Geçen Yılın Ardından: 2025 Ocak, Şubat, Mart

-
Aa
+
a
a
a
""
Geçen Yılın Ardından: 2025 Ocak, Şubat, Mart
 

Geçen Yılın Ardından: 2025 Ocak, Şubat, Mart

podcast servisi: iTunes / RSS

Ocak 

Sorumlu yok, utanma yok, insanlık yok, bebek de yok artık. Birilerinin sıcak kasasında birikmiş para tomarlarıyla insanlık satın alınamayacağını öğretene kadar bize uyumak yok.

Selahattin Demirtaş, cezaevinden gönderdiği mesajda Bolu'daki yangında yaşanan ölümlerin ve özellikle de bir bebeğin ölümünün ardından ne hükümetin, ne Turizm Bakanlığı'nın, ne de Bolu Belediyesi'nin sorumluluk üstlenmemesi üzerine bu sözleri söylüyor. (T24)

Dünya 

- Dünyanın birçok ülkesinde son derece zor bir yıl yaşanmış olmasına rağmen yeni yıla kutlamalarla girildi ancak kötü haberler arka arkaya yeni yılın daha ilk saatlerinden itibaren gelmeye başladı. ABD’de yılın ilk gününde iki kanlı saldırı gerçekleşti, Karadağ’da 12 kişinin öldüğü bir başka saldırı daha oldu. Libya’da daha ilk saatlerinde günün bir göçmen teknesi battı ve 17 kişi hayatını kaybetti. Rusya, yeni yıla Ukrayna’ya drone saldırısı düzenleyerek girerken, Gazze’ye de bombalar yağmaya devam ediyordu. 2025 bu şekilde merhaba diyordu.

- Yeni yılın ilk gününde ABD’nin New Orleans kentinde kalabalığa aracıyla dalan bir kişi çok sayıda insanı ezdikten sonra bir de silahla ateş açtı. Saldırıda 15 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Saldırgan da vurularak öldürüldü. Bu saldırının ardından da Las Vegas şehrinde Trump Hotel önünde Elon Musk'ın şirketi Tesla'nın ürettiği Cybertruck aracı patlatıldı. Aracın sahibi kendini vurarak öldürdü. 

- Donald Trump, 20 Ocak’ta başkanlık devir teslim seremonisiyle birlikte ikinci kez ABD başkanlık koltuğuna oturdu. Trump’ın izleyicileri arasında en ön saflarda teknoloji milyarderleri Elon Musk, Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos yer alıyordu. Dünyanın neredeyse tüm aşırı sağcı liderleri de törende hazır bulundu. İtalya Başbakanı Georgia Meloni, Arjantin Başkanı Javier Milei, Almanya’dan AfD, Fransa’dan Ulusal Birlik Partisi temsilcileri… Trump konuşmasında "Ülkenin karşı karşıya bırakıldığı zorlukları ortadan kaldıracağım. ABD, ulusumuzdan güç ve servet çalan radikal ve yozlaşmış müesses nizama karşı güven kriziyle karşı karşıya… Bu andan itibaren Amerika'nın düşüşü bitmiştir. 20 Ocak 2025, Kurtuluş Günü'dür." dedi. Trump sonraki aylarda başka kurtuluş günleri daha ilan edecekti.

- Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 47'inci Başkanı olarak ikinci kez koltuğa oturan Donald Trump, kapalı bir salonda düzenlenen yemin töreninde n sonra 'Sağduyu Devrimi' adını verdiği geniş çaplı bir dizi başkanlık kararnamesini imzaladı. Trump’ın ilk icraatlarından biri maalesef Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmek oldu. Bir diğer kararı ise ABD’yi Dünya Sağlık Örgütü üyeliğinden çıkarmak oldu. Güney sınırında göçmenlere karşı Ulusal Acil Durum ilan etti, ayrıca Ulusal Enerji Acil Durumu da ilan etti ve bunu “Sondaj yapacağız bebeğim, sondaj… Yeşil Yeni Düzen'i yürürlükten kaldıracağız” sözleriyle duyurdu. Trump törende “Bugün ilan ediyorum, sadece iki cinsiyet vardır: Erkek ve kadın" diyerek LGBTİ+’ları bekleyen zor günleri de ilan etti.

- Trump’ın yemin töreninde konuşma yapanlardan biri de bu ilk kararname yağmurunda kurulduğu ilan edilen Hükümet Verimliliği Departmanı (Doge) başkanı ve dünyanın en zengin insanı Elon Musk oldu. Büyük bir coşkuya kapılan Musk kalabalığı iki defa faşist hareketlerin kullandığı Roma selamı ile selamladı.  

- Çin, 2024'te ticaret fazlasının 990 milyar doları aştığını duyurdu. Enflasyon da hesaba katıldığında Çin'in geçen seneki ticaret fazlası, son yüzyıldaki tüm ülkelerin zirve noktalarını katbekat aşarak açık ara rekor kırmış oldu. Bu gelir, Çin’in Trump’ın baş düşmanı olmasını hak edecek kadar büyük bir miktardı.

- Yeni yılın ilk ayında dünya yapay zeka alanında bir deprem yaşadı. Çin merkezli yapay zeka şirketi DeepSeek’in, OpenAI ve diğer rakiplerine göre çok daha düşük maliyetli bir yapay zeka robotunu başarıyla çalıştırması Wall Street’te büyük değer kayıplarına yol açtı. DeepSeek, yapay zeka programını sadece iki aylık bir çalışma ve 6 milyon dolarlık maliyetle gerçekleştirdiğini açıkladı. Bu bilgi üzerine ABD borsalarında teknoloji şirketleri 1,5 trilyon dolar değer kaybetti. ABD Başkanı Trump daha birkaç gün önce yapay zeka çalışmalarına 500 milyar dolar destek vereceğini açıklamıştı. 

- Sırbistan’da Kasım ayında meydana gelen tren istasyonu faciasında 16 kişinin ölümünü iki ay boyunca protesto eden öğrenciler Ocak ayında da onbinlerin katıldığı eylemler düzenledi. Eylemler nedeniyle başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak istifa sonrasında dahi öğrenci hareketi durmadı ve Belgrad’dan facianın yaşandığı Novi Sad kentine iki gün süren 80 kilometrelik bir yürüyüş düzenledi. Eylemlerin 1968’den bu yana Sırbistan’da gerçekleşen en büyük öğrenci hareketi olduğu söylendi. 

Filistin

- Gazze bu yıla da bombalar altında girdi. Gazze’de öldürülenlerin sayısı 45.550’yi geçmişti. BM “kışlık malzemeler İsrail'in Gazze Şeridi'ne girme onayı için aylardır bekliyor” derken 2024’ün son bir haftasında yedi bebek donarak hayatını kaybetmişti. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu, Gazze Şeridi’ndeki Filistinli nüfusunun yüzde 6 oranında azaldığını bildirdi.

- Tüm bu olumsuzlukların ortasında aylardır dağılıp tekrar toplanan ateşkes görüşmelerinde sonuca varıldığı 15 Ocak’ta ilan edildi. Gazze’de ateşkesin tüm çelişkilerine ve İsrail’e yönelik tüm güvensizliğe rağmen sevinç gösterileri ve sevinç gözyaşları vardı.

Video file

- İsrail kabinesi birkaç gün gecikmeli de olsa ateşkesi onayladıktan sonra aşırı sağcı hatta faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir kabineden, partisi Yahudi Gücü ise hükümet koalisyonundan istifa etti. Bir diğer aşırı sağcı bakan Bezalel Smotrich ise hükümeti eğer Gazze işgali sürmeyecek olursa istifa etmek ve hükümeti devirmekle tehdit etti. 

- Ateşkesin ilk gününde üç İsrailli kadın rehine ve iki bin kadar Filistinli tutsak serbest bırakıldı. Anlaşmanın bu ilk aşamasında Hamas’ın serbest bırakacağı 33 İsrailli rehineye karşılık 1.900'den fazla Filistinli serbest bırakıldı. Gazze kentindeki Filistin meydanında kürsü kuran Hamas, sağlık durumları çok iyi durumda görünen rehineleri halkın önünde coşkulu bir törenle uğurladı ve büyük bir gövde gösterisi gerçekleştirdi. Hamas, İsrailli rehinelere birer hediye paketi ve "esaret tamamlama sertifikaları" verdi. Öte yandan İsrail’in bazı Filistinli tutukluları elleri başlarının üzerinde kelepçeli bir şekilde yürüterek kollarında "Ebediyet unutmaz" yazılı bir bileklikle teslim etmesi üzerine esirleri alan Kızılhaç yetkilileri bu duruma tepki gösterdi. 

- Serbest bırakılan yüzlerce Filistinli’nin çoğu sağlık açısından kötü durumdaydı onlarcası serbest bırakılır bırakılmaz hastaneye kaldırıldı. Aralarında onlarca yıldır tutuklu olan isimlerin de olduğu Filistinli tutsakların aileleriyle buluşma anları da İsrail’in tüm müdahalelerine rağmen karşılama törenleri ile gerçekleşti. 

- Rehin takası sırasında İsrail ordusunun Gazze’yi ikiye bölen Netzarim Koridoru’nu terk etmesinin ardından birkaç saat içerisinde 300 binden fazla Gazzeli evlerine bakmak için güneyden kuzeye geçti. Kalabalıkların Gazze şeridi boyunca yürüyüşleri exodus diye bilinen Yahudilerin Mısır’dan çıkış anlatısına benzetildi.  

