Açık Bilinç'te Güven Güzeldere, boykot kelimesinin anlamına, nereden geldiğine ve sivil itaatsizlik ile boykot arasındaki farka değiniyor.
Her sivil itaatsizlik eylemi boykot olmak zorunda değil; ama bugün gündemde olan tarz her boykot bir tür sivil itaatsizlik gibi görülebilir.
Geçmiş bir programda sivil itaatsizliğin tarihçesinden ve önemli örneklerinden söz etmiştik. Merak edenler buradan içeriğe yeniden göz atabilirler.
Türkçe'ye İngilizce'den giren 'boykot' sözcüğününse ilginç bir hikâyesi var; 19. yüzyılda yaşamış ve kiraları indirmeme konusundaki tutumundan dolayı İrlandalı kiracıların boykotuna maruz kalmış İngiliz albay Charles Boycott'un isminden fiile dönüştürülmüş bir terim boykot.
Boykot, akademik literatürde bir tür 'tüketici aktivizmi' olarak görülüyor. Genellikle etkili olduğu ama hızlı sonuç üreten bir protesto biçimi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulanıyor. Bu konuyu tarihçesiyle birlikte ele alan pek çok özet makale var ve birisi de şöyle;
Bir diğer yandan Açık Bilinç'te ileride 'Felsefe Tarihinden Portreler' serisine dönerek, Rönesans dönemi ve erken Modernite ve sonrasının geçirdiği düşünsel dönüşümü tartışacağız. Ayrıca, uluslararası alanda çok tanınan sosyal psikolog Muzaffer Şerif hakkında da konuşacağız.
Ayrıca Harvard Üniversitesi tarih profesörlerinden Prof. Cemal Kafadar'ın üniversite tarafından 'Filistin hakkında konferanslar düzenlemek' nedeniyle Orta Doğu Çalışmaları Merkezi müdürlüğünden alınmasına ve okul genelinde bunun yarattığı tepkisizliğe değineceğiz.
Son olarak ise gelecek hafta Sibel Çetingöz'ün organizatörlüğünde, ilk programını geçen yıl yapmış olduğumuz Uluslararası Çocuk Üniversiteleri Günü hakkında ikinci bir program gerçekleştireceğiz.