Edirne'de yapılması planlanan doğalgaz taşıma ve yükleme limanı için verilen ÇED olumlu kararı iptal edildi

-
Aa
+
a
a
a

Edirne’nin Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan Sazlıdere köyü sahilinde yapılması planlanan Saros Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanı için verilen ÇED Olumlu Kararı iptal edildi.

Fotoğraf: Yeşil Gazete

Yeşil Gazete’den Elif Ünal’ın haberine göre, Edirne’nin Saros Körfezi’ne kıyısı bulunan Sazlıdere köyü sahilinde yapılması planlanan Saros Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanı için verilen ÇED Olumlu Kararı iptal edildi. Saros Dayanışma Gönüllüleri ve bölge halkı Saros FSRU ve Kara Boru Hattı Projesi’nin doğal gaz limanı kısmı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED raporuna karşı dava açmıştı. Bilirkişi raporu talep eden Edirne İdare Mahkemesi, toplanan tüm bilgi ve belgeler sonucunda ÇED raporunun hukuka ve bilime uygun olmaması gerekçesiyle bakanlığın kararını iptal ettiğini duyurdu.

ABD'li şirkete çağrı

ABD merkezli elektrik şirketi, Türkiye dahil 17 ayrı ülkede 19 kömürlü termik santralın inşasında veya genişletilmesinde rol alıyor. Çin’in ardından santrallar için en büyük termal türbin üreticisi konumunda olan şirket, Muğla’da Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan kömürlü termik santrallarının modernizasyonu ve kapasite artırımını da gerçekleştiriyor. 350.org’da yer alan habere göre, iklim krizinin baş faillerinden fosil yakıtlara desteğini devam ettiren şirkete karşı 16 ayrı ülkeden 65 çevre örgütü, şirketin kömür endüstrisiyle bağlarını koparması ve stratejisini Paris İklim Anlaşması hedeflerine göre düzenlemesi için “Kömürden Kurtul” kampanyasını başlattılar. Kampanya, şirkete, kömürlü termik santrallara ekipman tedariğini bir an önce durdurması çağrısında bulunuyor. Şayet şirketin ekipman tedariği sağladığı 19 kömürlü termik santralın hepsi çalışırsa 2,67 milyar ton karbondioksit salımı gerçekleşecek. Vietnam’da iki kömürlü termik santral projesine destek sağlayan şirkete karşı mücadele eden Goldman Ödülü sahibi Khank Nguy da “Ülkemde planlanan kömür santralları onlarca yıl boyunca kirliliğe ve daha yüksek enerji fiyatlarına neden olacak. Daha ucuz ve daha temiz yenilenebilir enerjiye ulaşma şansımız varken neden kirli kömür kaynaklı hava kirliliği isteyelim?” diyor.

"Açık Ders"in ilki verildi

Ardahan Belediyesi ve Ardahan Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlenen “Açık Ders” etkinliklerinin ilki, Prof. Dr. Levent Kurnaz tarafından verildi. “İklim Değişikliğinin Dünyaya ve Türkiye’ye Etkileri” başlıklı derste Kurnaz, iklim değişikliği konusunda her geçen gün kötüye giden bir tablo olmasına rağmen çözüm için geç kalınmadığını vurguladı. Prof. Dr. Levent Kurnaz, Ardahan’da verdiği “Açık Ders”te iklim krizinin inkâr edilemez bir gerçek olduğunun altını çizdi: “İklim krizi daha fazla kuraklık, daha fazla su sıkıntısı, daha fazla sıcak hava dalgası ve özellikle de tarımsal üretimde daha çok azalma demek. Bu sorunla mücadele etmek için adaptasyon ve azaltım politikalarını harekete geçirmek gerekiyor. İklim değişikliği küresel bir problem ve bu problemle mücadele etmek için her ülkenin adımlar atması gerekiyor.”  Önlemler alarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmanın mümkün olduğunu paylaşan Prof. Dr. Kurnaz, binaları beyaza boyamanın ve çatılara kırmızı yerine beyaz tuğla koymanın bile binaların sıcaklığını düşüreceğini belirtti: “İklim değişikliği için alınacak önlemlerden biri de uzun mesafeli seyahatlere çıkmamak, tatil planlarımızı araba, otobüs ya da trenle ulaşabileceğimiz yerlere göre yapabiliriz. Gelişmişlik otoyol ve uçak olarak algılanıyor ancak karbon salımlarını azaltmak için tren hatlarını da geliştirmek gerekli.” Günlük yaşantımızı da iklim değişikliğinin bilincinde olarak sürdürmemiz gerektiğini belirten Levent Kurnaz, iklim krizinin gelecekte Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine dair öngörülerini de paylaştı: “Türkiye’de altyapı konusunda yapılması gereken çok şey var. İstanbul’da suyun %20-30 arasını kaçaktan dolayı kaybediyoruz, bunları düzeltmek bizim elimizde. 35-40 yıl sonra iklim krizinin etkileri o kadar çok artacak ve kötüleşmeye başlayacak ki günlük hayatımızda bu etkileri önemli bir faktör olarak hesaplamak zorunda kalacağız.” Kurnaz, gelişmiş ve gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkeler arasındaki iklim adaletsizliğine de dikkat çekerek “Bir yanda kendisini temiz gösterme uğruna endüstrilerini dışarıya taşıyan gelişmiş ülkeler, diğer yanda ise temiz olmamayı da göze alarak milli gelirlerini artırmak isteyen ülkelerin olduğu bir dünyada iklim adaleti nasıl sağlanabilir? Ancak karbondioksit kotalarını üretim üzerine değil de tüketim üzerine koyacak olursak dünyada iklim adaletini sağlamak yolunda ciddi bir adım atabiliriz” ifadelerini ekledi.

Su ve Vicdan Nöbeti eylemdeydi

Kazdağları’ndaki maden projelerine tepkilerini göstermek için her cumartesi şantiye ziyaretlerini sürdüren Su ve Vicdan Nöbeti bu Cumartesi de Kirazlı altın madeni şantiyesi önünde bir araya geldi. Burada basın açıklamasını okuyan Çanakkale Kent Konseyi’nden Pınar Bilir, ekoloji mücadelesinde yer alan kadınların başarılarına değinerek “Günümüzde hem doğaya hem kadına yönelik saldırı ve şiddet aynı düşünce yapısının ürünüdür. Doğaya uygulanan tahakkümle kadına uygulanmaya çalışılan tahakküm arasında derin bir bağ var” dedi.

Otomotiv Distribütörleri Derneği 2020 yılı Şubat ayı elektrikli araç satış rakamlarını yayınladı. Kuruluşun çalışmasına göre geçtiğimiz ay Türkiye otomobil pazarında 66 adet elektrikli, 1.331 adet de hibrit motorlu araç satıldı. 2020’nin ilk iki ayındaki satış rakamı da elektrikli araçlar için 80, hibrit araçlar için ise 2.128 oldu.