- İsrail ateşkese rağmen Gazze’de can almaya devam ettiği gibi Batı Şeria’da da yeni bir operasyona başladı. Aşırı sağcı yerleşimciler ise ateşkes yürürlüğe girdiği günden itibaren Filistinlilerin evlerine ve arabalarına saldırmaya başladı. Yeni başkan olan Trump da Gazze’de ateşkesin sürüp sürmeyeceği konusundaki fikirleri sorulduğunda “emin değilim” diye yanıt verdi. Üstelik emlak satıcısı kariyerini hatırlamış olacak ki Gazze hakkında şu veciz sözleri söyledi: “Gazze ilginç bir yer. Deniz kenarında muhteşem bir konumu ve harika bir havası var. Her şeyiyle çok iyi. Orada çok güzel şeyler yapılabilir, Gazze ile gerçekten güzel şeyler yapılabilir.”

- Tam da Trump’ın dediği gibi ateşkes, ilk aşamanın sonunda toplamda 5 defada gerçekleşen esir takasının ardından İsrail tarafından bozuldu. Trump da artık Gazzelilerin başka bir ülkeye gönderilmesi fikrinden bahsetmeye başladı. 

Türkiye

- Türkiye her yıl olduğu gibi yeni yıla yine zamlarla girdi. Ulaşım, içki, sigara hemen her şey zamlandı. İçki fiyatlarındaki artış bir kez daha sahte içki üretimine, sahte içkiler de ölümlere yol açtı. Ocak ayının ortasında sadece İstanbul’da üç gün içerisinde 33 kişi sahte içkiden hayatını kaybetmişti. 

- Yeni yılın ilk günlerinde biraz olsun ümit var olmamızı sağlayabilecek bir gelişme yaşandı. Aralık ayının son gününde Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, MHP’yi ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti. Daha önce HDP kapatılsın diyen Devlet Bahçeli, DEM Parti heyetini kapıda karşıladı.

- DEM Parti heyeti sonraki günlerde de hemen hemen bütün siyasi partileri ziyaret ederek görüşmeler yaptı. Ardından Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile de görüştü ve sonrasında yeni sürece dair şu açıklamayı yaptı: “Kamuoyunda sıklıkla, çözümle barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla bile oluşturulacak bir şeydir. Çözüm demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir. Sorun alanlarıyla ilgili olarak bunun uzunluğu, derinliği değişir. Şu an için kurmaya çalıştığımız barıştır ve bunun için herkesten desteklerini bekliyoruz.” Böylece medya yeni sürecin adının konduğunu ilan etti: “Önce barış sonra çözüm”.

- Bir yandan süreç ilerlerken bir yandan da kayyım uygulamaları devam ediyordu. DEM Partili Mersin Akdeniz Belediyesine kayyım atandı. Belediye Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Aslan ile bazı Belediye Meclis üyeleri tutuklandı. DEM Partililer belediye önünde eylemler düzenledi. En son Siirt belediyesine de kayyım atandı ve Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş örgüt üyeliğinden 6 yıl cezaya çarptırıldı. 

- Hükümet 2025 yılını “aile yılı” ilan etti. "Aile ve Gençlik Fonu" ile evlenmek isteyen gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunulacağı, her bir çocuk için aileye para desteği verileceği açıklandı. Tabii, aileye yönelik tehdit olarak da “cinsiyetsizleştirme tehdidi” denerek LGBTİ+ karşıtı bir propagandaya yoğunlaşılacağı belli oldu. 

- Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan bir hak davası kazanıldı. 2017 yılında KOAH nedeniyle hayatını kaybeden Adnan Yılmazel’in kızı avukat Senem Yılmazel, babasının ölümüne yol açan hastalıkta, 50 yıldır içtiği sigaranın etkili olduğu iddiasıyla, sigara firmasına karşı açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Yılmazel davada, babasının sigara içmeye başladığında 18 yaşından küçüklere satışın serbest olup, zararlarının tüketicilerden gizlendiğini, sigara kullanımının özendirildiğini, sigara paketleri üzerindeki uyarının her bir sigarada bulunan zehirli maddeleri belirtmesine rağmen tüm sigara paketini kapsamadığını belirtti. KOAH ile sigara tüketimi arasındaki ilişkiyi de Türk Toraks Derneği tarafından hazırlanan Tütün Kontrolü Çalışma Grubu'nun görüşü raporuyla kanıtladı. Mahkeme, davacı Yılmazel’i haklı bularak yabancı sigara şirketine 500 bin TL manevi tazminat cezası verdi.

- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile birlikte 10 yönetim kurulu üyesi hakkında görevlerine son verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi talebiyle dava açtı. Davada İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, 21 Aralık 2024'te sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları nedeniyle "Basın ve yayın yolu ile terör örgütü propagandası yapmak" ve "Basın ve yayın yolu ile halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ile suçlanıyordu. İstanbul Barosu, Türk SİHA’larının Suriye’de iki gazeteciyi öldürdüğü saldırıların uluslararası hukuk ihlali olduğuna dair bir açıklama yapmıştı. Türkiye ise öldürülenlerin terörist olduğunu söylemişti.

- Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de, Melih Bulu'nun kayyım olarak atanması ile başlayan 'Boğaziçi Direnişi' 17 Ocak’ta 1000'inci günü geri bıraktı. Akademisyenler 1000’inci kez “Kabul etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz” diyerek sırtlarını rektörlüğe döndü. 

- Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 18. yılında bir kez daha binlerce kişinin katılımıyla öldürüldüğü yerde anıldı. Bu yılki anmada Gezi davası tutuklularından Çiğdem Mater’in mektubu Tülin Özen tarafından ve Osman Kavala’nın mesajı ise Eraslan Sağlam tarafından okundu. Anma konuşmasını ise yazar Takuhi Tovmasyan yaptı. 

- İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması Paneli'nde yaptığı konuşmada, Canan Kaftancıoğlu, Sırrı Süreyya Önder ve Hrant Dink davası gibi birçok sorunlu davanın başında bulunan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e tepki göstererek; "Başsavcı sana söylüyorum. Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" dedi. İmamoğlu'nun konuştuğu panel devam ederken bu sözler hakkında İmamoğlu’na soruşturma açıldı. 

- Bolu’daki Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de feci bir yangın çıktı. Yangın merdiveninin ve yangın alarm ve söndürme sisteminin yetersiz kaldığı 350 yataklı otelde 03.30 saatlerinde başlayan yangın sömestr tatili nedeniyle tamamen dolu olan otelde 78 kişinin öldüğü bir katliama yol açtı. Yangın nedeniyle ülke çapında bir günlük milli yas ilan edildi ve birçok yerde protesto gösterileri gerçekleştirildi.

- Türkiye dizi ve sinema sektöründe Ayşe Barım isimli bir menajerin tekelleşerek bazı oyuncuları öne çıkarıp bazılarının kariyeriyle oynadığı haberleriyle bir süre çalkalandı. Ancak olay hızla bambaşka bir yere evrildi. Ayşe Barım hakkında oyuncuları Gezi olaylarına katılmaya yönlendirdiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı ve ardından da Barım tutuklandı. 

- JİTEM Ana Davası’nda, maktullerin JİTEM tarafından kaybedilme tarihlerinin üzerinden 30 yıl geçmesi nedeniyle zaman aşımından dolayı davanın düşürülmesine karar verildi. 1990'lı yıllarda gözaltına kaybedilen kişilerin ölümleriyle ilgili 1999 yılında Susurluk Raporu'na dayanan bir iddianame düzenlenmiş, zaman içinde açılan bütün davalar 2010 yılında birleştirilmişti. Davalar "JİTEM Ana Davası" olarak anılmaya başlanmıştı. Yıllar süren hukuk ve adalet mücadelesi maalesef davanın göz göre göre uzatılmasıyla cezasızlık uygulamalarına bir yenisinin daha eklenmesiyle son buldu.

İklim ve Çevre

- Bulgaristan’daki çevreci Green Balkans örgütü yılbaşı sonrası havai fişek nedeniyle 1007 ölü kuş topladıklarını açıkladı. Green Balkans, ölen kuşların otopsi masasındaki fotoğraflarını da paylaştı ve “Masum canlıların ölümüne sebep olan bu bayram ve bu eğlence nedir?" diye sordu.

- Kayıtlara geçen en sıcak yıl olan 2024'teki su felaketlerinin analizi, bu felaketlerin en az 8.700 kişinin ölümüne, 40 milyon kişinin evlerinden olmasına ve 550 milyar dolardan fazla ekonomik zarara yol açtığını ortaya koydu. Küresel Su İzleme 2024 Raporu, iklim değişikliği gezegenin su döngüsünde radikal değişimlere yol açarak sayısı ve şiddeti artan aşırı yağışlara ve kasırgalara aynı zamanda da aşırı kuraklıklara yol açtığını bir kez daha ortaya koydu. Örneğin, aylık yağış rekorları 2024 yılında 2000 yılına göre %27 daha fazla kırılmış ve günlük yağış rekorları %52 daha sık kırılmıştı. En düşük yağış rekorları ise %38 daha sık kırılmıştı.

- Avrupa Birliği'nin (AB) Copernicus uydu izleme sistemi, 2024'ün en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini duyurdu.  2024, 1850-1900 yıllarını kapsayan "sanayi öncesi dönem" ortalamasını 1,6 derece aşarak Paris İklim Anlaşması’nın hedefi olan 1,5 dereceyi aşan ilk yıl oldu.

