Temmuz
Sadece Türkiye’yi değil, bölgeyi de yakından ilgilendiren bir süreç yaşanıyor. Silahların bırakılması, barışın konuşulması çok önemli. Bu yolun demokrasiye ve hukuka çıkması ise şart. Eksik demokrasi, toplumun bir bölümünün baskı altında tutulması kimseye hayır getirmez.
Murat Sabuncu, bugün Süleymaniye’de gerçekleşecek silah bırakma töreni hakkında bu sözleri söylüyor. (T24)

Dünya
- ABD Kongresi, Başkan Donald Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği ve ‘Bir Büyük Güzel Yasa Tasarısı’ diye andığı vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini düzenleyen tasarıyı kabul etti. Tüm Demokrat senatörlerin ret yönünde oy kullandığı tasarıya Cumhuriyetçi senatörlerden de 3 kişi karşı çıktı. Böylece 50-50 ile sağlanan eşitliği ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance bozarak, tasarının senatodan geçmesini sağladı. Teknoloji şirketleri aleyhine maddeleri de bulunan tasarı Elon Musk ile Trump’ın arasını bozmuştu.
- ABD Başkanı Trump, ikinci Başkanlık döneminin ilk 7 ayında Yemen’den İran’a kadar 529 hava saldırısı düzenlenmesine onay vererek önceki Başkan Joe Biden’ın dört yıllık bilançosuna yaklaştı. Trump’ın 3. Dünya Savaşı çıkaracak dediği Biden, dört yıllık başkanlık döneminde 555 hava saldırısına onay vermişti.
- Suriye’de geçtiğimiz aylarda Alevilerle yeni rejim güçleri arasında yaşanan çatışmaların ardından bu kez de Dürzilerle Bedeviler arasında çatışmalar yaşandı. Ülkenin güneyindeki Süveyda kentinde yaşanan çatışmalarda çoğu Bedevilerden olmak üzere 300’den fazla kişi hayatını kaybetti. Şam yönetiminin bölgeye gönderdiği güvenlik güçlerine ise İsrail saldırdı. Suriye rejimine ait bölgedeki tanklar İsrail uçakları tarafından vuruldu. Çatışmalardan birkaç gün sonra ateşkes anlaşmasına varıldığı duyuruldu. Ancak çatışmalar bir süre daha devam etti.
- İsrail ise yaşananları Suriye’ye müdahale etmek için bir fırsata çevirdi. Ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasına rağmen Şam’da bulunan Suriye Genel Kurmay Başkanlığı’nı ve Başkanlık Sarayı’nı vurdu. Ve ertesi gün Bedevi gruplarla Dürziler arasındaki çatışmalar tekrar başladı. İsrail bu sefer de bazı Arap köyleri dahil Süveyda kentinde çeşitli noktaları vurdu. Çatışmalarda ölen sayısı 1000’i aştı ve tekrar ateşkes anlaşmasına varıldığı duyuruldu.
- Trump yönetimi ABD’yi Paris İklim Anlaşması ve Dünya Sağlık Örgütü’nden sonra Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’dan da çıkardı. Üstelik geri çekilme kararı UNESCO’nun ‘İsrail karşıtı önyargıları’ gerekçe gösterilerek alındı. Trump ilk başkanlık döneminde de aynı gerekçeyle UNESCO’dan çekilmişti.
- Temmuz ayının sonuna doğru dünyanın yeni bir savaş alanı daha oldu. Tayvan ve Kamboçya arasında süren sınır anlaşmazlıkları bir anda çatışmaya evrildi. İki ülke arasındaki çatışmalarda 14 kişi öldü ve Tayland 270 bin kişiyi sınır bölgelerinden tahliye etti. Sonraki günlerde de devam eden çatışmalarda ölenlerin sayısı 35’e çıktı. Bir hafta kadar sonra da ateşkes imzalandı.
- Lübnanlı devrimci Georges Ibrahim Abdallah, Fransa’da tam 41 yıl süren hapislik hayatından sonra serbest bırakıldı ve Lübnan’a gönderildi. Georges Abdallah, 1978’de İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesinin ardından Lübnan Silahlı Devrimci Güçleri isimli örgütü kurmuş ve bir kısmı Fransa’da olmak üzere çeşitli silahlı eylemler düzenlemişti. Yakalandığı 1984 yılında İsrailli, Amerikalı ve Fransız diplomat ve askerleri öldürmekten ömür boyu hapse mahkum edildi. 33 yaşında hapse giren Abdallah, 74 yaşında çıktı ve Lübnan’a varır varmaz havaalanında konuşma yaparak Arap devletlerini Gazze soykırımını durdurmak için hiçbir şey yapmamakla eleştirdi. Greta Thunberg’i de hatırlatarak Mısır’ın ve diğer ülkelerin aktivistleri neden Gazze’ye yürümüyor diye sordu.
Filistin
- ABD Başkanı Trump, Temmuz’ın ilk günlerinde İsrail’in kabul ettiği 60 günlük bir ateşkes önerisi açıkladı. Hamas henüz kararını açıklamamışken İsrail’in 15 bakanı bir anda, ABD Başkanı Donald Trump'ın desteğini gerekçe göstererek, Netanyahu'yu Filistin'in Batı Şeria bölgesinin tamamını ilhak etmeye çağıran bir mektup yayınladı. Bir süre sonra da İsrail Meclisi, hükümete Batı Şeria’nın ilhak edilmesi için çağrı yapan bir tasarıyı onayladı.
- BM Özel Raportörü Francesca Albanese ise aynı günlerde, “soykırım ekonomisi” başlıklı raporunu yayınladı ve aralarında Google, Amazon ve Microsoft gibi büyük teknoloji firmalarının da bulunduğu 60'tan fazla şirketin adını vererek "İsrail'in işgal ekonomisinin soykırım ekonomisine dönüştüğünü" açıkladı. Bu rapordan kısa bir süre sonra da ABD, Albanese hakkında antisemit olduğu ve İsrail’e karşı terörizmi desteklediği gibi gerekçelerle yaptırım kararı aldı. BM’deki görevlerinden atılması için de baskı uygulamaya başladı.
- Hamas ile ABD arabuluculuğunda ateşkes görüşmelerine devam eden İsrail Başbakanı Netanyahu, Trump Başkanlık koltuğuna oturduktan bu yana üçüncü kez ABD’ye gitti. Netanyahu ABD’ye gitmişken Donald Trump’ı da Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi. Böylece Pakistan’dan sonra İsrail de Trump’ı Nobel’e aday göstermiş oldu.
- Ocak ayında 9 ülke tarafından kurulup daha sonra üye sayısı 12’ye çıkan ve uluslararası hukuku ihlal eden İsrail’in cezasız kalmaması ve ona yaptırım uygulanması için çalışan Lahey Grubu, Kolombiya’nın başkenti Bogota’da toplam 30 ülkenin katıldığı bir Acil Zirve’de toplandı. Zirvede İsrail’e yönelik 6 maddelik yaptırım kararları açıklandı. Türkiye de katılımcılar arasındaydı ancak kararlara imza atmayan ülkeler arasında yer aldı. Türkiye, kamuoyundan gelen tepkilerin ardından Temmuz sonunda imzacı olduğunu açıkladı.
- Gazze’de açlık dayanılmaz boyutlara ulaştı. Sadece bir gün içerisinde 18 kişi açlıktan hayatını kaybetti. Sonraki günlerde de hemen her gün açlıktan ölümler gelmeye devam etti. 3 günde 50’ye yaklaşan açlıktan ölümlerin 21’inin çocuk olduğu açıklandı. Mart ayından bu yana açlıktan ölenlerin sayısının Temmuz ayı sonunda 113 kişiyi bulmuştu.
- Gıda kuyruğunda öldürülenlerin sayısı da Temmuz sonunda 1000’i aşmıştı. BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, “modern tarihte bu düzeyde bir açlığa tanık olunmamıştır” diye açıklama yaparken başını Britanya, Fransa ve İtalya'nın çektiği 25 Batılı ülke İsrail’i kınayan bir açıklama yayınladı. Dünya genelinde 109 yardım kuruluşu da İsrail’in aç bırakma ve gıda yardım uygulamalarını protesto eden bir açıklama yayınladı.
- Açlık krizi ve katliamlar sürerken Uluslararası Özgürlük Filosu’nun son aylardaki üçüncü gemisi olan Hanzala, Gazze ablukasını kırmak umuduyla Gazze’ye doğru İtalya’dan yola çıktı. Geminin demir alacağı gün iki sabotaj girişimi yaşandı. Önce geminin pervanesine sıkıca bağlanmış bir halat bulundu. Sonra da gemiye yüklenecek suyu getiren tankın içinden su yerine sülfürik asit çıktı. Tüm tehditlere rağmen Hanzala gemisi aktivistleriyle birlikte Gazze yolculuğuna devam etti. Fakat beklendiği üzere gemi Gazze açıklarındayken İsrail baskınına uğradı ve tüm aktivistler alıkondu.
- Açlıktan ölümlerin 120’yi aştığı ve artık kendi müttefiklerinden bile eleştiri almaya başladığı koşullarda İsrail göstermelik denilebilecek bir ateşkes ilan etti. Gazze’deki sadece 3 bölgede saldırılara 10 saatliğine ara veren İsrail sınırlı sayıda, 73 TIR kadar yardımın Gazze’ye girmesine izin verdi. Sonra da saldırılarına kaldığı yerden devam etti. Gazze’nin kuzeyine ise İsrail havadan paraşütle yardım paketleri attı ama önceki seferde olduğu gibi yine paketlerin bir kısmı bomba gibi çadırların üzerine düştü ve yaralanmalara yol açtı. Bu sırada İsrailli yetkililer tarafından Gazze sınırında günlerdir giriş izni bekleyen 1000 TIR kadar yardımın çürüdüğü açıklandı.
