Haftanın Kitapları: 01.11.2010

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

Neil Shubin

İçimizdeki Balık

çev. Aysun Yavuz

NTV Yayınları, 2010, 260 s.

Kitabın altbaşlığı, İnsan Vücudunun 3,5 Milyar Yıllık Tarihine Seyahat. Evrim alanında önemli keşifleri de bulunan paleontolog Neil Shubin İçimizdeki Balık isimli bu çalışmasında, kısaca, “insan vücudunu açıklayan en iyi yol haritaları, başka hayvanların vücutlarında saklıdır”dan ya da “balıklar ve sürüngenler gibi canlıların vücutları, aslında bizim vücudumuzun daha basit birer versiyonudur” cümlesinden başlayarak –kitabın ismine de atıfla– “içimizdeki balığı” bulmak üzere yola çıkıyor. Shubin insan kafasındaki sinirleri anlamanın en iyi yolunun köpekbalıklarında ne olup bittiğini bilmekten geçtiğini, kol ve bacaklar için en kestirme yolun balıklar olduğunu, beynin yapısı için de sürüngenlere göz atmanın yeterli olacağını öne sürüyor...

der. Gülnur Elçik, Tuğba B. Özenç

Bedende Kıpırdanmalar

Varlık Yayınları, 2010, 359 s.

“Beden”e, beden algısına, beden mitine ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı noktada feminist yaklaşımın, kadın özgürleşmesinin etkin rolü kuşkusuz yadsınamaz. Diğer taraftan bu konu aynı zamanda disiplinlerarası bir bakışı da zorunlu kılıyor; çünkü beden denince işin içine ister istemez spor, cerrahi, sağlık, beslenme, siyaset, moda, hatta hukuk, edebiyat ve görsel sanatlar gibi kavramları da dahil etmek gerekiyor. Dolayısıyla, Bedende Kıpırdanmalar isimli derleme çalışmanın (farklı isimlerin konuya farklı noktalardan yaklaştıkları makalelerinin bir araya getirildiği kitabın) yapısı daha anlaşılır oluyor. Yazılar şu ana başlıklar altında toplanmış: “Bedenin Şifresi Olarak Ruh”, “Heteroseksüel Bedene Muhalif Beden”, “Güzelliğin Cetveli”, “Bedenin Halleri”, “Temsili Figür Olarak Beden” ve “Tıp ve Teknoloji Politikalarının Müdahale Alanında Beden”.

J.K. Gibson-Graham

(Bildiğimiz) Kapitalizmin Sonu

çev. Zeynep Gambetti

Metis Yayınları, 2010, 396 s.

Tek bir “yazı kişiliği” altında bir araya gelen Katherine Gibson ile Julie Graham’in birlikte kaleme aldığı çalışmalardan biri... “Bildiğimiz kapitalizm”e alternatif oluşturma yolunda geliştirilen çeşitli düşünce ve deneyleri göz önüne seren kitabın hedefine ilişkin şöyle bir açıklama yapılmış: “Kapitalizmin karşısına ekonomik yaratıcılık siyasetini dikmeye katkıda bulunabilmek umuduyla, şimdiye kadar bastırılmış olan ekonomik çeşitlilik söylemlerinin ortaya çıkabileceği ve gelişebileceği söylemsel bir alan açmak.” Bunun için dört ana safha belirlenmiş: İlk safhada çeşitlenmeye alan açmak maksadıyla kapitalizm hegemonyasını yapıbozumuna uğratmak var; ikinci safhada ise, ekonomik farklılık dilinin üretilmesi geliyor. Sonrasında da bu yeni yapıyı arzulayıp mesken edinebilecek öznelerin oluşturulması süreci; son olarak da “halen süren eylem araştırması çerçevesinde, belli yerlerde topluluk ekonomileri inşa etmenin somut pratikleri geliyor,” diye not düşmüş yazar(lar).

Vivet Kanetti

Kız Ayakları

Everest Yayınları, 2010, 249 s.

