Onurun bedeli

-
Aa
+
a
a
a

Anita Roddick22 Eylül  2003

Üretimlerini Çin'e kaydıran çokuluslu şirketler, ücretleri düşürüp, işçi haklarını geriye götürerek, küresel ekonomiye büyük etki yapıyorlar. Çin'de işçiler çokuluslu şirketler için saati 16 sentten günde 16 saat, haftanın yedi günü çalışıyorlar (yılda 12 gün izin hakları var). Fazla mesai ücreti ödenmiyor. Sağlık sigortası ve emeklilik yok. Eğer örgütlenmeye kalkarlarsa işten atılıyorlar, hatta dövülmeleri ve hapsedilmeleri sözkonusu.

Böyle olmaması gerek. Ama işçiler ortaya çıkıp temel haklarını istedikleri zaman ne oluyor? 17.99 dolara satılan Disney gömleklerini, Bangladeş'te gömlek başına sadece beş sent alarak diken genç kadınlar haftada bir gün izin yapmak isteyince, Walt Disney adına işi veren taşeron Jerry Leigh şirketinin tepkisi bu fabrikaya sipariş vermemek oldu. Bu kadınların işe ihtiyaçları var, ama aynı zamanda insanca muamele görmek istiyorlar. Disney'in gelişmekte olan ülkelerin işçilerine verdiği mesaj açık. Sesinizi yükseltirseniz, hiçbir şey alamadan sokağa atılırsınız.

* * *

Independent

3 Aralık 2003 tarihli  Wrath of Disney Raises Roof at the Mouse House (Disney şirketinin lâkabı) adlı yazıdan;

"Walt Disney şirketi'nin açgözlü, duygusuz, ve hep kolay yoldan para kazanma peşinde olmakla suçlanmasında olağandışı hiçbir şey yok.

Ancak bu suçlamaları kamuya açık bir mektupla yapan adam, Walt Disney'in yeğeni ve şirketi kuran ailenin standartlarını şirket içinde sürdürmekle yükümlü kişi olan Roy Disney olunca, büyük sarsıntıların sözkonusu olduğu anlaşılıyor.

Canlandırma bölümünün başkanı ve yönetim kurulu üyesi Roy Disney, hafta sonunda bütün görevlerinden öfkeden gözü dönmüş demekten başka türlü anlandırılamayacak bir şekilde istifa etti.

Öfkesini yönelttiği kişi, 19 yıldır şirketi yöneten, başlangıçta şirkete çok parlak, daha sonra  çok kötü yıllar yaşatan Michael Eisner'dı.

Eisner geçen haftalarda düşmanlarına karşı bir darbe yapmış ve yönetim kurulundan, emeklilik yaşı olan 72 yaşını geçen yönetim kurulu üyelerinin çekilmesini öngören bir karar çıkarttırmıştı. Disney 73 yaşında. Yönetim kurulundaki yandaşları; Disney şirketinin mülkiyetinde olan ABC televizyonunun yönetim kurulu eski başkanı Thomas Murphy 77 ve  Disney şirketinin yönetim kurulu eski başkanı Raymond Watson 76 yaşında.

1980'lerin başlarında Walt Disney'in yadigârı ve çocukları eğlendirmeye yönelik küçük bir şirket olan Disney, Eisner ve onun sağ kolu Frank Wells'in yönetiminde o kadar güçlü bir eğlence canavarına dönüştü ki, New York Times'tan Frank Rich gibi eleştirmenler gezegenin geleceğinden endişe duymaya başladılar.

Şirkette işler iyi giderken Disney Eisner'ın en büyük hayranıydı. Ama sonra işler kötü gitmeye başladı. İlk darbe 1994'te Wells'in bir helikopter kazasında ölmesiydi. Wells, Eisner'in eşiti olarak gördüğü, ondaki iyi güdüleri destekleyen, hata yapmasını önleyen kişiydi.

Wells'in ölümünden birkaç ay sonra Disney'in stüdyo şefi Jeffrey Katzenberg, ikinci adamlığa terfi ettirilmediği için istifa etti ve Steven Spielberg ile David Geffen'in Dream Works şirketine kurucu ortak olarak katıldı.