- İsrail tarihinde ilk kez iki İsrailli önemli insan hakları örgütü B’Tselem ve Physicians for Human Rights, Gazze’de yaşananları soykırım olarak nitelendiren bir rapor yayınladı. Gazze’de yaşananların Uluslararası Soykırım Sözleşmesi’ndeki soykırım tanımına uyduğunu belirten insan hakları örgütleri İsrail’in Batılı müttefiklerinin bunu durdurmak için ahlaki yükümlülükleri bulunduğunu belirtti.

- İşgal altındaki Batı Şeria’nın Hebron kenti yakınlarındaki bir köyde İsrailli bir yerleşimci, Oscar ödüllü “No Other Land (Başka Bir Ülke Yok)” belgeselinde yer alan Filistinli aktivist ve öğretmen Odeh Muhammad Hadalin’i vurarak öldürdü. Hadalin, İsrailli yerleşimcilerin ve askerlerin Masafer Yatta’daki Filistinli topluluğa yönelik saldırılarını belgeleyen Oscar ödüllü belgesel filminin yapım sürecine destek vermesiyle tanınıyordu. Filmin yönetmenleri, Amerikalı ve İsrailli insan hakları örgütleri cinayeti kınadı. Fakat Hadalin’i vurarak öldüren İsrailli Yinon Levi’ye sadece ev hapsi verildi. Yinon Levi’ye daha önce de aşırı sağcı gruplara üye olmaktan ABD tarafından yaptırım uygulanmıştı. Hemen ardından da belgeselin yönetmenlerinden Filistinli Hamdan Bilal, Batı Şeria’da gözaltına aldı.
- Britanya hükümeti 7 Ekim’den bu yana milyonları sokağa döken Palestine Action grubunu yasakladı. Böylece İsrail ile işbirliği yapan ülkelerde demokrasi sorunu bir kez daha gündeme geldi. Özellikle İsrail’le iş yapan şirketlerin fabrika ve binalarında üretimi durduran eylemler düzenleyen grup, en son İngiliz askeri uçaklarına boya püskürterek yaptığı eylemin ardından yasaklanmış oldu.
Türkiye
- Türkiye Temmuz ayına yeni bir şafak operasyonu ile başladı. İzmir’de aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki başkanı Tunç Soyer’in de olduğu 157 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Bu operasyondan bir hafta sonra da Adana, Antalya, Adıyaman Büyükşehir Belediyeleri ve çeşitli ilçe belediyeleri dahil çok sayıda CHP belediyesine operasyon düzenlendi. Böylece CHP’nin kazandığı 17 belediyeye, seçimlerden bu yana çeşitli suçlamalarla operasyonlar düzenlenmiş oldu. Bu operasyonlarda 16 CHP’li belediye başkanı tutuklandı.

- Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100. günü vesilesiyle CHP Lideri Özgür Özel, Demokrasi ve adaletin 100. KARA gününde “100 KARASI” toplantısı düzenledi, ardından da 3 ay sonra yeniden Saraçhane’de miting yaptı. Öncekiler kadar kalabalık olmasa da yine de mitingde birkaç onbin kişi biraraya geldi.
- Öcalan’la görüşmek üzere İmralı’ya giden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Yolsuzluk arıyorsan kayyım belediyelerine bak. Bugün, Türkiye'nin birinci partisi CHP!" dedi. DEM Parti operasyonlara ‘Demokrasiye yönelen her müdahale toplumsal barış ve çözüm umutlarını hedef alıyor’ diyerek tepki gösterdi. Ayrıca CHP lideri Özgür Özel’i ziyaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, burada yaptığı açıklamada CHP’li belediyelere yönelik düzenlenen operasyonlar için “kayyım anlayışının devamı” dedi.
- Ertesi gün de DEM Parti heyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Süreçte yeni bir aşamaya gelindiği açıklandı ve birkaç gün sonra da tutuklanmasından bu yana ilk kez Öcalan’ın video mesajı kamuoyuyla paylaşıldı.
- 11 Temmuz’da tarihi bir gün yaşandı. Kendilerini "Barış ve Demokratik Toplum Grubu" olarak tanımlayan PKK'lı/PKK’li bir grup, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Süleymaniye kentinde silahlarını temsili bir törenle yaktı. Törende önce bir basın açıklaması okuyan grup ardından sırayla silahlarını yaktı. Töreni çok sayıda siyasetçi, gazeteci ve STK temsilcisi de izledi.
- Silah bırakma töreninin ertesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez barış süreci hakkında konuştu. Erdoğan, "TBMM'de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik" diye konuştu. Erdoğan ayrıca "Biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Sular tersine akmaz. Akarsa da gerekeni yaparız. Kimse tedirgin olmasın" dedi.
- Yeni bir ittifak kurulduğu yorumlarına karşı DEM Partili yetkililer bir ittifakın söz konusu olmadığını söyledi. CHP lideri Özgür Özel de “Hiçbir seçmeni hele hele Kürtleri Tayyip Erdoğan'ın düşündüğü gibi ilkesiz görmeyin" dedi.
- Temmuz ayının sonunda barış sürecini izlemesi için TBMM’de bir komisyon kuruldu. Komisyona CHP’nin de katılıp katılmayacağı tartışılırken CHP’nin, komisyonun nitelikli çoğunlukla karar alması talebi kabul edildi. Böylece CHP de komisyona katıldı.
- Temmuz ayında birçok üniversitede mezuniyet törenleri yapıldı ve törenlerde sık sık rektörler öğrenciler tarafından protesto edildi. İTÜ’ye kayyım olarak atanan rektör Hasan Mandal'ın konuşması sırasında öğrenciler sırtlarını dönerek alkışlar ve ıslıklarla beraber rektörlüğü protesto etti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin mezuniyet töreninde öğrenciler, masalara vurarak üniversite yönetimine tepki gösterdi. ODTÜ’de ise konuşma yapmak için kürsüye çıkan Rektör Ahmet Yozgatlıgil protesto edildi. Ayrıca mezuniyet yürüyüşünde öğrenciler Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini ve 19 Mart sürecinde yaşanan polis şiddetini pankartlarına taşıdı, metrelerce uzunluğunda gökkuşağı bayrağı taşıyarak “nerdesin aşkım?” sloganını attı.
- Eski bir sinema yazarı olan yapay zekâ sanatçısı Alkan Avcıoğlu dünyanın ilk yapay zekâ destekli uzun metraj belgesel filmini yaptı. "Gerçek Ötesi (Post Truth)" isimli belgesel, algılarımızın, kararlarımızın bize ait olup olmadığının sorgulandığı, gerçekliğin yeniden inşa edildiği, manipülasyonlarla savrulduğumuz bu dijital evrenin fotoğrafını çekiyordu.
İklim ve çevre
- Avrupa’da Temmuz ayının ilk haftası, Haziran’ın son günlerinde başlayan sıcak dalgası ile geçti. Fransa’da aşırı sıcaklar nedeniyle 1900 okul eğitime ara verdi. Belçika’da sıcaklıklar 35 dereceyi aşmıştı. Almanya’da 40 dereceye yaklaşan sıcaklar nedeniyle bazı şehirlerin su kullanımına sınırlama getirildi. Fransa’da bir, İtalya’da dört kişi aşırı sıcaklardan kaynaklı rahatsızlıklar nedeniyle hayatını kaybetti. Girit’teki orman yangınları nedeniyle 1500 kişi tahliye edildi. Yunanistan’ın ve Kıbrıs’ın birçok yerinde yangınlar çıktı. Suriye’nin güneyinde dört gün süren yangınlarda 10.000 hektar ormanlık alan kül oldu. Sıcak hava dalgası nedeniyle İsviçre ve Fransa’daki bazı nükleer santraller ya faaliyetlerini azaltmak ya da tamamen durdurmak zorunda kaldı.
- Aynı sıcak dalgası sırasında Haziran sonunda Türkiye’de başlayan orman yangınları yayıldı ve büyüdü. Mersin, Hatay, İzmir, Manisa, Bilecik, Tekirdağ, Adana, Sakarya ve Bursa’da yaşanan orman yangınlarının en büyüğü ve en uzun süreni İzmir-Seferihisar yangınları oldu. 10 bin hektarlık alanı küle çeviren alevler, arıcılık ve zeytincilik faaliyetlerini olumsuz etkiledi. İzmir’deki yangınlarda ikisi yangınları söndürmeye çalışan işçiler olmak üzere üç kişi hayatını kaybetti. Orman yangınlarının söndürüldüğü günlerde Kızıltepe’de 48,5 derece sıcaklık ölçüldü. Fakat bir hafta geçmedi ki yeni rekorlar kırıldı. Eskişehir Sarıcakaya'da 49,5 derece ardından da Şırnak'ın Silopi ilçesinde ölçülen 50,5 derece Türkiye tarihinin en yüksek sıcaklık rekoru oldu. 56 ilde hava sıcaklığı 40 dereceyi geçti.
- Sonraki haftalarda Portekiz, İspanya, Fransa, Hırvatistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Arnavutluk’ta da çok sayıda orman yangınları yaşandı. Bulgaristan’da 24 saat içinde çıkan 167 orman yangının bazıları büyüyerek Türkiye sınırına kadar dayandı.
- Sadece Avrupa’da değil dünyanın çok sayıda bölgesinde de inanılmaz sıcak dalgaları yaşanıyordu bu ilk haftada. Orta Asya’da Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan gibi ülkelerde sıcaklıklar 45 ile 48 derece arasında seyrediyordu. İran’da sıcaklıklar 50 dereceye yaklaştı, Pakistan’da 45 derece civarındaydı. Çin’de 35-40 derece arasındaydı. Kış mevsiminde olan Güney Afrika’da dahi 30 dereceyi aşan rekor sıcaklar vardı. Japonya’da günlerce 40 derece üzerinde sıcaklar yaşanırken Güney Kore 22 gün boyunca tropikal gece yani 25 derecenin üzerinde gece sıcaklığı yaşadı. Norveç’in kuzey kutup bölgesindeki topraklarında dahi 13 gün boyunca 30 derecenin üzerinde sıcaklar yaşandı.