- Bu yıkıcı haberle aynı gün ABD’nin California eyaletinde bulunan Los Angeles kentinde bu mevsimde beklenmeyen büyüklükte orman yangınları çıktı. Yüksek hızlı rüzgarların yaşanmakta olduğu günlerde altı ayrı yerde başlayan yangınlar hızla ilerledi. Los Angeles tarihinde görülen bu en büyük orman yangınlarında onbinlerce kişi evlerinden tahliye edildi. 30 kişi öldü, 18.000'den fazla ev ve yapı tahrip oldu, 400 bin hane elektriksiz kaldı. 250 milyar dolarlık hasar oluştu. Los Angeles tarihindeki en yıkıcı ve potansiyel olarak ABD tarihindeki en maliyetli yangınlar olarak kayda geçti. Bölgenin bu yıl alması gereken yağmurun sadece yüzde ikisini aldığı bu nedenle de yanmaya hazır bir ortam oluştuğu açıklandı. 

- ABD’nin en kalabalık ikinci şehri olan Los Angeles’da milyonlarca dolarlık yüzlerce konut ve bina yandı. Yanan lüks evlerin hemen yanı başında özel itfaiye şirketi tarafından korunan lüks bir AVM bütün ihtişamıyla duruyordu. Bu özel itfaiye yangına sadece AVM’ye ulaşırsa müdahale etmek için öylece dururken, lüks AVM’nin hoparlörlerinden duyulan “This Could Be The Start Of Something” (Bu Bir Şeyin Başlangıcı Olabilir) şarkısı ikonik bir anlam taşıyordu.

- İrlanda’yı ise Eowyn Fırtınası vurdu. Hızı saatte 182 kilometreyi bulan fırtına 80 yılın rekorunu kırdı. Bir kişi öldü, 560 bin ev ve iş yeri elektriksiz kaldı, Dublin Havalimanı'nda 1.000’den fazla uçuş iptal edildi.   

- Yeni Zelanda’da, yerli halk Maorilerin kutsal kabul ettiği ve ‘ata’ olarak gördükleri Taranaki Dağı’na yeni yasayla bir insanın sahip olduğu tüm hak ve sorumluluklar tanınarak ‘tüzel kişi’ statüsü verildi.  Parlamentodan oybirliğiyle geçen yasayla Taranaki Dağı’nın zirvesine yerli halkın kullandığı ‘Taranaki Maunga’ adı verildi. Yasayla 19’uncu yüzyılda İngilizlerin ülkeyi sömürgeleştirmesinin ardından dağın Maorilerden çalındığı da kabul edildi.

- Copernicus İklim Değişikliği Servisi 2025’in ilk ayının sanayi öncesi (1850-1900) ortalamasının 1,7°C üzerine çıktığını belirterek kayıtlardaki en sıcak Ocak ayının yaşandığını ilan etti. 

- 2024 yılı Türkiye özelinde de en sıcak yıl oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 2024 yılının 15,6 derecelik ortalama sıcaklık ile son 53 yılın “en sıcak yılı” olarak kayıtlara geçtiğini duyurdu. Ayrıca Türkiye genelinde yağışların da normale göre yüzde 6,3 oranında azaldığı açıklandı.

- Marmara Denizi’nde kış ortasında deniz yüzeyinin birkaç metre aşağısında yoğun müsilaj görülmesi nedeniyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen denetimlerde Tekirdağ ve Balıkesir büyükşehir belediyeleri ile dört işletmeye toplam 10,3 milyon lira ceza kesildi. Bakanlık, bu cezaların ardından denize kanalizasyon suyu döktüğü iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye’sine 1 milyon 337 bin TL ve kentsel atık suları arıtmadan doğrudan Deliçay Deresi’ne döktüğü iddiasıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne de 3 milyon 340 bin 688 TL ceza kesti.

Şubat

Gazze şeyi bugüne kadar işlemedi. Gazze konusunda diğerlerinden farklı düşünüyorum. İyi, yeni, güzel bir toprak parçası almalılar ve bazı kişiler de onun inşası, güzel ve yerleşilebilir olması için para vermeli... Şirin olmak istemiyorum, ukalâ olmak istemiyorum. Ama burası Orta Doğu'nun Riviera'sı olabilir.

ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı basın toplantısında ABD'nin Gazze'de 'yönetimi devralacağını', 15 ayda İsrail saldırılarında 18 bini çocuk ve bebek, toplam 61 bin 700 ölü veren, 14 binden fazla insanını da enkaz altında bırakmış olan Gazzelilerin ise 'başka bir yere' yerleşmesi gerektiğini söyledi. (BBC Türkçe)



Dünya 

- ABD Başkanı Donald Trump, ekonomik acil durum ilan ederek Meksika ve Kanada'ya yüzde 25, Çin'e de yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararnamesini imzaladı. Ancak ne ilginçtir ki Kanada petrolüne müsamaha gösterilerek vergi yüzde 10’da tutuldu. Öte yandan bu vergilerin resmi gerekçesi olarak Kanada ve Meksika'nın "on milyonlarca Amerikalının ölümüne neden olan yasa dışı fentanil maddesini tedarik etmeleri ve ülkemize sokmalarına izin vermeleri" şeklinde açıklandı. Buna karşılık olarak Kanada da ABD’den gelen birçok ürüne yüzde 25 gümrük vergisi koydu. Fakat hemen ardından iki ülkenin sınırdan göçmen geçişine ve fentanil geçişine karşı önlem alacağını açıklaması üzerine Trump bu kararı bir aylığına erteledi. 

- ABD'nin çeşitli kentlerinde toplanan binlerce gösterici, Trump'ın göçmenlere yönelik baskılarından trans haklarını geri almasına ve Filistinlileri, Gazze Şeridi'nden sürme önerisine kadar birçok politikasını kınadı. "1 günde 50 eyalette 50 protesto" anlamına gelen #50501 etiketiyle sosyal medya platformları üzerinden organize olan protestocular, eyaletlerdeki Kongre ve belediye binaları önünde toplandı. Bu Trump dönemin ilk büyük eylemiydi. 

Video file

- Trump, yayınladığı yeni bir kararnamede, Güney Afrika hükümetini, beyazlara karşı ırkçılık yapmakla suçladı. Yeni kabul edilen mevzuatın hükümetin etnik azınlık olan beyaz Afrikalıların tarımsal mülklerine tazminat ödemeden el koymasına izin verdiğini iddia eden Trump'ın kararnamesine göre, Güney Afrika hükümetinin politikaları, beyaz azınlığı eşit istihdam, eğitim ve iş fırsatlarından mahrum bırakmayı ve “ırksal olarak tercih edilmeyen toprak sahiplerine” karşı şiddeti körüklemeyi amaçlıyordu. Kararnamede ayrıca Güney Afrika hükümeti, İsrail’e soykırım davası açması gibi uygulamalarından dolayı “ABD dış politikasını baltalamakla, dolayısıyla Washington'a, çıkarlarına ve müttefiklerine karşı ulusal güvenlik tehdidi oluşturmakla” suçlanıyordu.

- Trump yönetimi bir başka sözünü daha tuttu ve DOGE isimli Hükümet Verimliliği Departmanı’nı kurarak Elon Musk’ın başkanlığında bütçe kesintilerine başladı. Musk ilk olarak yoksul ülkelere yapılan USAIDS yardımlarını kesti. Eğer bu kesintiler yapılmazsa Amerikan ekonomisinin batacağını açıkladığı sırada kendi şirketi Space X, hükümet ile 38 milyon dolarlık yeni kontrat imzalıyordu. Musk, yoksul ülkelerdeki çocukların gıda yardımını keserken kendi şirketleri üzerinden zenginleşmeye utanmadan devam ediyordu.

- Hızını alamayan ABD Başkanı Donald Trump, kendini sonunda kral da ilan etti. Memleketi New York'un yerel yönetiminin trafik sıkışıklığıyla mücadele için yoğunluğa göre geçiş ücreti alma ve buradan elde ettiği geliri toplu taşıma yatırımlarına aktarma uygulamasını kaldırdığını açıkladı. Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social'da yaptığı açıklamada, "TRAFİK YOĞUNLUĞU ÜCRETLENDİRMESİ ÖLDÜ. Manhattan ve tüm New York KURTARILDI. ÇOK YAŞA KRAL!" dedi. Üstelik bu mesajı, kendi fotoğrafının Time dergisi kapağında, başında kral tacı olan bir görselle birlikte paylaştı.

- Danimarka’da tarihin en ilginç satirik kampanyalarından biri başladı. ABD Başkanı Trump’ın ısrarla Grönland’ı alacağını açıklaması üzerine 200.000'den fazla Danimarkalı Kaliforniya'yı ABD'den satın almak için hicivli bir dilekçe imzaladı. İmza kampanyasında şöyle deniyordu: “Hiç, bir haritaya bakıp 'Danimarka'nın neye ihtiyacı var biliyor musunuz? Daha fazla güneş ışığı, palmiye ağaçları ve patenler' diye düşündünüz mü? İşte bu hayali gerçeğe dönüştürmek için elimizde hayatta bir kez karşımıza çıkacak bir fırsat var.” “Kaliforniya'yı Donald Trump'tan satın alalım!” Bu yazının bulunduğu dilekçenin yer aldığı web sitesinin üst kısmında “Måke Califørnia Great Ægain” sloganı yani “Kaliforniya’yı Yeniden Muhteşem Yapalım” yazıyordu.

