“Kilitli Oda Muammaları”ndan “Kilitli Odaların Esrarı”na...

Editörden
-
Aa
+
a
a
a

Haftanın Kitabı’nda Ceyhan Usanmaz, Gamze Yayık’tan Yeşim Yörük’e, Reha Avkıran’dan Funda Menekşe’ye uzanan on iki yazarın bir araya gelerek imkânsız suç geleneğine yeni bir soluk getirdiği "Kilitli Odaların Esrarı" kitabı üzerine konuşuyor.

""

Polisiye edebiyatın en büyüleyici alt türlerinden biri olan “kilitli oda” muammaları, imkânsızın mümkün kılındığı bir tür mantık laboratuvarı olarak doğdu. Okur, görünürde çözülmesi olanaksız bir suçun –çoğunlukla içeriden kilitlenmiş bir odada işlenen bir cinayetin– nasıl gerçekleştiğini adım adım takip ederken, yazarın akıl yürütme becerisiyle bir satranç oyununa davet edilir. Bu türün kökenleri, Edgar Allan Poe’nun “Morgue Sokağı Cinayetleri” öyküsüne kadar uzanıyor; Dupin’in analitik yöntemi yalnızca ilk dedektif karakteri yaratmakla kalmamış, “imkânsız suç” fikrini de edebiyata kazandırmıştır. Poe’dan yaklaşık yarım yüzyıl sonra Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes’ün gözlem gücüyle bu geleneği sistematik hale getirdi; ama “kilitli oda” motifini zirveye taşıyanlar, 20. yüzyılın ilk yarısındaki İngiliz ve Amerikan yazarlar oldu. John Dickson Carr, türün tartışmasız ustası olarak kabul edilir ve onun The Hollow Man (1935) adlı romanı, yalnızca karmaşık olay örgüsüyle değil, aynı zamanda dedektifin doğrudan okura yönelerek “imkânsız cinayeti” çözme yöntemini açıklamasıyla da türün bir anlamda “anayasası” sayılır. Akla gelebilecek ilk isimlerden Agatha Christie de, yarattığı atmosferlerle bu türün psikolojik boyutunu genişletti; suçun mekânla değil, insan doğasının kapalı odalarıyla ilgili olduğunu gösterdi! Bu dönemde G. K. Chesterton’ın Peder Brown hikâyeleri ve Fransızca cephesinden Gaston Leroux’nun Sarı Odanın Esrarı gibi eserler, mantıkla mucizenin, matematikle büyünün sınırında gezinen bir edebiyat geleneği oluşturdu. Bugün bile “kilitli oda” öyküleri, teknolojiyle birlikte yeni biçimlere evrilse de, merkezinde hâlâ aynı temel soruyu taşır: Bir oda giriş ve çıkışa tamamen kapalıysa, suç nasıl işlendi?

Tam da geçen yıl bu zamanlar, Domingo tarafından bir derleme yayımlanmıştı; Kilitli Oda Muammaları: Yazılmış En İyi İmkânsız Suç Öyküleri. Edgar Ödüllü Otto Penzler’in, türün yaklaşık iki yüz yıllık geçmişinden derlediği bu kitap, barındırdığı elli yedi imkânsız suç öyküsüyle, suç öykücülüğünün iskeletini karanlıklardan ortaya çıkaran bir el feneri olarak nitelendiriliyordu. Sayfaları arasında “Uçan Ölüm”, “Geçmişi Olmayan Adam”, “Çok Acayip Bir Yatak” ve “Görünmez Silah” gibi unutulmayacak öykülerin yanı sıra, Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü, Georges Simenon’un Maigret’si, Agatha Christie’nin Hercule Poirot’su, Dashiell Hammett’ın Continental Op’u ve suç dünyasının daha nice fazla zeki karakterine rastlayabileceğiniz, kafa çalıştıran polisiyenin son noktası Kilitli Oda Muammaları, Katilin Şeyi ve Kavgaz serilerinin yazarı Algan Sezgintüredi’nin tercümesiyle polisiye okurları için kaçırılmaz bir maden, olarak sunulmuştu, ki gerçekten de öyleydi. Klişe tabirle, eksiği yoktu fazlası vardı hatta belki de ama albette gözlerimiz, hep Türkçe örnekleri de aramıştı. İşte şimdi de, bu arayışı boşa çıkarmayacak bir derleme yayımlandı yakın bir zaman önce; Kilitli Odaların Esrarı.

Dedektif Dergi çevresinin katkısıyla hazırlanan derlemede, 12 yazarın kaleme aldığı 12 özgün kilitli oda öyküsü yer alıyor. Dedektif Dergi’nin kurucusu ve aynı zamanda polisiye yazarı olan Gencoy Sümer’in yayına hazırladığı kitapta okurlar, imkânsız görünen suçların ardındaki soğukkanlı zekâyla yüzleşmeye ve satırlar arasında kilitli kalan esrarı çözmeye davet ediliyor. (Kilitli Odaların Esrarı kitabında öyküleri yer alan isimler ise şöyle: Gamze Yayık, Yeşim Yörük, Reha Avkıran, Funda Menekşe, Emel Aslan, İhsan Cihangir, Gencoy Sümer, Kerem Kaş, Esra Gürel Şen, Önay Yılmaz, Orçun Yenilmez, Ramazan Atlen.)


Kilitli Odaların Esrarı
der. Gencoy Sümer
Herdem Kitap, 2025, 354 s.