Haziran 2015

Yıl Sonu Değerlendirmesi
-
Aa
+
a
a
a

Haziran ayında dünya çapında göç etmek zorunda kalan insanların sayısı 50 milyonu aştı. Bu sayı II. Dünya Savaşı sırasındaki mülteci sayısına eşitti. BM'nin rakamlarına göre, 2015 başından ortasına kadar 38 milyon insan evinden, 19 milyon insan ise ülkesinden olmuştu.

Ayın Sözü:

"Bu sonuçlar hoyratlığa karşı demokrasinin, zulme karşı özgürlüğün, şımarıklığa karşı tevazuun, savaşa karşı barışın zaferidir."

HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder seçim sonuçlarını değerlendiriyor. (DHA)

***


İndirmek için: mp3, 22.7 Mb.

 

 

 

Haziran ayında dünya çapında göç etmek zorunda kalan insanların sayısı 50 milyonu aştı. Bu sayı II. Dünya Savaşı sırasındaki mülteci sayısına eşitti. BM'nin rakamlarına göre, 2015 başından ortasına kadar 38 milyon insan evinden, 19 milyon insan ise ülkesinden olmuştu.

 

Türkiye ilk kez dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumuna geldi. 2014'te 1,59 milyon mülteci kabul eden Türkiye'yi 1,51 milyon mülteciyle Pakistan ve 1,15 milyon mülteciyle Lübnan izledi.

 

Avrupalı liderler ise çatışma bölgelerinden kaçarak AB dışındaki ülkelere giden 20 bin göçmeni kabul edeceklerini açıkladılar. 2014 yılında ilk beş ayda 6 bin 500 kişi geçiş yaparken bu yıl aynı dönemde 42 bin kişi Türkiye’den Yunanistan’a geçti.

 

Sadece 3 günde Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin sayısı 23 bini aştı. Akçakale karşısındaki Suriye'nin Tel Abyad kentinde IŞİD ve YPG arasındaki çatışmalardan kaçan binlerce Suriyeli önce Türkiye'ye sokulmadı. Suriyeliler, telleri yıkarak Türkiye tarafına geçmek isteyince asker müdahale etti. Türkiye’ye geçmek için bekleyenleri ellerinde uzun namlulu silahlarla sınır hattına gelen IŞİD militanları zorla geri gönderdi.

 

Tel Abyad YPG'nin eline geçti. Kentteki IŞİD militanlarının kaçarak mültecilerle birlikte Türkiye'ye kaçtığı söylendi. Sınırdan kaçarak askerler tarafından yakalanan kişilerin IŞİD militanı olduğu öğreniliyordu.

 

 

Kobani'de IŞİD'in gerçekleştirdiği  en kanlı saldırıda 233'ü sivil 349 kişi öldü. Sahur vakti yapılan saldırının ardından IŞİD'in Türkiye'den sızdığı iddiaları, Türk hükümeti tarafından reddedildi.

 

Yıllardır yaşadıkları yerdeki şiddet ve kölelikten kaçarak Irak'tan Türkiye'ye sığınan Ezidiler Avrupa'ya, Kapıkule Sınır Kapısına doğru yola çıktılar. Kabul edilmeyen Ezidilerin bekleyişi, geldikleri otobüslerle Nusaybin'deki kamplarına gönderilmeleriyle son buldu.

 

Avrupa'nın doğuya açılan kapısı Yunanistan ile başka problemleri de vardı. Yunanistan Maliye Bakanı Varoufakis, IMF'ye 1.6 milyar euro tutarındaki borcu ödemeyeceklerini açıkladı. Haberlerde borcun ödenememesinin ülke için iflas kapısının açılması anlamına geldiği söyleniyordu. AB'nin cevabı "artık yeni borç yok" oldu.

 

Kreditörlerin ülkeye yeniden borç verme koşulu olarak sunduğu yeni kurtarma paketini halk oylamasına sunma kararı alan Yunanistan Başbakanı Tsipras, halkın paketi reddedeceğine inandığını söyledi. Ama halk reddedince, en çok şaşıranlardan biri de kendisi olacaktı.

 

Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Mursi'ye verilen iki idam cezasından biri onaylandı, diğeri ömür boyu hapis cezasına çevrildi. Mursi, yargılandığı duruşmada ilk kez "kırmızı idam mahkumu" kıyafetiyle görülürken, Müslüman Kardeşler halka ayaklanma çağrısı yapıyordu.

 

Ermenistan'da halk ayaktaydı zaten. Başkent Erivan'da elektrik zamlarına karşı yapılan protestolarda polis şiddeti, gösterilerin daha da büyümesine yol açtı.  Gözaltına alınan vatandaşlar, Erivan’da nezarethaneler dolduğu için, Abovyan ve Aştarak şehirlerinin hapishanelerine götürüldü. Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan zammın geri çekildiğini açıkladı ama halk sokaklardan kolay çekilmeyecekti. Ermenistan'daki protestolar yıl boyunca sürdü.

 

 

 

ABD'de 21 yaşındaki beyaz bir ırkçının Güney Carolina eyaletinde siyahların gittiği bir kiliseye yaptığı silahlı baskında 6'sı kadın 9 kişi hayatını kaybetti. Irkçı genç,  saldırı sırasında "Bunu yapmak zorundayım. Ülkemizi ele geçiriyorsunuz. Defolup gidin" dedi.

 

 

 

Saldırganın çektirdiği fotoğraflarla tekrar hatırlanan, "ırk ayrımcılığını ve beyaz Amerikalıların egemenliğini" simgeleyen konfederasyon bayrağı Güney Carolina'daki kongre binasından törenle indirildi. Bayrak 54 yıldır eyaletin parlamentosu önünde dalgalanıyordu.

