Sadânüvis’te orijinal taş plaklardan uzunçalara kaydedilen ‘Seyyan Hanım Tangolar’ı ve hikayesini dinleyebilirsiniz.
(Bu program 30 Mart tarihinde kaydedilmiştir)
Türkiye’nin ilk tango solisti Seyyan Oskay’ın daha önce CD’si çıkan, orijinal taş plaklardan kaydedilen uzunçalarını (LP) ve Seyyan Hanım'ın hikayesini Sadânüvis’in bu nüshasında bulacaksınız.
Uzunçalarda yer alan tangolar:
A YÜZÜ
Bir Martı Gibi / Mustafa Şükrü (Alpar)
Çapkın / Mustafa Şükrü (Alpar)
Siyah Gözlere / Mustafa Şükrü (Alpar)
Mazi / Necip Celal (Andel)
Özleyiş / Necip Celal (Andel)
Mehtaplı Bir Gece / Fehmi Ege / Düet: Seyyan - A. Çadırcı
Deli Gönül / Fehmi Ege
B YÜZÜ
Hasret / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
Aşk Kerpeteni / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
Suna / Necip Celal (Andel)
Aşk Mevsimi / Halit Recep Bey (Arman)
Ne Tatlı Bir An / Cümbüş Mehmet
Yıldızların Altında / Kaptanzade Ali Rıza Bey
Gönlüm Sensiz Olmaz / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
(Seyyan Hanım ve Teğmen Sait Bey'in düğün fotoğrafı ilk kez yayımlanmaktadır. Kaynak: Ayşe Oskay)
Sahibinin Sesi 7 No’lu kataloğunda Seyyan Hanım’ın özgeçmişi şöyle verilmiştir:
“Değerli muğanniyelerimizden Bayan Seyyan (Oskay) 1913 senesinde İstanbul’da doğmuştur (Ailesi doğum yerinin Selanik olduğunu söylemektedir). Pek küçük çağında sesinin fevkalade güzelliği ve musikiye olan merakı dolayısıyla orta tahsilini bitirdikten sonra İstanbul Konservatuvarı’na giderek Mösyö Talariko’dan ders almaya başlamıştır, az zamanda büyük bir kabiliyet gösteren Bayan Seyyan, Türk Ocağı konserlerine iştirak etmiş ve büyük muvaffakiyetler kazanmıştır. (...) Sesinde billuri bir ahenk çağlar, dileyenleri zevkin yüksek ufuklarına çıkarır’.”
Hayatının önemli olaylarını not etmeliyiz:
Konservatuvar yıllarında Fransızca ve İtalyanca şarkılar okudu.
İlk konserini Kadıköy Opera Sineması’nda 16 yaşında verdi.
1932’de ilk sözlü Türk tangosu Mazi’yi plağa okudu.
Teğmen Sait Oskay’la evlenip Sarıkamış’a gitti. Yılda bir-iki kez İstanbul’a gelip Necip Aşkın Orkestrası eşliğinde stüdyoya giriyordu.
Odeon firması için de plak yaptı.
Plaklarının sayısı 50’yi bulur.
Uzun süre piyasadan çekildi.
Yıllar sonra 1978 yılında Darıca’da deniz kenarında, kendisini tanıyan bir radyo yapımcısı tarafından yeniden keşfedilen Seyyan Hanım, ısrarlara dayanamayıp birkaç radyo programına katıldı. 1989 yılı 16 Mayıs’ında, İstanbul Maltepe’deki evinde vefat etti.”