- Aşırı sıcaklar nedeniyle normalden hızlı eriyen dağ buzullarıyla muson yağmurlarının birleşmesinin etkisi altına giren Pakistan’da da seller yaşanıyordu. Haziran’dan beri birçok yerde yaşanan sellerde en az 72 kişi hayatını kaybetti. Aynı nedenlerle Hindistan’da meydana gelen sellerde de 125 kişi yaşamını yitirdi. Çin’de meydana gelen sellerde ise 44 kişi hayatını kaybetti. ABD'nin Teksas eyaletinde etkili olan şiddetli yağışlar sonucu meydana gelen sellerde 135 kişi hayatını kaybetti. Guadalupe Nehri 45 dakika içerisinde 8 metre yükselerek önüne gelen her şeyi yıkıp geçmişti.
- Portekiz’in başkenti Lizbon, Avrupa’da şehir genelinde yeniden kullanılabilir bardak sistemine geçen ilk başkent oldu. Günde çöpe atılan 25 bin plastik atığı ortadan kaldıracak yeni uygulama, içeceklerin 0,60 avro depozito karşılığında yeniden kullanılabilir bardaklarla verilmesini ve içildikten sonra bu bardakların şehirdeki özel toplama makinelerine iade edilerek paranın geri alınmasını kapsıyordu.
- Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), iklim değişikliğinin "acil ve varoluşsal bir tehdit" oluşturduğunu vurgulayarak, devletlerin bu konuda adım atma yasal yükümlülüklerine ilişkin görüşünü paylaştı. BM Genel Kurulu, daha önce yargıçların iki temel soruyu değerlendirmesini talep etmişti: Ülkelerin uluslararası hukuk uyarınca iklimi sera gazı emisyonlarından korumak için ne gibi yükümlülükleri var? Ve iklim sistemine zarar veren ülkeler için hukuki sonuçları nelerdir? Mahkeme, bu konudaki görüşünü açıkladı. Devletlerin sorumluluklarının belirlenmesinde 2015 Paris Anlaşması da dahil olmak üzere mevcut iklim anlaşmalarının temel alınması gerektiğini ve Küresel Güney’e bu konuda yardım etme yükümlülüğü olduğunu belirtti. Kararda devletlerin, küresel ısıtmayı 2°C ile değil, 1,5°C ile sınırlandırabilmek için en iddialı, hedefe en çok katkı sağlayacak beyanları hazırlamak zorunda oldukları da yer alıyordu. Mahkeme kararında, yaşam hakkına vurgu yaparak devletlerin bu konuda yükümlü olduklarına da yer verdi.

- Birleşmiş Milletler (BM) desteğiyle hazırlanan yeni bir rapor, son iki yılda tarihin en ciddi kuraklıklarından birkaçının gerçekleştiğini tespit etti. Kuraklıktan en fazla etkilenen bölgelerin başında Akdeniz Havzası geliyordu. Akdeniz’de ise esas olarak üç ülkeye odaklanılıyordu; İspanya, Fas ve Türkiye. Raporda, "Türkiye yarı kurak ve toprak parçalanmaya yatkın. Ülkenin yüzde 88'i çölleşme riskiyle karşı karşıya" denirken 2030'da Türkiye’nin "su fakiri" ülke kategorisinde olma riskiyle karşı karşıya olduğu yer alıyordu.
- Türkiye’de yıl başından bu yana ülke genelinde 1.351’i ormanlık, 1.830’u ise orman dışı alanlarda olmak üzere 3 bin 181 yangın çıktığı bildirildi. Bu yangınların büyük çoğunluğunun çıkış nedeninin elektrik hatları olduğu itfaiye raporlarıyla belirlendi ve gözler özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine yöneldi.
- 23 Temmuz’da başlayan kavurucu sıcak dalgası nedeniyle önceden uyarılar yapıldı. Bu sıcak dalgası gelmeden bir gün önce 54 orman yangını daha çıkmış ve 23 Temmuz’da da birçoğu hala henüz söndürülememişti ki Türkiye acı haberler aldı. Eskişehir yangınlarına müdahale etmeye çalışan 5 orman işçisi ve 5 de AKUT (Arama Kurtarma Derneği) gönüllüsü alevlerin arasında kalarak hayatlarından oldu.
- Hemen birkaç gün sonra da sıcaklıkların 47 ilde 40 derecenin üzerine çıktığı koşullarda Bursa, Karabük, Maraş gibi 7 şehirde birden yangınlar çıktı. Bu yangınlarla mücadele edilirken 3 binin üzerinde kişi tahliye edildi. Bursa’da beş gün süren yangınlar yine can kaybına neden oldu. Bir itfaiyeci öldü, üç gönüllü ise söndürme faaliyetleri sırasında su tankerinin devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. Toplamda bütün bu orman yangınlarında ölenlerin sayısı 17 olarak açıklandı.
- Aşırı sıcaklar, hayvan düşmanlığı ile birleşince memlekette akıl almayacak olaylar yaşandı. Balıkesir’in Erdek ilçesinde denize girdikleri için şikayet edilen 30 kadar kaz kümese kapatıldı ve sekizi hayatını kaybetti. Kamp alanı sahibi kişinin beslediği kazlar sonra da şartlı tahliye edildi! Devlet, kazların kümesten çıkmasına denize girmemek ve sokağa çıkmamak koşuluyla izin verdi. İzmir’de de sokaklarda yaşayan Ares isimli bir köpek sıcaklardan bunalıp serinlemek için denize girince yine bazı ‘insanlar’ tarafından şikayet edildi. Yetkililer tarafından barınağa götürülen Ares, kapatıldığı barınakta yakalandığı kanlı ishal (Parvovirüs) hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Hayvan hakları savunucuları büyük tepki gösterdi.
- Zeytinlikleri maden şirketlerine neredeyse sınırsızca açan yasanın mecliste görüşüleceği hafta aktivistler ve köylüler, Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Ankara’da nöbet başlattı. Üreticiler, düzenlemenin sadece doğayı değil, köy yaşamını da tehdit ettiğini söyledi. Ancak mücadeleye rağmen Zeytinlik yıkım yasası veya süper izin yasası denilen yasa bu kez maalesef meclisten geçirildi.
Ağustos
İşte bu, Stalin'in yaptığı şeyle tıpatıp aynı.
ABD'nin iklim inkârcısı Trump yönetiminin fosil yakıt şirketi eski CEO'su ve iklim inkârcısı Enerji Bakanı Chris Wright, ABD'nin en önemli iklim krizi raporunun verilerinin yönetim tarafından yenileneceğini ilan etti. Bu bildirimin en büyük korkularını gerçekleştirdiğini belirten bilim insanlarının en önde gelenlerinden Prof. Michael E. Mann, bu sözlerle Sovyet - ABD diktatörlük yönetimleri arasında kıyaslama yapıyor. (The Guardian)
Dünya
- Azerbaycan ile Ermenistan arasında Beyaz Saray'da ABD Başkanı Trump’ın arabuluculuğunda barış anlaşması imzaladı. Trump düzenlenen törende, "İki ülke tüm savaşı sonsuza kadar bitirmeyi kabul etti" dedi. Anlaşmaya göre üzerinde bir türlü uzlaşılamayan ve Azerbaycan ile Nahçivan’ı birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru’nun ABD’nin kontrolünde kalması kabul edildi.
- ABD Başkanı Donald Trump, bu ay da Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Geçtiğimiz haftalarda sınır anlaşmazlığı nedeniyle çatışan Taylan ve Kamboçya arasında barış anlaşmasına varılmasına aracılık e ttiği gerekçesiyle Trump Kamboçya tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Hemen ardından da Karabağ’daki son işgal ve etnik temizlikten bu yana barış müzakerelerini sürdüren Azerbaycan ve Ermenistan, Beyaz Saray’da vardıkları anlaşmanın ardından birlikte Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstereceklerini açıkladı. Gerekçe yine barış konusundaki arabuluculuktu. Önceki ay Pakistan da Hindistan’la yaşadığı çatışmalardan sonra yine Trump’ı aday göstermişti. Ayrıca İsrail de aday gösterebileceğini söylemişti. Böylece dünyada savaşan veya çatışan devletlerin birçoğu Trump’ı yağlayıp ballayarak kendi yanlarına çekmek için onun Nobel Barış Ödülü alma takıntısını kullanır oldular. Daha da tuhafı Trump’ın Norveç Maliye Bakanı Jens Stoltenberg'i arayıp gümrük vergisi meselesini konuştuğu, arada da Nobel Barış Ödülü'nü almak istediğini söylediği iddiası oldu. Bu iddia doğrulanmasa da hiçbir devlet kurumu tarafından yalanlanmadı.
- Trump yönetimi göçmenlere yönelik saldırgan uygulamalarını yeni bir evreye taşıdı. Başkent Washington’da güvenliği sağlamak, suç oranlarını düşürmek ve kenti evsizlerden arındırmak amacıyla bir dizi tedbir aldığını duyurdu. Washington’daki suç oranlarının dünyadaki birçok başkentten yüksek olduğunu resmi veriler üzerinden anlatan Trump, bunun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak‘kamu güvenliği acil durumu’ ilan ettiğini söyledi. “Bugün Washington DC’nin kurtuluş günü, başkentimizi geri alıyoruz” diyerek Washington DC Polis Departmanı’nı doğrudan federal kontrolün altına aldı ve bir anda distopik film sahnelerindeki gibi sokaklarda silahlı yüzlerce federal ajan dolaşmaya başladı.
