Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla; bazı alanlar “kesin korunacak hassas alan”, ”Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” “kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı” olarak tescil ve ilan edildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla; bazı alanlar “kesin korunacak hassas alan”, "Yaban Hayatı Geliştirme Sahası”“kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı” olarak tescil ve ilan edildi. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki bazı alanlar ”Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” oldu, Samsun’un Canik ilçesindeki bazı alanlar da “kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı” olarak belirlendi. Kastamonu Cide’de Başak Regülatörü ve Hidroelektrik Santralı’nın yapımı amacıyla Kapısuyu köyü sınırlarında yer alan bazı taşınmazlar acele kamulaştırılacak. Resmi Gazete’de yer alan karara göre, Balıkesir’de inşa edilecek Tatlıpınar Rüzgar Enerji Santralı için Karesi ve Balya ilçelerindeki bazı taşınmazlar için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca acele kamulaştırma kararı verildi. Sevindirici haber 24 Ocak 2020 tarihli Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ndeki bazı taşınmazların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca acele kamulaştırılmasına yönelik karar ise yürürlükten kaldırıldı.
'Kamu desteklerine yeşil koşullar eklensin'
Avrupa Birliği’nin önde gelen iklim yetkilisi hükümetlere, koronavirüsten en kötü etkilenen şirketlere yönelik kamu desteklerine yeşil koşulların eklenmesi çağrısında bulundu. Devlet destek programlarını onaylayan Avrupa Komisyonu, pandemi sırasında hükümet yardımı alan firmalar için geçici kuralları güncelledi. Kurallarda, milletvekillerinin ve yeşil grupların yaptığı çağrılara rağmen, AB’nin devlet yardım onaylarına iklim ile ilgili şartlar bulunmuyor. Bunun yerine iyileşme paketlerine “yeşil koşullar” eklenmesi bir tercih olarak hükümetlere bırakılıyor. AB İklim Komisyoncusu Frans Timmermans, milletvekilleriyle yaptığı bir video konferansta “Eğer bir havayolu şirketi hükümet yetkililerinden destek isterse, ‘karşılığında toplum için ne yapacaksın, kâr payına bir sınır koyacak mısın, hissedarlarına ödeme yapmayı durduracak mısın’ sorularını sormak meşru olur” dedi. AB mevcut hedefin virüsten etkilenen şirketlerin likidite ve ödeme gücü sorunları ile başa çıkmasına yardımcı olmak olduğunu söyledi. Revize edilen devlet yardımı çerçevesi kapsamında büyük şirketler, kamu yardımlarını AB’nin yeşil hedeflerine uygun olacak şekilde nasıl kullandıklarını raporlayacak. Bu çerçeve, devlet yardımlarının daha çevreci olmak için kullanılmasını gerektirmiyor. Ancak üye devletler, iklim hedefleri gibi ek politika hedefleri doğrultusunda ulusal tedbirler tasarlamakta özgürler. Komisyon halihazırda, pandemi sırasında şirketler için devlet destek programlarına 1.9 trilyon euroluk fon sağlama kararı aldı.
'Koronavirüsle mücadele iklim mücadelesi için bir fırsat'
Oxford Üniversitesi’nden ekonomistler koronavirüsle mücadelenin, önümüzdeki iklim mücadelesi için bir fırsat olarak değerlendirilebileceğini yoksa insanlığın fosil yakıtlara hapsedilebileceğini söylediler. 10 yıl önce dünya ekonomileri 2008’teki küresel ekonomik krizinden çıkarken, iklim uzmanları, ülkeleri yenilenebilir enerjiyi artıracak ve fosil yakıt kaynaklı emisyonlarını azaltacak yeşil harcama planlarını benimsemeye zorlamışlardı. Şimdiyse, finansal piyasalar çökerken ve işsizlik oranı artarken, ekonomistler koronavirüs pandemisinin iklim krizini önlemek için son şansımız olabileceği konusunda uyarıyor. Oxford Üniversitesi çalışmasında “İyileşme paketleri, net sıfır emisyonu hedefleyerek ya bu iki sorunu da çözer ya da bizi fosil yakıt sisteminin içine hapseder” deniyor. Ekonomistler, dünyanın dört bir yanından 230’dan fazla önde gelen uzmandan, iklime nasıl yardımcı olabilecekleri (veya zarar verecekleri), ne kadar hızlı uygulanabilecekleri, ekonomiyi ne kadar hızlan toparlayabilecekleri gibi bir dizi faktöre göre potansiyel teşvik politikalarını sıralamasını istedi. Önde gelen iklim dostu politikalar arasında şunlar yer alıyordu: Uzmanlar düşük karbonlu ulaşımlara (tren, metro, elektrikli araç şarj istasyonları), temiz enerji araştırmalarına (bataryaların geliştirilmesi, karbonun yer altında depolanma metotlarının araştırılması) ve elektrik ağlarının karbonsuzlaştırılmasına yatırım yapılmasını önerdi. Bütün bu önlemler, karbon emisyonlarını azaltabileceği gibi ekonomik dönüşleri de uzun vadede etkili. Ancak her iklim dostu politikanın yanı sıra atmosfere karbondioksit salımına devam edecek politikalar da mevcut. ABD’de Trump hükümetinin yakın zamanda onayladığı 25 milyar dolarlık havayolu kurtarma paketi iklim için korkunç olacağı gibi düşünüldüğü gibi büyük bir ekonomik bir kalkınma da yaratmayacak. Emisyonlar geçici olarak, karantina nedeniyle düşmüş olsa da ekonomistler, ülkelerin normalleşmesiyle emisyonların tekrar artabileceğini söylerken “Doğru politikalar olmadan, koronavirüs krizinden kurtulup iklim krizine düşeceğiz” dediler.
'Suyumuzu ve geleceğimizi çalıyorlar'
Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) Aydın‘ın Efeler ilçesine bağlı Kızılcaköy ve Yılmazköy‘de, tarım arazilerinin üzerinde faaliyetini sürdüren Jeotermal Enerji Santralleri (JES) ve bu santrallerin bölgeye verdiği tahribat hakkında basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Bu şirketler hem topraklarımızı hem suyumuzu hem de geleceğimizi bizden çalıyorlar” denildi. Açıklamada JES’lerin kurulmadan önce, en modern sistemde üretim gerçekleştirecekleri ve bu sistemlerin doğaya hiçbir şekilde akışkan veya emisyon salmayacağı taahhüdüyle yasal işletme ruhsatı ve üretim lisansı aldıkları belirtildi. Buna rağmen JES’lerin 1’inci sınıf tarım arazisi olan yerlerde faaliyetlerini sürdürdüğüne ve yetkili kurumlarca denetlenmediğine dikkat çekilen açıklamada, “bu pervasızlıkların sona ermesi için bir an önce yetkili kurum ve kuruluşları göreve davet ediyoruz” denildi.