Özgürlük, dayanışma ve direniş şarkıları

-
Aa
+
a
a
a

Bu haftaki programımızda; Charles Aznavour, Guy Béart, Patricia Kaas ve France Gall gibi sanatçıların seslendirdiği özgürlük, dayanışma ve direniş temalı şarkılara kulak verdik.

"Résiste" müzikali

Programın açılışını, ifade özgürlüğünü savunan bir parçayla yaptık. Florent Pagny, sözleri Lionel Florence, müziği ise Pascal Obispo imzalı 2003 tarihli Ma liberté de penser (Düşünme özgürlüğüm) isimli şarkısında, “Elimden her şeyimi alabilirsiniz ama düşünme özgürlüğümü asla” diyordu kısaca. Bu ilk bakışta Brassens ya da Ferrat’ya özgü bir isyan gibi gözükse de, şarkının Pagny’nin başı vergi borçları nedeniyle maliyeyle derde girdiği sırada piyasaya çıkması, bazı kesimlerin tepkisini çekmişti.

Özgürlük kavramı geçmişten günümüze Fransız müziğinde pek çok şarkıda kendine yer buldu. Söz konusu kavram, Edith Piaf’ın bireysel özgürlüğün bir manifestosu niteliği taşıyan Non, je ne regrette rien gibi parçalarında kişisel bir boyutta, toplumsal yargılardan bağımsız olarak ele alınırken Jean Ferrat, Yves Montand ya da Léo Ferré gibi isimler özgürlüğe daha geniş bir perspektiften bakan, politik içerikli şarkılar seslendirdiler. Özgürlük kavramı bunların yanı sıra tarihsel olaylarla da şekillendi. İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında, Fransız Direnişi’nin etkisiyle birçok şarkı, baskıya karşı direnişi ve özgürlük mücadelesini yücelterek işgal altındaki Fransa’da ulusal özgürlük arzusunu ifade ediyordu. İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılanma döneminin olgunlaştığı, aynı zamanda gençlik hareketlerinin, özellikle Cezayir Savaşı nedeniyle alevlenen sömürgecilik karşıtlığının ve Mayıs 1968 olaylarının etkisiyle toplumsal özgürlük arayışlarının yükseldiği altmışlı yıllarda ise; Georges Brassens, Léo Ferré, Jean Ferrat ve Jacques Brel gibi sanatçılar hem bireysel hem de kolektif özgürlük temalarını işleyerek dinleyicilerde özgürlük bilincinin yerleşmesine katkıda bulundu. Bu isimlere 1968 Mayıs’ı sonrasında Renaud ve Maxime Le Forestier gibi genç sanatçılar ve özgürlüğün provokatif yüzünü yansıtan eserleri aracılığıyla Serge Gainsbourg da eklenecekti.

Bu dönemde piyasaya çıkan özgürlük temalı parçalara göz atacak olursak; örneğin 1960'ta piyasaya çıkan Liberté adlı şarkısında Charles Aznavour: “Ne yaptın özgürlük? Seni savunmak isteyenler için / Arkadaşındı onlar senin, daha çok ufaklardı ama yarın asacak cellat onları / Seni hiç görmediler, artık hiç göremeyecekler / Özgürlük, insanın ünlü rüyası, sadece senden konuşurlardı, sadece senin için yaşarlardı ve cennete gittiklerinde senin için dua edecekler“ sözleriyle özgürlük uğruna hayatlarını feda eden insanlardan bahsediyordu. Jean Ferrat ise 1971 tarihli Un air de liberté (Bir özgürlük havası) adlı parçasında, eleştiri oklarını Vietnam Savaşı üzerinden sömürgecilere ve onların Fransız basınındaki destekçilerine yöneltiyordu.

