“Myanmar örneği gelecek dönemde Çin ve Batı arasında ciddi bir çatışma konusu olacak”

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu’nda Ahmet İnsel; Myanmar’daki darbeden sonraki gelişmeleri, Ekvator’daki seçim sonuçlarını ve Cezayir’deki gösterileri yorumladı. 

Ahmet İnsel Ufuk Turu’na Myanmar’daki gelişmelerle başladı. Myanmar’da gösterilere devam edildiğini, son gösterilerde yaklaşık bin üç yüz kişinin gözaltına alındığını, polis ve askerin açtığı ateş sonucu on sekiz kişinin öldüğünün tahmin edildiğini söyledi. İnsel, darbenin yapıldığı 1 Şubat’tan bugüne kadar otuzdan fazla göstericinin öldüğünün tahmin edildiğini ve bir polisin de hayatını kaybettiğini ekledi. 

1 Mart’ta Aung San Su Kyi’nin dört ayrı suçlamadan mahkemeye çıkarıldığını belirten İnsel, kasım ayında yapılan seçimlerde Aung San Su Kyi’nin partisinin neredeyse %60 oy alarak anayasayı değiştirebilecek bir gücü elde ettiğini, ordunun bu seçimlere hile karıştığını iddia ederek darbe yaptığını hatırlattı. Myanmar konusunda uluslararası alanda ciddi bir ayrım olduğunu; AB, ABD, Latin Amerika’daki bazı ülkelerin Çin’i eleştirdiklerini, Çin’in Myanmar’ı desteklemesinin aslında askeri yönetime destek sağladığı görüşünde olduklarını söyledi. Avustralyalı bazı büyük kuruluşların Myanmar’daki faaliyetlerine son verdiğini ve bunun da askerlerin iktisadî konumlarının sarsılması anlamına geldiğini belirtti. Şu anda ordunun durumu kontrol altında tutmaya çalıştığını, buna karşılık uluslararası ilişkileri yürütmek amacıyla Demokrasi için Ulusal Birlik Partisi seçilmiş milletvekillerinin Parlamentoyu Temsil Etme Komitesi’nin kurduklarını, ordunun bunu bir ihanet olarak gördüğünü söyleyen İnsel şunları ekledi: “Myanmar örneği uluslararası çatışmada özellikle Çin ve Batı dünyası arasında giderek artan gerginlikte ciddi bir çatışma konusu olacak gelecek dönemde.”

Rusya’nın ve Çin’in sayesinde BM’nin Myanmar’la ilgili bir ihlâl karar almadığını, cumartesi günü Myanmar’ın BM Temsilcisi’nin BM’yi askeri darbeye son verme ve yönetimi halka teslim etme çağrısı yapmaya davet ettiğini, BM’nin tavır alması gerektiği yönünde bir konuşma yaptığını, ertesi gün ihanet gerekçesiyle görevden alındığını söyledi. 

Ahmet İnsel, Çin’in insan hakları konusuyla zaten ilgilenmediğini, uluslararası plânda ticareti dikkate aldığını, kalkınmakta olan ülkelere de Batı ülkelerine göre daha yüksek kredi uyguladığını, Uygur Türklerine uyguladığı baskının aslında soykırım tanımına girdiğini dile getirdi.

Ekvator’da seçimlerden on üç gün sonra Ulusal Seçim Konseyi’nin resmî sonuçları ilan ettiğini, buna göre göre Andres Arauz’un %32,7 oyla birinci, sağın adayı Guillermo Lasso’nun %19,70 ile ikinci, yerli partisi adayı Yaku Perez’in %19,3 ile üçüncü geldiğini söyledi. Yaku Perez bazı seçim sandıklarında oyların yeniden sayılmasını talep etti. Ömer Madra, Perez’in seçim hilesine izin verilmemesi gerektiği konusunda dünya çapında İlerici Enternasyonel’in bir kampanya başlattığını söyledi. Ahmet İnsel seçim sonuçları değişmezse nisan ayında Arauz ile Lasso’nun yarışacağını belirtti.

İnsel; Cezayir’de 2 yıl önce demokratikleşme talebi ile başlayan sokak hareketlerinin 2. yıldönümü vesilesiyle yeniden canlandığını, “Askerlerin yönettiği bir devlet istemiyoruz” temasıyla yürüyüşler yapıldığını, Cumhurbaşkanı Tebbun’un ise erken seçim önerdiğini söyledi. Ancak erken seçimden daha önemlisi bu anayasal koruma altında olan yönetim sisteminin değişmesidir tepkisinin dile getirildiğini ekledi.

Tunus’ta da muhalefet ve gençlerin sokak gösterilerine devam ettiklerini, eylül ayında seçilen başbakan ile cumhurbaşkanı arasında görev paylaşımıyla ilgili gerginliklerin ortaya çıkmaya başladığını belirtti.

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Sehel Oto’ya teşekkür ederiz.)