Katzenberg daha sonra ödenmemiş mülkiyet hakları için Eisner'i dava edip 250 milyon dolarlık tazminat aldı.

Eisner'in Katzenberg'in yerine ikinci adam olarak atadığı Michael Ovitz şirkette ancak bir yıl kaldı ve ayrılırken 100 milyon dolar işten ayrılma tazminatı aldı.

1990'ların sonlarında bir felaketi diğeri izledi.

Viacom ve Time Warner gibi rakipler medya imparatorlukları kurarken, Eisner donmuş gibiydi. Bir pazarlama aracı olarak internetin gücünü anlayamadı.

Yahoo'yu alma fırsatını elinden kaçırdı, onun yerine aldığı portal Go Network kısa bir süre parlayıp söndü.

Yeni parklar kurdu ama Roy Disney'in mektubunda belirttiği gibi bu parklar beklenen ziyaretçi sayısının yanına bile yaklaşılamadı.

Televizyon sektöründe ABC rating alan yeni şovlar yapamadı.

Disney yönetim kurulu ABD iş çevrelerinin dergisi Business Week tarafından iki kez en kötü yönetim kurulu seçildi. Bunu nedenlerinden biri yönetim kurulunda Eisner'in şahsi avukatının, mimarının ve çocuklarının okuduğu okulun başöğretmeninin bulunması."

* * *

The Guardian'dan David Teather'ın 2 Aralık 2003 tarihli Disney'in Dünyası O Kadar da Harikulade Değil adlı yazısından:

"Eisner'in sözleşmesi 2006'da bitiyor. 1990'larda kendisine ait opsiyonlu hisse senetlerinin  satışından 750 milyon dolar kazandı."

* * *

Guardian'ın mizah yazarı John O'Farrell'ın 5 Aralık 2033 tarihli Guardian'da çıkan Cruella'nın Mantığı adlı yazısından:

"Disney yöneticileri Haiti'de ve diğer ülkelerdeki işçilerle ilgili uygulamaların kendi sorumluluk alanlarına girmediğini, sözkonusu işçilerin Disney tarafından istihdam edilmediğini söylüyorlar. Bu mantıkla gidersek, Cruella da Dalmaçya cinsi köpek yavrularının öldürülmeleri ve postlarının yüzülmesiyle hiçbir ilgisi olmadığını öne sürüp, 'Bu hammaddelerin nasıl tedarik edildiğinden ben sorumlu değilim şekerim. Ben postları Jasper and Horace adlı bağımsız bir taşeron firmadan alıyorum' diyebilir.

Özellikle sinir bozucu olan, Disney'in bize satmaya çalıştığı sihirli dünya ile şirket faaliyetlerinin acımasız gerçekleri arasındaki korkunç çelişki. Neden Disney değerleri ve inançları konusunda dürüst davranamıyor? Neden Uyuyan Güzel'deki prens ejderhayı, işçileri sendikaya sokmak istedi diye öldüremiyor? Neden Timsah Kaptan Hook'u, Disney'in sahibi olduğu ABC televizyon kanalında Disney karşıtı haberler yaptı diye taa ufka kadar kovalayamıyor?

Hazır şirket Uzakdoğu'da yeni Disneyland'ler kurmaya hazırlanırken, sömürü bir adım daha ilerletilebilir. Disney kahramanları kılığında fahişeler kiralanabilir. Batılı seks turistleri Sindirella'yı gece yarısından sonra bir geceliğine kapatabilirler. Uyuyan Güzel'le yatabilirler. Güzel'in karşısında Çirkin olabilirler. Ve Küçük Deniz Kızı'nı, neden hiç kimse kendisini seçmiyor diye hayretler içinde bırakabilirler.

Ama Disney büyülü maskesinin yüzünden kayıp gitmesine hiçbir zaman izin vermez tabii. Şirket bize sunduğu peri masalı dünyasını hâlâ sahi sandığımızı, paramızı seve seve uzatarak, onun bize sunduğu dünyayı peri masalı niyetine satın aldığımızı biliyor. Bir de Bambi'ye saf deriz…"

Çeviren: İnci Ötügen

The Price of Dignity