 

Kanlı Haziran’da bir büyük saldırı da Tunus'un Susa kentinde gerçekleşti. Tunus tarihinin en kanlı terör saldırısında jet ski ile denizden gelen bir Tunuslu, turistik otelin plajında çoğu İngiliz turist 38 kişiyi öldürdü. Saldırıyı IŞİD üstlendi ama hükümet El Kaide'yi sorumlu tuttu.

 

Irak, Afganistan, Yemen, Libya Haziran’da kan gölüydü. Kuveyt'te Şiilere ait İmam Sadık Camisine Cuma namazında yapılan bombalı saldırıda 27 kişi öldürüldü, IŞİD Kaddafi'nin memleketi Sirte'yi ele geçirdi. ABD Yemen'de yaptığı İnsansız Hava Aracı saldırısında Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütünün lideri Nâsır El Vuhayşi'nin öldürüldüğünü açıkladı.

 

Her geçen gün gerilen sinirlerin içerisinde nefes almaya çalışanlarla dolu ülke Türkiye' 2015 yılının ilk seçimine giriyordu. Ama oldukça kanlı bir şekilde.

 

Bingöl'de HDP'ye ait seçim aracının şoförü Hamdullah Öğe, silahla vurularak öldürülmüş olarak bulundu. Erzurum'da HDP mitingine katılacak partilileri taşıyan şoför Aydın Taşkesen göstericiler tarafından dövülüp yakılmak istendi. Rize'de HDP'den milletvekili adayı Selda Karafazlı'nın babasına ait kafe 100 kişinin saldırısına uğradı.

 

Diyarbakır'ın İstasyon Meydanı'nda 5 Haziran Cuma günü yapılan HDP mitingi sırasında bombalı saldırıda 4 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla insan yaralandı. Polisin alanda kalanları dağıtmak için patlamanın da olduğu bölgeye TOMA'larla girerek tazyikli sularla saldırması birçok haber kanalı tarafından görülmedi ya da görülemedi.

 

 

 

HDP mitingini kana bulayan 20 yaşındaki Adıyamanlı Orhan Gönder adlı bombacı saldırıdan sonra Suriye'ye geçip IŞİD saflarına katılmak isterken Antep'te polise yakalandı. Gönder'i, arkadaşlarını ve memleketi Adıyaman'ı Türkiye, ne yazık ki daha çok duyacaktı.

 

 

 

Son 13 yılda sandıktan her zaman tek başına iktidar çıkaran Türkiye'de 7 Haziran 2015'te meclise 4 parti girdi ve kimse tek başına iktidarı alacak çoğunluğu elde edemedi.

 

AKP lideri Davutoğlu "AK Parti bir kez daha destan yazdı" dedi, CHP “AKP iktidarı millet tarafından düşürülmüştür” dedi, HDP'li Sırrı Süreyya Önder "Emanet oyları mahçup etmeyeceğiz" açıklaması yaparken, MHP’den “Şu anda koalisyon hesabımız yok”denildi.

 

Tek parti iktidarını bitiren seçimlerin ardından TOMA üreticisi Katmerciler şirketi hisseleri günün ilk seansında yüzde 10 düştü. Seçimlerin ardından sessiz kalan Erdoğan için “Ne kadardır ekrana çıkmıyor?” sayaçlı site bile kuruldu.

 

Seçim sonuçları Avrupa genelinde “demokrasinin zaferi” olarak yorumlandı. Rusya lideri Putin'in, AKP'nin seçim başarısından dolayı tebrik ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir." diyerek koalisyon çalışmalarının startını verdi.

 

Seçim başarısını Şırnak’ta Türk bayraklarını, Batı illerinde LGBTİ bayrakları, Atatürk ve Öcalan posterlerini yan yana dalgalandırarak kutlayan HDP Eşbaşkanı Demirtaş, “AKP'li bir koalisyon seçeneğinin içinde olmayacağız” demeye devam ediyordu.

 

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar" açıklamasıyla sonradan yaşanacakların belki de istemeden tahminini yapar gibiydi.

 

Yaklaşmakta olan fırtınanın sesi şimdiden duyulmaya başlanmıştı. Seçimlerin hemen ardından Diyarbakır'da Yeni İhya Der Başkanı ve Hüda Par üyesi Aytaç Baran'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Olay yerine giden gazetecilere saldırıldı, kahveler tarandı, kentte plakasız araçlar dolaşmaya başladı.

 

Demirtaş,  “Diyarbakır'da kirli bir tezgâh sahneleniyor…” diyerek herkesi sokaktan çekilmeye çağırırken, Hüda Par Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, " Ben emniyetin de iyi niyetli olmadığını, saldıranlara cesaret vererek kaos planına hizmet ettiğini düşünüyorum" dedi.

 

Başbakanlık ilk 5 ayda bütçesinin yüzde 90'ını kullanmıştı. Mart ayından itibaren örtülü ödenek harcaması çıkarılan Cumhurbaşkanlığı makamında, AkSaray'da  verilen gösterişli iftar yemeklerinin haberleri çıkmaya başlamıştı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'ye giden TIR'larla ilgili görüntüleri yayınlayan gazeteci Can Dündar hakkında suç duyurusunda bulundu. Hakkında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet istemi ile davan açılan gazeteci, "Doğru bildiğimizi yazmaya devam edeceğiz" dedi. Dündar, doğru bildiğini yazmanın bedelini yıl sonunda,  gazetesinin Ankara temsilcisi Erdem Gül’le birlikte Sulh Ceza mahkemesi kararı ile tutuklanarak ödeyecekti.

 

Akçakale sınırına gelerek incelemelerde bulunan Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, “Şanlıurfa'da IŞİD'li var mı” diye soran gazetecileri gözaltına aldırdı.

 

Soru bir ay sonra cevabını bulacaktı.