Şarkılarında ele aldığı temalar nedeniyle zaman zaman Georges Brassens ve Jacques Brel ile kıyaslanan Guy Béart’ın ifade özgürlüğünü savunduğu La vérité (Gerçek) adlı şarkısının ortaya çıkışı, sanatçının 1967’de bir konser öncesi kaldığı mütevazı bir otelde okuduğu bir habere dayanıyordu. Béart, burada bir spor dergisinde ünlü bisikletçi Jacques Anquetil’in doping kullanımıyla ilgili itiraflarını okumuş, bu olay dönemin spor dünyasındaki ikiyüzlülüğünü ve daha geniş anlamda, toplumdaki gerçeklerin bastırılması yönündeki alışkanlığı sorgulama konusunda sanatçıya ilham vermişti. Şarkının nakarat kısmını oluşturan “Gerçeği ilk söyleyen idam edilmeli” sözleri bu düşünceden hareketle ortaya çıktı ve Béart, konser sonrası otelde şarkının sözlerini kısa sürede tamamladı. Temel olarak özgürlük, hakikat ve toplumsal tabular üzerine bir eleştiri olarak görülebilecek bu parçada Béart gerçeği söylemenin bedelini vurgulayarak, tarih boyunca hakikati dile getirenlerin nasıl susturulduğunu veya cezalandırıldığını anlatıyor ve bunu Tour de France’ta doping gerçeğini açığa çıkaran bir sporcunun susturulması, Chicago’da bir gazetecinin sokak ortasında öldürülmesi ve Sovyetler Birliği’nde sanatsal ifade özgürlüğünün tehdit edilmesi gibi örneklerle evrensel bir boyuta taşıyordu. 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi özgürlüğün toplumsal boyutunu ele alan şarkıların yanında bu kavramı kişisel perspektifte irdeleyen pek çok şarkı da mevcut Fransız müziğinde. Örneğin, Georges Moustaki, özellikle Serge Reggiani yorumuyla ünlenen 1967 tarihli Ma libérté (Özgürlüğüm) adlı parçasında, özgürlüğün hem bireysel hem de duygusal boyutlarını ele alıyor. Moustaki, özgürlüğü bir sevgiliye benzeterek ona sesleniyor ve ona olan bağlılığını ve ona karşı duyduğu derin sevgiyi dile getiriyor. Bu açıdan parça, romantizmle dolu bir özgürlük manifestosu olarak da değerlendirilebilir. 1960'ların sonlarına doğru Fransa'da özgürlük arayışının ve bireysel ifade özleminin yükseldiği bir dönemde yazılan şarkıda Moustaki; "Özgürlüğüm, seni korudum uzun süre, Nadir bir inci gibi, Özgürlüğüm, bana yardım eden sendin, tüm bağları koparmamda..." sözleriyle kendini bir başkasına bağlamaktan uzun süre kaçan ve böylece kişisel özgürlüğünü koruduğuna inanan bir adamın rolüne bürünüyor. Ancak şarkının sonunda: “Özgürlüğüm, yine de terk ettim seni bir Aralık gecesi, bırakıp gittim birlikte yürüdüğümüz yan yolları, hiç şüphelenmeden, eli ayağı bağlı pes ettiğimde, ihanet ettim sana bir aşk hapishanesi ve onun güzel gardiyanı için” diyerek âşık olduğu kadın için en nihayetinde özgürlüğünden ödün vermek zorunda kaldığını belirtiyor. 

Patricia Kaas, 1993 tarihli albümü "Je te dis vous"da yer alan ve sözleri Marc Lavoine, müziği ise Fabrice Aboulker imzasını taşıyan La liberté adlı parçada, özgürlüğün kolay ulaşılabilir bir kavram olmadığını ve adeta "dünyanın öbür ucunda" olduğunu vurguluyor ve toplumun alt kesimlerinde yaşayan insanların verdiği mücadelelerden söz ediyordu bize. Parçada geçen "sans-logis" (evsiz), "sans-patrie" (vatansız), "sans-papiers" (kayıtsız ya da göçmen) gibi ifadeler, bu bireylerin zorlu yaşam koşullarını ve özgürlüğe olan özlemlerini dile getirirken, şarkının nakarat kısmında geçen "Özgürlük kapı komşusu değil, özgürlük dünyanın öbür ucunda" dizeleri ise, özgürlüğün hem fiziksel hem de duygusal anlamda uzak bir ideal olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyordu. 1990’ların başında Avrupa’da sosyal ve politik meselelerin öne çıktığı bir zamanda piyasaya çıkan parçada işlenen temalar, Soğuk Savaş’ın sona ermesi, göç hareketleri ve ekonomik belirsizlikler sayesinde daha da anlamlı bir hal alıyordu bu açıdan.