- ABD'de gerçekleşen Muhafazakâr Siyasi Eylem Komitesi (CPAC) 2025 Yılı Toplantısı tam bir aşırı sağcı şov programına dönüştü. Geceye katılan Elon Musk, Arjantin başkanı Javier Milei ile birlikte sahne çıktı. Milei kendi seçim kampanyası boyunca bütçe kısıtlamaları yaparak ekonomiyi toparlayacağını belirtmek için elektrikli testere ile yaptığı şovlarla biliniyordu. Milei bu şovunu geceye taşıyarak Musk’a altın kaplı bir elektrikli testere verdi ve Musk da testereyi çalıştırarak "Bu testere bürokrasi için" dedi. Ardından sahneye çıkan Donald Trump’ın eski seçim danışmanı faşist Steve Bannon ise konuşmasını önceki haftalarda Elon Musk’ın yaptığı gibi Nazi selamı vererek bitirdi. 

- Almanya’da seçimlere üç hafta kala iktidardaki merkez sağın aşırı sağcı AfD’nin (Almanya İçin Alternatif) desteğiyle göç politikalarını sertleştirme girişimine karşı dev bir gösteri düzenlendi. Organizatörler Berlin’deki gösteriye 250 bin ırkçılık karşıtının katıldığını açıkladı. Başka şehirlerde de onbinlerce kişi sokağa inmişti. 

- Bu gösterilerden sonra Almanya’da seçimler yapıldı. Seçmenlerin yüzde 83'lük rekor katılımına sahne olan genel seçimi Hristiyan Birlik yüzde 28,6 oranında oyla birinci tamamladı. 2021'de yüzde 10,4 olan oy alan aşırı sağcı AfD ise oylarını yüzde 20,8'e çıkararak ikinci parti konumuna yerleşti. Die Linke (Sol Parti) ise tahminlerin çok üzerinde oy aldı ve Sosyal Demokrat Parti’nin ardından dördüncü oldu. 

- ABD ve Rusya heyetleri Ukrayna savaşını bitirmek hedefiyle Suudi Arabistan’da Ukraynasız biraraya geldi. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, savaşı bitirmek üzere müzakerecileri belirleme ve savaşın sona ermesiyle birlikte ekonomik ilişkilerin canlandırılması kararları alındı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ise görüşmenin kendilerini bağlamadığını söyleyerek Türkiye’yi ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Rusya ile arasında arabuluculuk yapmasını istedi. Zelenski ABD’nin artık yanlarında olmadığını belirterek Trump’ı eleştirmesi üzerine Trump da konuşmasında Zelenski’den "seçimsiz diktatör" diyerek bahsetti. Zelenski’nin halk desteğinin yüzde 4’e düştüğünü iddia eden Trump, savaşın ABD’ye 350 milyar dolara mal olduğunu ve bunun yarısının da Ukrayna yönetimi tarafından kayıp edildiğini söyledi. Ukrayna’dan nadir toprak elementleri konusunda bir anlaşma yaparak ABD’ye olan borcunu ödemesini istedi.

- Bu buluşmadan birkaç gün sonra da 24 Şubat’ta Rusya-Ukrayna savaşı üçüncü yılını geride bıraktı ve dördüncü yılına girdi. Rusya, 2014 yılında ilhak ettiği Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna'nın yaklaşık beşte birini kontrol ediyordu. Trump ise kararlı bir şekilde Rusya ile savaşa son vereceğini söyledi. O kadar ki yıldönümü vesilesiyle BM Genel Kurulu’nda tüm Rus birliklerinin Ukrayna'dan derhal çekilmesini talep eden karar tasarısının kabul edildiği oylamada ABD, Rusya ile birlikte “hayır” oyu verdi ve tarihi bir an yaşandı. 

Filistin

- İsrail Başbakanı Netanyahu ABD’ye giderek Trump ile görüştü. Görüşme öncesi Netanyahu, Trump’a son derece anlamlı bir hediye verdi: Altın kaplamalı bir çağrı cihazı! Trump elbette leb demeden leblebiyi anladı ve onlarca kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açan çağrı cihazı suikastları için “büyük bir operasyondu” diyerek hediyeyi zevkle kabul etti.

- Görüşme sonrasında yaptığı açıklamada ise Donald Trump bütün dünyayı ayağa kaldırmayı başardı. Trump ABD’nin Gazze’yi devralacağını açıkladı. Gazze’de yaşamak isteyen Filistinlileri ise anlamadığını söyleyerek “Orası tamamen harabe. Tamamıyla harabe. Doğru araziyi bulabilir ve onlar için gerçekten güzel yerler inşa edebilirsek, bölgede kesinlikle para potansiyeli var.” Dedi. Gazze’nin bir Riviera olacağını da belirtti ama yapılacak o lüks konutlarda kimlerin oturacağını söylemedi. 

- Trump’ın açıklamasından birkaç gün sonra bu kez Netanyahu, Filistinlilerin Suudi Arabistan’da bir devlet kurabileceğini açıkladı. Üstelik bu “çılgın projeyi” Trumpvari bir şekilde “Suudiler Suudi Arabistan'da bir Filistin devleti kurabilirler; orada çok fazla toprakları var” diyerek açıkladı. Suudi Arabistan ise İsrail’i bu açıklamadan dolayı kınadı ve böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını açıkladı. Üst düzey bir Suudi yetkilisi İsrail ile dalga geçerek Trump yönetiminin İsraillileri Alaska’ya ve belki daha sonra Grönland’a alabileceğini söyledi. Bu sırada tartışmalara Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da ilginç bir öneriyle katıldı ve Gazze’nin Filistin devleti kurulana kadar bir referandumla Türkiye’ye bağlanmasını ve otonom bölge olmasını önerdi.

- Bir de yapay zeka ile hazırlanmış video paylaşımı yapan Donald Trump, aklındaki Riviera’yı tüm dünyaya göstermiş oldu. Videoda Dubai benzeri gökdelenlerle dolu Gazze şeridinde Elon Musk ve Netanyahu ile birlikte boy gösteren Trump, dansözlerin, gökten yağan dolarların, kendi adını taşıyan otelin, devasa altından yapılmış bir Trump heykelinin bulunduğu bir Gazze’de içkisini yudumluyordu. Ancak videoda önemsiz denebilecek bir eksiklik vardı; Gazze halkı!

- Gazze ateşkes anlaşmasının ilk aşaması uyarınca esir takasının son turunda, Hamas, 6 İsrailli rehineyi serbest bıraktı, ama İsrail bırakması gereken 600'den fazla Filistinli esiri teslim etmedi. Bunun sebebi, Hamas'ın düzenlediği teslim töreninde 22 yaşındaki İsrailli rehine Omer Şem-Tov'un Hamas'ın militanlarını kendi arzusuyla biranda alnından öpmesiydi. Bunun üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas "aşağılayıcı törenlerini" sonlandırana kadar Filistinli esirleri bırakmayı askıya aldığını duyurdu ve anlaşma gereği serbest bırakması gereken Filistinlileri bırakmadı. Yapılan görüşmeler sonucu İsrail bir hafta sonra esirleri serbest bıraktı. 

- Netanyahu’nun partisi Likud, AB Parlamentosu’nda aralarında Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi, Orban’ın Fidesz partisi, Salvini’nin Lega Partisi gibi çok sayıda aşırı sağcı ve otoriter partinin bulunduğu, Avrupa’nın Yurtseverleri grubuna gözlemci statüsüyle katıldı.

- Şubat ayı boyunca birçok ülkede Filistinle dayanışma eylemleri olmaya devam etti. Özellikle Trump’ın Gazzelileri gönderme planını açıklamasının ardından Londra’da ABD Başkonsolosluğu önünde toplanan 175 bin savaş karşıtı Filistin için özgürlük talep etti ve soykırıma karşı slogan attı.

Video file

Türkiye

- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı eylemleri döneminde popüler olan 'Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz' sloganını sosyal medyada paylaştı. Daha sonra CHP lider Özgür Özel de bu sloganı bir konuşmasında kullandı. Bunun üzerine. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu sloganın bir terör örgütüne ait olduğunu iddia etti. Bunun üzerine Özel, bu sözün aslında Bertolt Brecht'e ait bir şiirden alıntı olduğunu söyleyerek Erdoğan’ın Brecht’in şiirini okuması halinde, Erdoğan’a söylediği cahil sözünü geri alacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şiiri okumadı.

- İstanbul’da 9 CHP’li belediyeden çok sayıda başkan yardımcısı ve belediye meclisi üyesi “kent uzlaşısı” kapsamında gözaltına alındı. Operasyonun ardından DEM Partili Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan'a da 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi ve Van Belediyesi’ne de kayyım atandı. Bu olaydan bir hafta kadar sonra da Kars’ın DEM Parti yönetimindeki Kağızman Belediyesi’ne kayyım atandı.

- CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ise bir başka şafak operasyonuyla gözaltına alındı ancak onun durumu farklıydı. "İhaleye fesat karıştırma" suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştı. Oysa bu tarz suçlamalarda genelde ev baskını değil ilgili kişiler ifadeye çağrılırdı. Köseler tutuklanarak cezaevine kondu. Ardından da İçişleri Bakanlığı, Köseler'in 'geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırıldığını' açıkladı.

- Türkiye İşinsanları Derneği TÜSİAD’ın olağan toplantısında, Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras hükümeti kızdıracak sözler söyledi. Aras, "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor." İfadelerini de içeren hükümete yönelik eleştirilerini dile getirdi. Hükümet sözcüleri bu sunuma sert şekilde yanıt verdi ve “bağımsız yargı” derhal harekete geçti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ömer Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yaydığı" iddialarıyla soruşturma başlattı. Ardından da TÜSİAD yöneticileri gözaltına alındı ve kendilerine yurtdışı yasağı getirildi.

