İsrail toplumunda Netanyahu destekçileri ve karşıtları

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a
""
Reuters/Ronen Zvulun

Ufuk Turu’nda bu hafta Ahmet İnsel, İsrail ordusunun Gazze’ye karşı yoğun bombardımanını değerlendirerek başladı. Gazze’nin kuzey ve güney hatlarında kara çatışmaları var. Hem kuzey, hem de güneyden, boyutları çok büyük olmamakla birlikte, kara harekatı gerçekleştiren İsrail, Filistin halkını güneye göç etmeye zorluyor. İnsel, Filistin halkının büyük bir kısmının daha dar bir alana sıkıştırılıp katliamın boyutlarının çok daha ileri boyutlara taşınabileceğine işaret etti. Bazı radikal İsrailliler, Filistinlilerin tamamen sürülmesinin amaçlandığını söylüyor. Batı Şeria’da işgalcilerin baskılarının giderek arttığını ve çok daha vahim gelişmelere sebebiyet verebileceğini söyleyen İnsel, İsrail toplumunun da Netanyahu destekçileri ve karşıtları olarak ikiye bölündüğünü ifade etti.



Ahmet İnsel, İsrail hükumetinin, İsrailli muhaliflerin seslerini bastırmak için herhangi bir yargı süreci yürütmediğine, hukuki bir yaptırım yoluna gitmediğine dikkat çekti. İsrail başbakanı olarak 16 yıllık bir görev süresi olan Netanyahu, yıllar sonra ilk defa gazetecilerin sorularını canlı olarak yanıtlamayı kabul etti. Netanyahu, 7 Ekim’deki saldırılardan haberdar edilmediğini söyleyerek generalleri suçladı. Ulusal koalisyon hükümetinde başbakan yardımcısı olarak görev yapan Beni Gantz, Netanyahu’nun bu suçlamalarını inkar ederek, kendisinin yalan söylediğini ifade etti. Bunun üzerine Netanyahu, yaptığı bir açıklamada “Söylememem gereken şeyleri söyledim,” diyerek kamuoyunda tepkilere sebep oldu. İnsel, Netanyahu’nun rehineler konusunda da ailelere yalan söylediğini belirtti. Netanyahu, Hamas’ın rehineler üzerinden herhangi bir pazarlık talebinde bulunmadığını söyledi. Fakat Hamas basına açık bir şekilde, İsrail’deki Filistinli tutsakları rehineler karşılığında serbest bırakmalarını talep etmişti. Netanyahu, kara operasyonunun rehinelerin aleyhine yönelik sonuçlarının olabileceği yönünde esirlerin ailelerini hazırlamaya çalışıyor.

İsrail toplumunda “Ya onlar, ya biz” düşüncelerinin yaygınlaştığını belirten Ahmet İnsel, aynı zamanda Netanyahu’ya da çok büyük bir tepki ve öfkenin var olduğunu dile getirdi. Netanyahu, geçtiğimiz günlerde kan donduran bir açıklamaya imza attı. Açıklamada Tevrattan yaptığı şu alıntı dikkat çekti, “Amalek’in size ne yaptığını unutmamalısınız. Şimdi gidin Amalek’i vurun, sahip oldukları her şeyi yok edin, onları bağışlamayın. Erkeği de, kadını da, bebeği de, süt emen çocuğu da, öküzü de, koyunu da, deveyi de, eşeği de öldürün.” Tevrat’ta, Amalek, İsrailoğullarının Filistin’e ilk geldiğinde onlara saldıran halkın adı olarak geçiyor. İnsel, Tevrat’taki bu kısmın 20. yüzyıl Yahudi tahayyülünde, Naziler için de kullanıldığını ifade etti. İsrail’in bu katliamlarının yanında, Hamas’ın 7 Ekim’de sivil insanlara karşı düzenlediği katliamın da büyük bir barbarlık olduğuna değinen İnsel, bu suçların emrini veren liderlerin gelecekte uluslararası ceza mahkemesi önünde insanlığa karşı işlemiş oldukları bu suçlar için yargılanacaklarını göreceğimizi belirtti.



Uluslararası toplum İsrail’e ateşkes çağrısı yaparken, İsrail tarafından bir ateşkes olmayacağı mesajı net bir şekilde verildi ve ABD de İsrail’in bu kararını desteklediğini belirtti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ateşkes oylamasında 120 ülke ateşkes için ‘evet’ oyu kullandı. Avrupa ülkelerinin bir kısmı, ateşkes için ‘evet’ oyu kullanırken, bir kısmı ise ‘hayır’ oyu kullandı.



Son olarak Ahmet İnsel, anti-semitist bir dalganın İslam dünyasındaki artışına dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde Dağıstan Havaalanı’nda, İsrail'den gelen yolcu uçağının protesto edilmesi dışında da bir çok ülkede tepkiler ve gösteriler katlanarak büyüyor. İnsel, bu büyüyen Yahudi karşıtı dalganın endişe verici boyutlara ulaşmasından endişelendiğini de belirtti.