Gürcistan’da meclise sunulan “yabancı ajan” yasa tasarısı ve İsrail’de mecliste görüşülmekte olan “Yargı Reformu” yasa tasarısına tepki olarak yaşanan büyük gösterileri ve Türkiye’de yaklaşan seçim öncesi ittifakların durumunu değerlendirdik.
(Bu bir transkripsiyondur. Metnin son hâli değildir.)
Ömer Madra: Günaydın Ahmet, merhabalar.
Özdeş Özbay: Günaydın.
Ahmet İnsel: Günaydın. Komşumuz Gürcistan'dan başlayalım. İktidarda olan Gürcü Rüyası Partisi 2012’de iktidara gelmesinden beri ilk kez çok büyük bir protesto hareketiyle karşılaştı. Gençlerin başını çektiği bu protesto hareketi haftalar süren protesto hareketi geçtiğimiz Salı günü zirve noktasına varmıştı. Çünkü mecliste Gürcü Rüyası Partisi’nin meclise getirdiği bir yasa tasarısı mecliste ilk kabul aşamasını geçmişti. Yasa tasarısı, muhalefetin “Rus yasası” olarak adlandırdığı ve 2012’de Putin'in Rusya'da uygulamaya başladığı bir yasanın benzeri. Gelir kaynaklarının yüzde yirmisi yurtdışından gelen sivil toplum kuruluşları ve medyanın yabancı ajan olarak resmen sıfat taşıması ve bu sıfatı kullanmayan kuruluşların ağır bir para cezasına çarptırılmasını öngörüyor.
Biliyorsunuz Rusya'da bu yasa Putin'in büyük ölçüde muhalefeti susturmasının bir aracı olarak kullanıldı. Gürcistan’da muhalefet bu uygulamaya, şiddetle karşı çıktı ve geçen salı günü yasa mecliste oynanırken büyük bir gösteri ve çatışmalar oldu. Gösteri sırasında epey bir insan gözaltına alındı. Gösterilerin devam etmesi karşısında geçtiğimiz Perşembe günü hükümet yasayı geri çektiğini ilan etti. Yasanın Gürcistan'ın Avrupa Birliği'yle yakınlaşmasını önlemek amacıyla çıkarıldığını iddia ediyordu muhalefet.
Rus Hükümeti yasa tasarısının geri çekilmesini Batı yanlısı bir darbe teşebbüsü olarak yorumladı. Bu da ilginç. Böyle bir yasa tasarısını Rus Hükümeti neden destekler?
Anlamak kolay değil. Cuma günü İçişleri Bakanı gözaltına alınan ve bir kısmı tutuklanan bütün göstericilerin serbest bırakıldığını duyurdu. Gürcü Rüyası Partisi yasa tasarısının yanlış anlaşıldığını daha iyi bir daha iyi bir izah teşebbüsünden sonra belki yeniden gündeme getireceklerini söyledi.
Gürcistan Anayasası, Avrupa Birliği üyeliğini bir toplumsal hedef olarak tanımlıyor ama diğer taraftan Gürcü Rüyası Partisi üyesi başbakan, İrakli Garibaşvili Rusya'yla yakın iş birliği yanlısı aynı zamanda. Diğer taraftan Gürcistan'ın iki bölge bölgesinde, Abhazya ve Güney Osetya'da, bağımsızlıklarını ilan etmişti ve bu iki bölgede bin civarında Rus askeri bulunuyor. Başbakan İrakli Garibaşvili’nin arkasında ise bir Gürcü oligark var. Bidzina İvanişvili çok zengin birisi. Bütün servetini Rusya'da biriktirmiş bir oligark. Forbes'in hesaplarına göre servetinin takriben 4,8 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Gürcistan gayri safi milli hasılasının dörtte birine yakın bir miktar. Yani Gürcistan'ın gayrisafi milli hasılası 18-19 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Bir kişinin bir ülkenin gayri safi milli hasılasının dörtte birine denk düşen bir servete sahip olduğunu dikkate alırsak ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu anlamış oluruz. Türkiye'de bir kişinin tek başına servetinin aşağı yukarı 150-160 milyar dolar falan olmasına tekabül ediyor.
