10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 10. yılında, hayatını kaybedenleri anmak, geride kalanların tanıklıklarını aktarmak ve adalet arayışını görünür kılmak için hazırlanan 10 - 10 - 10, hafızayı canlı tutmayı, barış talebini yinelerken toplumsal yüzleşmeye de katkı sunmayı amaçlıyor.
Ah, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı üzerine yapılmış ilk belgesel film.
Yönetmen Mustafa Ünlü, prodüksiyona neredeyse henüz bombaların dumanı tüterken başladı. Film, Ankara Gar meydanında bedenlerine sarılmış bombaları patlatan iki IŞİD’linin en yakınında bulunan, yaralanan, patlamalara tanık olan ya da katliamda yakınlarını yitiren 25 kişi ile yapılan söyleşilerden oluşuyor. Çoğu, 10 Ekim’den sonra ilk kez ve büyük bir özveriyle katliam hakkında konuşmayı kabul eden 25 kişi.
90 dakikalık film gözünü o tek güne çeviriyor; bir barış mitingine neden gerek duyulduğundan başlayarak, düzenleme komitesinin hazırlıklarını, alana gelenlerin heyecanını ve coşkusunu, halaya duranların arasında patlayan ilk bomba ile tam 4 saniye sonra yürüyüşe geçmek için hazırlanan kortejin ortasında patlayan ikincisini, bu büyük acıya tanık olanların ilk tepkisini, alandaki yanık et kokusunu, korkuyu, alana giren ve yaralılar ile ölülerin üzerine gaz sıkan polisleri, bir türlü gelmeyen ambulansları, pankartlara konarak arkadaşları tarafından karga tulumba en yakın hastaneye taşınan yaralıları, olan bitene inanamayışları, biriken öfkeyi, katliam meydanına dönüşmüş hastane bahçelerini, ölenlerin poşetler halinde götürüldüğü adli tıp kurumunu…. tanıkların anlatımlarıyla aktarıyor izleyiciye… Eğer o cehennemi anlatmak mümkünse…
10 Ekim’de olay yerinde olmayan (olsaydı bu filmi asla yapamayacağını düşünen) Yönetmen Mustafa Ünlü, bu filmle tek bir şey amaçladı, böylesine insanlık dışı, korkunç bir şiddet eyleminin, “artık kan dökülmesin, bu ülkeye barış ve demokrasi gelsin” diyen insanlara yönelik bu katliamın tanığı olmanın anlamını, o gün alanda yaşananların nasıl bir kötülük olduğunu, “uzaktakilere” aktarabilmek, hissetmelerini sağlamak. Örneğin hemen üç gün sonra, Konya’da oynanan bir milli maçın tribününde katliamda yaşamını yitiren, yaralanan, yakınlarını kaybeden insanları yuhalayan o izleyiciye anlatabilmek…
Belgeselde kana boyanmış yüzlerce saatlik görüntünün çok ama çok azı, dikkatle seçilerek kullanıldı. Ama anlatıların ne yaşandığını olabildiğince açıklıkla, bütün duygusal ağırlığı ile kayda geçmesine izin verildi.
10 Ekim 2015 unutulmasın diye.