Kız Ayakları’nda, Vivet Kanetti’nin daha önce çeşitli zamanlarda çeşitli yayınlarda çıkmış yazıları bir araya getirilmiş; 2000’li yılların başında yayımlanmış yazılar da yer almakla birlikte, ağırlığın 1990’lı yıllarda olduğu söylenebilir. Kitabın ismi, her ne kadar “belli bir kesimi” işaret ediyor gibi görünse de, Kanetti’nin yazılarına aşina olanların bildiği gibi, her konuda (günlük hayat çerçevesinden başlayarak edebiyat incelemelerine ya da sinemayla ilgili olanlara değin) kaleme alınmış denemelere bu kitabında da rastlıyoruz. Örneğin birkaç yıl önce Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Céline’in Gecenin Sonuna Yolculuk adlı romanı hakkındaki yazısı, Türkçede bu kitapla ilgili ender incelemelerden biri olarak nitelendirilebilir.

Anton Çehov

Memurun Ölümü:

Bütün Öyküleri – 1

çev. Mehmet Özgül

Everest Yayınları, 2010, 322 s.

Everest Yayınları, Anton Çehov’un bütün öykülerini yayımlamaya başladı; ilk kitap, Memurun Ölümü. Moskova menşeili Pravda Yayınevinin 1970 tarihli basımları esas alınarak yapılan ve toplam sekiz ciltte tamamlanacak öyküler, Türkçede aslında daha önce Cem Yayınevi tarafından da yayımlanmıştı. Everest Yayınları, bu kitapların yeniden basımını yapıyor. Öykülerin kronolojik sıra gözetilerek bir araya getirildiği serinin ilk kitabında, Anton Çehov’un ilk dönem öyküleri (1880-1884 yılları arasında yazılmış altmış iki öyküsü) yer alıyor. Umarız diğer ciltler de kısa süre içerisinde yayımlanır.

haz. Kemal Varol

Demiryolu Öyküleri

Sel Yayıncılık, 2010, 191 s.

Sait Faik ve Sabahattin Ali’den başlayarak Oğuz Atay, Cemil Kavukçu, Behçet Çelik ve Faruk Duman’a dek toplam yirmi bir yazarın kitaplarından seçilmiş, demiryollarının değişik ya da değişen yüzleriyle ilgili öyküleri yer alıyor seçkide... Kitabı hazırlayan Kemal Varol, “Her edebi metin bir yola çıkış hikâyesiyse, demiryolları her ikisini de veriyor yazarlara,” demiş ilk sayfalardaki yazısında; şöyle devam ediyor Varol: “Tıpkı birbirine bağlanmış vagonlar gibi, öyküden öyküye geçtikçe insanın çeşitli durumlar karşısındaki hallerini anlatan öykülerdeki demiryolu algısı iyiden iyiye öne çıkmaya başlıyor. Tıpkı yolda olan gibi yolun kendisi de konuşmaya başlıyor zamanla.”

Artun Ünsal

Susamlı Halkanın Tılsımı

foto. Orhan Cem Çetin

YKY, 2010, 239 s.

Çok sayıda fotoğrafla, çizimle, metne zaman zaman dahil olan kutucuklar içerisinde verilen anekdotlar ve şiirlerle oldukça hareketli ve kapsamlı bir “simit kitabı” Susamlı Halkanın Tılsımı. (Artun Ünsal’ın daha önce yayımladığı kitaplardan yola çıkarak, nasıl bir kitapla karşı karşıya olduğumuz da az çok tahmin edilebilir zaten.) Simit sözcüğünün peşine düşülerek başlayan kitap simitin tarihçesi, çayla ve peynirle buluşması, çeşitleri, pişirme teknikleri ve son yıllarda şehrin birçok yerinde görmeye alıştığımız, bir anlamda fast food tarzındaki –genel olarak “simit sarayları” şeklinde anılan– dükkânlara değin her yönüyle ele alınmış. Bir başka deyişle, İstanbul’da Kara Fırından Simit Saraylarına Simit, Peynir ve Çayın Türküsü...