23 Ağustos 2010Referans Gazetesi
Geçen günlerde ABD'nin silah satışlarıyla ilgili iki haber, yaklaşık aynı zamanda, daha çok diplomatik amaçla kamuoyuna duyuruldu. Haberlere doğrudan konu olan ülkeler farklılaşmakla birlikte, dolaylı olarak ilgi odağında İran ve İsrail yatıyordu. Bu haberlerden ilki Türkiye'yle ilgiliydi. Türkiye'nin İran ve İsrail'e ilişkin temel konularda ABD ile ters düşmesinin, ABD Kongresi'nin Türkiye'ye silah satışına izin vermemesine yol açabileceğinin Türk hükümetine iletildiği belirtiliyordu. Daha önce benzer olaylarda olduğu üzere, bu haberi duyurmak isteyen de muhatabı da bunun doğru olmadığını açıkladı. Bu da dünya basınında ilk haberin tekrarına, hatta doğrulanması yönünde kullanılmasına yol açtı.
Bu bağlamda akla gelebilecek bir soru şu: Türkiye, ABD'nin önemli bir silah alıcısı mı? Pek öyle görünmüyor. 2001-2008 döneminde ABD'den en çok silah satın alan ilk 10 ülke içinde Türkiye yok.
Ancak önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ABD'den satın almak üzere girişimde bulunduğu bazı silahlar var. Kamuoyuna açıklanan bilgilerden, bunlar arasında CH-47F Chinook ağır nakliye helikopteri (14 adet), Patriot PAC-3 füze sistemi (13 adet) ve F-35 jet savaş uçağı (100 adet) yer alıyor. Bu istekler Türkiye için önemliyse, ABD Kongresi'nin bunların satışına izin vermemesi de önemlidir.
İkinci haberin öznesi ise Suudi Arabistan. Bu defa ABD'nin Suudi Arabistan'a tarihin en büyük silah satışlarından birisini yapacağı duyuruldu. Habere göre, toplam 60 milyar dolarlık bu silah satış anlaşması içinde F-15SA jet av-bombardıman uçakları (84 adet), AH-64D Apache Longbow saldırı helikopterleri (60 adet) ve UH-60 Black Hawk çok amaçlı helikopteri (70 adet) yer alıyor. Söz konusu helikopterler zaten Suudi Arabistan ordusu tarafından kullanılıyor. F-15SA ise ABD Hava Kuvvetleri'nde kullanılan F-15E iki kişilik av-bombardıman uçağının Güney Kore ve Singapur'a da sattığı ihraç tipi. İhraç tipi olması, ABD Hava Kuvvetleri'nde kullanılanların sahip olduğu gelişmiş elektronik donanımın olmaması anlamına geliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde bu uçağın av önleme tipi olan F-15S var.
Geçmişteki Suudi Arabistan'la yapılan benzer silah satış anlaşmalarının tersine, bu defa İsrail'den olumsuz bir tepki gelmedi. Hatta olumlu bile karşılandı. Ama tabii, İsrail kendi önlemlerini almayı da ihmal etmedi. Bir taraftan şimdiye kadar uzak durduğu gelişmiş F-35 av uçağından 20 adet almaya karar verdi, öte yandan da F-15SE (Silent Eagle) uçağıyla ilgilendiğini açıkladı. F-15SE, ABD Hava Kuvvetleri'ne 1976'da katılan F-15 ailesinin son üyesi. Geçen temmuz ayında ilk uçuşunu yaptı. Radardan kısmen kurtulmasını sağlayan yapı ve malzeme değişikliklerini içeren ileri elektronik donanımı olan bir uçak. Ancak İsrail'i bu silah alımlarının rahatlattığını düşünmek gerçekçi olmaz. İsrail'i asıl rahatlatan Suudi Arabistan'ın İran konusundaki kaygılarının benzer olması.
İran da silahlar üzerinden diplomatik mesaj verme yarışına katıldı. ‘Kıyam-1' (Ayağa Kalkma) adı verilen bir balistik füze denediğini ve ‘Kerrar' adlı bir uzaktan kontrollü araç geliştirdiğini açıkladı. (Kerrar: Savaşta çekilip tekrar saldırmak anlamına geliyor. Hazreti Ali bu taktiği başarıyla uygulamış. Bu nedenle lakabı Hayder-i Kerrar.) Kıyam-1'e ilişkin olarak ‘gelişmiş özellikleri' olduğu ve sıvı yakıtla çalıştığı dışında bir bilgi verilmedi. İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecat tarafından ‘ölüm elçisi' olarak nitelendirilen ‘Kerrar' ise modern bir silahtan çok havacılık müzesinden çıkmışa benziyor.
ABD'DEN SİLAH SATIN ALAN ÜLKELER (2001-2008 - Milyar $) | |
S.Arabistan | 15.3 |
Mısır | 10.4 |
Avustralya | 6.4 |
Güney Kore | 6.0 |
İsrail | 5.9 |
Japonya | 5.1 |
Pakistan | 4.5 |
Polonya | 4.0 |
Fas | 2.5 |