- Ankara Altındağ'da, beslediği köpekleri toplamak isteyen belediye görevlilerine direndiği için sosyal medyada hedef gösterilen 82 yaşındaki Ülker Güleryüz, yaşadığı gecekonduda çıkan şüpheli yangında kedi ve köpekleriyle birlikte hayatını kaybetti. Yaşam savunucuları tarafından, Güleryüz’ü hedef gösteren ve sokak hayvanlarına yönelik yasanın mimarı olarak bilinen Güvenli Sokaklar Derneği’ne yönelik kapatılsın kampanyası başlatıldı. 

- Yeni barış sürecine dair Öcalan’ın tarihi mesajının beklendiği günlerde mesajın gecikeceği belirtildiği sırada 10 ilde 'Halkların Demokratik Kongresi’ne yönelik operasyon' adı altında 54 kişi gözaltına alındı. Aralarında Apaçık Radyo programcısı Yıldız Tar da olmak üzere çok sayıda gazeteci, yazar, aktivist ve sosyalist parti üyeleri dört gün boyunca gözaltında tutuldular. Ardından hakim karşısına çıkarılanların 30'u tutuklandı. 13 kişiye de ev hapsi verildi. Geri kalanlar da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 

- Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin, okul kafeteryasını kapatıp yerine bir kahve zincirine ait cafe açılmasına izin vermesi üzerine öğrenciler alanı işgal etti. Okul yönetimi, tuhaf bir biçimde 20 kadar eylemci öğrenci hakkında “diğer öğrencilerin kafenin sunduğu hizmetten faydalanmalarını engelledikleri” gerekçesiyle uzaklaştırma cezası verdi ve öğrencilerin eğitim hizmeti almasını engelledi. Bunun hemen ardından üniversite yönetimi eyleme katıldıkları gerekçesiyle 28 öğrenci kulübü ve 6 topluluğun faaliyetlerini bir ay süreyle durdurarak yönetim kurullarını da görevden aldığını duyurdu. Öğrenciler kararı protesto etti.

Video file

- PKK lideri Abdullah Öcalan beklenen tarihi açıklamasını İmralı’ya giden 7 kişilik DEM Parti heyetine yazılı olarak teslim etti ve heyet açıklamayı İstanbul’da basına okudu. Açıklamanın okunacağı saatlerde Diyarbakır ve Van’da kent meydanlarına dev ekranlar kuruldu ve binlerce insan halaylar çekerek konuşmayı bekledi. Demokratik Toplum Çağrısı adı verilen bu tarihi açıklamada Öcalan PKK’ye silah bırakma ve kongre toplayarak kendisini feshetme çağrısı yaptı

- Açıklamaya AKP, CHP ve MHP’den olumlu tepkiler geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada "Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir" ifadelerini kullandı. MHP lideri Bahçeli ise DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ı arayarak ‘Rahat olun bu ülkeyi birlikte demokratikleşeceğiz’ dedi.

İklim ve çevre

- Norveç'in kuzeyindeki kutup bölgesinde sıcaklıklar 1991-2020 ortalamasının 18C üzerine çıktı ve buzulların erime noktası olan 0C'ye yaklaştı. Hemen ertesi gün ise sıcaklık anomalisi 20C'nin üzerine çıkmıştı. Bu bir rekor olmasa da kış mevsimi için görülen çok nadir bir sıcaklıktı.

- Yazın ortasında ve orman yangını mevsiminde bulunan Şili’de 40 dereceyi aşan sıcaklıklar orman yangınlarına neden oldu. Ülkenin iki bölgesinde yangınlar nedeniyle acil durum ilan edildi. Brezilya’da da sıcaklık rekorları ve kuraklık yaşanıyordu. Uruguay sınırında yer alan Quaraí şehri 4 Şubat'ta 43,8 derece ile ülke tarihinin en yüksek sıcaklığını kaydetti. Eyaletteki 60'tan fazla belediye kuraklık nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.

- 1988 yılında ABD Senatosu’nda yaptığı iklim değişikliği sunumuyla bütün dünyanın ilgisini iklim değişimine çeken iklim bilimci Prof James Hansen, ürkütücü bir gerçeği dünyaya duyurdu. Hansen 1,5 hedefini ilk kez geçen yıl geride bırakan gezegen için küresel ısınmayı sanayi öncesine göre 2C ile sınırlandırma hedefinin de “öldüğünü” söyledi. Hansen’in analizi 2C ısınmaya 2045 yılında varılmış olacağını gösteriyordu.

- Donald Trump yönetimi önceki döneminde olduğu gibi bu sefer de tüm resmi sitelerden iklim değişikliğine dair yazıları, bilimsel raporları, vurguları kaldırdı. O kadar ki NASA yeni sitesinden “iklim” kelimesini dahi temizledi. Ayrıca tek seferlik plastik kullanımının sınırlandırılmasına yönelik 'kağıt pipet kullanımı' kararını sonlandırdı. Bu kararın ardından da dünyanın en önemli iklim araştırma kurumlarından biri olan ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde yer alan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nde (NOAA) çalışan yüzlerce kişinin işine son verdi.

- Geçtiğimiz Kasım ayında Kolombiya’nın Cali kentinde gerçekleştirilen BM Biyoçeşitlilik Zirvesi COP16 ilginç bir şekilde, karar alamadan dağılmıştı. Zirve, Şubat ayının son haftasında Roma’da yapıldı ancak katılım son derece zayıf oldu. Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ikinci defa Paris İklim Anlaşması’ndan çıkan Trump yönetimi bu zirveye katılmadı. Diğer ülkeler de üst düzey temsilcilerle katılmadı ancak bu kez anlaşmaya varıldı. Fakat varılan anlaşma da ileride atılması planlanan adımlar üzerine bir anlaşmaydı yani somut olarak ne yapılacağı kararlaştırılmadı. 

- Mikroplastik parçalarını ilk kez beyin kan damarlarında ilerlerken ve birikirken takip edebilen gerçek zamanlı bir görüntüleme araştırması yapıldı. Fareler üzerinde yapılan araştırma, beyinde hareket eden mikroplastiklerin özellikle daha fazla kıvrımların olduğu küçük beyin korteksi damarlarında seyahat ederken, bazen bir “araba kazası” gibi sıkışıp kaldığını gösterdi. Tıkanmalar kan akışını azaltıyor ve bazen birkaç gün ya da birkaç hafta sonra ancak dağılıyordu. Bu tıkanıklık sırasında farelerin motor fonksiyonlarında azalma tespit edildi. 

- Uluslararası yaban hayvan kaçakçılığını engellemek için 138 ülke ve bölgeden polis, gümrük, sınır kontrolü, ormancılık ve yaban hayatı yetkililerini bir araya getiren küresel Thunder 2024 Operasyonu’nda tamamı nesli tükenmekte olan ya da koruma altındaki türlerden oluşan yaklaşık 20.000 canlı hayvan ele geçirildi. Operasyonda hayvan kaçakçılığı yapan altı ulusötesi suç şebekesi tespit edildi ve toplam 365 şüpheli tutuklandı. Ele geçirilen canlı hayvanlar arasında 12.427 kuş, 5.877 kaplumbağa, 1.731 diğer sürüngenler, 33 primat, 18 büyük kedi ve 12 pangolin bulunuyordu. 

- Ele geçirilen en büyük miktarda hayvan ise Türkiye’deki operasyonda yakalandı. Türkiye'de Suriye sınırındaki bir araç kontrolü sırasında bulunan 6.500 canlı ötücü kuş ele geçirildi. Ardından da Hindistan'ın Chennai Uluslararası Havalimanı'nda Malezya'dan gelen yolcu valizlerinde gizlenmiş 5.193 canlı kırmızı kulaklı sürgü kaplumbağası yakalandı. Bu türlerin birçoğu gıda, tıbbi tedavi, 'lüks' ürünler veya evcil hayvan ticareti gibi belirli pazar taleplerini karşılamak için kaçırılmaktaydı.

- Hindistan’ın güneyindeki Tamil Nadu sahillerine 1.100’den fazla ölü deniz kaplumbağası vurdu. Türü bir zamanlar tehlike altında olan deniz kaplumbağaları için üreme alanı olan sahilde, yasadışı balıkçılık ağlarından kaynaklanan kitlesel ölümlerin ilk kez bu denli yüksek sayıda yaşandığı açıklandı. 

- Hatay'ın Samandağ ilçesinde 'Filistin güneş kuşu' olarak da bilinen Filistin nektarkuşu ilk kez objektiflere yansıdı. Türkiye'de ilk kez görülen kuş, 499'uncu kuş türü olarak kayıtlara geçti. Kuş gözlemcisi Emin Yoğurtçuoğlu ise Filistin'de yerleşik bir hayat süren Filistin nektarkuşunun bölgedeki savaş sonucu yaşam alanları kalmayınca Türkiye'ye gelmiş olabileceğini söyledi.

- TBMM Çevre Komisyonu’nda görüşülen Türkiye’nin ilk “İklim Kanunu” teklifi ekoloji örgütlerinin itirazlarına rağmen kabul edildi. Tamamen piyasacı yöntemlerle Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) getiren bir karbon ticareti uygulamasına dayanan kanun teklifine karşı 69 ekoloji örgütü bir açıklama yayınladı. Açıklamada, kanun teklifinin havayı, toprağı, suyu pazarlık konusu hâline getirdiği vurgulandı. Kanunun temel motivasyonu, Avrupa Birliği’nin (AB) 2026’dan itibaren başlayacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) uyum sağlamaktı. Çevre örgütleri bu nedenle yasayı iklim değil ticaret kanunu olarak değerlendirdi.