- Yapay zekânın ‘babası’ olarak bilinen Nobel Fizik ödüllü Geoffrey Hinton, insanlığın süper zeki yapay zekâ karşısında hayatta kalmasının tek yolunun yapay zekâ modellerine ‘annelik içgüdüleri’ yerleştirmek olduğunu söyledi. Böylece teknoloji insanlardan daha güçlü ve daha akıllı hale geldiğinde bile insanları gerçekten önemsemelerini sağlamanın tek yolunun bu olduğunu belirtti.
- ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 7 yıl sonra ilk kez yüz yüze görüştü. Böylece, Ukrayna savaşı başladığından bu yana tecrit edilen Putin ilk kez Batılı bir ülkede boy göstermiş oldu. İki liderin Alaska'daki tarihî zirvesi yaklaşık 3 saat sürdü. Ziyaret, Putin'in 10 yıl sonra ABD topraklarına yaptığı ilk ziyaret olma özelliği taşıyordu. Alaska'daki tarihî zirvenin gündeminde Rusya-Ukrayna savaşı ve iki ülke arasındaki özellikle ekonomik ilişkiler yer aldı. Zirvenin ardından kameralar karşısına geçen iki lider de görüşmenin yapıcı ve faydalı geçtiğini, olumlu anlamda ilerlemeler kaydedildiğini vurguladı ancak somut bir barış planı açıklanmadı.
Filistin
- Ağustos ayının ilk günlerinde dünyanın dört bir yanında Gazze’deki açlık ve soykırıma karşı büyük eylemler oldu. Almanya, İspanya, ABD, İsveç, Türkiye ve daha birçok yerde gerçekleşen eylemlerin en büyüğü ise Avustralya’nın Sydney şehrinde yağmura rağmen sokaklara inen 300 bin kişi oldu[O1] .
- ABD’de New York Belediyesi adaylığı için yapılan Demokrat Parti ön seçimlerinde Zohran Mamdani’nin seçilmesinin ardından Mamdani’nin de üyesi olduğu ve Amerika’nın en büyük sosyalist örgütü olan Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri örgütü DSA, ulusal kongresini toplayarak Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) programını destekleme ve İsrail’i boykot etme kararı aldı. DSA, 1982 yılında kurulduğunda siyonizme açık destek veren bir gruptu. Örgüt, geçen yılsa yaşadığı değişimin bir sonucu olarak, İsrail’e silah satışına onay veren Alexandria Ocasio-Cortez'e olan desteğini çektiğini açıklamıştı. Ancak FKÖ’nün programına desteğin kabulü Amerikan solu açısından ilk kez yaşanan bir gelişme oldu.
- İsrail’in i24 kanalına konuşan Başbakan Netanyahu, tarihi ve manevi bir misyon üstlendiğini ve "Büyük İsrail" vizyonunu güçlü bir şekilde desteklediğini söyledi. Bu vizyonun, sadece işgal altındaki Filistin topraklarını değil açıkça Ürdün, Lübnan, Suriye ve Mısır'ın bazı kısımlarını da içerdiğini belirterek ilk kez yayılmacı amacını açıklamış oldu.
- İsrail’in aşırı sağcı ve hatta faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Filistin direnişinin en önemli tutuklusu Marwan Barghouti'yi cezaevinde ziyaret ederek onu televizyon kanallarının önünde tehdit etti. 2004 yılından beri hapiste olan Barghouti, yıllar sonra ilk kez görüntülenmiş oldu. Son derece sağlıksız görünen Barghouti, videoda neredeyse tanınmaz haldeydi. Sosyal medyada yayılan videoda Ben Gvir, elleri kelepçeli Barghouti'ye “İsrail halkına zarar veren, çocuklarımızı öldüren, kadınlarımızı öldüren herkesi yok edeceğiz. Bizi yenemeyeceksiniz,” diyordu.
- İsrail’in katliamları ve Gazze’de açlıktan ölümler devam ederken Tel Aviv kentinde 7 Ekim saldırılarından bu yana gerçekleşen en büyük Netanyahu karşıtı eylem düzenlendi. Pazar günü gerçekleşen genel greve ülke çapında katılım olurken ardından 500 bine yakın İsrailli’nin katıldığı Tel Aviv mitinginde ateşkes ve esir anlaşması talep edildi[O2] . Eylemlerde birçok yol trafiğe kapatıldı, 30 kişi gözaltına alındı. Netanyahu ise eylemcileri eleştirerek, bu tarz eylemlerin Hamas’a yaradığını ve yeni 7 Ekimlere neden olacağını söyledi.
- Türkiye, İsrail ordusunun Gazze kentini sürekli olarak ele geçirmek üzere operasyona başladığı gün tüm İsrail gemilerine yönelik kısıtlama ilan etti. Türkiye ilk kez İsrail'e askerî malzeme taşıyan ve işletmecisi İsrail bağlantılı olan gemilere limanlarını kapadığını duyurdu. Ancak bu duyuru fiilen liman yetkilileri tarafından uygulanmaya başlandı yani bu konuda resmi bir genelge çıkarılmamıştı. Bundan kısa bir süre sonra da CHP’nin tatilde olan Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırması üzerine yapılan toplantıda İsrail gemilerinin Türkiye limanlarına yanaşmasına ve İsrail’e gidecek gemilerin limanlara gelmesine izin verilmeyeceğini bizzat Dışişleri Bakanı Hakan Fidan açıkladı.
- Birleşmiş Milletler'in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), "15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın felaket seviyesi olarak bilinen 5. seviyede olduğunun kanıtlarla doğrulandığını" ilan eden bir rapor yayınladı. 5. Seviye sınıflandırması akut gıda güvensizliği ölçeğinin en yüksek ve en kötü seviyesi anlamına geliyordu. IPC, 2004 yılından bu yana sadece 4 kez kıtlık ilan etmiş, en sonuncusu geçen yıl Sudan'da olmuştu.
- İsrail, X'teki Arapça hesabı üzerinden Avrupalılara camilerin yaygınlaşmasına karşı önlem almaları ve Müslümanları ülkelerinden “uzaklaştırmaları” konusunda uyarıda bulundu. “1980 yılında Avrupa'da sadece yüzden az cami vardı. Bugün ise 20.000'den fazla cami var.” diyen İsrail resmi hesabı inanılmaz bir şekilde “Kolonileşmenin gerçek yüzü budur,” diyerek devam etti.
- İsrail ordusu, atlar, eşekler ve köpeklerden sonra işgal altındaki Batı Şeria'da, Petzael adlı yasadışı yerleşim yakınlarındaki bir çiftlikte tutulan 262 Nil timsahını da öldürdü. Batı Şeria'nın kontrolünden sorumlu İsrail askeri birimi, 1990’larda kurulan bir çiftlikte yetiştirilen ve koruma altındaki bir tür olan Nil timsahlarının dikkatsizlik nedeniyle kamuya risk oluşturduğunu belirterek bu toplu katliamı gerçekleştirmişti.
- İsrail ayın son günlerinde düzenlediği saldırılarda Yemen’de Husilerin bakanlar kurulu toplantısını bombalayarak başbakan dahil birçok bakanı öldürdü. Üstelik de bunu gururla “bu sadece bir başlangıç” diyerek duyurdu. Gazze kentindeki saldırılarda ise Hamas sözcüsü Ebu Ubeyde'nin öldürüldüğünü açıkladı.
- Gazze ablukasının kırılması için mücadele eden dört koalisyonun birleşerek kurduğu Küresel Sumud Filosu, Ağustos ayının son günü Barselona’daki törenin ardından yola çıktı. 44 ülkeden aktivistlerin yer alacağı Filo’nun 20 kadar teknesinin yola çıktığı ilk liman olan Barselona’daki törende İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, İrlandalı aktör Liam Cunningham, İspanyol aktör Eduardo Fernandez, eski Barselona Belediye Başkanı Ada Colau da bulunuyordu[O3] .
Türkiye
- Türkiye’de bir sahte diploma krizi patlak verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2024’te, elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşların Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul bayi veya ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve T.C. kimlik kartları kullanılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticiler adına elektronik imza üretiminde bulunan bir çeteyi ortaya çıkardı. Çete, e-imzalarını ele geçirdiği görevlilerin adını kullanarak onların adına para karşılığı çok sayıda diploma ve ehliyet gibi sahte evraklar düzenliyordu.
- Balıkesir'de 6,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi ve deprem yüzeye yakın olması sebebiyle İzmir, Eskişehir, İstanbul, Çanakkale gibi çok geniş bir coğrafyada hissedildi. Depremde bazı binalar yıkıldı ve çöken binanın altında kalan bir kişi hayatını kaybetti. Yapılan incelemelerde 729 binada hasar tespit edildi.

- Barış sürecinin yasal düzenlemelerini hazırlamak için oluşturulan Meclis komisyonu Ağustos’un ilk haftasında kuruldu ve çalışmalarına başladı. "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" adı verilen komisyonun ilk toplantısında komisyonun çalışma usul ve esaslarına ilişkin 12 madde kabul edildi. En önemli konu olan karar alma sürecine dair de CHP’nin “üye tam sayısının beşte üçü” ile karar alınması önerisi kabul edildi.
- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP’nin kuruluş yıldönümünde AKP eski Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Avukat Mücahit Birinci'ye yönelik önemli suçlamalarda bulundu. İddiaye göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) operasyonlar kapsamında tutuklu bulunan ve etkin pişmanlıktan yararlanan iş insanı Murat Kapki ile görüşen Birinci, Kapki’ye İmamoğlu hakkında "iftira ifadesi" önermiş ve de serbest kalabilmesi için 2 milyon dolar istemişti. AKP’li avukat Mücahit Birinci bunu reddetse de birkaç gün sonra tepkiler nedeniyle AKP’den istifa etmek zorunda kaldı.
