Dün bugünden daha iyi miydi?

-
Aa
+
a
a
a

Açık Bilinç'te Güven Güzeldere, geçmiş ile genç kuşağın değerlerini Adam Mastroianni'nın Nature dergisinde yayınlanan makalesinden yola çıkarak tartışıyor.

""
Dün bugünden daha iyi miydi?
 

Dün bugünden daha iyi miydi?

podcast servisi: iTunes / RSS

Birkaç ay önce Nature dergisinde yayımlanan bir sosyal psikoloji makalesi, insanların onyıllardır bir 'ahlaki çöküş' inancıyla yaşadıklarını ama bunun bir yanılsama --illüzyon- olduğunu iddia ediyor. Bu sizin de aklınızdan geçmiş bir soru olabilir. Peki, böyle bir tez bilimsel olarak hangi yöntemlerle sınanabilir veya desteklenebilir?



Nature makalesi, Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Adam Mastroianni'nın doktora tezi olarak yaptığı bu çalışmanın ana omurgası. Mastroianni, bu çalışmayı yapmaya doktoraya başladığı 2016 yılında Donald Trump'ın ABD başkanı seçilmesi üzerine karar vermiş. Malum, Trump'ı iktidara getiren en önemli slogan "Make America Great Again" (Amerika'yı Yeniden Muhteşem Yapalım) cümlesiydi. Mastroianni, bu sloganın yanılsama içeren ve boş bir nostaljik görüşe dayandığını iddia ediyor. Tezinde ve makalede de bunu göstermeye çalışıyor.

Adam Mastorianni'nin tezini önemli kılan şey, bu nostaljik ama yanlış görüşün aslında ABD ile sınırlı olmadığı ve dünyanın pek çok ülkesinde yankı bulduğu iddiası. Son 70 sene içinde 60'ın üzerinde ulusta yapılmış olan ankete göre, çoğunluk yeni kuşak gençlerin 'ahlaki çöküşte' olduğunu düşünüyor. 'Ahlaki çöküş' görüşünde olan insanlar, doğru bir teşhiste bulundukları konusunda çok eminler. Ama, makaleye göre, on yıllardır belli bir yaşa gelen hemen herkes bu görüşü savunmaya başlıyor. Dolayısıyla, öznel olarak görüşünüzden kendini emin hissetmek, iddianızı doğru kılmıyor.

O zaman, üzerinde durmamız gereken temel soru şu: Değişmekte olan dünya ve yeni kuşak insanlar mı yoksa belli bir yaşa gelen muhafazakar eğilimli insanların dünya algısı mı?

Adam Mastroianni, iddiasını kendi topladığı verilerin yanı sıra Pew gibi büyük araştırma şirketlerinin yıllardır yaptıkları kapsamlı uluslararası çalışmalara ve elde ettikleri bulgulara dayandırıyor. Üstelik, bu ahlaki çöküş iddiasının çok eskilere kadar gittiğinin de altını çiziyor. Makaleye göre, 1. yüzyılda -yani günümüzden yaklaşık iki bin yıl önce- yaşamış olan tarihçi ve felsefeci Titus Livius, kendi döneminde Roma İmparatorluğu tebasının ahlaki bir çöküş içinde olduğundan şikayet ediyormuş.

Peki, çoğu insanın inandığının aksine dünyada bir 'ahlaki çöküş' yoksa ve dün bugüne göre nesnel ölçütlerle daha iyi değilse, bu inanç niye bu kadar yaygın? Adam Mastroianni'nin makaledeki üçüncü temel sorusu da, bu.

Makale, bu soruya cevap verirken Psikoloji literatüründe iyi bilinen iki eğilime atıfta bulunuyor:

1. Bugüne ait bilgiler içinden olumsuz olanlarını öne çıkartma ('biased exposure') eğilimi.
2. Geçmişe dair hatırladıklarımız arasında olumluları daha çok hatırlama ('biased memory') eğilimi.

Makale, niçin bu eğilimlere sahibiz, veya bunlar gerçek mi gibi sorulara girmiyor. Yalnızca bu eğilimleri, geçmişi belli bir yanılsama içeren nostaljiyle hatırlamanın ve bugünden daha iyi olduğuna inanmanın temel sebepleri olarak sayıyor.

Adam Mastroianni, kendi blogunda tezini daha ayrıntılı bir biçimde savunuyor.

Makaledeki iddia doğru mu veya ABD dışındaki ülkelere -örneğin Türkiye'ye- ne ölçüde uyuyor gibi soruları şimdilik bir kenara bırakıyorum. Nature gibi bir temel bilim dergisinde bir Sosyal Psikoloji makalesinin yayımlanmasının çok nadir görülen bir durum olduğu notuyla bitireyim.

Haftaya, evrim kuramı üzerine yaptığımız programlarda eksik kalan tartışmaları tamamlamak üzere son bir seriye başlayacağız. Önceki programlara buradan ulaşabilirsiniz.