Mart

Bu gidişata karşı mücadele eden tüm demokrasi güçlerinin yanında olduğumuzu bildirirken, onlarla birlikte "Artık yeter, dur!" diyor; barıştan, demokrasiden, hukuktan, adaletten yana bütün toplum kesimlerini demokrasi ittifakında birleşmeye çağırıyoruz.

Demokrasiden, hukuktan, adaletten yana bütün toplum kesimlerini demokrasi ittifakında birleşmeye çağıran 337 yazar, akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum gönüllüsünden "demokrasi ittifakı" çağrısı. (T24)

Dünya 

- Ukrayna lideri Zelenski, ABD’yi ziyaretinde Trump ile dünya basınının önünde herkesi şaşkına çeviren bir tartışma yaşadı. Kendisini bir anda eski reality şovu Çırak’taki patron rolünde sanan Donald Trump, Zelenski’yi canlı yayında fırçalamaya başladı. Trump, Zelenski’yi üçüncü dünya savaşını çıkarmaya çalışmakla itham etti, ABD’ye teşekkür etmediğini söyledi ve azarladı. Bu tuhaf anların sonucunda Trump’ın Amerikan yardımlarına karşılık olarak talep ettiği nadir mineraller anlaşması imzalanmadı ve Zelenski Beyaz Saray’dan kovuldu. Teşekkür etmemekle suçlanan Zelenski, toplantı sonrası X hesabı üzerinden Amerika ve Trump'a tek paylaşımda tam dört kez teşekkür etti. 

- Bu tartışmadan kısa bir süre sonra Rusya, Ukrayna cephesinde ilerlemeye başladı. Ukrayna birliklerinin elindeki Rusya’ya ait Kursk bölgesinde birçok yerleşim yeri Rusya tarafından geri alındı. Rusya Savunma Bakanlığına göre Ukrayna ordusunun Kursk bölgesinde ele geçirdiği 1.268 kilometrekare alanın yüzde 63’ü geri alınmıştı. Ukrayna ise Rusya'nın başkenti Moskova'ya yönelik savaş başladığından bu yana en büyük İHA (insansız hava aracı) saldırılarından birisini gerçekleştirdi. 91’i Moskova’ya olmak üzere Rusya’ya 337 İHA ile yapılan saldırıda bazı binalar vuruldu, üç kişi hayatını kaybetti.

- Zelenski ile canlı yayın tartışmasının ardından ABD aniden Rusya ile görüşmeler sırasında 30 günlük bir ateşkes önerdi. Putin, Trump ile yaptığı 2,5 saatlik telefon görüşmesinin ardından “kısmi ateşkes” gibi biraz tuhaf bir sonuca vardıklarını açıkladı. Yani Rusya ve Ukrayna, 30 gün boyunca birbirlerinin enerji altyapısını vurmayacaklarına “söz verdiler.”

- Tarihin ciddiye alınması en zor gizli dosya sızıntısı Trump yönetimi altında gerçekleşti. The Atlantic dergisi, ABD Savunma Bakanı da dahil olmak üzere Trump yönetimindeki üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin, Yemen'e yapılacak askeri saldırılara ilişkin savaş planlarını bir Signal sohbet grubunda paylaştıklarını ve gruba yanlışlıkla The Atlantic'in genel yayın yönetmeninin de alındığını açıkladı. Gazeteci bu sayede bütün planları görme fırsatı bularak Yemen saldırısının planlarını yayınladı. Bu lakayt savaş planı sızıntısına karşı Trump sadece bilgilerin çok gizli olmadığını söyleyerek yanıt verdi ve hatayı yapan ulusal güvenlik danışmanının iyi biri olduğunu, yaptığı hatadan ders aldığını belirtti.

- Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) Esad rejimini devralmasından sonraki en büyük çatışmalar yaşandı. Olaylar Alevilerin yoğunluklu olarak yaşadığı Tartus ve Lazkiye’de kaçak durumdaki Esad rejimi askerlerinin aranmakta olduğu sırada yeni Suriye Ordusu askerlerinin pusuya düşürülüp 11 askerin öldürülmesi üzerine başladı. Bir anda intikam saldırılarına evrilen çatışmalar Esad destekçilerinden sivil halka yöneldi. İki gün içinde çoğu Alevi olmak üzere 1.000'den fazla kişi öldü. Suriye lideri Ahmed El-Şara sivil ölümlerden sorumlu olanları cezalandırma sözü verdi. Buna rağmen sonraki günlerde de devam eden olaylarda toplam ölü sayısı 1.500’ü buldu.

- Bu olayların hemen ardından Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye rejimi arasında 8 maddelik bir anlaşma sağlandı. Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, "SDG'nin Suriye Arap Cumhuriyeti kurumlarına entegrasyonunu öngören, Suriye topraklarının birliğini vurgulayan ve bölünmeyi reddeden bir anlaşma imzalandı" dendi. Anlaşma Kürt toplulukların hakkının tanınması ile merkezi hükümete entegrasyonu içeriyordu.

- Ancak bu anlaşmadan sadece birkaç gün sonra Geçici Suriye Hükümeti tarafından ilan edilen Yeni Anayasa Taslağı’ında devletin adı Suriye Arap Cumhuriyeti olarak kalıyor ve İslam hukukunun temel alınacağı yazıyordu. Suriye’nin birçok toplumsal kesimi taslağa itirazlarını yükseltti.

- Fransa'da aşırı sağcı ve Ulusal Birlik Partisi'nin önde gelen isimlerinden Marine Le Pen, Avrupa Birliği (AB) fonlarını zimmete geçirmekle yargılandığı davada suçlu bulundu. Le Pen’e kamu görevinden beş yıl süreyle men cezası verildi. Öte yandan mahkeme, Le Pen'e 5 yıl boyunca siyasetten men yasağı, 2 yılı ertelenmiş 4 yıl hapis cezası ve 100 bin euro para cezası verilmesine hükmetti. Böylece 2027 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olamayacağı açıklandı. Le Pen ise kendisine yapılanı İmamoğlu’na yapılanlara benzeterek “(Fransa’da) Cumhurbaşkanlığı seçiminin favori adayı olmasını engelleyenler, Erdoğan’ın şu anda tutuklu başlıca rakibini nasıl savunacak?” dedi. 

- Mart ayının son günlerinde Myanmar’da 12 dakika arayla 7,7 ve 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Diktatörlük altındaki ülkeye çok sınırlı uluslararası yardım ulaşabildi. 5 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Hindistan ve Tayland’da da hissedilen depremler nedeniyle Tayland’da 18 kişi öldü.

- Yunanistan'da 28 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve çoğu öğrenci olmak üzere 57 kişinin hayatını kaybettiği Tempi tren kazasının ikinci yıldönümünde ülke genelinde hayat durdu, kitlesel anma ve protesto etkinlikleri düzenlendi. Toplu ulaşım araçlarından özel sektöre, emekçiler Tempi kazasının kurbanları ile dayanışma halinde toplu greve gitti. Sadece Atina’da 700 bin kişi sokaktaydı. Ülke genelinde 1 milyondan fazla kişi gösterilere katıldı. 

- Sırbistan’da başını öğrencilerin çektiği hükümet karşıtı eylemler zirve noktasına çıktı. Başkent Belgrad’ta yüzbinlerce kişi hatta eylem örgütçülerine göre bir milyondan fazla kişi yolsuzluğa karşı “istifa” sloganlarıyla sokaklara indi. Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ise eylemleri Batı destekli olmakla suçladı. Hükümete karşı kumpas kurmaktan bazı eylemciler tutuklandı. Belgrad'da, aralarında eski paramiliter savaşçıların da bulunduğu Vucic'in destekçileri cumhurbaşkanlığı binasının dışındaki bir parkta kamp kurdu. 

Filistin

- Gazze’de 1 Mart’ta sona eren ateşkesin birinci aşamasından ikinci aşamaya bir türlü geçilemedi. İkinci aşamada İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesi ve son rehinelerin de serbest bırakılması gerekiyordu. Netanyahu hükümeti ABD’nin de tam desteğiyle birinci aşamanın uzatılmasını ve rehinelerin tamamının serbest bırakılmasını istedi. Bunu reddeden Hamas’a karşılık olarak da Gazze’ye giren tüm insani yardımları bir kez daha durdurdu. 

- California yangınları nedeniyle ertelenen Oscar sinema ödülleri 2 Mart’ta gerçekleştirildi. İsrailli Yuval Abraham ve Filistinli Basel Adra'nın birlikte çektikleri, Batı Şeria’da yaşanan İsrail ve yerleşimci şiddetini anlatan No Other Land (Başka Bir Ülke Yok) belgeseli, En İyi Belgesel Oscar'ını kazanarak geceye damgasını vurdu. Törende hem Abraham hem de Basel konuşma yaptılar. Abraham, 5 yıl süren belgesel yapım sürecinde yakınlaştığı Filistinli Basel’i işaret ederek, "Basel'e baktığımda kardeşim gibi görüyorum ama eşit değiliz. Benim sivil yönetim altında özgür olduğum, Basel'in ise hayatını mahveden ve kontrol edemediği askeri yasalar altında olduğu bir rejimde yaşıyoruz" diye konuştu. İsrail Kültür Bakanı Miki Zohar ise ödüle tepki göstererek “İfade özgürlüğü önemli bir değer ama uluslararası tanıtım aracı olarak İsrail'i karalamak sanat değildir. Bu, özellikle de 7 Ekim katliamı ve süren savaşla birlikte, İsrail devletine yönelik bir sabotajdır.” dedi.