- Bu sırada AKP'nin 24. kuruluş yıl dönümü kutlamalarında, Türkiye siyasi tarihinde ender görünür bir törenle farklı siyasi partilerden ve bağımsız belediye başkanlarından AKP’ye transferler gerçekleşti. Üstelik AKP’ye geçen belediyelerin altısı CHP’li belediyelerdi ve en büyüğü Aydın Büyükşehir Belediyesi’ydi. Altısı CHP’li belediyeler olmak üzere toplamda 9 belediye başkanı aynı anda AKP'ye katıldı. CHP, Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçmesini protesto etmek için "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 47'ncisini Aydın'da gerçekleştirdi. Mitingde binlerce kişi “Özlem istifa” sloganları attı.
- Bu transferlerle birlikte 31 Mart 2024'te yapılan yerel seçimlerden bugüne kadar 56 belediye başkanı, parti değiştirerek AKP'ye geçmiş oldu. 24 belediye başkanı ile Yeniden Refah Partisi en fazla belediye kaptıran parti konumundaydı. CHP 7 belediye ile ikinci sırada yer aldı.
- Bu gelişmelerin hemen ertesi günü de İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında yeni bir operasyon daha yapıldı. Aralarında Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney'in de olduğu 43 kişi gözaltına alındı. “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" ve "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlamasıyla tutuklanan İnan Güney görevinden de alındı.
- Türkiyeli kadın ve LGBTİ+’lar sosyal medya hesapları üzerinden birçok ünlü erkek fotoğrafçının cinsel tacizini ifşa etmeye başladı. İfşalar hızla yeni bir #metoo hareketine evrilerek birçok sanatçı, oyuncu, edebiyatçı ve ünlüyü de kapsayarak yayıldı.
İklim ve çevre
- Ağustos ayı sıcaklık rekorları ve orman yangınlarıyla başladı ve de öyle devam etti. Portekiz ayın daha ilk günlerinde 30’dan fazla orman yangınıyla boğuşuyordu. Avustralya’da ise 700’ü aşan büyük orman yangınları nedeniyle bir kez daha gökyüzü ABD eyaletlerine kadar dumanla kaplandı. Fransa’nın güneyinde hızla yayılan ve son 50 yılın en büyük yangınına dönüşen orman yangınlarında da Paris büyüklüğünde bir alan yandı ve bir kişi hayatını kaybetti.
- Bu sıcak dalgasının ardından daha da sıcağı geldi. Güney Avrupa 44 dereceyi bulan sıcaklarla kavruldu. İspanya’da 14 gün süren sıcak dalgasının 10 günü arka arkaya en sıcak gün olarak kayıtlara geçti. Bosna, tarihindeki en sıcak geceyi yaşadı. İtalya’nın Floransa kentinde dört yaşındaki bir çocuk sıcak çarpmasından hayatını kaybetti ve Bologna ile Floransa'nın da aralarında bulunduğu yedi büyük şehir için kırmızı alarm uyarısı verildi. Tüm Avrupa'da Batı'dan Doğu'ya, daha önce hiç görülmemiş yüksekliklerde binlerce sıcaklık rekoru kırıldı. İklim bilimci Prof. Maximiliano Herrera, 11 Ağustos’ta yaşanan bu rekorları “İklim tarihindeki 3 yüzyılda buna benzer bir şey hiç olmamıştı. Tarihteki en ekstrem gün.” diyerek duyurdu.

- Bilim insanları, Ağustos ayındaki aşırı sıcaklarda Akdeniz boyunca yaşanan büyük orman yangınlarını körükleyen "molotof kokteyli" iklim koşullarına dikkat çekti. Arnavutluk, Hırvatistan, İspanya, Fransa orman yangınlarıyla sarsıldı. En büyük ve ölümcül yangınlar İspanya’daydı. Günlerce süren yangınlarda Türkiye’dekine benzer şekilde yangınları söndürmek için gönüllü olarak yardıma giden iki kişi alevler arasında kalarak can verdi. Toplamda üç kişi yangınlarda öldü. 30 binden fazla kişi tahliye edildi. Portekiz yangınlarında da iki kişi hayatını kaybetti. Ağustos ayının ortasına gelindiğinde Avrupa’da bu yılın başından beri yanan orman alanı 1 milyon hektarı geçerek en büyük yangın yılı olarak tarihe geçti. 37 milyon ton karbondioksit salımına yol açtığı tahmin edilen bu yangınların Portekiz veya İsveç’in yıllık karbon salımına eşit olduğu belirtildi.
- Kanada’da haftalardır süren orman yangınları ise kontrolden çıktı. Ağustos’un ikinci haftasında 470'ten fazla yangın 'kontrolden çıkmış' olarak sınıflandırıldı. 2025 yangın sezonu, Kanada için daha şimdiden kayıtlardaki ikinci en kötü sezon oldu. ABD’nin Kaliforniya eyaletinde de sıcak dalgası sırasında yazın en büyük orman yangınları yaşandı. Amerika genelinde bu yıl henüz Ağustos ortasında 44.800'den fazla yangın çıkmış ve son on yılın en yoğun yangın yılı olmuştu.
- Ayın son haftasında ise sadece yaz mevsiminin yaşandığı ülkelerde değil kış mevsimini yaşayan ülkelerde de radikal sıcaklar vardı. Güney Afrika’da 40 dereceleri aşan günler yaşandı. Yine Brezilya, Bolivya ve Paraguay gibi güney ülkelerinde kış ortasında 40 derece aşıldı.
- Hayvanlar da aşırı sıcaklardan etkileniyordu. Meksika’da 43 dereceyi aşan sıcaklar ağaçlarda uyumaya çalışan yüzlerce maymunun düşerek ölmesine veya yaralanmasına yol açtı. En az 83 maymun ağaçtan düşerek hayatını kaybetti. Avustralya'da uçan tilkiler de ağaçlardan düşerken; Kanada'da bilim insanları sadece Georgia Boğazı'nda 10 milyar midyenin ve 3 milyar istiridyenin öldüğünü tahmin ettiklerini açıkladı. Ayrıca erkek böceklerin yükselen sıcaklıklar nedeniyle neredeyse üreyemediği de açıklandı.
- Ağustos 2025, küresel ortalama sıcaklıklar açısından kayıtlardaki üçüncü en sıcak Ağustos ayı oldu. Bu ayda ortalama yüzey sıcaklığı 16,6 derece olarak ölçüldü. Söz konusu ortalama sıcaklıklar, sanayi öncesi dönem ortalamasını 1,29 derece aştı.
- Küresel ısınmanın baş sorumlularından fosil yakıt şirketi BP, Brezilya açıklarında bu yılki onuncu ve Brezilya karasularındaki ikinci yeni fosil yakıt sahasını keşfetti. Üstelik Santos körfezindeki yeni sahanın son 25 yılın en büyük fosil yakıt alanı olduğu dünyaya gururla açıklandı. Bu gelişmeden hemen birkaç gün sonra da Brezilya Başkanı Lula da Silva, sağ muhalefetin çoğunluğa sahip olduğu Kongre’de geçirilen ve yaşam savunucularının “yıkım yasası” dediği yasayı büyük oranda onayladı. Sadece bazı kritik maddeleri veto etti. Yasa ile Amazonlar ve tüm doğal yaşam şirketlere açılıyordu.
- Dünya hala plastik kirliliğiyle mücadele konusunda bir anlaşmaya varamamışken Lancet dergisinde yayınlanan bir araştırma, plastik kaynaklı hastalıkların 38 ülkede her yıl 1,5 trilyon dolara mal olduğunu ortaya koydu. Plastik kaynaklı hastalıklardan en fazla etkilenen gruplar ise anne karnındaki bebekler, yenidoğanlar ve çocuklar olarak saptandı.
- 2024 yılında imzalanması gereken Küresel Plastik Anlaşması’nın ertelenen konferansı İsviçre’de yapıldı ancak devletler zirveden yine uzlaşma olmadan ayrıldı. Zirve, ABD ve Suudi Arabistan'ın anlaşmada plastik üretiminin sınırlandırılmasına dair herhangi bir ifadenin yer almaması gerektiği ve yasaklı kimyasalların olmaması gerektiğine dair ısrarları sonucu çökerek bir kez daha ertelendi.
- Earth dergisinde yayımlanan bir araştırmada, 1800 ile 2020 yılları arasında kitaplardan doğayla ilgili kelimelerin kaybolduğu, bu kaybın 1990 yılında %60,6 ile zirveye ulaştığı ortaya kondu. Araştırma, insanların doğayla bağlantısının 1800 yılından bu yana %60'tan fazla azalmış olduğunu ve bununla birlikte kitaplarda da nehir, yosun, çiçek gibi doğa kelimelerinin kaybolmasının birbiriyle tam olarak örtüştüğü açıklandı. Yani insanın doğayla olan ilişkisi azaldıkça ürettiği edebiyat, bilim ve sanat yapıtları da bu uzaklaşmadan nasibini alıyordu.
- Discover Animals'ta yayımlanan araştırmada, balinalar ve yunuslar arasındaki oyuncu davranışlar belgelendi. Araştırma ekibi dünya çapında 17 farklı yerde gerçekleşen, 199 ayrı ve bağımsız etkileşime katılan 19 balina ve yunus türünü analiz etti. Etkileşimlerin 4'te birinin karşılıklı oyun olarak tanımlanabileceğini buldular. Yani balinalar ve yunuslar şakalaşıyor, oynuyor, birlikte yüzüyor ve zaman zaman birbirlerini kızdırıyorlardı.
- Orman yangınları Türkiye’yi de sarsmaya devam etti. Ağustos ayının sadece ilk iki haftasında 2.500’e yakın orman yangını yaşandı. Çanakkale’de arka arkaya yeni ve büyük yangınlar yaşandı. Binlerce kişi tahliye edildi. Diyarbakır yangınları şehirlere kadar ulaştı. Sıcaklıkların 35 dereceyi aştığı İzmir’in merkez ilçeleri ve tatil beldelerinde ise su kesintileri artarak devam etti.
