Koronavirüse rağmen Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları yapılmak isteniyor

-
Aa
+
a
a
a

Yüksek radyasyon seviyelerine hatta son kertede dünya çapında etkili olan koronavirüse rağmen Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları gerçekleştirilmek isteniyor.

Fotoğraf: Yeşil Gazete

Yeşil Gazete’den Pınar Demircan’ın haberine göre, bu seneye damgasını vuran olay, yüksek radyasyon seviyelerine hatta son kertede dünya çapında etkili olan koronavirüse rağmen gerçekleştirilmek istenen Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları. Japonya’da halk Tokyo 2020’ye tepkili fakat ülkenin ekonomik çıkar dengeleri aşırı tepkilerin önüne geçiyor. Tahliye bölgelerinde halen girilmesi yasak olan ilçe ve şehirler ise yüksek radyasyon seviyeleri nedeniyle dekontaminasyon işlerinde çalışan işçilerin sağlığı açısından ciddi tehlike arz ediyor. Bağımsız uzman ve yurttaşlar tarafından yapılan ölçümler Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nın Fukuşima rotası kapsamındaki Koriyama şehrinde saatte 0,46 mikrosievert, İitate kasabasında saatte 0,77 mikrosievert radyasyon tespit etmiş bulunuyor ki bu tespit radyasyon seviyelerinin dünya standartı kabul edilen yıllık 1 milisievertin saat hesabına  göre radyasyon miktarının iki-üç kat fazla olduğunu gösteriyor. Gerek Fukuşima eyaleti gerekse meteorolojik hareketlilik nedeniyle Japonya ve Uzak Doğu hatta Pasifik Okyanusu açısından en büyük tehlikelerden biri de Fukuşima Nükleer Santral Tesisi sahasında bulunan havalandırma kuleleri. 120 metre yükseklikteki iki kule patlamalar esnasında yüksek radyoaktif izotopların açığa çıkması ve buralarda birikmesi nedeniyle yüksek tehlike barındırıyor. 2021 yılı Fukuşima Nükleer Santrali’nde dünyayı ilgilendiren operasyonların yapılacağı yıl olacak görünüyor. Fukuşima nükleer felaketi aynı zamanda Japonya’da yurttaşların nükleer risklere dair bilinçlenerek yurt genelinde bir daha nükleer santrallerle ilgili mağduriyet yaşanmaması, maruz kalınan tehlikelerin tazmin edilmesi ve risklere karşı önlem alınması için önemli bir tarihi olay. Nitekim bu olay nedeniyle yıllar içinde Japonya’da çalışabilir reaktör sayısı 54’ten 37’ye düşerken bugün yeniden üretime açılmış bulunan operasyon halindeki reaktör sayısı yalnızca yedi ve ülke genelinde yenilenebilir enerji olarak rüzgar ve güneş santrali yatırımları nükleer enerjinin yerini alıyor. Ne var ki nükleer felaketin meydana geldiği sembolik gün itibariyle gerçekleştirilen tüm anma etkinlikleri ilk kez koronavirüsün yayılmasına karşı alınan önlemler çerçevesinde ikinci bir açıklamaya kadar yasaklanarak iptal edildi. Bu seneki teması “Tokyo 2020 Radyoaktif Olimpiyat Oyunları” olarak planlanmıştı. Buna karşın Tokyo’nun 2020 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapacak olmasında ise bir başlangıç seremonisinin seyircisiz yapılmasından başka bir değişiklik yok. Temiz Hava Hakkı Platformu uzmanları, kirli hava solumanın solunum sisteminin savunma mekanizmalarını bozarak bireylerin, korona virüsü gibi zararlı mikroorganizmalardan daha fazla etkilenmesine neden olduğuna dikkat çekti. Bireyler ve hükümetlerin aldığı koruyucu önlemler içerisinde ilk başta akla gelmese de; yetkililer tarafından virüsle mücadele için hava kirliliğini azaltacak önlemlerin ihmal edilmemesi çağrısı yapıldı. Temiz Hava Hakkı Platformu üyelerinden Halk Sağlığı Uzmanları Derneği temsilcisi Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan, 'Kirli hava solumak, korona virüsü de dahil olmak üzere solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıkların etkisinin artmasına neden olan çok önemli bir faktör. Hava kirliliği hem kronik hastalıklara neden oluyor hem de var olan kronik hastalıkları alevlendirerek virüsün daha ölümcül seyretmesine neden olabiliyor. Ayrıca, kirli hava solumak bireylerde solunum sisteminin savunma mekanizmasını bozarak, virüsün vücuda alınmasını ve yerleşmesini de kolaylaştırıyor. Virüsün bireylerde yol açacağı hasarı azaltabilmek için; hava kirliliğinin azaltılmasını sağlayacak önlemlerin ihmal edilmemesi gerekir' dedi. 

35 yılda 6.4 trilyon buz kaybedildi

Science’ta yer alan habere göre Grönland ve Antarktika 1992-2017 yılları arasında 6.4 trilyon ton buz kaybetti ve bu da dünya denizlerinin seviyesini 17.8 milimetre artırdığını gösteriyor. Deniz seviyesindeki toplam artışın 10,6 milimetresi Grönland buz kayıpları ve 7,2 milimetresi Antarktika kayıplarına bağlıydı. Letar Üniversitesi‘nden Andrew Shepherd, Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli  Beşinci Değerlendirme Raporu’nda küresel deniz seviyesinin 2100 yılına kadar 53 santimetre artacağını ve bunun 360 milyon insanı kıyı sel riskine sokacağı tahmin ediliyor. Çalışmaya katılan araştırmacılardan Gorka Moyano “İklim değişikliğini durdurmak için çok geç olup olmadığını bilemeyiz. CO2 ve diğer kirletici gazların atmosfere olan katkısını azaltmak için acil ve sert tedbirlere ihtiyaç duyulmakta ve yine de bunun yeterli olup olmayacağını bilmiyoruz” diyor.

İtalya'daki karantina hava kirliliğini geriletti

İtalya hükümetinin koronavirüsü ile mücadele etmek adına ülke çapında karantina ilan etmesi üzerine, ülkenin kuzey bölgesindeki hava kirliliğinde gerileme gözlemlendi. Yayımlanan uydu görüntüleri, küresel salgının emisyonlar üzerindeki potansiyel etkilerini ortaya koyan yeni bir örneği ortaya koydu. Salgının başladığı Çin’de hükümetin seyahat yasakları getirip karantinalar başlatmasının ardından hava kirliliğinde gözle görülür düşüşler yaşanmıştı. Bu örneğe benzer olarak, İtalya’da da aynı yönde bir gerileme görüldü. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Kuzey İtalya’daki Po Vadisi üzerinde yapılan tarama sonucunda elektrik santralları, araba ve fabrikalar tarafından yayılan ve zehirleyici olan nitrojen dioksit (NO2) gazı emisyonlarında gözle görülür bir düşüş yaşandığı bilgisine ulaştı. Ajanstan Claus Zehner, “Bulut örtüsü ve değişen hava durumları sonucu ufak farklılıklar olabilse de, emisyonlarda yaşanan düşüşlerin İtalya’daki karantinanın daha az trafik ve endüstriyel faaliyete yol açmasının bir sonucu olduğundan eminiz” şeklinde açıkladı.