- Columbia Üniversitesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yeniden eylem başlattı. 30 Nisan 2024'te polis baskınıyla sonlanan Filistin'e destek gösterileri, üniversite kampüsünde tekrar canlanırken, New York polisi güvenlik önlemlerini artırdı. Manhattan’daki merkez kampüste bir kütüphane binasında toplanan göstericiler, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in üniversiteye konuk edilmesini protesto etti. Polis protestoya müdahale etti. Çıkan arbede sırasında bazı Filistin destekçisi öğrenciler gözaltına alındı.

- Eylemlerin hemen ardından Trump yönetimi üniversiteye 400 milyon dolar değerindeki federal fonları kestiğini açıkladı. Ardında da eylemlerin örgütleyicilerinden olan, Columbia Üniversitesi 2024 Yüksek Lisans mezunu Filistinli Mahmoud Khalil gözaltına alındı ve Amerika’da sürekli oturma izni anlamına gelen Yeşil Kartı iptal edildi. 

- Ancak baskılar fayda etmedi. Khalil’in duruşmasının olduğu gün New York şehrinde binlerce kişi mahkeme önünde büyük bir miting düzenledi. Ayrıca ülkenin çok sayıda üniversitesinde Khalil ile dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. Jewish Voice for Peace ise yüzlerce Yahudi aktivistin katılımıyla New York şehrindeki Trump Tower’ı işgal ederek Halil için özgürlük istedi. Eylemcilerin onlarcası gözaltına alındı. 

- İsrail ordusu, Mart ayı ortalarında, Hamas ile ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiği 19 Ocak'tan bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik en geniş çaplı hava saldırılarını düzenledi. Sabah şafak sökmeden başlayan bombardımanda daha ilk saatlerde ölü sayısı 300’ü aşmıştı. Böylece en başından beri beklendiği üzere İsrail’in ateşkesin ikinci aşamasına yani Gazze’den tamamen çekilme aşamasına geçmek istemediği kanıtlanmış oldu. Ateşkesin birinci aşaması sırasında Gazze’yi ikiye bölen Netzarim Koridoru’nu tekrar tanklar ve zırhlı birliklerle işgal etti. Mart ayı sonuna gelindiğinde öldürülenlerin sayısı 1.000’i bulmuştu.

Türkiye

- PKK Yürütme Komitesi, Şubat ayı sonunda Öcalan’ın yaptığı PKK’nin fesih açıklamasına karşılık olarak 1 Mart’ta ateşkes ilan ettiğini açıkladı. Yapılan açıklamada kongre toplamaya hazır oldukları ancak Kongre’yi Öcalan’ın yürütmesi gerektiği söylendi. 

- Öcalan’ın açıklamasının okunmasından sadece birkaç gün sonra HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a bizzat Cumhurbaşkanı tarafından eşinin ameliyatı sebebiyle refakat etme izni verildi. Hemen ertesi gün de neredeyse 9 yıldır Türkiye medyasında HDP ve DEM Parti temsilcilerine karşı uygulanan ambargo kalkıverdi. Sırrı Süreyya Önder Haber Türk kanalına, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Halk TV’ye konuk olarak İmralı’da yapılan görüşmeyi ve açıklama sonrasında beklenen gelişmeleri anlattılar.

- Öcalan’ın açıklaması sonrası CHP önemli bir adım atarak demokratikleşme adımlarını formüle etmek üzere, “Demokrasi ve Adalet Komisyonu” kurdu ve Kürt sorunu ile demokratikleşme sorununa yönelik partinin çözüm önerilerinin sıralandığı bir "demokratikleşme paketi" hazırladı. 

- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir kez daha onbinlerce kadın sokaklara indi. Bu yılki sokak eylemlerinde yasaklar ve barikatlar vardı ancak son yılların en büyük katılımlı eylemlerine şahit olundu. Diyarbakır’daki coşkulu mitingde binlerce kadın halaylar çekti, sloganlar attı, barış çağrısı yaptı. Alanda Öcalan’ın 8 Mart’a özel açıklaması okundu. İzmir, Ankara ve daha birçok şehirde kadınlar sokaktaydı.

- İstanbul’da ise önce Kadıköy iskelesinde binlerce kadın biraraya gelerek basın açıklaması yaptı. Akşam da yasak ilan edilmesine rağmen Feminist Gece Yürüyüşü için Taksim’e akan 20 bin kadın ve LGBTİ+ müthiş bir coşkulu kalabalık oluşturdu. 2025 iktidar tarafından “aile yılı” ilan edilmişken kadınlar da fiilen bu yılı “mücadele yılı” ilan etmiş oldu. 

- Türkiye bir yandan Öcalan’ın açıklamasıyla başlayan yeni süreci tartışırken öbür yandan basına ve muhalefete yönelik baskılar devam etti. İstanbul Üniversitesi yönetimi, ani bir kararla İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal ettiğini duyurdu. İmamoğlu'nun, lisans öğrencisiyken KKTC'deki Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yapmasıyla ilgili 'usulsüzlük' iddiaları yeniden gündeme gelmiş ve İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Üniversite, İmamoğlu ile birlikte aynı dönemde benzer şekilde geçiş yapan 28 kişinin daha diplomalarını iptal etti. Diploma iptali İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olamayacağı anlamına geliyordu. 

- Bu haberin ertesi sabahı yani 19 Mart Çarşamba sabahı Türkiye siyasal tarihinde yaşanan bir ilkle güne uyandı. Yine bir şafak operasyonunda aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da olduğu 106 kişi gözaltına alındı. İstanbul Başsavcılığı yaptığı iki ayrı açıklamada operasyonların üç ayrı soruşturmadan dolayı olduğunu açıkladı. İlki, İBB Başkanı İmamoğlu’nun da aralarında olduğu bir yolsuzluk şebekesine yönelik suç amaçlı örgüt kurma suçlamasıydı. Diğeri ise PKK/KCK merkezli kent uzlaşısı kapsamında terör örgütüne yardım etmek suçlamasıydı. Başsavcılık açıklamasında “Suç örgütü lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu” cümlesini kullandı. Üçüncü soruşturma ise Gezi soruşturmasıydı. Ekrem İmamoğlu, konutuna düzenlenen polis baskını sırasında gözaltına götürülmek için kıyafetlerini giyinirken çektiği videoda halka seslendi.

- İstanbul 1 Mayıslar dışında eşi benzeri olmayan bir gün yaşadı. Taksim ve Fatih metro durakları ile bazı ana arterler ulaşıma kapatıldı. Valilik 4 gün eylem ve toplanma yasağı getirdi. Saatler içerisinde euro ve dolar beş TL değer kazandı. Sonraki saatlerde Merkez Bankası’nın 10 milyar dolar kadar döviz satışı yapması sayesinde döviz kurları 3 TL kadar tekrar değer kazandı. Borsa da güne yüzde 6,87 düşüşle başladı. Yaşanan büyük düşüş sonrası devre kesici uygulandı. Merkez Bankası müdahalelerinin bir hafta boyunca 20 milyar doları bulduğu iddia edildi.

- Gözaltılar üzerine Beyazıt Meydanı’nda yüzlerce öğrenci protesto için buluşarak Saraçhane’ye yürümeye çalıştı. Polis barikatı öğrenciler tarafından yıkılıp aşılıverdi. Vatan Emniyet önünde, İBB önünde ve birçok ilde CHP binaları önünde binlerce kişi biraraya geldi. “Hükümet istifa” sloganları duyuldu. CHP’nin akşam saatlerine yaptığı miting çağrısı sonucu onbinlerce kişi Saraçhane’de buluştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel 23 Mart’ta önseçim sandığını kuracaklarını ve İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak belirleyeceklerini duyurdu. 

- Ertesi gün öğrenci eylemleri birçok kampüse yayıldı. Galatasaray Üniversitesi öğrencileri diploması iptal edilen İşletme Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Naciye Aylin Ataay için dersleri boykot etti ve sokağa çıktı. Beşiktaş’a yürüyen öğrencilere MSGSÜ ve Yıldız Teknik öğrencileri de katıldı. Polis barikatını aşan öğrenciler Kabataş’a yürüdü. Bu sırada İstanbul Üniversitesi öğrencileri de Beyazıt’ta buluştu ve tüm öğrenci grupları akşam mitingi için bir kez daha Saraçhane’ye geçti. İzmir, Ankara, Eskişehir ve daha birçok il ve kampüste de büyük yürüyüşler gerçekleşiyordu.

- Saraçhane’deki ikinci akşam mitingi önceki güne göre daha kalabalık ve daha öfkeliydi. Öğrenciler sokak çağrısı yaptı, polis müdahalelerini protesto etti. Miting sonrasında ise dağılmayarak nöbet tutmaya ve CHP’yi sokak çağrısı yapmaya ikna etmeye çalıştı. Aynı saatlerde ODTÜ’de buluşan binlerce öğrenciye polis çok sert müdahale etti. Gece çok geç bir saatte polis şiddetine karşı öğrenciler ülke genelinde ertesi gün için dersleri boykot çağrısı yaptı.