- Orman yangınları sürerken Samsun ve Zonguldak’taki yaklaşık 1 milyon metrekarelik ormanlık alan, Cumhurbaşkanı kararıyla orman statüsünden çıkarıldı. Kararın gerekçesi, Orman Kanunu’na 2018 yılında eklenen 16. maddeye dayanıyordu ve maddenin yürürlüğe girmesinden bu yana ülke genelinde en az 26 milyon metrekare ormanlık alan orman statüsünü kaybetmiş durumdaydı.
- Mersin’in Mut ilçesindeki 1316 yaşındaki zeytin ağacı bu yıl da zeytin verdi. 2009 yılında Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1300 yaşında olduğu tespit edilen zeytin ağacı ‘anıt ağaç’ olarak tescillenmişti. Gövde çapı 178 santime, tepe çapı 7,5 ve yüksekliği 5,5 metreye ulaşan, şu anda 1316 yaşında olan zeytin ağacı, iklim değişikliğine, savaşlara, depreme, zeytin yasalarına rağmen meyve vererek insanlığa ve zamana meydan okumayı sürdürüyordu.
- Her yıl Türkiye’ye gelişi dört gözle beklenen Yaren leyleğin yavruları Ağustos ayında göç etmeye başladı. Uydu vericisiyle takip edilen yavrulardan biri 2 bin 300 kilometre yol kat ederek Mısır'a, diğer yavru da 1510 kilometre yol kat ederek Batı Şeria'ya gitmişti.
Eylül
Yarım kalmış ömürlerden oluşan bir albüm şimdi ülke. Elimiz yanmadan çeviremeyeceğimiz sayfalara, yazılıp gönderilememiş mektuplara, evlere paket halinde teslim edilen hayat kalıntılarına bakıp bir şey diyemezsek, insana dair birikmiş anlam belki de derin bir kuyuda yok olacak. Bir şey demeyecek olursak, dil utanacak kendinden ve hepimizi kurtaracak o harfler bir fırtınada kıyıya çarpıp dağılacaklar. Eğer susarsak... Susarsam... Susamam, barışa sözüm var.
Sanatçı Jülide Kural, barışa çağrı yapmak için kolektif bir video çalışması gerçekleştirdi. Kural seslendirdiği çalışmada bu sözleri söyleyerek barış sürecinin önemine vurgu yaptı. (İlke TV)

Dünya
- 1 Eylül’de ABD’de her yıl düzenlenen Geleneksel Emek Günü kutlamalarında Washington D.C.'den Pasifik adası Guam'ın denizaşırı topraklarına kadar Amerika’nın her yerinde düzenlenen 865 etkinlikte, onbinlerce kişi Trump’a karşı yürüdü. Trump, Gazze’den, göçmen ve emek politikalarına kadar birçok uygulamasından dolayı protesto edildi.
- ABD Başkanı Donald Trump, Savunma Bakanlığı’nın adını yeniden “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirdiğini açıkladı. Beyaz Saray’da düzenlenen toplantıda konuşan Trump, ABD’nin askeri gücüne vurgu yaparak, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ismimiz Savunma Bakanlığı olmuştu. Ancak biz artık yalnızca savunmayacağız, aynı zamanda saldıracağız. Amerika geri döndü” dedi.
- ABD donanması Venezuela ve Kolombiya’dan ABD’ye uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla bölgeye gönderdiği savaş gemileri ilk kez bir tekneyi vurarak 11 kişiyi öldürdü. Başka bir ifadeyle yargısız infaz etti. ABD Başkanı Donald Trump sonraki aylarda da saldırılarına devam ederek onlarca kişiyi öldürdü ve iki ülkedeki devlet başkanlarını tehdit etti.
- ABD’de Trump destekçisi sosyal medya fenomeni Charlie Kirk, Utah Valley Üniversitesi'nde düzenlenen bir etkinlikteki konuşması sırasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürüldü. Milyonlarca takipçisi olan Kirk açıkça ırkçı ve nefret içerikli konuşmalar yapıyordu. Son seçimlerde kurduğu Turning Point USA hareketi ile onbinlerce genci Trump için seferber etmişti.
- Cinayetten bir hafta sonra Arizona’da yüz bin kişinin katıldığı dev bir anma töreni düzenlendi. Başkan Trump, Başkan yardımcısı JD Vance ve birçok aşırı sağcının konuştuğu törende Amerikan bayrakları, dini söylemler ve aslında açık bir ırkçı olan Kirk hakkında “sevgi dolu biri olduğuna” dair konuşmalar yapıldı.
- Nepal’de Facebook, YouTube ve X gibi 26 çevrimiçi platformun ülkede kayıt yaptırmamasına karşılık olarak hepsine erişim engeli getirilmesi üzerine gençler sokaklara döküldü. Eski bir DJ olan Sudan Gurung ve onun kurduğu Hami Nepal (Biz Nepal’iz) hareketi, Discord ve Instagram üzerinden yaptığı çağrılarla on binlerce gencin sokaklara dökülmesinde etkili oldu.
- Şiddetli protestoların ardından hükümetten istifalar gelmeye başladı. Hükümet, yaşanan olayları araştırmak için bir soruşturma komitesi kurulduğunu duyurdu ve de yasayı geri çektiğini ilan etti. Fakat gösteriler durmadı. Sokaklardaki öfkeli kalabalıklar bakanların evlerini ateşe verdi. Hatta meclis binasını ve başkanlık sarayını da ateşe vererek tamamen yaktı. Sonunda Başbakan da istifa etti. Gösteriler boyunca 76 kişi hayatını kaybetti, birkaç bin gösterici de yaralandı.
- Başbakan ve bakanların istifasının ardından yolsuzlukla mücadelesiyle tanınan Yüksek Mahkeme eski Başkanı Sushila Karki geçici başbakan olarak atandı. Böylece Nepal tarihinde ilk kez bir kadın başbakan göreve başlamış oldu. Oluşturulan geçici yönetim altında yeni seçimlerin 5 Mart 2026’da yapılacağı açıklandı.
- Ukrayna savaşında tehlikeli bir an yaşandı. Rusya’nın Ukrayna’ya gönderdiği insansız hava araçlarının (İHA) bir kısmı NATO üyesi Polonya’nın topraklarının üzerinden uçtu. Almanya, Hollanda ve Polonya başta olmak üzere NATO ülkelerinin savaş jetleri Rusya'dan gelen 8 insansız hava aracını düşürdü. Polonya NATO Antlaşması’nın dördüncü maddesi olan ortak savunmayı hatırlattı.
- Bu olaydan sadece birkaç gün sonra bu kez de Romanya, hava kuvvetlerinin Romanya hava sahasına giren bir Rus dronu tespit ettiğini açıkladı. NATO ve AB ülkeleri bir kez daha Rusya’yı kınadı. Fakat bunlar Rusya’yı durdurmadı. Bu sefer de üç Rus MiG-31 savaş uçağı Estonya hava sahasını yaklaşık 12 dakika boyunca ihlal etti. İhlale karşı NATO jetleri havalandı. Olay bölgede gerilimi tırmandırırken Moskova iddiaları yine reddetti.
- Britanya’da "Unite the Kingdom - Krallığı Birleştir" yürüyüşünde 150 bin kadar aşırı sağcı Londra’da faşist hareket lideri Tommy Robinson’ın örgütlediği mitingde bir araya geldi. Öfkeli kalabalık zaman zaman polisle çatıştı, sahnede Filistin bayraklarını parçaladı, göçmen karşıtı sloganlar attı. Video bağlantısıyla kalabalığa sürpriz bir konuşma yapan Elon Musk da "büyük, kontrolsüz göçten" bahsetti ve İngiltere'de "hükümetin değişmesi" çağrısı yaptı. Bu miting, Britanya’da tarihinin en büyük ırkçı gösterisi olarak kayda geçti.
- Afganistan'da Taliban hükümeti, üniversitelerde kadınların yazdığı 680 kitabı öğretim sisteminden çıkardı. Üniversitelere ayrıca 18 dersin artık işlenemeyeceği de bildirildi. Taliban yetkilileri bu derslerin "Şeriat prensipleri ve sistemin politikalarıyla çeliştiğini" söyledi. Yasaklanan 18 dersin altısı özellikle kadınlarla ilgiliydi. Bunlar arasında Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma, İletişimde Kadının Rolü ve Kadın Sosyolojisi dersleri bulunuyordu.
- BM Genel Kurulu 80. Yıldönümünde New York’ta toplandı. Genel Kurul’da diğer tüm liderlerden uzun bir konuşma yapan Donald Trump diplomasi tarihinin en tuhaf cümlelerini kurdu. İklim değişikliği hakkında “aldatmaca”, göçmenler hakkında “felaket”, kürsüsünden konuştuğu BM hakkında ise “boş laf imal eden bir yapı” kelimelerini kullandı. 1980 sonrası ABD’nin başını çektiği küreselleşme kavramı içinse sanki gizli güçlerin yıkıcı gündemiymiş gibi bir açıklama yaptı. Trump “Başarılı, sanayileşmiş ülkelerden kendilerine acı çektirmelerini ve toplumlarını kökten bozmalarını isteyen globalist (küreselleşmeci) anlayış tamamen ve tümüyle reddedilmeli ve bu derhal yapılmalıdır." Dedi. Başkan olduğundan beri 7 ayrı savaşı bitirdiğini iddia ederek bir kez daha Nobel Barış Ödülü’nü hak ettiğini söyledi.
- Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ekonomi politikalarına karşı “Her şeyi engelleyelim” sloganıyla protestolar gerçekleşti. Gösterilere birçok şehirde 250 bin kadar kişi katıldı. Çıkan olaylarda 675 gösterici gözaltına alındı. Gösterilerden bir gün önce Başbakan Bayrou bütçe tartışmaları nedeniyle güvenoyu alamayarak istifa etmişti.