Michel Fugain, 1989 yılında piyasaya çıkan ve geniş kitleler için özgürlük mücadelesi veren insanların yaşadığı zorlukları ve kendi bireysel özgürlüklerini nasıl kaybedebileceklerini hatırlatan La liberté, demandez-la isimli parçada, özgürlüğün bir hak olduğu kadar bir mücadele gerektirdiği fikrini savunuyordu. Şarkının isminde de bir kelime oyunu vardı aslında, zira nakarat kısmında da geçen bu cümle, hem “Özgürlüğü talep edin” hem de “Mandela’nın Özgürlüğünü talep edin” anlamına geliyordu. Güney Afrika’daki ırkçı apartheid rejimine karşı mücadele eden Nelson Mandela, 1989’da hâlâ hapisteydi, Fugain de baskıcı rejimin sembolleri olan "ilk taş", "ilk duvar" ve "ilk parmaklık" gibi imgelerle, özgürlüğü kısıtlayan sistemleri ve bu sistemleri inşa edenleri eleştiriyordu şarkısında. Aynı zamanda, "Yüksek sesle hayal kuran adamı, mezara koydular canlı canlı" dizeleriyle, özgürlük hayali kuranların susturulduğu dünyaya olan isyanını dile getiriyordu. Şarkının 1989’da yayınlanmasının ardından, Mandela’nın 1990’da serbest bırakılmasının parçaya tarihsel bir anlam kazandırdığını da hatırlatalım.

Fransız popüler müziğinde, tıpkı yukarıda söz ettiğimiz şarkıda olduğu gibi dünya genelinde verilen özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi mücadelelerine destek olan birçok şarkı mevcut. Örneğin Juliette Gréco’nun 1972 tarihli sözleri Maurice Fanon, bestesi ise Gérard Jouannest imzalı Mon fils chante adlı şarkısında, Fanon aslında Yunanistan’da 1967’de iktidarı ele geçiren Albaylar Cuntasına atıfta bulunsa da, Gréco parçayı seslendirirken Nazi işgali sırasında kız kardeşiyle birlikte tutuklandığı ve işkence gördüğü günleri hatırlıyordu kuşkusuz. Bunun yanı sıra “Tarihin dar kapısını umutsuzca itenler için, idealler uğruna, şarkı söyle oğlum. Karanlıkta sürüklenenler için, işkence odalarının koridorlarının zemininde, şarkı söyle oğlum, Mayıs ayının kızarmış güneşini bir daha göremeyecek olanlar için Pire limanında, şarkı söyle oğlum. Özgürlük yaşayabilsin diye tüm dünyada, şarkı söylemek lazım oğlum” sözleriyle, özgürlüklerin korunması konusunda bizden sonra gelen genç kuşakların ne denli büyük bir öneme sahip olduğu vurgulanıyordu. Linda de Suza’nın repertuarının en politik içerikli parçalarından biri olan Les œillets rouges ise ismini 1974’te gerçekleşen ve diktatör Salazar’ın devrilmesini sağlayan, Karanfil Devrimi olarak da bilinen kansız darbeden alıyordu. Portekiz’de yaşayan bir çiftten bahsediyordu kendisi de Portekiz’den Fransa’ya göç etmek zorunda kalan Linda de Suza bize parçada. Genç adam herkesin mutlu olduğu bir dünyanın hayallerini kuran idealist bir delikanlı. Kadın, yirmili yaşlara geldiklerinde ülkesini terk etme kararı alıyor ama arkadaşı orada kalıyor ve idealleri uğruna savaşmaya devam ediyor. Ayrılık hediyesi olarak ise bir buket kırmızı karanfil veriyor genç kadına. Yıllar geçiyor, kadın göç ettiği ülkede bir başkasına âşık oluyor ve gençlik aşkını unutuyor ama bir gün bir arkadaşı ona eski sevgilisinden bahsediyor. Bunun üzerine yıllar sonra ülkesine geri dönüyor kadın ve bir caddede adamın adının bir taşa kazınmış olduğunu görüp, arkadaşının idealleri uğruna mücadele ederken hayatını kaybettiğini anlıyor ve bu kez kendisi gözyaşları içinde bir kırmızı karanfil buketi bırakıyor oraya.

