceliyor.
Sorumluluğu merkeze alan bir mekân oluşturmak ve insandan fazlasıyla bağ kurmaya dayalı bir kültür geliştirmek isteyen bienal, ortaya bir öneri atıyor: Birden fazlası için tasarım. Bu doğrultuda tasarımcılar, sanatçılar, mimarlar, aktivistler ve düşünürlerle ortaklaşa çalışıyor, birden fazla beden, boyut ve bakış açısı için yapılan tasarımları keşfediyor. Bienalin sunduğu projeler, içinde bulunduğumuz kritik dönemde bizi özen ve yurttaşlığa dayalı pratikleri yeniden düşünmeye, yeniden bağ kurmanın yeni sistemlerini ve yapılarını birlikte inşa etmeye teşvik ediyor.
ELEŞTİREL YEMEK PROGRAMI
Bienalin Eleştirel Yemek Programı başlıklı ayağı, her hafta bir bölümü yayımlanacak videolardan oluşuyor. Her biri farklı bir uygulamacı ya da düşünür tarafından sunulacak bölümler, yiyecek alışverişi, tedariki ve tüketiminin günümüz kültürünü etkileyen ekolojik, ekonomik ve jeopolitik koşullarla nasıl ilişkili olduğunu sorguluyor. Mutfaktaki mikroplardan tarımın değiştirdiği peyzajlara, bireysel el hareketlerinden yemek masalarındaki toplu buluşmalara dek uzanan farklı konuları irdeleyecek videolar, bir tasarım biçimi olarak yiyeceğe dair karmaşık, çok ölçekli bakış açıları sunuyor.
Eleştirel Yemek Programı’nın ilk bölümü bienalin açılış tarihi olan 15 Ekim 2020’de çevrimiçi olarak yayımlanacak.
KARA VE DENİZ KÜTÜPHANESİ
Bölgedeki ekonomik ve çevresel direnç için yeni araçlar ve sistemler oluşturmak adına Akdeniz havzasında araştırmalar yapan tasarımcılar ve düşünürlerin projelerinden oluşan bir seçki, Kara ve Deniz Kütüphanesi başlığıyla ARK Kültür’de sergileniyor. Araştırma, özen ve aktivizmden yola çıkan bu pratikler, gıda üretiminin daha az göz önünde olan ağlarına dikkat çekerek toprak ve suyla kurduğumuz ilişki ışığında yetki alanlarını yeniden düşünmek için tasarımı kullanıyor. Bu girişimlerin gelişimine destek veren bienal, projeleri 15 Kasım 2020’ye dek Kara ve Deniz Kütüphanesi’nde ziyarete açacak. 2021 boyunca devam edecek projelerle ilgili gelişmeler bienal kanallarından duyurulacak.
YENİ YURTTAŞLIK RİTÜELLERİ
Rastlaşmaların yeni türlerini araştıran, farklı toplulukların ev sahipliğinde gerçekleştirilecek bu müdahaleler, işbirliği yapılan kurum ve kuruluşlarla yapılan anlaşmalara bağlı olarak değişen biçim ve zamanlarda İstanbul’un farklı noktalarında gerçekleştirilecek. Ortak yemek pişirme araçlarından bahçelere ve oyun alanlarına dek uzanan, kent ve sakinleri için güvenle bir arada olmayı, yeniden bağ kurmayı, özen göstermeyi öne çıkaran deneyimler sunan bu projelerin onarıcı bir yanı olacak. Kentin sokaklarına ve Pera Müzesi’ne yayılan, insanların yanı sıra kuşları, yıldızları, bitkileri ve mikroorganizmaları kapsayan bu projeler, farklı bedenlerin farklı ölçeklerde etkileşimlerine sahne olacak.
Bu program, İstanbul’da yaşayan genç küratörlerden oluşan, temaya yerel bir bağlam kazandırmaktan sorumlu Genç Küratörler Grubu’yla birlikte gerçekleştirilecek. Grup, tasarlanmış öğünler, etkinlikler ve kamusal münazaralar aracılığıyla bu müdahaleleri hayata geçirecek. 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin küratöryel ekibinin parçası olan Genç Küratörler Grubu’nda Nur Horsanalı, Ulya Soley ve Eylül Şenses yer alıyor.
İstanbul Tasarım Bienali, proje, etkinlik ve müdahaleler için dinamik bir alan olarak kenti merkezine alıyor, küresel tasarım sorunları için çözümler sunuyor, tasarımın kendisini tartışmaya açıyor, toplumun keşfedilmemiş veya göz ardı edilen yönlerini ön plana çıkarıyor ve yeni dünya koşullarını yakın markajına alarak fikir alışverişini tetikliyor. İki yılda bir gerçekleşen sergisi ve çeşitli etkinliklerinin yanında çok sesliliği daima güçlendirerek ve esin veren tasarım arşivleri oluşturarak uzun soluklu, derinlikli ve disiplinler arası aktarımların devamlılığını sağlamayı hedefliyor. Bugünün toplumunu anlamada bir araç olarak tasarıma adanan, geleceğe dönük bir tartışma platformu olarak İstanbul Tasarım Bienali, devamlı bir dönüşüm içerisinde ilerliyor.
Ayrıntılı bilgi için: https://tasarimbienali.iksv.org/