Van'ın Özalp İlçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl, bu yıl kuraklıktan etkilendi.
Van'ın Özalp İlçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan, yağmur ve kar sularıyla beslenen, 9 kilometre kıyı uzunluğuna sahip Akgöl, bu yıl kuraklıktan etkilendi. Göç mevsiminin başlamasıyla her yıl onlarca türden binlerce kuşa ev sahipliği yapan göl, küresel ısınma, yağışların azlığı ve hızlı buharlaşma nedeniyle kurudu. Kıyısındaki sazlık alanlarında her yıl koloniler halinde görüntülenen başta flamingo olmak üzere dikkuyruk, kılıç gaga, cılıbıt, angıt ve suna gibi kuşlar, yaşam alanlarının çoraklaşması nedeniyle gölü terk etti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, tüm dünyada olduğu gibi bölgede de ciddi bir iklim değişikliğinin yaşandığını söyledi. Küresel ısınmaya bağlı olarak kuraklığın da canlıların hayatında önemli değişikliklere yol açtığını ifade eden Alaeddinoğlu, "Keşke geçmişte olduğu gibi yağışlara bağlı dönemler olsaydı ama şimdi öyle bir durum yok. Bu kez kuraklık hakikaten hayatımıza giriyor. Kuraklık, kapalı havzalar için çok daha büyük bir risk" dedi. Akgöl'ün kuşlar için önemli bir yaşam alanı olduğunu belirten Alaeddinoğlu, "Bu mevsimde göl suyunun maksimum düzeyde olması gerekiyordu. Kar ve yağmur sularının en iyi olması gereken dönem. Yine buharlaşmanın az olması gerekiyor fakat tüm bu dengeler değişti. Yağışlar düştü, kar suları yok ve buharlaşma iki kat arttı" dedi.
"İklim değişikliği zararlıların çoğalmasına neden olabilir"
Yeni bir bilimsel çalışma, iklim değişikliği nedeniyle yayılmış veya yayılabilecek 15 bitki zararlısını inceliyor. Yazarlar, böcek istilası için uygun koşulları sağlayabilen olağandışı ılık bir kışla risklerin artabileceği konusunda uyarıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü Genel Direktörü Qu Dongyu, “İklim değişikliğinin dünya çapında bulaşıcı, dağılmış ve şiddetli zararlıların çoğalmasına neden olabilir” dedi. Dongyu, “İnceleme, iklim değişikliğinin etkisinin bitki sağlığının karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri olduğunu açıkça gösteriyor” diye ekledi. BM ajansı, küresel mahsul üretiminin yaklaşık %40’ının şu anda zararlılar tarafından kaybedildiğini ve bitki hastalıklarının küresel ekonomiye yılda 220 milyar dolardan fazlaya mâl olduğunu söyledi. İstilacı zararlılar biyoçeşitlilik kaybının da ana nedenlerinden. Rapor, bu ay sona erecek olan Uluslararası Bitki Sağlığı Yılı’nın kilit girişimleri arasında yer alıyor. FAO Genel Direktörü Qu, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak için bitki sağlığını korumak esas. Bitki sağlığını sürdürmek, daha verimli, kapsayıcı, esnek ve sürdürülebilir tarımsal gıda sistemlerine yönelik çalışmalarımızın ayrılmaz bir parçası” dedi.
Sözen, topu Erdoğan'a attı
Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Marmara Denizi’ni istila eden müsilaj nedeniyle CHP’li yerel yönetimleri suçlayan AKP Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’e verdiği yanıtta, Baltalimanı, Riva ve Kadıköy’deki tam biyolojik arıtma projelerinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994’te belediye başkanı olmasından sonra rafa kaldırıldığını söyledi. Sözen biyolojik arıtmanın yerine, maliyeti düşük ancak Marmara’nın kirlenmesine neden olan atık suların denizin dibine deşarj etme yolunun seçildiğini kaydetti. Denizi kirleten derelerin ıslah projelerinin de durdurulduğunu öne süren Sözen, “Erdoğan’ın atık suları denizin dibine deşarj edilmesi ve denizin bunu kendi kendine temizleyebileceği şeklindeki temel yanılgısının Kanal İstanbul Projesi’ni gerçekleştirme konusundaki ısrarı ile sürdüğünü görüyoruz” dedi. Cumhuriyet’ten Miyase İlknur‘a konuşan Sözen, İstanbul’da plansız şehirleşmenin sonucunda nüfus yoğunluğu ve yapılaşmanın artmasına karşın kanalizasyon şebekeleri ile tam biyolojik arıtmaya maruz kalmasına karşılık atık suların tam biyolojik arıtma yerine denizin dibine deşarj etme yönteminin uzun yıllar sürdürüldüğünü belirtti. Sözen, kirlenmeyi önleme konusunda yerel yönetimlerin sadece katı atıkların denize boşaltılmasını önleyici tedbirler aldığına dikkat çekti. Nurettin Sözen, Kanal İstanbul‘un Marmara Denizi için tehdit oluşturduğuna da dikkat çekerek, “Kanal İstanbul yapıldığı zaman asıl siz görün kirlenmeyi. Marmara tamamen bitecek. Sazlıdere ve Terkos barajları da ortadan kalkacak” dedi.
Müsilaj, Karadeniz ve Ege'ye yayılıyor
Yaklaşık üç aydır Marmara Denizi'nde felakete yol açan müsilaj sorunu Karadeniz ve Ege'ye yayılıyor. Ordu'nun Fatsa ilçesinde, Karadeniz'de deniz salyası görüldü. Balıkçıların ihbarıyla belediye ekipleri, deniz yüzeyindeki kirliliği temizledi. Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Aydın, “Çay ve fındık tarımında gübre olarak çok fazla azot ve fosfor kullanılıyor. Marmara kadar yakın zamanda böyle etki göstermez ama kirliliğe devam edersek 3, 5, 30 yıl sonra Karadeniz'de de karşı karşıya kalacağız” dedi. Müsilajın Ege Denizi’ne de akmaya başladığı görüldü. Uzmanların, 15 metre kalınlığında bir kütle olarak Ege’ye hareket ettiğini açıkladığı müsilaj tabakası gökyüzünden görüntülendi. Denizin dibinde ve içindeki canlıları yok edeceği ifade edilen salyanın İzmir Körfezi’ne ulaşma ihtimali de olduğu iddia edildi.