Yukarıda gençlerin özgürlük mücadelesindeki öneminden bahsettik, bunun en çarpıcı örneklerine, yakın geçmişte Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan Arap Baharı sırasında şahit olduk. İlk olarak 2010’un Aralık ayında Tunus’taki protestolarla alevlenen bu hareket, ilerleyen günlerde Cezayir, Libya, Yemen, Mısır ve Suriye gibi ülkelere de sıçramış ve Suriye’deki iç savaşın başlamasına neden olmuştu. Sosyal medyada organize olan çoğunluğunu gençlerin ve öğrencilerin oluşturduğu protestocular, meydanlara çıkarak ülkelerini yıllardır yöneten baskıcı rejimlere meydan okumuş ve yenilmez gibi görünen Hüsnü Mübarek ve Muammer Kaddafi gibi diktatörlerin sonunu hazırlamıştı.  Cezayir asıllı Kaddour Hadadi tarafından kurulan ve genellikle reggae, ska, hip-hop ve şanson gibi farklı türleri harmanlayan parçalarıyla tanınan HK et les Saltimbanks grubu da 2012’de piyasaya çıkan Mon printemps, ma liberté (Baharım, özgürlüğüm) adlı parçada da Arap Baharına atıfta bulunuyor ve: “Aşkımızdan bahsediyorlar, günlerimizin sayılı olduğunu söyleyerek, Peki ne biliyorlar hakkımızda? Ah özgürlüğüm. Çılgın olduğumu mu düşünüyorlar acaba, seni tekrar almalarına izin verecek kadar?” sözleriyle uzun yıllar sonra gelen özgürlüğe ilan-ı aşk ediyordu adeta.

1981’de France Gall yorumuyla 45’lik olarak piyasaya çıkan Michel Berger imzalı Résiste (Diren), beş yüz binin üzerinde bir satış rakamına ulaşarak kayda değer bir ticari başarı elde etmişti. Şarkının nakarat kısmında geçen “Diren, var olduğunu kanıtla / Git, mutluluğunu her yerde ara / Reddet, bu bencil dünyayı” sözleri, dinleyicilere özgürlüklerini koruma ve kendi yollarını çizme konusunda cesareti aşılıyordu. Şarkı, bunun yanı sıra politik bir sistemi suçlamaktan ziyade, bireyin kendisini değiştirerek dünyayı adım adım dönüştürmesi gerektiğini vurguluyordu. Bu derin ve evrensel mesaj, parçanın zamanla bir dayanışma ve özgürlük marşı gibi algılanmasına yol açtı. Parçanın 2015'te, France Gall ile Bruck Dawit tarafından sahneye konulan müzikale de adını verdiğini hatırlatalım.

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Florent Pagny & Amel Bent Ma liberté de penser 2bis 3:26
Charles Aznavour Liberté C'est ça 2:23
Jean Ferrat Un air de liberté 1972-75 - À moi l'Afrique 3:19
La vérité (Version 2, 1973) Guy Béart 1970 - 1973 4:23
Chimène Badi Ma liberté Gospel & Soul 3:11
Patricia Kaas La liberté Je te dis vous 4:04
Michel Fugain La liberté, demandez-la Un café et l'addition 3:28
Juliette Gréco Mon fils chante Déshabillez-moi 3:19
Linda de Suza Les œillets rouges Olympia 1983 3:47
HK et les Saltimbanks Mon printemps, ma liberté Les temps modernes 4:53
France Gall Résiste Best of Live 3:43