Ö.Ö.: Gürcistan hükümeti Ukrayna Savaşı'nı eleştiriyordu aslında Rusya'nın. Dev gösteriler olmuştu. Gürcistan hükümeti Rusya'nın yanında yer almadı açıkça. Rus muhaliflerin de ülkeden kaçarken gittikleri ilk destinasyonlarından bir tanesi Gürcistan.
A.İ.: Evet, Rus muhaliflerin önemli bir çünkü vizesiz girebildikleri yerlerden bir tanesiydi. Bu yasanın Rusya'yla bağlantılı olduğu tahmin ediliyor. Çünkü Avrupa Birliği'yle olan ilişkide çok önemli bir soğuma ve mesafe getirme nedeni olacaktı. Ve muhalefet de zaten bunu esas olarak Avrupa Birliği'yle olan yakınlaşmayı torpilleme yasası olarak tanımladı. Ukrayna, Avrupa Birliği ve Gürcistan bayrakları ile birlikte eylemler yapıyorlardı.
Ö.Ö.: Peki, bu yasada yabancı ajan deniyor. Rusya'da da buradaki ajan kelimesi gibi yani bizim günlük dillerde kullandığımız ajan anlamında bir sözcük var mı? Çünkü İngilizce'de farklı bir anlamı var.
A.İ.: Hayır, o anlamda değil. Temsilcisi anlamında. Yabancıların temsilcisi…
Ö.Ö.: Türkçe’de ajan derkenki anlamda değil yani. Çünkü bu tarz bir ajanığın suç da olması gerekir
A.İ.: Tabii tabii. O anlamda değil. Ajan derken burada ifade edilen yabancı temsilcisi anlamında olması. Tabii ajan tabirinin kullanılmasının kasıtlı bir tarafı var. İmaj yaratma amacı var elbette. Etki ajanı tabiri belki en doğrusu. Ülke içinde etkili olmaya aracılık eden kişi veya kurum anlamında.
İsrail’de demokrasi eylemleri
Şimdi gene muhalefetin şiddetle karşı çıktığı ikinci bir yasa tasarısının olduğu ülkeye İsrail’e bakalım. On haftadır devam ediyor Netanyahu hükümetinin aşırı sağ ırkçı, Siyonist partilerle kurduğu koalisyonun meclise getirdiği yasa tasarısı. Yüksek Mahkeme’nin yani Türkiye'deki anayasa mahkemesi ve yargıtayın işlemlerini aynı zamanda gören yüksek mahkemenin aldığı kararların hilafına mecliste basit çoğunlukla kanun geçirme kanunu yapma imkanı tanıyor. Yani 61 oya sahip bir hükümet veya çoğunluk yüksek mahkemenin kararlarına karşı kanun getirebiliyor ve Yüksek Mahkeme bunları değiştiremiyor. İkincisi de Yüksek Mahkeme'nin üyelerinin meclisteki basit çoğunlukla yüksek mahkeme üyelerinin seçilip atanmalarını gündeme getiriyor. Şu anda Yüksek Mahkeme üyeleri bir uzmanlar kurulu tarafından seçiliyor İsrail'de.
İsrail nüfusunun neredeyse onda birinin sokaklara çıktığı dev bir gösteri gerçekleşti Cumartesi günü. Protesto yürüyüşünden sonra hükümet pazar günü yasanın mecliste kabul edilmesini hızlandırma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog ise Perşembe günü hükümete yasayı bir an önce geri çekme çağrısı yapmıştı. Ve yasa tasarısının İsrail demokrasinin temellerini tehlikeye attığını söylemişti ama İsrail'de Cumhurbaşkanı'nın yetkileri son derece sınırlı.
