Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından yapılan 'Büyükada Rum Yetimhanesi Alanının Restorasyonuna İlişkin Karar Duyurusu' başlıklı basın açıklamasını ve yetimhane için verilen 'turizm' kararını ele alıyorlar.
İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından 5 Haziran’da 'Büyükada Rum Yetimhanesi Alanının Restorasyonuna İlişkin Karar Duyurusu' başlıklı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, “1960’lı yıllarda, faaliyetinin durdurulmasının hemen ardından, zamana yenik düşmüş ve ciddi tahribata uğramış ahşap Yetimhane kompleksinin restorasyonu için finansman bulunmasına yönelik birçok girişim ve sayısız uğraş maalesef sonuçsuz kalmıştır,” denildikten sonra, “Patrik Hazretleri ile Sen Sinod üyeleri[nin], Patrikhane tarafından hazırlatılan fonksiyon belirleme raporlarını inceledik[leri]” ve ardından "Söz konusu alanda Adanın mimari ve sosyal karakterine uygun, çevreye özen göstererek ekolojik bina standartlarına uyumlu turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi maksadıyla gerekli girişimlerde bulunulması hususunda oybirliğiyle karar verdiler,” denilmekte. Bu akşam İstanbul Rum Patrikhanesi tarafından Büyükada Rum Yetimhanesi için verilen 'turizm' kararını ele alıyoruz.

Büyükada Rum Yetimhanesi’nin otel yapılması ilk olarak 1990’lı yılların başında gündeme geliyor. Yetimhane’nin 49 yıllığına bir özel girişime kiralanarak lüks bir otele dönüştürülmesi girişimi çok büyük bir tepki ve sivil toplumun itirazı ile karşılaşıyor ve sonuç olarak otel fikri rafa kaldırılıyor. Programda, otel fikrinin ilk ortaya çıkışını, yetimhane binasının kültür varlığı olarak koruma mücadelesinin bu dönemde kamuoyuna nasıl mal olduğunu, Emine Erdoğmuş’un öncülüğünde Ulusal Ahşap Birliği’nin dünyanın ikinci en büyük ahşap konstrüksiyonlu yapısı olarak bilinen yapının korunması için çabalarını anlatıyoruz. Bu süreçte devam eden hukuki mücadelenin sonucunda 2010’da yetimhane mülkünün Patrikhane’ye iadesi ertesinde koruma çabaları uluslararası platforma taşınıyor.
Işık Aydemir, Costa Carras gibi uzman akademisyenlerin ve Korhan Gümüş gibi aktivistlerin hazırlık çalışmaları sonucunda Ulusal Ahşap Birliği ve KMKD’nin destekleri ve Patrikhane’nin de onayı ile Europa Nostra Türkiye’nin aday göstermesiyle 2018’de Yetimhane binasının Avrupa çapında faaliyet gösteren Europe Nostra’nın '7 Tehlike Altındaki Miras Alanları' programının listesine alınması, Yetimhanenin değerlerinin evrensel ölçekte bilinmesi ve tanınması yönünde önemli bir dönemeç oluşturuyor. Bu ilgi ve çabalar ürünlerini yavaş yavaş vermeye başlıyor; 2021 yılında binaya ilişkin rölöve, belgeleme türü çalışmalar İBB BİMTAŞ katkıları ile tamamlanıyor. Ancak bir türlü acil koruma önlemlerinin alınması konusunda finansman bulunamıyor.
2025’e geldiğimizde ise binanın durumu oldukça kritik; binayı kurtarmak için yatırım yapacak kesimler yatırımlarının karşılığının kamusal kullanımlar ve kültür işleri üzerinden karşılanamayacağını hesaplıyorlar. Dönülüyor dolaşılıyor, gelir getirici imkân olarak turizme geliniyor. Programda, Patrikhane tarafından alınan 'turizm işlevi' kararını değerlendiriyoruz. 2021 yılında yine bu konuda Açık Radyo’da yaptığımız programımızın başlığını 'Büyükada Rum Yetimhanesi Geleceğe Ne Söyleyecek?' diye koymuştuk. 2025’teyi ve 'Turizme amaçlı restorasyonu planlanan Büyükada Rum Yetimhanesi bir kültür varlığı olarak geleceğe ne söyleyebilecek?' sorumuzu tekrar soruyoruz Bu son girişim ile 30 yılı aşmış koruma mücadelesiyle inşa edilmiş olan toplumsal sahipleniş karşılığını bulacak mı, Yetimhane’nin kültürel miras değerleri nasıl ve ne kadar gözetilecek bu soruların yanıtlarını da arıyoruz.
'Büyükada Rum Yetimhanesi Alanının Restorasyonuna İlişkin Karar Duyurusu' başlıklı basın açıklamasının tümü için Agos'un 5 Haziran 2025 tarihli 'Büyükada Rum Yetimhanesi otel oluyor' başlıklı haberine göz atabilir ve karar duyurusu için ise buraya bakabilirsiniz.