İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Halkla İlişkiler ve Dış İlişkiler Şube Müdürü Canan Yeşil, Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin tabiat parkı dışındaki bölgelerde, yani piknik yapılması yasak olan bölgelerden de çöp topladığını belirtti.
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Halkla İlişkiler ve Dış İlişkiler Şube Müdürü Canan Yeşil, Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerinin tabiat parkı dışındaki bölgelerde, yani piknik yapılması yasak olan bölgelerden de çöp topladığını belirtti. Yeşil, "Belgrad ormanı, muhafaza ormanı karakterinde 5 bin 300 hektar büyüklüğünde bir orman. Tarihi bir orman alanı burası. 8 tabiat parkı var. Bu tabiat parklarının dışındaki alanlarda piknik yapılmasına izin verilmiyor ancak ormana gelen vatandaşlarımız tabiat parkı alanı dışındaki yerlerde de piknik yapıyorlar. Atlı birliklerimiz ve muhafaza memurlarımız ormanın derinliklerinde piknik yapılmasına, etrafa çöp atılmasına engel olmak için, koruma kontrol görevlerini yapıyorlar" dedi. Yeşil, buna rağmen "Atılan çöplerle ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, özellikle hafta sonu sahaya gelerek burada atılan çöpleri topluyorlar bunları konteynerlerle belediyeye ulaştırıyoruz. Çok yoğun ziyaretçi girişinin olduğu günlerde ortalama 8-9 ton çöp topluyoruz. Genelde piknik malzemeleri, plastik bardaklar, poşetler, yiyecek artıkları ile karşılaşıyoruz. Saha çok büyük, bu yüzden insanların bilinçli ve duyarlı olması çok önemli" diye konuştu.
Yakılan plastikle elde edilen enerji yenilenebilirmiş!
TBMM’ye sunulan Elektrik Piyasa Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne tepkiler sürüyor. Araba lastiklerinin yanı sıra plastik çöpler ile orman atıklarının yakılarak enerjiye dönüştürülmesine ve ‘yenilenebilir enerji’ denmesine tepki gösteren Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Kürekci açıklama yaptı. Kürekci, “Bu durumun yasallaşması, sadece Kocaeli, Düzce ve Erzincan’daki ömrünü tamamlamış lastikleri yakıt olarak kullanan tesislere yenilerinin eklenmesiyle kalmayacak, ülke bütünü için tam bir ekolojik yıkıma neden olacak” dedi. Kürekci sözlerini şöyle sürdürdü: “İhtiyaç olan, gerçek anlamda bir atık yönetimi ile yine ömrünü tamamlamış lastik ve orman atıklarını da içeren kapsamlı bir geri kazanım mevzuatlarının hazırlanması. Amaç, atıkları ekosistemlerine dönüştürmek ve geri kazanmak olmalı” dedi. Ayrıca 350.org Ankara grubu da Kuğulu Park’ta bir araya gelerek teklifin geri çekilmesi için çağrı yaptı.
Burdur yosun balığının nesli tehdit altında
Göller Yöresi'nin en önemli göllerinden Burdur Gölü'nün hızla su kaybetmesiyle birlikte, dünyada sadece bu gölde yaşayan tek balık türü olan Burdur yosun balığının nesli de tehdit altında. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı emekli akademisyen Dr. Erol Kesici, Burdur Gölü ve bu balığın geleceğinin büyük tehlike altında olduğuna dikkat çekti. Kesici, "Akvaryumlarda süs balığı olarak da bilinen tür, bir zamanlar akvaryumcular tarafından yoğun bir şekilde toplanıp üretimi yapılmak istenilmişse de Burdur Gölü gibi çok özel ortam ve çevre koşullarına karşı hassas olduğundan, akvaryum ortamlarında bırakınız çoğaltılmasını, yaşama süreleri bile çok kısa olmakta" dedi.
Giyilebilir bir hava temizleyicisi tasarlandı
Independent Türkçe’deki habere göre, Londra’da bir lisansüstü öğrencisi Kevin Chiam, ayakkabıya da takılarak kullanılabilen giyilebilir bir hava temizleyicisi tasarladı. Britanya’nın başkenti Londra’daki Kraliyet Sanat Koleji’nden tasarım öğrencisi Kevin Chiam’ın Airtomo isimli cihazı, 23 mililitre suyla yerden yükselen ve bir yetişkinin 20 dakikada soluyabileceği 167 litrelik havayı temizleyebiliyor. Kevin Chiam Londra’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yerin metro olduğunu tespit ettikten sonra bu soruna doğal bir çözüm bulmak istemiş. “Doğanın havayı temizlemek için yağmuru kullandığını fark ettim. Bu kadar basit” diyen Chiam, tasarladığı cihazın havadaki mikropartiküllere yapışan mikro damlacıklar kullandığını, su buharlaşsa da partiküllerin yere yakın kaldığını ve böylece cihazı kullananların daha temiz hava soluduğunu anlattı.
Kazdağları'nda tahribata yol açanlara suç duyurusu
Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre, Çevreciler ve bölge sakinleri Türkiye’nin doğa harikası Kaz Dağları’nda büyük tahribata neden olan şirket yetkilileri hakkında savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar ve saldırı suçları gibi suçlara bakan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulundu. Şirketin madencilik faaliyetiyle kasten iklim krizine neden olduğu belirtilen dilekçede şirketin madencilik faaliyetlerinin koronavirüs salgınına neden olan ekosistem değişikliğine ve kirliliğine yol açtığı anlatıldı. Dilekçede, “Kasten iklim değişikliğine yol açarak gezegende yaşayan 7 milyar insanın toplu yok olmasına neden olacak sürece katkı koyan failler aleyhinde ‘insanlığa karşı suç’ işlemeleri nedeniyle soruşturma ve dava açılmasına, neticeten cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ederiz” denildi. Şirket yönetim kurulu üyelerinin faaliyetlerine yer verilen dilekçede “yerel ekosistemleri bozdukları gibi, büyük ekosistem olan gezegenin ekolojik dengesini bozucu faaliyetleriyle insanlık tarihinin karşılaştığı en bulaşıcı ve tehlikeli salgın hastalık olan Covid-19 salgınının oluşmasına ve salgının artmasına katkıda bulunarak insanlığa karşı suç işlemişler” denildi.