30 Ağustos 2010Referans Gazetesi
ABD ekonomisine ait veriler, deyim yerindeyse, müşteri memnuniyetini sağlıyor! Bir açıklama ABD'de işlerin iyiye gitmediğini düşünenlere, bir sonraki ise tersini bekleyenlere yarıyor. Böylece herkes çizgisini korumakta kendisini haklı görmeyi sürdürüyor. Ama bu, aynı zamanda ABD ekonomisinin içine düştüğü istikrarsız durumdan kurtulamadığı anlamına da geliyor. ABD ekonomisi istikrarlı bir yola oturmuş olsaydı, veriler taraflardan birisini yanlışlardı.
Son istatistiksel bilgiler olumsuz yönde. 2010'un ikinci çeyreğinde ABD ekonomisinin yüzde 2,4 büyüdüğü açıklanmıştı. Öyle değilmiş; ABD ekonomisi, sadece yüzde 1,6 büyümüş! Öte yandan son istihdam ve konut piyasası verileri de pek olumlu değil. Tüm bu nedenlerle gözler Federal Reserve (FED) Başkanı Ben S. Bernanke'nin açıklamalarına yöneldi.
Bernanke'nin açıklaması 27 Ağustos 2010 tarihinde Kansas City Federal Reserve Bank'ın düzenlediği geleneksel Jackson Hole toplantısında geldi. Bernanke'nin bu açıklamasında yer alan gözlemleri ana çizgileriyle şöyle özetlenebilir: ABD ekonomisi 2010 yılında büyüyor. Ancak büyüme performansı tatmin edici olmaktan uzak. Yani işsizliği azaltıcı etkisi umulanın çok altında. Burada en önemli nokta özel yatırımlardaki canlanmanın epeyce sınırlı kalması. Gerçi, 2010'un ilk yarısında makine teçhizat yatırımları bir yıl önceye oranla yüzde 20 artmış. Ama bir kere geçen yıl yatırımlar düşüktü; ikinci olarak da bu yıl yapılan yatırımlar daha çok aşınma ve yıpranmayı telafi edici nitelikte. Şirketler kesiminin inşaat yatırımları da düşüyor. Bu iki gözlemden yeni yatırımların düşük olduğu sonucuna varılabilir. Büyük mali şirketler, likit olmalarına rağmen, yatırıma yönelmiyorlar. Anlaşılan, özel şirketler hâlâ canlanmanın kalıcı olacağına inanmış değiller. Bernanke 2011 için daha iyimser bir resim çiziyor ama hemen arkasından bu resmin de derde deva olmayacağını ekliyor. İşsizlikte ciddiye alınabilir bir düşüş beklemiyor.
Bu durumda FED ne yapıyor? Kısa dönemli faiz oranlarında aşağıya doğru gidecek yer kalmadığı için FED uzun dönemli menkul kıymetler satın almak yoluyla, toplumun portföyünde tuttuğu mali varlıkların bileşimini değiştirmeyi hedefliyor. Bu durumda uzun dönemli mali varlıkların getirileri azalacak, iktisadi karar birimleri de buna göre portföylerini yeniden biçimlendirecekler. Bunun bir noktada özel kesime açılan kredilerin artmasına yol açması bekleniyor. Bernanke bu ‘portföy dengesi kanalı' adı verilen bu yaklaşımın çalıştığı kanısında.
Ancak, FED'in bir şeyler daha yapması bekleniyor. Ne yapabilir? Bernanke dört seçeneğe dikkati çekiyor. Bunlardan ilki, uzun dönemli menkul kıymet alımlarına devam etmek. Federal Reserve'in bilançosunun aşırı büyümesi nedeniyle güven kaybına yol açılması sorununa dikkat etmek koşuluyla bu yolda ilerlenebileceği kanısında. İkincisi mali koşulları daha da yumuşatmak üzere iletişim kanalının daha etkin kullanılması. Bernanke bu yönde de bir şeyler yapılabileceği kanısında. Üçüncü seçenek FED'in bankaların serbest mevduatına verdiği faizi düşürmesi. Bernanke'ye göre bunun etkisi fazla olmaz. Son ve epeyce farklı türde bir seçenek ise enflasyon hedefini biraz yükseltmek. Bu önerinin mantığı şu: Enflasyon hedefi biraz daha yukarıda tutulursa iktisadi karar birimlerinin uzun dönemli borç bağıtlarını imzaladıklarında bekledikleri fiyat düzeyine daha çabuk ulaşılır. Bugünkü koşullarda likit kalmayı yeğleyen şirketler de enflasyonun daha yüksek olacağını görünce harcamalarını öne alırlar. Böylece ekonomi canlanır. Bunun sonunda da iktisat politikalarına olan güven artar. Bernanke bu seçeneğin ABD ekonomisine yararının, zararından daha az olacağı kanısında. Bu durumda Bernenke, "Portföy dengesi kanalını daha fazla kullanmaktan başka yol görmüyorum" demiş oluyor. Ancak FED'in yaptığını yapmaya devam etmesiyle ABD ekonomisinin düzlüğe çıkacağına olan güven de epeyce sarsılmış durumda.