Mart korkusu

-
Aa
+
a
a
a

24 Mart 2013Milliyet Gazetesi

Astronomik takvime göre 21 Mart’tan bu yana ilkbahar başlayalı üç gün oldu. Meteorolojik takvime göre ise 1 Mart’ta başladı bile. Şimdi çiftçiler nefesini tutmuş bu yıl mart ayının nasıl veda edeceğini bekliyor çünkü bütün dünyada çiftçiler, bol ürün alıp alamayacaklarını, yani yüzlerinin gülüp gülmeyeceğini anlayabilmek için hâlâ mart havasına bakıyor. Diğer bir deyişle, kıştan yaza geçişte takvimde ilk ay olarak yer alan mart, dünyada havasından en çok korkulan ve hiç güven duyulmayan bir aydır.

Bu ayda kışı geride bırakıyor olsak bile birkaç güneşli gün arasında fırtınalar hâlâ şiddetli bir kar fırtınasına bile neden olabilmekte. Bu nedenle de bahara yakın olan Mart, çok değişken ve fırtınalı havası nedeniyle, bahçemizde açık hava etkinliğinde bulunmamızı bize bir ışık yılı kadar uzakmış gibi de düşündürebilir.Mart atasözü ve deyim zengini bir aydırTürkiye’de mart ayı ile ilgili şu atasözleri ve deyişleri duymuşsunuzdur: Mart kuruluk, nisan yağmurluk. Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye. Kara kışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine. Martta yağmaz, nisanda dinmezse sabanlar altın olur. Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Mart koca öküzleri kestirtir. Mart ayı, dert ayı... Benzer bir çok atasözü ve özdeyiş Batılı ülkelerde de var. Örneğin, kuru bir mart ve ıslak bir mayıs, ambarları mısır ve samanla doldurur. Mart ne zaman boru çalarsa, çiftçinin ambarı dolar. Yağmurlu bir mart, yağmurlu haziran demektir. Mart rüzgarları ve nisan yağmurları, mayısta çiçekleri fışkırtır. Mart kuzu gibi gelirse aslan gibi gider...Görüldüğü gibi genellikle çiftçiler soğuk, kuru ve çok bulutlu bir mart ayını tercih eder. Hatta öyle ki bizim “denize düşen yılana sarılır” misali yılan tarafından ısırılmak martta güneşi hissetmekten daha iyidir diye de bir atasözü var Batı’da. Özetle Batılı çiftçiler “Nemli ve sıcak mart çiftçiye ziyandır” der. Ülkemizin neresinde mart ayısoğuk-kuru ya da sıcak-nemli geçtiğine bakarak çiftçilerimiz bu sözün doğruluğunu kontrol edebilir. Ben özellikle dikkat ettim, bu yıl mart ayı İstanbul’da kuzu gibi geldi, tam ortasında bir esti gürledi ve kar serpiştirdi ama gidişi de kuzu gibi olacağa benziyor.

İlkbahardan önemli mevsim marttan önemli ay yokturBununla beraber Batılılar martın son üç günün nisan ayından alınmış “ödünç günler” olduğuna da inanır. Bu üç günden biri donlu, ikincisi karlı ve üçüncüsü de görülmemiş şiddette rüzgar fırtınalıdır. Benzer şekilde nisan ayı da mayıs ayından üç gün ödünç alırmış. Yani martın son üç gününde kar, don ve rüzgar, fırtına piyangosu bir yerlere vurabilir.

Günümüzde havanın nasıl olacağını öğrenmek istersek ya TV ya gazete ya da internete girer hava tahminlerine bakarız. Fakat çok uzun yıllar önce toplumlar, özellikle de çiftçiler, sadece mevsimler hakkındaki kendi bilgilerine dayanmaktaydı. Onlar için ilkbahardan daha önemli bir mevsim ve marttan da daha önemli bir ay yoktur. Nesilden nesile geçen hava ile ilgili bu tür özdeyişler, şüphesiz uzun yıllar boyunca ki yaşanmışlara dayanmakta. Bununla birlikte onların doğrulukları yıldan yıla ve yerden yere çok değişir. Diğer bir deyişle, her yerde değilse de bazı yer ve zamanlarda bu sözlerin dediği olabilmektedir.

Mart belki de 15’inde başladıHavası çok değişken olan mart ayı, dolayısıyla hem sıcak erken bahar hem karlı geçen kış günlerini içinde barındırır. Bu nedenle de mart havasıyla ilgili söylenenler genellikle doğru çıkar. Eğer mart ayı soğuk ve fırtınalı başlarsa, sıcak ve güneşli bir şekilde bitmesini isteriz. Aslında bu bir hava tahmini yöntemi olmaktan daha çok bizim için bir beklenti, temenni, duadır... Bununla beraber küresel ve yerel ölçekte iklim değişirken bu tür beklenti, temenni ve dualarımızı da değiştirmek durumunda kalabiliriz. Diğer bir deyişle, İstanbul’a martın ortasında kar yağdığını düşündüğümüz kar belki de martın başında yağdı! Yani iklimsel anlamda mart belki de 15’inde başladı! Unutmayın mart çıkmadıkça dert çıkmaz.