- Bu kitlesel eylemlerin birkaç gün sonra bu kez de ülke yine aynı ekonomik taleplerle bir genel greve şahit oldu. Hükümetin 44 milyar dolarlık kesinti planına karşı 250’den fazla noktada 800 bin kadar işçi ve gösterici sokaklardaydı. Özellikle toplu ulaşımda greve katılım yüksek oldu. 145 gösterici gözaltına alındı.
Filistin
- Eylül ayının ilk gününde basın tarihinde bir ilk yaşandı. Dünya genelinde 70’ten fazla ülkeden 250’den fazla medya kuruluşu, İsrail ordusunun Gazze’de gazetecileri öldürmesini protesto etmek için ana sayfalarını ve yayın akışlarını kararttı. Eylemi, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve küresel kampanya hareketi Avaaz organize etmişti.
- Uluslararası Soykırım Akademisyenleri Derneği (IAGS) İsrail'in “sistematik ve yaygın insanlık suçları, savaş suçları ve soykırım suçları işlediğine” dair tarihi bir karar aldı. 500 üyeli Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği'nde oy kullananların yüzde 86'sı, derneğin İsrail'i “Gazze'deki Filistinlilere karşı soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç teşkil eden tüm eylemleri derhal durdurmaya” çağıran kararını destekledi.
- Gazze’de öldürülen 5 yaşındaki Filistinli Hind Receb’in hikâyesinin anlatıldığı The Voice of Hind Rajab (Hind Receb’in Sesi) filminin dünya prömiyeri Venedik Film Festivali’nde yapıldı. Tam 23 dakika boyunca ayakta alkışlanan film, 82. Uluslararası Venedik Film Festivali'nde "Gümüş Aslan Jüri Büyük Ödülü"ne layık görüldü.
- 6 Eylül’de Gazze İçin Küresel Eylem Günü’ydü. 26 ülkede 75 kadar noktada milyonlarca insan eylemlere katıldı. Londra’da 300 bin kişi, Meksika’da 180 bin kişi, Brüksel’de 200 bin kişi Gazze için sokaklardaydı. Londra’daki gösteride 900 civarında gösterici terör destekçisi ilan edilen Palestine Action grubuna destek verdiği için gözaltına alındı. Ancak grubun terörle ilişkilenmesine sebep olan Bristol’daki İsrail silah şirketi Elbit Systems tesisine yönelik eylemleri sonuç verdi ve Küresel Eylem Günü’nde tesis kapatıldığını duyurdu.
- Türkiye’de de birçok ilde Filistin eylemleri yapıldı. Filistin’e Özgürlük Platformu İstanbul, Ankara ve İzmir’de; Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi ise 17 ilde sokaklardaydı. Ayrıca farklı gruplar da birçok ilde eylemler gerçekleştirdi.
- Dünya sinema endüstrisinden tarihi bir boykot çağrısı geldi. Oscar, BAFTA, Emmy, Cannes, Berlin, Venedik, César, Goya ve Peabody ödüllü isimlerin de aralarında bulunduğu 1300’den fazla sinemacı, İsrail’in “soykırım ve apartheid politikalarına ortak” olduğunu belirttikleri film kurumlarıyla işbirliği yapmayacaklarını açıkladı. Daha sonra bu sayı birkaç bin kişi daha artacaktı.
- Bu kampanyadan kısa bir süre sonra gerçekleştirilen ve "Televizyon dünyasının Oscarları" olarak nitelendirilen Primetime Emmy Ödülleri sırasında birçok oyuncu Filistinle dayanışma gösterdi. Törende "Hacks" adlı dizideki rolüyle yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazanan Yahudi aktris Hannah Einbinder konuşmasını "Filistin'e özgürlük. Kahrolsun ICE (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)" sözleriyle tamamladı.
- İspanya ve İtalya’dan yola çıkan Küresel Sumud Filosu Tunus’ta biraraya geldikten birkaç gün sonra filonun ana teknesi olan Family teknesine saldırı düzenlendi. Dronla yanıcı bir ateş fırlatılan teknede hafif hasar oluştu ve bir kişi yaralandı. Sabah saatlerinde kalabalıklar limana akarak filoya destek verdi.
- Ancak İsrail tam 24 saat sonra bu kez de bir başka Filo teknesine, Britanya bayraklı Alma teknesine dronla saldırdı. Yine dron’dan fırlatılan bir ateş topu teknenin güvertesine düşerek küçük bir yangına sebep oldu.
- Küresel Sumud Filosu hem hava koşulları hem de İsrail’in Tunus limanlarındaki iki tekneye yaptığı dron saldırıları nedeniyle bir haftalık bir gecikmenin ardından Tunus, İtalya ve Yunanistan limanlarından Gazze’ye yelken açtı.
- İsrail, Katar'da bulunan ve ateşkes müzakerelerini yürüten Hamas yetkililerini hedef alan bir saldırı gerçekleştirdi. Hamas heyetinin bulunduğu binada yaşanan patlamada heyetin üst düzey isimlerinin hayatta olduğu ancak 6 kişinin öldüğü açıklandı. Katar saldırıyı kınadı.
- 21 Eylül’de başlayan BM Genel Kurulu’nun ilk gününde Britanya, Kanada, Avustralya ve Portekiz, Filistin devletini tanıdıklarını açıkladı. Ertesi gün ise Fransa, Belçika, Lüksemburg, Monako, Andorra ve Malta Filistin'i tanıma kararı aldı. Böylece Filistin’i tanıyan BM üyesi devlet sayısı 159’a yükselmiş oldu. Netanyahu yönetimi bu kararların terörizme ödül verdiğini ve kararlara karşı Batı Şeria’yı ilhak edeceklerini söyleyerek yanıt verdi.
- BM’de konuşma yapan Netanyahu tarihi bir protestoyla karşılaştı. Konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Netanyahu’yu onlarca ülke temsilcisi alkışlarla protesto etti ve izleyicilerin alkışları arasında temsilciler salonu terk etti. Netanyahu ise konuşmasında katliamları da soykırımı da reddetti ve bildik yalanlarını tekrarladı. BM’de protesto edilen Netanyahu’nun konuşması bir işgal ordusuna yakışır şekilde İsrail ordusu tarafından sınır hattına yerleştirilen hoparlörlerle Gazze’ye yüksek sesle dinletildi. ABD’nin vize vermediği Filistin Otoritesi lideri Mahmud Abbas ise online olarak Genel Kurul’a seslenebildi.
- BM’de Filistin görüşmelerinin yapıldığı ve birçok Batılı devletin Filistin’i tanıdığı sırada İtalya’da Filistin için büyük bir grev yaşandı. Sendikaların çağrısıyla yüz binlerce işçi Filistin’in tanınması ve İsrail ile ilişkilerin kesilmesi için İsrail yanlısı Meloni iktidarına karşı greve gitti. 80 kadar kent ve buluşma noktasında biraraya gelen işçiler Filistin bayrakları taşıdı, “nehirden denize özgür Filistin” sloganları attı. En büyük buluşma 15 binden fazla işçinin katıldığı Roma mitingi oldu. Cenova’da ise binlerce işçi İsrail’e yük ve silah taşıyan gemiyi engellemek için limanı kapattı.
- 24 Eylül sabahının ilk saatlerinde Girit açıklarında bulunan Sumud Filosu’na beklenen saldırının ilki gerçekleşti. İsrail dronları 11 ayrı tekneye ateş topu ve kimyasal madde atarak filoyu geri döndürmeye çalıştı ama başaramadı. Saldırı birçok ülkede protestolara neden oldu, en büyüğü ise İtalya’da gerçekleşti. Protestolar sayesinde İtalya ve İspanya, vatandaşlarını korumak amacıyla filoya birer donanma gemisi gönderdi.
- Eylül sonunda BM Genel Kurul’u için ABD’ye gelen Netanyahu ile görüşen Başkan Donald Trump, görüşme sonunda Gazze için 20 maddelik bir barış planında anlaştıklarını ilan etti. Hamas’ın silahsızlandırılmasını ve Gazze’ye bir Uluslararası İstikrar Gücü yerleştirilmesini de içeren plan, tartışma konusu olurken aralarında Türkiye’nin de olduğu sekiz “Müslüman” ülke ortak bir açıklamayla "Trump'ın liderliği ve iradesine güven duyuyoruz" dedi.
- Gazze’de soykırım sürerken ve dünya bu meseleyi tartışmaya devam ederken her gün dron vızıltıları altında her an ölüm tehdidiyle yaşayan Gazzeliler hayata tutunmanın farklı yollarını bulmaya devam ediyordu. Gazzeli bir müzik öğretmeni Filistinlileri iki yıldır 7/24 terörize eden dron sesini fon müziği olarak kullanarak İsrail’in bu “yenilmez teknolojisini” alaya alan bir müzik yöntemi geliştirdi. Dron ritmine eşlik ederek onu bir şarkıya çevirdi.
Türkiye
- Türkiye siyasetinde Eylül ayı başında yeni bir şok yaşandı. CHP'nin 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen İstanbul İl Kongresi, "oylamaya hile karıştırıldığı" iddiaları kapsamında mahkeme kararıyla iptal edildi. Özgür Çelik Başkanlığındaki yönetim görevden alınırken il yönetimine CHP’nin eski il başkanlarından Gürsel Tekin liderliğinde bir heyet atandı. Gürsel Tekin de bu görevi “Partimizi kayyıma bırakacak değiliz. CHP'yi birlik beraberlik içinde kongreye götüreceğiz” diyerek kabul etti. Ancak Gürsel Tekin’in 6 ay önceki bir röportajında kendisinin kayyım olarak CHP İstanbul yönetimine getirilebileceği iddiasına karşı "Hiçbir CHP'li bunu kabul etmez. Ben partiye kayyum atanmasına milyonda bir bile ihtimal vermiyorum" dediği ortaya çıktı.
