Türkiye’nin Ortadoğu politikaları ve AB-Türkiye ilişkileri

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

8 Temmuz tarihli Açık Gazete’nin Nereye Doğru köşesinde Cengiz Aktar ile ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) çekilmesi, Türkiye’nin Ortadoğu politikaları ve AB-Türkiye ilişkileri konuşuldu.

Cengiz Aktar, Trump’ın DSÖ’den çekilme kararını resmi olarak gerçekleştirmesiyle ilgili olarak Joe Biden’ın bir açıklama yaptığını ve açıklamada “Başkan seçilirsem DSÖ’de kalacağım” Dediğini söyledi. Zaten fiilen DSÖ’den ayrılmanın da bir yıl alacağını belirtti Aktar. 

Suriye’nin değişik sınır kapılarından giren ve 6 ayda bir BM Güvenlik Konseyi tarafından uzatılan BM insani yardımlarının Rusya ve Çin tarafından bir önceki gün veto edildiğini açıkladı Aktar. Bu yardımların özellikle Irak-Yarubbiye sınır kapısından girenlerinin tartışma konusu olduğunu çünkü bu sınır kapısının Kuzey doğu Suriye’yi yani Rojava’yı etkilediğini söyledi. Veto edilen kararın “insani yardımın Suriye yönetimine bildirilmesi gerekmez şeklindeydi ama Rusya ve Çin “hayır, önceden bildirilmeli” dediğini, bunun İdlib için de geçerli olduğunu” söyledi. Bu nedenle de artık bu bölgelerden resmi yardımın giremeyeceğini açıkladı. Ancak yine de bu bölgeler Suriye’nin kontrolünde olmadığı için gayrı resmi olarak devam edecektir yorumunda bulundu. 

Aktar, 7 Temmuz’da gerçekleşen Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu toplantısını da değerlendirdi. Borrell’in nabız yoklamaya geldiğini çünkü 9 Temmuz’da AB Parlamentosu’nda “Akdeniz’de İstikrar ve Güvenlik: Türkiye’nin Olumsuz Rolü” toplantısı, pazartesi günü ise AB Konsey’inde Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye ile ilgili toplantılar yapılacağını söyledi. Türkiye’nin “Bize yaptırım yapmaya kalkmayın misliyle cevap veririz” dediğini, AB’ye ihtiyaç duymadığını ama aynı zamanda turistlerin gelmesi konusunda destek beklediğini, Gümrük Birliği’nin revize edilmesini ve vize muafiyetinin kaldırılmasını beklediğini söyledi.

Türkiye’nin jeostrateji kartını oynama biçiminin sorunlu olduğunu ve hem ABD hem Rusya ile itişmesini doğru bulmadığını söyledi Aktar. Türkiye’nin hem Suriye hem Libya hem Irak cephelerinde hem de Akdeniz’de aynı anda mücadele edebilecek kaynaklara sahip olmadığını ve bir sıkışmışlık hali olduğunu belirtti.

Cengiz Aktar, sürmekte olan 2021- 2027 Avrupa Birliği Komisyonu 7 yıllık bütçe görüşmeleri hakkında 17-18 Temmuz’da gerçekleşecek özel bir toplantı olacağını, bu görüşmelerde normalde AB’ye katılım öncesi aday ülkelere ayrılan bütçelerin de yer aldığını ve Türkiye’ye bu kapsamda ayrılan 1 milyar avroluk kaynağın kesileceğini tahmin ettiğini söyledi. Bu bütçeyi zaten 3 yıldır iki tarafın da kullanmadığını, kaynağın atıl durumda kaldığını belirtti.