Huwara kentinde çok ciddi bir pogrom teşebbüsü gerçekleşmişti bundan on gün önce. İktidardaki koalisyonun içinde Batı Şeria ve Gazze'nin İsrail'e ilhak edilmesini savunan bakanlar var ve bu bakanlar arasında bir tanesi de İçişleri Bakanlığını yürütüyor. Bu yasa tasarısının arkasında ise Amerikalı muhafazakâr özgürlükçülerin [liberterians] olduğu söyleniyor. İki zengin Amerikalı muhafazakâr liberteryanın finansa ettikleri bir danışma şirketi olan Kohelet Policy Forum adı altındaki bir danışma şirketi var bunun arkasında. Bu radikal liberal düşünce forumunun hukuk uzmanı Adalet Bakanı'nın danışmanı. Forum'un bir eski uzmanı da meclisteki Kanun, Adalet ve Anayasa Komisyonu’nun başkanına danışmanlık yapıyor ve bu forum bu yasa tasarısını bir özgürlük tasarısı olarak tanımlıyor. Bu da ne demek? Yargıçların hükmüne karşı toplumun çoğunluğunun sesinin ve iradesinin tecelli ettiği, meclisin mutlak üstünlüğünü savunuyor. Doğrudan demokrasinin genişlemesi çabası yürüttüklerini iddia ediyorlar.
Türkiye’de yaklaşan seçimler
A.İ.: Türkiye'de de bir seçim mücadelesi tarihi belli oldu. 18 Mart'ta seçim dönemi başlıyor. 14 Mayıs'ta da seçimler yapılacak ve bu seçimlerde ittifak partileri olarak seçime üç grup hatta küçük ittifaklarla birlikte birkaç ayrı ittifak katılacak.
İttifak partilerinin, ittifak olarak yani toplamda yüzde yedi barajını aşmaları durumunda, ittifaka bağlı partiler teker teker yüzde yedinin altında kalsa da barajı geçmiş olarak milletvekili çıkarabilecek. Yalnız 2022’deki değişiklik 2018 seçimlerindeki uygulamadan farklı bir uygulama getirdi. Ve diyelim üç parti A, B, C partileri bir ittifak oluşturdular
oyları yüzde yedinin üzerinde ve böylece her seçim bölgesinde aldığı oy oranında her parti aldığı oy oranında milletvekili çıkarabiliyor. 2018’de bu artık oylar ittifakın içinde toplanarak milletvekili çıkartabiliyorlardı. Şimdi öyle değil. Ayrı partilermiş gibi değerlendiriliyor. Dolayısıyla bir parti o ittifak içinde o seçim bölgesinde diyelim yüzde üç oy aldıysa diğer partilerde yüzde on yüzde on iki oy aldıysa o yüzde üç oy biraz boşa gidiyor. Çünkü oradan bir milletvekili çıkması mümkün değil. Dolayısıyla bu artık oylar birinci gelen partinin işine yarayacak bu seçimde.
Demokrasi ve Özgürlük İttifakı içinde ciddi bir tartışma var. Halkların Demokratik Partisi'yle ittifaka girecek olan partilerin bunu iyi değerlendirmeleri lazım. Çünkü bir partinin Türkiye'de milletvekili seçimine girmesi için 41 ilde muhakkak tam listeyle aday göstermesi lazım. Öbür türlü seçime katılma hakkına sahip değil. Dolayısıyla burada ciddi bir oy bölünmesi imkanı ihtimali var. 18 Mart'tan sonra yedi gün içinde ittifak partileri ittifaklarını Yüksek Seçim Kurulu'na bildirmek zorundalar. Yani 25 Mart'a kadar ittifak yapılarının her parti kendi logosuyla mı seçime girecek? Yoksa partiler bir partinin çatısı altında mı seçime girecekler tartışması önümüzdeki iki hafta içinde tamamlanmak durumunda.
Burada bazı arkadaşlarımız birinci turda herkes kendi adayını göstersin. İkinci turda birleşme olur fikrini savunuyorlar ki çok yanlış bir fikir değil. Genellikle Cumhurbaşkanı seçimlerinde bu tür veya milletvekili seçimlerinin iki turlu olduğu seçimlerde bu tür davranışlar daha etkili olur. Fakat Türkiye'de unutmamak lazım seçmenler Cumhurbaşkanı oyunu kullanırken bir de ikinci olarak milletvekili için oy kullanacak. Dolayısıyla cumhurbaşkanı seçimiyle, milletvekili seçiminde kullandıkları oylar kendi birinci ve ikinci tercihlerini ifade etme imkânı sağlıyor aynı zamanda.