- Üçüncü günde öğrenciler Beyazıt Meydanı’nda buluşmak üzere birçok üniversitede boykota başladı ve meydanda öğlen saatlerinden itibaren birikmeye başladı. Sel olup Saraçhane’ye akan öğrencilere akşam vakti sendikalar, odalar, sol partiler ve onbinlerce insan katıldı. Saraçhane’de CHP genel Başkanı’nın ifadesiyle 500 bin kişi buluşmuştu. Taksim’e yürümekte ısrarlı olan öğrenciler ise polis şiddetine maruz kaldı. Saraçhane buluşması öncesinde İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri ise görevden alındı. Yüzlerce avukat Baroda buluştu ve İstiklal Caddesi’ne çıkarak yürüyüşe başladı ancak onlara da polis müdahalede bulundu.

- Aynı gün Ankara ve İzmir’de üç günlük eylem yasağı kondu. Fakat bu şehirlerde yine binlerce kişi sokaklardaydı. Polis ise sert şekilde kalabalıklara saldırdı. Büyük kentler dışında onlarca şehirde de büyük gösteriler oldu. 

- Ertesi sabah güne yine şafak operasyonlarıyla başlandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturması ile ilgili İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Çanakkale, Eskişehir, Konya ve Edirne’de meydana gelen eylemlerde 343 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Onlarca siyasi parti ve platformun X hesaplarına sokak eylemlerine çağrı yaptıkları gerekçesiyle erişim engeli getirildi. 

- İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından bir hafta boyunca Saraçhane mitingleri her akşam devam etti. Her defasında yüzbinler biraraya geldi. Ancak önce Mansur Yavaş’ın Newroz kutlamalarından polisin pamuk şeker dağıtmasına karşı yaptığı konuşma ardından da CHP’nin önseçim yaptığı gün alanda Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın mektubunun okunması alanda ırkçılık tartışmalarına neden oldu. Özdağ’ın mektubu okunurken alanda yüzlerce bozkurt işareti görüldü, ırkçı sloganlar ve Demirtaş’a yönelik yuhalama sesleri de duyuldu. Zafer Partisi ile birlikte ırkçı grupların da geldiği alanda LGBTİ+’lar, feministler, Filistin bayrağı taşıyanlar, sosyalist partiler alanda tek bayrağın Türk bayrağı olmasını dayatan gruplarn fiziksel saldırılarına uğradı. 

- Bu sırada her sabah yapılan operasyonlarda eylemleri ve boykotları örgütleyen öğrenciler, sosyalist parti üyeleri, eylem liderleri gözaltına alınmaya devam etti. CHP iki gün sonra Saraçhane mitinglerine son verme kararı aldı ve haftasonu Maltepe’de büyük bir miting yapacağını duyurdu. 

- 23 Mart Pazar sabahı CHP önseçime gitti. O gün İmamoğlu hakkında tutuklama kararı da verildi. CHP kendi üyelerinin yanı sıra üye olmayanlar için de İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına destek oyu kullanmasını sağlayacak dayanışma sandıkları kurdu. Sandıklara 1 milyonun üzerinde CHP üyesi ve 15 milyon kadar da CHP üyesi olmayan yurttaş katılarak desteğini gösterdi. 

- Ertesi sabah ise üniversite öğrencileri ülke genelinde dersleri boykot etti. Birçok şehirde onlarca üniversitede binlerce öğrenci kampüslerinde eylemler düzenledi, forumlar oluşturdu, üniversiteler arası koordinasyonlar kurdu ve zaman zaman Beşiktaş, Şişli, Maçka Parkı gibi alanlarda öğrenci mitingleri gerçekleştirdi. O akşamki Saraçhane mitinginde Özgür Özel de hükümete yakın televizyon kanallarına ve şirketlere yönelik boykot kampanyasını ilan etti.

- Ülke çapında gerçekleşen ve 10 gün kadar devam eden eylemlerde aralarında eylemleri takip eden gazetecilerin de olduğu, çoğu öğrenci 2 binin üzerinde kişi gözaltına alındı, 301 kişi tutuklandı. Öğrencilerin elleri arkadan kelepçelenmiş şekilde yere yatırıldıkları anlar dünya basınında da yer buldu. Eylemlerin en ikonik anlarından biri Antalya’da polis müdahalesinden kaçan Pikachu maskotu oldu. Gözaltına alınan öğrencilere yönelik darp, hakaret ve cinsel taciz iddiaları avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Protesto gösterilerinde çocukları tutuklanan ve gözaltına alınan aileler ise “Anne-Baba Dayanışma Ağı” kurdu ve çocuklarına sahip çıkacaklarını ilan etti. CHP’nin açtığı ve boykot edilen firmaların yer aldığı siteye ve diğer iki boykot sitesine erişim engeli getirildi. RTÜK, İmamoğlu eylemlerini haberleştiren kanallara ceza yağdırdı. SZC TV'ye 10 gün yayın durdurma, Halk TV ve Tele 1'e yüzde 5 para cezası ve 5 kez program durdurma cezası verdi. Ayrıca yayınlarda 'eleştiri sınırının aşıldığı' gerekçesiyle, NOW TV'ye, SZC TV, Halk TV ve Tele1'e para cezası verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki günü haftasonuna denk gelen bayram tatilini 9 güne çıkararak eylemlerin yeniden başlamasını engellemeye çalıştı.

- Mart ayının sonunda, bayram arifesinde Maltepe’de yapılan İmamoğlu’na Özgürlük Mitingi’ne ülkenin dört bir yanından insanlar aktı. 2,2 milyon kişinin katıldığı coşkulu miting iktidara yakın televizyon kanalları tarafından görülmedi. Yine iktidara yakın olan gazeteler ertesi gün manşetlerinde de mitinge yer vermedi, sanki böyle bir olay hiç olmamış gibiydi. CHP, mitingde yeni kampanyasını da ilan etti ve kapı kapı dolaşarak İmamoğlu’nun adaylığı ve erken seçim talebi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son seçimlerde aldığı 27 milyon imza toplayacağını açıkladı. 

İklim ve çevre

- Japonya’da Mart ayı son 30 yılın en büyük orman yangınıyla başladı. 1.200 hektar alan kül olurken binlerce kişi tahliye edildi. Çok sayıda bina hasar gördü, bir kişi hayatını kaybetti. 40 dereceyi aşan sıcaklıkların yaşandığı Arjantin’de ise bir anda bastıran şiddetli yağışların yol açtığı sellerde en az 16 kişi öldü

- ABD'nin orta ve güney bölgelerinde hortum ve orman yangınları yaşandı. Devasa fırtına sistemi, ölümcül toz fırtınalarını ve orman yangınını körükleyen rüzgarları serbest bıraktı. Yüzlerce orman yangını çıktı. Yaşanan çok sayıdaki fırtına ve orman yangını nedeniyle 40 kişi hayatını kaybetti. Aynı günlerde Mozambik’te bir hafta boyunca etkili olan Jude Kasırgası nedeniyle farklı eyaletlerde 16 kişi öldü, 300 binden fazla kişi etkilendi.

- Dünya Meteoroloji Örgütü 2024 yılı raporunu açıkladı. Rapora göre, gezegenin en sıcak yılı olan 2024 yılında 800 bin kişi hava olaylarından dolayı evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Raporda, 151 benzeri görülmemiş aşırı hava olayı listelenmişti. Ayrıca insanlık tarihinde ilk kez, kayıtlara geçen en sıcak 10 yılın tamamının son on yılda gerçekleştiği vurgulandı.

- ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan yeni Enerji Bakanı ve Liberty Energy isimli kayagazı şirketi CEO’su Chris Wright, daha ilk konuşmasında daha fazla fosil yakıt çıkarılması gerektiğini anlattı. Üstelik ilginç bir şekilde Wright, iklim inkarcısı olmadığını aksine bir iklim realisti olduğunu söyledi. Wright ayrıca Batı ülkelerinin Afrika’ya kömür geliştirmemeleri gerektiğini söylediğini ve bunun yüzde 100 yanlış olduğunu belirtti. “Kömür dünyamızı dönüştürdü ve daha iyi bir yer yaptı” dedi.  

- Yeni bir değerlendirmeye göre, gezegenin mikroplastikler tarafından kirletilmesi, bitkilerin fotosentez yapma kabiliyetine zarar vererek gıda kaynaklarını önemli ölçüde azaltıyordu. Analiz, dünyanın temel ürünleri olan buğday, pirinç ve mısırın %4 ila %14'ünün bu yaygın partiküller nedeniyle kaybedildiğini tahmin ediyordu. Araştırmacılar, mikroplastik kirliliğinin önümüzdeki yirmi yıl içinde açlık riski altındaki insan sayısını 400 milyon daha artırabileceğini belirterek bunu küresel gıda güvenliği için “endişe verici bir senaryo” olarak nitelendirdi.

- Gezegen bu haldeyken ABD’de iklim ve çevre mücadelesi açısından aklın alması zor bir mahkeme kararı verildi. Kuzey Dakota’da Sioux Yerlilerinin başlattığı Dakota Access Boru Hattı projesine karşı mücadeleye destek veren Greenpeace’e 660 milyon dolar gibi rekor bir ceza verildi. Proje sahibi Energy Transfer şirketi kararı “zafer” olarak değerlendirdi. Oysa Greenpeace’in yerli halkın direnişine olan desteği çok minimal düzeydeydi.

- Bursa’nın Karacabey ilçesinde balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostluk hikayesiyle milyonların gönlüne taht kuran Yaren Leylek 14. yılda da gelerek Adem Yılmaz’ın sandalına kondu ve her zamanki yuvasına yerleşti.