Portekiz'de yaşanan alışılmadık derecede sıcaklık ve kuraklık sebebiyle AB’den yardım talep edildi.
Portekiz’in meteoroloji kuruluşu IPMA, alışılmadık derecede sıcak ve kurak geçen Nisan ayında kuraklığın Portekiz anakarasının neredeyse tamamına yayıldığını duyururken, zor durumdaki tarım sektörü için Avrupa Birliği’nden (AB) yardım talep edildi. Portekiz’in yaklaşık %90’ı kuraklıktan etkileniyor. Ülkenin beşte birinde şiddetli kuraklık yaşıyor. Mart ayına göre şiddetli kuraklığın yaşandığı alan iki katına çıkmış durumda. Bir yıl öncesine kıyasla bu alan beş kat artmış durumda. Kuzeydoğu ve güney bölgeleri özellikle ağır bir şekilde etkilendi ve kuru hava koşullarının devam etmesi bekleniyor. Yılın bu zamanı için normalin üzerinde sıcaklıklar ile ajans, Nisan 2023’ün Portekiz anakarasında son 92 yıldaki en kurak üçüncü ve en sıcak dördüncü dönem olduğunu duyurdu. Tarım Bakanı Maria do Ceu Antunes, kuru havanın tarımı ve su rezervuarlarını etkilediğini ve bakanlığının Avrupa Komisyonu’ndan destek beklediğini açıkladı. Portekiz Çiftçiler Konfederasyonu, haber ajansı Lusa’ya tahıl üretimi ve hayvancılığın kuraklıktan en çok etkilenen sektör olduğunu söyledi.
Kazandere ile Pabuçdere barajlarındaki doluluk oranı %5'in altına düştü
Trakya'dan İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarındaki Kazandere ile Pabuçdere barajında doluluk oranı, Ocak ayında %5'in altına düştü. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) internet sitesindeki verilere göre; 11 Ocak'ta Kazandere'de doluluk oranı %4,74, Pabuçdere'de %4,77, Istrancalar’da ise %37,07 oldu. Doğan Haber Ajansı’nda (DHA) yer alan habere göre son iki aydır etkili olan yağışların ardından, barajlardaki doluluk oranı arttı. Bugün itibarıyla Kazandere'de doluluk oranı %20,28'e, Pabuçdere'de %14,76'ya yükseldi. Istrancalar'da ise %30,78'e düştü. İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın doluluk oranı ise %31,45'ten %49,42'ye çıktı.
Manavgat’a golf tesisi planı
Antalya Manavgat’ta sahil bölgesine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca üç bin dönümlük alana golf alanı için plan yapıldı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya Şubesi, “Yangın helikopteri ve uçak pistinin bulunduğu Manavgat Ulualan orman alanı ve sahili halkın. Helikopter ve uçak pisti kaldırılarak golf tesisi alanı olarak planlanamaz,” diyerek golf sahası planının iptali istemiyle dava açtı. Cumhuriyet’in aktardığına göre yargı, golf sahası planına ‘dur’ dedi. Ancak bakanlık planda değişiklikler yaparak proje için tekrar harekete geçti.
Enkaz atıkları gelişigüzel dökülüyor
BBC’den Merve Kara’nın haberine göre, deprem bölgesinde çığ gibi büyüyen enkaz atıkları sorununun en görünür olduğu şehirlerden Malatya'nın Mamurek (Beydağı) Köyü’nden Nazife Onay, molozların kontrollü bir şekilde kaldırılmamasına itiraz ediyor. BBC Türkçe'ye konuşan Onay, enkazın Malatya'daki İnönü Üniversitesi Kampüsü’nden yaklaşık üç km uzaklıktaki köylerinin de bulunduğu ve binlerce kişinin yaşadığı bölgenin yakınına döküldüğünü söylüyor. Deprem bölgesinin sakinleri ve sahadaki uzmanlar bölge genelinde benzer bir tablo olduğunu anlatıyor. Sağlık ve işçi güvenliğinin hiçe sayıldığını, enkaz atıklarının gelişigüzel, aceleyle taşınmaması gereken şekilde taşınıp, dökülmemesi gereken yerlere döküldüğünü söylüyorlar. Uzmanlar atıkların kısa ve uzun vadede yaşam üzerinde ciddi etkileri olacağını öngörüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Şubat ayı ortasında BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, “Bu alanlar belirlenirken, sahanın topoğrafyası ve jeolojisi dikkate alınmakta; tarım amaçlı kullanılan arazilerde, içme, sulama ve kullanma suları rezervuarlarında, taşkın riskinin yüksek olduğu yerlerde, yağmur sularının akışını engelleyecek vadilerde veya dere yataklarında, heyelan, çığ ve erozyon bölgelerinde olmamasına dikkat edilmekte," demişti. İklim Adaleti Koalisyonu'nda Türk Tabipleri Birliği (TTB) temsilcisi Demet Parlar, BBC Türkçe'ye memleketi Hatay'da Narlıca ve Defne'deki zeytinliklerde; Altınözü, Belen, Kırıkhan ve Samandağ'da enkaz atıklarının riskli alanlara döküldüğünü belgelediklerini belirtiyor, “Zeytin ağaçlarının üzerine molozların döküldüğünü, asırlık zeytin ağaçlarının parçalandığını gördüm. Zeytinliklerdeki moloz sınırı gün geçtikçe ileriyor. Bugün gördüğümüz ağaçlar bir süre sonra tamamen yok olacak.” Bunlara ek olarak Adıyaman'da dere yataklarına, Kahramanmaraş Elbistan'da tarım arazilerine ve dere kenarlarına, Hatay'da 280'den fazla kuş türünü barındıran Milleyha Kuş Cenneti yakınlarına da enkaz atıklarının döküldüğü bildirildi.
İzmir’in taş ocaklarına her gün bir yenisi ekleniyor
Evrensel’den Ramis Sağlam’ın haberine göre, İzmir’in dört bir yanında çevre ve halk sağlığını tehdit eden taş ocaklarına her gün bir yenisi ekleniyor. Heyelan riski nedeniyle ağaçlandırma bölgesi ilan edilen Bornova Laka Mahallesi’nde inşaatı başlayan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ne yer seçimi nedeniyle İzmir Tabip Odası ve meslek odaları tepki göstermişti. Şehir hastanesinin inşaatı devam ederken, 30 Ekim 2020’de yaşanan depremin ardından aynı bölgede deprem konutları yapılmaya başlandı. Bornova’nın Laka Mahallesi’ndeki ağaçlandırma bölgesi ilan edilen alanda Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) iznine gerek duyulmadan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın izniyle taş ocağı ve beton santrali açılması yaşanan sorunu daha da derinleştirdi. Çevre İl Müdürlüğü’nün açıkladığı dosyaya göre, İzmir Şehir Hastanesi’ne 900 metre uzaklıkta, dokuz bin 900 metrekarelik alanda toplam 24,5 hektarlık alana ruhsat verildi.