HDP Diyarbakır milletvekili Garo Paylan, Radyo Agos’ta COVID-19 salgını ve karantina uygulamalarının ekonomiye olumsuz etkilerine işaret ederek, Kardeş Aile uygulamasının ayrıntılarından bahsetti ve gıda krizine çözüm olarak yerel dayanışmanın önemini vurguladı.
1996 yılında yine bir Paskalya haftasında yayın hayatına başlayan Agos gazetesi tarafından hazırlanan Radyo Agos programında Pakrat Estukyan ve Yetvart Danzikyan konuklarıyla son gelişmeleri ve 12 Nisan Pazar gününe denk gelen Paskalya Yortusu öncesinde Türkiye Ermeni toplumunun gündemini değerlendirdi.
Programa konuk olan HDP milletvekili Garo Paylan, gıda krizine çözüm olarak yerel dayanışmanın önemine vurgu yaparken Türkiye'de yerel aklın devre dışı bırakılmaya çalıştığını savundu.
“Bazı toplumlar dayanışma duygularını büyütürken, bazı toplumlar ise daha otoriter eğilimleri gösterir”, diye belirten Garo Paylan, “Türkiye infaz yasası ile de ortaya çıktığı üzere ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir şekilde yönetiliyor ve bu uygulamalar hayatın her alanını yayılıyor” diye konuştu.
Paylan şöyle devam etti: “Oysa toplumsal barış ve dayanışmayı öne çıkaran refleksler göstermek gerekiyor. Cuma akşamı yaşanan panik de güvensizliğin bir göstergesi. Sokağa çıkma yasağı gibi büyük kararlar yerelden ve vatandaşın iknası ile alınmalı. Türkiye’de tam tersi yerel akıl devre dışı bırakılmaya çalışılıyor.”
Kardeş Aile uygulaması
60.000 nüfusu bulunan Türkiye Ermeni toplumu içinde başlatılan Kardeş Aile uygulamasının ayrıntılarından da bahseden Paylan, “Biz de işte ihtiyaç sahiplerine ulaşmak istedik. Ve milletvekilleri olarak biz başlattık bu kampanyayı, iş insanlarına da ulaşıyoruz. Varsıl ailelerin yoksul ailelerle dayanışma içinde olmalı. Patrikhane de bu sürece dahil olmalı” diye konuştu.
“Baskı rejimlerine karşı alternatif yollar her zaman bulunur. Kardeş Aile yöntemi bu manada etkili olacak. Herkes mahallesinde bunu yapabilir” diyen HDP'li vekil uygulamanın ayrıntılarına da değindi: “Şu an etkin çalışan gönüllü gençlerle birlikte yürütüyoruz bunu. 1000 koli ile başladık, hızla örgütlendik. Ve şimdi varsıllarla yoksullar arasındaki ilişkiyi kuruyoruz. Bu salgınla birlikte yeni dinamikler ortaya çıktı ve bunlara güvenmemiz. Sivil toplum, gençler devreye geçmeli. Beraberce dayanışma içinde olabiliriz.”
“Salgından sonra başka bir yaşam olacak”
Paylan, başlamasından üç saat önce sokağa çıkma yasağının ilân edilmesi ile büyükşehirlerde yaşanan panik hakkında ise şu sözleri sarf etti: “Hepimiz şehirlere takıldık, şehirler bu krize kadar daha da büyüme eğiliminde idi ve fakat böylesi bir kriz anında gıda güvenliğinin ne manaya geldiği çok iyi görüldü. Gıda güvenliği meselesini çok iyi düşünmeliyiz. Biz bir kere daha yerelin önemini anladık. Koronadan sonra bambaşka bir yaşam ve ekonomi olacak, bunu hep beraber düşünmeliyiz. Mahallemizi, köyümüzü, şehrimizi buna göre yapılandırmalıyız.”