Altyapı faaliyetleri yürütülmekte olan Akçay Sulak Alanı’nın önemli bir kısmı zarar gördü.
Akçay Sazlığı ve sulak alanında yapımı planlanan ve bir yandan dolgu faaliyetleri sürdürülen Edremit Tarıma Dayalı İhtisas Sera yani Süs Bitkileri Organize Sanayi Bölgesi Projesi’ne izin veren parselasyon planlarının ve imar planları var. Planların iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı aleyhine açılan davada keşif ve bilirkişi incelemesi 15 Ocak’ta gerçekleştirildi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptığı açıklamada, davanın Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin Doğa Derneği, Doğa Araştırmaları, SS Proje Evi Kooperatifi, Yeşil Düşünce Derneği, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği ve iki yurttaşla birlikte 06.09.2021’de açılmış olduğunu anımsattı. Açıklamada, davada keşif ve bilirkişi incelemesinin üç yıl dört ay gibi uzun bir süre sonra yapılmış olmasının ve daha önce de yürütmeyi durdurma kararı verilmemiş olmasının geri dönüşü zor sonuçlara yol açtığına dikkat çekildi. “Hukuki süreç devam ederken OSB proje alanında uzun süredir dolgu, sıkıştırma gibi altyapı faaliyetleri yürütülmekte olduğundan 148 hektar olan Akçay Sulak Alanı’nın önemli bir kısmı zarar görmüştür” denilen açıklamada, basında yer alan haberlere göre dolguda kullanılan malzemenin kapanmış bir madenin zehirli atıkları olduğu ifade edildi. Açıklama şöyle noktalandı: “Daha önce Edremit Belediyesi’nin sulak alanda Engin Gayrimenkul’e verdikleri usulsüz inşaat ruhsatlarını iptal ettirmeyi başardığımız gibi OSB yapımına izin veren parselasyon ve imar planlarının da iptali için mücadeleye devam edeceğiz. Planların iptal edilmesinden sonra da bozulan bölümlerin restorasyonunun yapılması ve alanın tamamının Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescillenmesi için su kuşlarının, flamingoların, yılan balıklarının yanında olacağız! Akçay Sulak Alanı Yuvamız, Yuvamıza Dokunma!”dendi.
Konyaaltı sahilinin sınırları kıyı erozyonu tehlikesi içinde
Cumhuriyet’ten Bülent Ecevit’in haberine göre, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi, ünlü Konyaaltı Sahili’nde 6 metrekarelik büfelerin bile 100 metrekareyi aşan restoranlara dönüştüğünü belirterek Milli Emlak Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Antalya Büyükşehir Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Hazırlanan raporda, kıyı boyunca etkin denetim yapılmadığı, yasaların öngördüğü yaptırımların uygulanmadığı, yapılan usulsüz uygulamalar ve aykırı kullanım alanları için ecrimisil bedellerinin tespit edilip bedel alınması sureti ile işgallerin yasal hale getirildiği belirtildi. Raporda sahilde yapılan taş-kum taşıma, doğal sahil yapısının bozulması işlemlerinden dolayı Konyaaltı sahilinin sınırlarının kıyı erozyonu tehlikesi içinde bulunduğuna da dikkat çekildi.
Faruk Çelik’ten HES savunması
Arhavi’de düzenlenen AK Parti’nin 7. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Maden ve HES projelerini protesto eden yurttaşlara "Arhavi’de maden 'haydi yürüyelim', Arhavi’de HES’ler 'yürüyelim', yürümeyin yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok yine yürüyorlar. Anlamıyorlar, nasıl bir iştir bu ya?" dedi. Faruk Çelik, partisinin Arhavi'de yapılan HES protestolarını eleştirerek, Maden Genel Müdürlüğü’nün Artvin’de gerçekleştirdiği toplantıyı değerlendirdi ve şunları söyledi: "Artvin’de maden çıkarılan alan yüzde bir bile değil, binde iki. Arama ruhsatlı alan %22. Arama ruhsatlarından sadece 500 tanesinden bir tanesi işletmeye dönüyor. Keşke Türkiye’de madenler çok olsaydı da memleketin zenginlikleri gün yüzüne çıksaydı ama böyle bir şey yok. Afaki şekilde var olan bazı imkanları başka yerlere çekerek burada olmadık konuları başka yere taşıyorlar.” “Burayı zehirleyecek bir işin içinde olur muyuz?” iddiasında bulunan Faruk Çelik, HES’lerin yerleşim yerinde değil bomboş bir arazide yapılabileceğini savundu.
Kuşadası’nda zeytinliklerde bulunan asırlık ağaçların kökleri çıkarıldı
Aydın’ın Kuşadası ilçesinde zeytinliklerde bulunan asırlık ağaçların köklerinden çıkarılması tepki çekti. Caferli Mahallesi’ndeki ağaçların bir gecede yerlerinden sökülerek TIR’larla götürülmesi mahalle halkı ve doğa savunucularını isyan ettirdi. Köklenen zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede bir araya gelen Kuşadası Sivil Toplum Platformu üyeleri, “Zeytin ağaçları yerinden köklenip bir ev eşyası gibi taşınamaz” dedi. Ancak son TIR’ı durdurabildiklerin araçtaki köklenen ağaçların yerine getirildiğini kaydeden platform üyeleri, “Zeytinin insanlığa sadece meyvesi ve yağıyla değil, aynı zamanda kuşları, böcekleri, sürüngenleriyle birçok canlıya ev sahipliği yaptığı ve onlara yaşam alanı yarattığı bir ekosistem olduğu unutulmamalı” ifadelerini kullandı. “Kentte büyük bir hızla devam eden inşaat faaliyetleri sonucu, zeytin bahçeleri yerine villalar yapıldığı belirtilirken Caferli’nin Kuşadası’ndaki gibi yapılaşmaya açılmasına itiraz edildi. Aralarında Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği, Aydın Çevre Koruma ve Kültür Derneği, Kuşadası Kent Konseyi, Kuşadası Caferli Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği, Kuşadası Çevre Platformu’nun da olduğu pek çok kurumun destek verdiği açıklamada şöyle denildi: Caferli başta olmak üzere diğer köylerimizdeki zeytin ağaçları ve tarımsal araziler Kuşadası’nda yaşayan çocukların geleceği. Çocuklarımızın geleceğini korumak, zeytin ağaçlarına tarım arazilerine sahip çıkmak hepimizin görevi. Bu eşsiz güzellikteki coğrafyada yapılaşmalar değil, zeytin bahçelerinin ve tarımsal arazilerin korunarak köylülerin geleneksel yaşamlarını sürdürmesini, aynı zamanda doğaya uyumlu ekoturizm projelerinin geliştirilmesini istiyoruz.” dendi.
