Kavanozdaki Yıldız'da Ufuk Akdağ ile blockchain teknolojisinin temellerini konuşmaya başladık.
Teknolojinin hızla ilerlediği çağımızda adını sıkça duyduğumuz, ancak ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamayan kavramlardan biri de Blockchain ya da bilinen adıyla Blok Zinciri. Genellikle kripto paralarla anılsa da, blockchain'in potansiyeli çok daha geniş alanları kapsıyor.
Blockchain: Yeni Bir Güven Mimarisi
Ufuk Akdağ'ın başlangıçta da bahsettiği gibi, blockchain en basit haliyle yeni bir güven mimarisi ya da güven algoritması olarak tanımlanabilir. Bilgisayar bilimleri, kriptografi (şifreleme) ve matematik bilimlerinin birleşimiyle ortaya çıkmış bir yapı bu. Temelinde, işlemlerin kaydedildiği dağıtık bir kayıt defteri veya dağıtık defter bulunur.
Neden "Blok Zinciri"?
Adından da anlaşılacağı gibi, blockchain birbirine bağlı bloklardan oluşur. Dijital ortamda kaydedilen işlemler (örneğin 300 işlem) bir blok oluşturur. Bu bloktaki bilgiler kriptografi sayesinde bir sonraki bloğa bağlanır ve bu şekilde bloklar birbirine eklenerek bir zincir oluşturur.
Geleneksel Kayıtlardan Farkı: Dağıtıklık
Geleneksel kayıt defterleri (muhasebe defterleri, envanterler, banka kayıtları, hatta bakkalın veresiye defteri gibi) bilgisayar öncesi dönemden beri var olan kayıt teknikleridir. Ancak bu kayıtlar merkezi bir yerde bulunur ve fiziksel etkilere (sel, yangın) veya manipülasyona açıktır.
Blockchain'in farkı ise dağıtık olmasıdır. Bir işlem yapıldığında (örneğin komşuya borç verilen para kaydı gibi), bu kayıt merkezi bir yerde durmak yerine, o ağa dahil olan herkese kopyalanır ve dağıtılır. Ufuk Akdağ bu durumu, mahalledeki 1500 eve dağıtılan bir deftere benzetiyor. Ya da herkesin "reply all" yaptığı bir e-posta grubundaki gibi, yazışma geçmişinin (kaydın) herkesin elinde bulunması gibi düşünebiliriz.
Bu dağıtıklık sayesinde:
- Kayıtlar tek bir noktada kaybolma riskine karşı korunur.
- Kayıtları inkar etmek mümkün olmaz.
- Sistem şeffaf hale gelir; herkes tüm geçmişi görebilir.
- Kayıtlar değiştirilemez bir nitelik kazanır.
Değiştirilemezlik ve Şeffaflık: Güvenin Temeli
Blockchain'in en temel özelliklerinden biri değiştirilemezliktir. Zincire bir kez eklenen bir bloktaki bilginin sonradan değiştirilmesi teknik olarak çok zordur, hatta imkansızdır. Bu da sistemin şeffaf olmasıyla birleşince, katılımcılar arasında güven oluşmasını sağlar. Çünkü herkes aynı, manipüle edilememiş kaydı görür.
Uygulama Alanları: Tedarik Zincirinden Güven Sistemlerine
Blockchain'in potansiyel kullanım alanları çok çeşitli. Programda en çok üzerinde durulan örneklerden biri tedarik zinciri yönetimi.
- Domates ve Süt Örneği: Tarladan sofraya bir ürünün (domates veya süt) tüm yolculuğunun blockchain'e kaydedildiğini düşünün. Köylü sütün teslimini cep telefonuyla sisteme girer ve dijital, değiştirilemez bir makbuz alır. Taşıyıcı, depocu, perakendeci de bu sürece dahil olur. Tüketici marketten aldığı ürünün üzerindeki kare kodu okutarak ürünün nerede üretildiğini, hangi süreçlerden geçtiğini görebilir.
- Şeffaflık ve Kontratlar: Başta belirlenmiş "akıllı kontratlar" sayesinde, kimin ne kadar pay alacağı gibi ticari anlaşmalar da zincire kaydedilir ve değiştirilemez hale gelir. Bu da ticaret ağında hile yapılmasını engeller ve teorik olarak fiyatların düşmesine yol açabilir.