- Gürsel Tekin’in kendisine atanan görevi kabul etmesinden kısa bir süre sonra açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekin'i partiden ihraç ettiklerini söyledi. CHP üyeleri de il binası önünde Tekin’in içeri girmesini engellemek üzere nöbete başladı.

- CHP’nin İstanbul İl yönetimine heyet atanması veya CHP’nin deyimiyle kayyım atanması kararının ardından İlçe Seçim Kurulları, CHP'nin çeşitli ilçelerinde yapılacak İlçe Kongreleri'nin yapılamayacağına karar verdi. CHP de hem İl’e atanan kayyım kararı hem de bu ilçe kongreleri kararları için Yüksek Seçim Kurulu’na itiraz etti. YSK, CHP lehinde karar vererek kongrelerin toplanmasına izin verdi. Ancak CHP’nin İstanbul il yönetiminin görevden alınmasına karşı yaptığı itiraz reddedildi.
- İktidarın CHP’ye yönelik saldırıları durmak bilmiyordu. İstanbul İl binasında nöbet tutan CHP’lilere destek vermek için CHP İstanbul Gençlik Kolları, İstanbulluları İl Başkanlığı binasına çağırdı. Çağrının ardından Valilik, İstanbul'un 6 ilçesinde 4 günlüğüne her türlü basın açıklaması, miting, yürüyüş ve etkinliği yasakladı. Ancak, yasağa rağmen parti binasına gelen binlerce vatandaş yer yer barikatları aşarak binaya ulaştı.
- Olaylı gecenin ardından ertesi sabah Gürsel Tekin bir açıklama yaparak “polisle içeriye girmeyeceğim” dedi. Fakat sadece birkaç saat sonra polisler, il binasına baskın yapıp plastik mermi ve gaz sıkarak içeride bulunan çok sayıda CHP’liyi zorla dışarı çıkarttı. Ardından da Tekin polis eşliğinde binaya girdi.
- CHP, bunun üzerine İstanbul İl Başkanlığını kapatma kararı kaldı. CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanlığı binası, Bahçelievler İlçe binası olarak belirlendi. İstanbul İl Kongresi de yeniden yapıldı. Özgür Çelik yeniden İl Başkanı seçildi fakat buna rağmen Mahkeme, Gürsel Tekin’in görevinin sürmesine hükmetti.
- CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı Özgür Özel’in kazandığı parti seçiminin iptali talebinin görüşüleceği mahkemeden bir gün önce Ankara’da onbinlerin katıldığı büyük bir miting düzenledi. Mitingde, Mahkeme’nin CHP’ye Kemal Kılıçdaroğlu’nu ataması durumunda direnişe geçileceği söylendi ve mitingden sonra da Parti Genel Merkezi’nde nöbete başlandı. Ertesi sabah gerçekleşen duruşmada ise Mahkeme heyeti, davacı tarafın CHP’ye tedbir olarak Kılıçdaroğlu’nun atanması talebini reddetti ve mahkemeyi Ekim ayına erteledi.
- Bu gelişmelerin ardından CHP’nin Olağanüstü Kurultayı gerçekleşti. Özgür Özel delegelerin tamamının oyuyla tekrar başkan seçildi. Ancak Kurultay öncesinde Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasağı geldi. YSK üyelerine yönelik “ahmak” dediği iddiasıyla açılan davada İmamoğlu suçlu bulunmuştu. İmamoğlu kararı temyize götürdü.
- Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarından biri olan Can Holding’e “Suç örgütü kurmak”, “kaçakçılık”, “dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlamalarından operasyon yapıldı. Aralarında Habertürk ve Show TV gibi iktidar medyası içerisinde tanımlanmayan televizyon kanalları da dahil olmak üzere 121 şirkete el kondu. Holding yönetimine kayyım atandı. Kayyım atanan kurumlar arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi de vardı. Bu son el koyma kararı ile birlikte son bir yıl içinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kontrolündeki şirket sayısı 1.002’ye çıkmış oldu. Yani TMSF ülkenin en büyük holdingi haline gelmişti.
- 17. kez verilen Uluslararası Hrant Dink Ödül Töreni’nde ödüllerin bu seneki sahipleri toplum sağlığına yönelik çalışmaları nedeniyle Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık ve Türkiye dışından da mülteci hakları konusundaki çalışmaları nedeniyle uluslararası aktivist Helena Maleno Garzón oldu.
- Eylül ayında aile ve genel ahlak meselesi bu sefer de müzik üzerinden gündem oldu. Önce bir konserlerindeki dansları nedeniyle kadın müzik grubu Manifest üyeleri hakkında hemen ardından da Mabel Matiz'in yeni şarkısı “Perperişan” hakkında ‘hayasızca hareketler,’ ‘teşhircilik’ ve “müstehcenlik" suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Manifest üyeleri de Mabel Matiz de gözaltına alınıp ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
- Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 5 Ağustos 2025’ten bu yana sürdürdüğü farklı toplumsal kesimlerin dinlenmesi sürecini sonlandırdı. Bu iki ayda toplam 55 saat süren 12 toplantı gerçekleştirdi. Komisyon tanıklar, mağdurlar, uzmanlar, hukukçular, akademisyenler ve araştırmacıların da aralarında bulunduğu 91 kişiyi dinlemişti.
İklim ve çevre
- Fransa’nın kuzeyindeki Paluel Nükleer Santrali’nde, denizanası sürüsünün soğutma sistemine girmesi nedeniyle santralin üretim gücünün yarısı devre dışı kaldı. Benzer bir durum, geçtiğimiz ağustos ayında Gravelines Nükleer Santrali’nde de yaşanmış, “büyük ve öngörülemez” bir denizanası sürüsü soğutma sistemine girince santral kapatılmıştı. Bilim insanları, soğutma için Manş Denizi’nden su alan santralin küresel ısınma kaynaklı deniz suyu sıcaklıklarındaki artış nedeniyle denizanaların artmasının sonucu olarak böyle bir durumla karşılaşıldığını açıkladı.
- Dünya çapında 600'den fazla noktada yüz binlerce insan, “Draw the Line” (Çizgiyi Çek) eylemlerinde biraraya geldi. “Adaletsizliğe, kirliliğe ve şiddete karşı sınır çizmek ve barış, temiz enerji ve adalet üzerine kurulu bir gelecek için” gerçekleşen eylemlerde iklim değişimi inkarcılarına ve yanlış çözümler öneren şirketlere bir çizgi çek denildi.
- Bu küresel eylemlerin bir gün sonrasında bu kez de büyük çoğunluğu ABD’de olmak üzere 500 kadar noktada Sun Day etkinlikleri düzenlendi. Sıfır emisyonlu güneş enerjisinin kullanımına odaklanan etkinliklerde ısı pompaları, elektrikli araçlar ve güneş panelleri öne çıkarıldı.
- Nature dergisinde yayınlanan bir araştırma 14 büyük fosil yakıt şirketinden herhangi birinin emisyonlarının tek başına, 50'den fazla sıcak hava dalgasına neden olmaya yetecek kadar yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırma örneğin ExxonMobil'in fosil yakıtlarından kaynaklanan karbon kirliliğinin, 51 sıcak dalgasının oluşma olasılığını en az 10.000 kat artırdığını ve Suudi Aramco'nun emisyonlarının da aynı etkiye sahip olduğunu buldu.
- Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), “Küresel Su Kaynaklarının Durumu” başlıklı raporunu yayımladı. Raporda, dünya genelinde su döngüsünün giderek daha düzensiz hale geldiği vurgulanıyordu. 2024’te küresel nehir havzalarının yalnızca 3’te 1’inin “normal” koşullara sahip olduğu belirtiliyordu. Yani dünya nehirlerinin 3’te ikisi kuraklıktan etkilenmiş durumdaydı.
- Bilim insanları, dünyanın içinde bulunduğu durumu ölçmek için 2009 yılında geliştirilen dokuz "gezegensel sınır"ın yedincisinin de aşıldığını açıkladı. Bu dokuz sınır şunları içeriyordu: Biyosfer, biyojeokimyasal döngüler, yeni maddeler, iklim değişikliği, tatlı su, arazi kullanımı, okyanus asitlenmesi, hava kirliliği ve ozon tabakası. 2009 yılında bu sınırların üçü aşılmıştı, 2015'te bu sayı dört olmuş, 2023'te altıya yükselmişti ve bu yıl da okyanus asitlenmesi sınırının aşıldığının açıklanmasıyla yedinci gezegensel sınır da böylece aşılmış oldu.
- Eylül ayında Türkiye’de orman yangınları önceki ay kadar olmasa da devam etti. Antalya ve Muğla’da iki gün süren yangınların ardından Konya ve Çanakkale’de yangınlar yaşandı. Öte yandan aynı günlerde Doğu Karadeniz’i vuran aşırı yağışlar nedeniyle Rize, Artvin, Giresun’da sel ve heyelanlar yaşandı, yollar kapandı, tahliyeler yaşandı.
- Kanal İstanbul projesine verilen “ÇED olumlu” kararına karşı açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı. 19'u profesör, biri doçent 21 uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 400 sayfalık rapor, Danıştay 4. Dairesi’ne sunuldu. Raporda, projenin ciddi çevresel ve sismik riskler içerdiği, su kaynaklarının geri dönülmez biçimde zarar görebileceği ve kültürel varlıkların yok olabileceği belirtiliyordu. Bilirkişi heyeti, ÇED dosyasının temel çevresel, jeolojik ve sosyal etkileri eksik değerlendirdiğini vurgulayarak, raporun bilimsel ve teknik açıdan uygun olmadığı sonucuna vardı.
- Türkiye'nin 30 ilinden gelen köylülerin oluşturduğu "Toprağımızı vermiyoruz platformu", zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da öngören 7554 sayılı Torba Yasa'yı protesto etmek için, Muğla'nın Menteşe ilçesinde "Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz" mitingi düzenledi. Binlerce kişi toprağını, zeytinliklerini ve doğayı savunacağını ilan etti.



