Bilim insanları: Gelecek 30 yılda sel ve taşkınlardan 23 milyon kişi etkilenebilir

-
Aa
+
a
a
a

Bilim insanları, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle oluşan sel ve taşkınlar nedeniyle gelecek 30 yılda 23 milyon kişinin etkilenebileceği uyarısında bulundu.

Fotoğraf: Reuters
Gezegenin Geleceği: 3 Ağustos 2020
 

Gezegenin Geleceği: 3 Ağustos 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Bilim insanları, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle oluşan sel ve taşkınlar nedeniyle gelecek 30 yılda 23 milyon kişinin etkilenebileceği uyarısında bulundu. Guardian gazetesinin 'Scientific Reports' adlı dergide yayımlanan küresel araştırmaya dayandırdığı habere göre, sera gazı emisyonunda kısmen düşüşler yaşanabilecek olsa da, insanların etkisi, kasırgaların artışı ve denizlerin kabarmasıyla sel ve taşkınlar daha sık görülebilecek. En kötü ihtimal olarak, sera gazı emisyonunun artması ve deniz seviyesinin yükselmesine adapte olmak durumunda kalan kıyılarda, küresel gayri safi hasılanın yaklaşık %20'sine denk gelen, 14.2 trilyon dolarlık varlıkların bu yüzyılın sonuna kadar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Küresel ısınmanın neden olduğu deniz seviyesinin yükselmesi okyanuslara uzanıyor ve buzulların erimesine neden oluyor. Bu, bu yüzyılın sonuna kadar, normalde 100 yılda bir görülen sellerin, 10 yılda bir görülebileceği anlamına geliyor. Bu da, dünya nüfusunun %4'ünün sel ve taşkınlardan etkilenecek olması demek. Araştırmaya göre, küresel ısınmayı bu yüzyılın sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutması beklenen sera gazı salımı seviyesinin korunması durumunda bile, deniz seviyesinin yükselmesi ve kasırgaların artması riski devam edecek.

Marmaris'teki yunus parkına kilit vuruldu

Marmaris Hayvan Hakları Derneği (MAHAKDER) ilçedeki yunus parkının işletmesini yapan şirketin satış ofisi ve gösteri merkezine kilit vurulduğunu açıkladı. Marmaris Belediyesi’ne yapılan bilgi edinme başvurusu sonucu ortaya çıkan ruhsatla ilgili bir sorun nedeniyle tesisin faaliyetlerinin askıya alındığı tahmin ediliyor. MAHAKDER ve Muğla Doğa ve Hayvan Hakları Platformu üyeleri, pek çok kez “yunuslara özgürlük” eylemi yapmış ve tesisin kapatılması için Muğla Barosu Doğal Yaşamı Koruma ve Hayvan Hakları Komisyonu‘nun desteğiyle Marmarislilerden imza toplamıştı. Marmaris Çevrecileri Derneği de deniz içinde hapsedilen yunusların gösteri ve terapiye zorlandığı tesisin kapatılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurmuştu. Türkiye’de yunus parklarının kapatılması için yerelde 10 yıldır mücadele veren Yunuslara Özgürlük Platformu, ilçedeki yunus gösteri ve terapi merkezinin kapatılması ve hayvanların sağlık kontrollerinin yapılıp korunması için yetkili kurumlara seslendi.

Ekoloji örgütlerinden Çanakkale valisine ziyaret

Çanakkale’de sekiz değişik ekoloji örgütü, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş‘ı ziyaret ederek başta Alamos Gold tarafından Kirazlı’da yapılmak istenen altın madeni olmak üzere şehir genelindeki sorunları dile getirdi. Ekoloji örgütleri ziyaret için, “Bizler, ekoloji örgütleri olarak, iklim krizinin yaşamımızı giderek derinden sarsan etkilerinin görüldüğü günümüzde, bölgemizle ilgili iklim değişikliği ve iklim krizine yol açan önemli çevre sorunlarını ve ekolojik yıkım projelerini ve bu süreçte ekoloji örgütleri olarak maruz kaldığımız sorunları aktarmak ve ekolojik yıkım projelerin önlenmesi ve bu mücadele sırasında yaşanılan sıkıntıların ortadan kaldırılmasını talep etmek üzere valiyi ziyaret ettik” dedi. 

İstanbullular Kanal İstanbul'a itirazlarını sürdürüyor

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu‘nun çağrısıyla bir araya gelen İstanbullular, Kanal İstanbul projesinin alt yapısını hazırlayan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanarak askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarına itiraz etti. Koordinasyon itiraz dilekçelerini teslim ettikten sonra, bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde isteyen kişilerin de itirazlarını 4 Ağustos tarihine kadar ÇŞB İstanbul İl Müdürlüğü ya da Cimer üzerinden gerçekleştirebileceği hatırlatıldı. Açıklamada “Bizler bir yandan ekonomik kriz, bir yandan iklim krizi bir yandan da salgın koşullarında yaşamaya çalışırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var gücüyle Yenişehir dediği Rant Projesi için çalışıyor” denildi. Açıklamada daha önce proje için verilen on binlerce itirazın Bakanlık tarafından yok saydığı söylendi.  İmar planlarıyla birlikte Kanal İstanbul’un güzergahında kurulmak istenen Yenişehir hakkında bilgi veren koordinasyon “Yenişehir adını verdiği bu talan projesi ile Sazlıdere Su Havzasından Karadeniz’e uzanan köylerin, tarım alanlarının, meraların, ormanların üzerine lojistik tesisler, turizm alanları, ticaret alanları, fuar alanları, konut alanları ve Karadeniz kıyısına milyonlarca m2 dolgu alanı planlıyor” dedi. Açıklamanın devamında planlara itiraz edeceklerini söyleyen Koordinasyon “Bu planlarda Sazlıdere Barajı yok, köyler yok, tarım alanları, meralar, ormanlar yok. ‘Yenişehir’ dedikleri yerde köylülere, yoksullara, işçilere, emekçilere yani halka yer yok!” tepkisini gösterdi. Projenin İstanbul için ekolojik bir yıkım anlamına geldiği belirtilen açıklamada Kanal yerine depreme bütçe ayrılması gerektiği belirtildi.

"JES'ler yüzünden tarım bitti"

Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, Mera Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Mera Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle jeotermal kaynaklı teknolojik seralar için mera, yaylak ve kışlaklar tahsis amacı dışında kullanılabilecek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, JES kuşatması olan Ege Bölgesi’nde, 2001 yılından 2019 yılına kadar mera alanlarının oranı yüzde 66 düştü. En çok jeotermal santralın olduğu Aydın’da ise Tarım ve Orman Bakanlığı Aydın İl Müdürlüğünün verilerine göre; mera arazisi 2014 yılında 47 bin 78 hektar iken 2018 yılı için bu rakam 23 bin 872 hektara kadar düştü. Aydın Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış da, “JES’ler yüzünden bölgede tarım bitti. Hayvancılık bitti. Şimdi sıra meralara geldi. Yönetmelikteki amaç jeotermallere yer açmak. Biz buna karşıyız” diye konuştu.