"Sırbistan, Kosova meselesini İsrail - Filistin durumu gibi düşlüyor"

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel, Sırbistan'daki seçimlere, Şili'deki referanduma ve Almanya'daki yerel seçimlere değiniyor.

""

Ahmet İnsel Ufuk Turu’na bu hafta Sırbistan’daki seçim sonuçlarını değerlendirerek başladı. Seçimlere dair İnsel, “Son dört yılda üçüncü defa yapılan seçimleri Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić’in partisi yine kazandı. Muhalefet ise ‘Seçim sandıkları dolduruldu, oy satın alındı’ iddiaları ile seçimin tekrarını istiyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsilcileri ise Vučić’in partisinin usulsüzlüklerle üstünlük sağladığını belirtti,” dedi. Bu iddialar üzerine ne kadar Rusya yanlısı olsa da Avrupa Birliği üyeliğini de isteyen Sırbistan için Almanya dışişleri bakanı Annalena Baerbock, “AB adayı ülkeye yakışmıyor,” açıklamasında bulundu. Olaylı seçimlerin ve ülkede geçtiğimiz aylarda yaşanan 17 kişinin öldürülmesi gündemlerinin ardından ise iktidar ve muhalefet yalnızca Kosova konusu üzerinde zımni bir anlaşma halindeler. İnsel, bu durumu, “Sırbistan, Kosova meselesini İsrail - Filistin durumu gibi düşünüyor, düşlüyor,” diye belirtti.



Ufuk Turu’nda, Sırbistan’ın ardından Şili’de son bir yılda ikinci kez yapılan ve ikisinde de ‘hayır’ oyunun çıktığı referandumlar değerlendirildi. Ülkede toplumsal muhalefet eliyle Augusto Pinochet Ugarte zihniyeti artığı anayasa için 150 kişilik geniş bir katılımcı grup ile 400 maddelik detaylı, modern, ileri, çevreci ve feminist bir anayasaya %63 ile ilk referandumda da ‘hayır’ denilmişti. Bu hayır oylarının en önemli sebepleri için de İnsel, “Çok uluslu Şili tanımı ve bölünme korkusu, Venezuela göçmenlerine dair yerli halkın taleplerinin karşılanmaması açısından incelenmesi ve anlaşılması zor, detaylı bir metin olması başlıca sebepler arasındadır,” dedi. İnsel, solun büyük bir zaferi kaçırdığını da sözlerine ekledi. İkinci referandum için sağcı kimselerden oluşan 50 kişilik bir çalışma da Şili halkları tarafından %55 ile reddedildi. Bu durum için de İnsel, “Sosyal devlet vurgusunun azalması, kamu hizmetlerinde özelleştirmelerin artması ve kürtaj yasağı reddedilmenin başlıca sebepleri,” yorumunda bulundu.



Almanya’daki yerel seçimleri de değerlendiren Ahmet İnsel, “Saksonya’daki 40 bin nüfuslu Pirna kentinde ilk defa Alternative für Deutschland (AfD) üyesi bir belediye başkanı seçildi,” dedi. Bu bölgenin ne kadar sağcı olduğuna seçim sonuçları istatistikleri ile de değinen İnsel, solun orada yalnızca %10 bandında olduğuna dikkat çekti. Almanya Anayasa Koruma Ofisi Saksonya Şubesi de AfD için, ‘Aşırı sağ bir parti olan AfD, özgür ve demokratik bir ülke için tehdit’ olduğunu belirtmişti. Christlich Demokratische Union Deutschlands (CDU) yani Hristiyan Demokratlar dördüncü programlarını ilan ettikten sonra, AfD yetkililerine ‘aramızdaki duvarlar kalkıyor’ dedi. Almanya’da yükselen sağ parti istatistiklerinin kuracağı olası bir iktidarda, İtalya ve İngiltere gibi iltica başvurularında katılaşma gerçekleşecek. İltica başvurularındaki yeni düzenlemeler için İnsel, “Yeni olarak üretilen referans kültür tanımıyla çok kültürlü tanımı reddeden bir yerden kuruluyor ve muhakkak buna uyum isteniyor. Sınırlı sayıda mülteci kotası ve başvuru sürecinde başka bir ülkede bekletilmek gibi uygulamalar düşünülüyor,” dedi.



Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel, son olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın Macaristan ziyaretini değerlendirdi. Erdoğan’ın Viktor Orbán ile birlikte İsveç’in NATO üyeliği onayında ayak sürüyerek Avrupa ile çeşitli pazarlıklar yürütme işindeki yeni ortağını ‘stratejik ortaklık’ olarak duyurduğunu belirtti.