Açık Bilinç’te, bilgisayar bilimci, teknoloji uzmanı ve girişimci Alper Yeğin ile Türkiye'de ve dünyada IoT'nin bugününü ve yarınını konuştuk.
Geçen hafta, bilgisayar teknolojisinin en uç noktalarındaki bir başka konuyu, Kuantum Bilgisayarı ve Kuantum Hesaplama alanındaki gelişmeleri, Prof. Cem Say anlatmıştı.
— / —
Bilgisayar biliminin geliştirdiği teknolojiler baş döndürücü bir hızla ilerlerken, hayatımızın her alanında etkilerini gösteriyorlar.
"Nesneleri Interneti" teknolojisi, dünya üzerindeki bütün cihazların dev bir ağ üzerinden birbirine bağlandığı bir gelecek vizyonu sunuyor.
Konuğumuz Alper Yeğin, IoT teknolojileri geliştiren Actility şirketinde Ar-Ge direktörü ve bu alanda uluslararası bir forum olan LoRa Alliance'da YK başkan vekili. Ayrıca, Türkiye'de 100'e yakın IoT "start-up" şirketine ev sahipliği yapan Nesnelerin Interneti IoT * (Teknoloji + İnovasyon + Girişim) platformunun kurucusu.
— / —
"Nesnelerin İnterneti"nin oluşması, yani içinde birbirine bağlı cihazların yer aldığı dev bir ağ kurulması için, öncelikle bu cihazların böyle bir ağa bağlanabilir olması, yani nesnelerin "İnternetin Nesneleri" haline gelmesi gerek.
Biraz bu fikrin nasıl doğduğuna bakalım ...
Bugün, evlerin kilitlerinden termostatlarına kadar pek çok cihaza, dünyanın öteki ucundayken bile, internet bağlantısıyla ulaşabiliyoruz.
Fakat bu teknolojinin ilk alçakgönüllü örneği 1980'lere, Carnegie Mellon Ü.'nin (CMU) Bilgisayar Bilimi bölümündeki bir içecek otomatına gidiyor.
CMU Bilgisayar öğrencileri, gece geç vakitlerde terminallerinin başında çalışırlarken, zaman zaman bir kutu içecek almak için otomata gidiyorlar.
Fakat bazen otomatta içecek kalmamış oluyor, ya da içecekler yeni yüklendiği için sıcak çıkıyor.
Buna bir çözüm gerek!
1980'lerde içecek otomatına bağlanan birkaç basit sensör sorunu çözüyor.
O zamanlar İnternet'in yerini tutan ARPANET sayesinde, herhangi bir CMU bilgisayarından "finger coke@cmua" şeklinde bir Unix komutuyla otomatta kutu içecek kalmış mı ve içecekler ne kadar soğuk bilgileri edinilebiliyor.
— / —
İnternet'in ortaya çıkışı ve web tarayıcılarının 1991'de kullanılır hale gelmesinin hemen ardından, 1992'de bir CMU öğrencisi bu otomatı internet üzerinden ulaşılabilir hale getiriyor.
Artık bu içecek otomatı, tarihin ilk "internet nesnesi" haline gelmiş durumdadır.
O zamanlar, dünyanın pek çok yerinden bilgisayar öğrencilerinin CMU Bilgisayar bölümündeki otomata internet üzerinden ulaşmayı bir eğlence haline getirdiğini biliyorum.
Bu öncü "internet nesnesi"nin hikayesini otomatın kendi kaleminden okumak isterseniz: https://cs.cmu.edu/~coke/history_long.txt
"Nesnelerin İnterneti" teknolojisinin ana fikrini geliştiren kişi, kısaca PARC olarak bilinen Xerox Palo Alto Araştırma Merkezi'nden Mark Weiser.
Vizyoner bir bilgisayar bilimci olan Weiser, bilgisayar bağlantılarının giderek yaygınlaşması ve hayatımıza artık görünmez olana kadar girmesi fikrine, her yerde var olan hesaplama (“ubiquitous computing”) adını vermişti.
Dünün gelecek vizyonu, bugünün tarihi haline gelmiş durumda.
Çok genç yaşta hayata veda eden Weiser'ın, Nesnelerin İnterneti teknolojisinin temellerini, gelecekte var olacağı iddiasıyla anlattığı 1991 makalesi "21. Yüzyılın Bilgisayarı": https://lri.fr/~mbl/Stanford/CS477/papers/Weiser-SciAm.pdf
— / —
Peki, bugün giderek ve hızla yaygınlaşmakta olan Nesnelerin İnterneti teknolojisinin kullanım alanları neler?
İnovasyon açısından dünyada ve ülkemizde durum nedir?
Özel hayatın gizliliği ve güvenlik açısından sorunları nasıl çözebiliriz?
Hepsini Alper Yeğin anlatacak.
— / —
Haftaya, 2019'un son programında, bitmekte olan yılla ilgili kuşbakışı bir değerlendirme yapacağız.
Geçtiğimiz yılda bilim dünyasında neler olmuş?
2020 için sırada ne gibi Açık Bilinç programları var?
Zaman kalırsa, biraz da yeni yıl dilekleri ...
Açık Bilinç'i Salı sabahları 9:30'da (http://acikradyo.com.tr/stream) dinleyebilir, podcast arşivine http://acikradyo.com.tr/program/acik-bilinc'den ulaşabilirsiniz.