- Geleneksel Sistem Farkı: Bu durum, bilginin sadece tek bir firma (örneğin süpermarket) tarafından kontrol edildiği ve istenirse manipüle edilebildiği veya gizlenebildiği mevcut sistemlerden farklıdır. Blockchain'de bilgi ağdaki tüm katılımcılarda bulunur ve süpermarket sadece bir not (düğüm) olarak bu bilginin bir kopyasına sahiptir, onu tek başına değiştiremez.
- Walmart Örneği: Walmart gibi büyük firmalar tedarik zincirinde blockchain'i kullanarak, bir ürünün (mango) izini sürme süresini günlerden saniyelere indirmiştir. Bu, özellikle gıda güvenliği gibi konularda büyük avantaj sağlar.
Bunun dışında, programda merkezi otoritenin piyasada aktör olmak yerine düzenleyici olacağı, şeffaf bir belediye pazarı projesi önerisinden de bahsedildi. Hatta idari kayıtların (ilaç kullanımı, toprak analizi gibi) da sisteme entegre edilebileceği dile getirildi.
Merkeziyetsizlik: Aracısız Güven
Blockchain'in belki de en devrimci yönü merkeziyetsiz olmasıdır. Geleneksel güven sistemlerinde, güven genellikle aracı kurumlara dayanır. Bankalar, noterler, tapu daireleri gibi. Bir işlem yaptığımızda, güvence için bu kurumlara başvururuz.
Ancak blockchain, herhangi bir aracı kuruma ihtiyaç duymadan güven sağlayan bir yapı sunar. Bu, adeta "otoriteye ihtiyaç duymayan bir hukuk sistemi" gibidir.
- Sigorta Örneği: Bir sigorta şirketinin uçak gecikme sigortası ürünü bu duruma iyi bir örnektir. Sigorta, uçuş geciktiğinde otomatik olarak ödeme yapar. Bu ödeme, güvenilir bir veri tabanından (blockchain'den) gelen, değiştirilemez uçuş gecikme bilgisine dayanır ve arada denetleyici veya onaylayıcı bir kuruma ihtiyaç duyulmaz.
Blockchain ve Para: Güvenin Dijitalleşmesi
Programda kripto paralara fazla odaklanılmamasına rağmen, blockchain'in güven sağlama yeteneğinin dijital paraların ortaya çıkışını nasıl mümkün kıldığına değinildi. Yuval Noah Harari'nin de belirttiği gibi, para aslında karşılıklı güvenin en evrensel ve etkili sistemidir. Geçmişte paranın değeri, üzerine basılan liderin güvencesiyle sağlanırdı. Günümüzde ise dolar gibi para birimlerine olan güven, onların dünya çapında geçerli olmasını sağlar.
2008 ve 2020 krizlerinde merkez bankalarının büyük miktarlarda para basması, geleneksel finans sistemine olan güveni sarsmış olabilir. Satoshi Nakamoto'nun Bitcoin'i başlatırken ilk bloğa, bir banka kurtarma paketini duyuran New York Times haberinin manşetini şifrelemesi bu duruma bir göndermeydi. Blockchain'in sunduğu güvenli, şeffaf ve değiştirilemez mimari, Amerikan doları gibi güçlü para birimlerinin yanında dijital paraların varlık göstermesini mümkün kılmıştır.
Bu yeni teknolojinin ve özellikle kripto paraların eleştirmenleri olsa da (Warren Buffet'ın "serap", Paul Krugman'ın "musibet", Jamie Diamond'ın "sahtekarlık" yorumları gibi), aynı zamanda büyük finans kuruluşlarının da blockchain tabanlı teknolojilere yatırım yapması dikkat çekicidir. Bu durum, blockchain'in sunduğu ucuz, sağlam ve bilgiye dayalı yapının iş dünyası için cazip olduğunun bir göstergesidir.
Geleceğin Teknolojisi
Max Weber'in rasyonel kapitalizmi muhasebe gibi rasyonel kayıt sistemlerine bağlaması gibi, blockchain de rasyonel ve güvenilir bir kayıt sistemi sunar, ancak bir kurumun keyfi manipülasyonuna kapalıdır.
Blockchain'in sunduğu değiştirilemezlik, şeffaflık ve dağıtıklık, onu yalnızca para dünyası için değil, tüm üretimden tüketime kadar ekonominin tamamı dahil olmak üzere insanlığın geleceğinde birçok alanda önemli bir yer tutması beklenen bir teknoloji haline getiriyor. Hatta dağıtık yapısı sayesinde, herhangi bir devletin tek başına zincire tamamen yasak koymasının bile zor olduğu bir potansiyelden bahsediliyor.
Sonraki bölümleri kaçırmamak için Kavanozdaki Yıldız podcast servisine abone olun: