Dünyanın en büyük buzdağı kabul edilen A68‘in eriyerek birçok ufak parçaya ayrıldığı açıklandı.
Dünyanın en büyük buz dağı kabul edilen A68‘in eriyerek birçok ufak parçaya ayrıldığı açıklandı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ulusal Buz Dairesi, uydu görüntülerinin buz dağının sayısız ufak parçaya ayrıldığını gösterdiğini ve artık takip edilemediğini kaydetti. Buz dağının erimesinde, ortalama yüksekliğinin yaklaşık 230 metre olması da etkili oldu. A68 buz dağı 2017 yılının temmuz ayında Antarktika sınırındaki Larsen C Kıta Sahanlığı‘nda koptuğu zaman 5 bin 800 kilometrekare büyüklüğündeydi. Akıntılar ve şiddetli rüzgarların da etkisiyle hızla kuzeye doğru sürüklenmişti. 2020 yılının aralık ayında buz dağının Güney Atlantik‘teki Güney Georgia Adası‘na çarpma ihtimali olduğu açıklanmış, ancak buz dağının parçalanmasıyla bu ihtimal ortadan kalkmıştı. Birçok bilim insanı A68’in Antarktika kıta sahanlığından kopmasının doğal bir süreç olduğunu düşünüyor. Buz sahanlıkları kar yağışından kaynaklanan birikimi dengeleyebilmek amacıyla ana kütleden kopabiliyor. Bazı bilim insanları da bu nedenle A68’in kopuşunun iklim kriziyle doğrudan ilgili olmadığını düşünüyor.
İstilacı böcek Doğu Anadolu'da
Kökeni Kuzey Amerika'ya dayanan 10 yıl önce Türkiye'ye Avrupa'dan gelen ve çam ağaçlarına ciddi anlamda zarar veren, antepfıstığı ile badem ağaçlarını da etkileme ihtimali olduğu değerlendirilen istilacı böcek Leptoglossus occidentalis Doğu Anadolu'ya kadar ulaştı. Fırat Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Hemelog Prof. Dr. İnanç Özgen, 10 yıldır İtalyan bilim insanı Prof. Dr. Paride Dioli ile istilacı böcek Leptoglossus occidentalis hakkında çalışma yapıyor. Kuzey Amerika kökenli istilacı böceğin, ilk olarak Meksika ve Amerika’da görüldüğü Avrupa’ya da İtalya üzerinden girdiği bildirildi. Böceğin Türkiye'de 2010 yılında İstanbul’da, 2011 yılında Edirne ve Kırklareli’de, 2012 yılında İzmir’de görüldüğü ve hızla yayılarak 2016 yılında da Kayseri ve Tokat’ın da içinde bulunduğu Orta ve Kuzey Anadolu illerine doğru yayılış gösterdiği tespit edildi. Prof. Dr. Özgen tarafından yapılan araştırmayla istilacı türün bu sene Malatya’nın Kale, Elazığ merkez ve Baskil, Tunceli’nin Pertek ilçelerinde tespit edilerek, Doğu Anadolu’ya yayıldığı belirlendi. Özgen, cam ağaçlarına ciddi anlamda zarar veren böceğin, son zamanlarda antepfıstığı ve badem ağaçlarını da etkilediğini dile getirdi. Prof. Dr. İnanç Özgen, "Çabuk yayılıyorlar. Özellikle tohumları emerek çam ağaçlarındaki verim ve kaliteyi düşürüp, yapraklarda deformasyonlar oluşturuyor. Antepfıstığı ve badem ağaçlarına da zarar verebilme ihtimali var. Biz uyarmak zorundayız. Yarın antepfıstığı ve badem ağaçlarında da zarar yaptığıyla ilgili gözlemlerimiz inşallah olmaz. Biz bu çalışmayı Milano Doğa Tarihi Müzesinden Paride Dioli ile beraber yaptık. Kendisinden çok önemli katkılar alıyoruz. Öncelikle bu türün doğal düşmanlarını saptamak gerek" diye konuştu.
Manisa'dan sevindirici haber
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre, Manisa Salihli'nin Hacıbektaşlı Mahallesi'nde bulunan JES’e karşı açılan davada "ÇED gerekli değil" kararının iptali kesinleşti. Danıştay, Manisa İdare Mahkemesinin verdiği karara yapılan itirazları reddetti. Yerleşim alanları, okullar ve tarım alanlarının içinde yapılan JES projesine karşı Salihli Çevre Derneği ve 68 yurttaş tarafından açılan davada Manisa İdare Mahkemesi “ÇED Gerekli Değil” kararını iptal etmişti. Mahkemenin santralin ve bağlı işletme sahasının doğaya, ekosisteme, bölgenin sosyal ve ekonomik hayatına etki edecek risklerin değerlendirilmediği, JES’lerin verdiği zararın doğayı geri dönüşü olanaksız biçimde kirlettiği gerekçelerini bildirilmişti. Mahkemenin iptal kararına karşı Salihli Belediyesi, JES firması ve Manisa Valiliği, Danıştaya itirazda bulunmuştu. Danıştay itirazları reddederek yerel mahkemenin kararını onadı. Davanın avukatı ve Salihli Çevre Derneği Başkanı Seçil Ege Değerli, şirketin yeni bir ÇED süreci başlatmasının söz konusu olabileceğini belirterek, "Firma 'ÇED olumlu' kararı alma yoluna gidecek. Ancak biz projeden vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyor ve bunu öneriyoruz" dedi. Şirketin ÇED sürecini başlatması halinde bile bu proje için onay almasının olanaklı olmadığını düşündüklerini söyleyen Değerli, "Hem halkın tepkisi hem de yasal süreçler sırasında alınan raporlar nedeniyle alınabilecek bir 'ÇED olumlu' raporunun olmadığı kanaatindeyiz. Tüm bu bilirkişi raporlarındaki risk değerlendirmeleri ve bilimsel raporlarda yazanların aksi ispat edilemediği sürece böyle bir projenin bölgede yapılabilirliğinin olmadığı görüşündeyiz" dedi.
Muğla'da 29 hektarlık alan zarar gördü
Muğla‘nın Menteşe ve Kavaklıdere ilçelerinde meydana gelen yangınlar nedeniyle 29 hektarlık alanın zarar gördüğü aktarıldı. Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangınların söndürülmesi için, bölgeye çevre illerden de ekipler gönderildi. Menteşe ilçesinin Göktepe Mahallesi Kavaklı mevkiinde kızılçam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda nedeni belirlenemeyen bir yangın çıktı. Çıkan yangından beş dakika sonra da Kavaklıdere ilçesindeki Sazlık Yaylası‘nda da yangın meydana geldi. Sazak yaylasındaki yangın beş saat, Kavaklı mevkiindeki yangın ise yedi saatlik müdahale sonucu güçlükle kontrol altına alındı.