2 Ağustos 2010Hürriyet Gazetesi
Bir takım kanıtlar iklimin geçmiş yıllar boyunca değiştiğini göstermekte. Bazı iklimsel değişiklikler, küçük ve bir yıldan diğerine biz fark etmeden gerçekleşir. Diğer; devamlı kuraklık, yıllık muson yağmurlarındaki bir gecikme gibi değişiklikler, milyonlarca kişinin yaşamını kötü bir şekilde etkileyebilir. Eğer uzun yıllar göz önüne alınırsa, yavaş yavaş canlı yaşamı için elverişsiz hale gelecek otlaklar gibi küçük değişikliklerin de zararları olduğu görülür. Dünyada iklim değişimi aslında binlerce yıldır var. SULTAN SÜLEYMAN’A METEOROLOJİK SÜRPRİZŞiddetli hava olayları ve doğal afetler ya savaşların kaderini değiştiren ya da salgın hastalıklara, kıtlıklara ve isyanlara neden olan olaylar olarak tarih kitaplarında yer alıyor. Bazı tarihçiler, doğal afetleri bir halk için felaketken, diğer bir halk için “fırsat anları” olarak yararlı olabildiğine işaret ediyor. Bunlardan askeri faaliyetlerle bağlantılı olarak söz ediyor. Örneğin, 1529’da Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana Kuşatması’nı, aşırı yağışlar, erken gelen ve olağan dışı soğuk havalar nedeniyle yarıda kesip geri çekilmesi gibi. Eylül 1854 - Şubat 1856 arasında Rusya’ya karşı Osmanlılar ile birlikte İngiliz ve Fransızlar arasında cereyan eden Kırım Savaşı’nda hem meteorolojik olaylar savaşı önemli ölçüde etkilemiş, hem de savaş meteoroloji biliminin gelişmesine katkıda bulunmuş.Türkiye’yi neredeyse karış karış dolaşan Amerikalı Profesör Peter Ian Kuniholm gibi dendrokronolojistler ağaçların yaş halkalarını inceleyerek geçmişdeki iklime ışık tutabilmekte. Dendrokronolojistler ağaçların yaş halkalarının büyük ve küçük olmalarından hareket ederek çok önemli iklimsel sonuçlar çıkarabiliyor. Örneğin çok eski bir ağaç bulunduğunda ortasından bir kesit veya örnek alınıp incelenir. Eğer bir dönemde ağaç iyi su almışsa o ağacın yaş halkaları geniş oluyor, su alamamışsa yani kuraklık yaşamışsa halkaları dar oluyor. Bundan, ağacın yaşadığı tarihlerde, bazı dönemlerde sulak mevsimler, bazı dönemlerde kurak mevsimler yaşandığı sonucu çıkarılabiliyor. AĞAÇLAR 400 YIL ÖNCESİNİ ANLATTIKuniholm, 1990 yılındaki çalışmasında iklimsel olayları kısa ve uzun vadeli olarak ikiye ayırarak incelemiş. Uzun vadeli olaylara örnek olarak 1585-1640 yılları arasında görülen Celali İsyanları’nı ele alıp incelemiş. Bunun için 1560-1620 yılları arasında ağaç yaş halkalarındaki büyüme yüzdelerini belirlemiş. Kunilhom 61 yılın ağaç yaş halkalarındaki büyümeleri incelediğinde 48 yıl normalin çok altında kaldıklarını görüyor. Bu kuraklığın olgun bir yaşta kökleri derinlere inmiş ağaçlardan daha çok, buğday gibi tahılları etkileyeceği de açıktır. Kuniholm, Professör H. İnalcik ve W. Griswol’e de danışıp, seyyahları ve diğer arşiv bilgilerini de kullanarak 1564-1612 yılları için daha çok kuraklık ve kıtlık olmak üzere meteorolojik olayları ağaç yaş halkalarındaki büyüme yüzdeleri ile karşılaştırmış. 16. yüzyılın sonu ve 17. yüzyılın başında Anadolu’da köylülerin huzursuzluğu, göçler ve Celali İsyanları olarak adlandırılan olaylar yaşanıyor.Kısa vadeli olaylara örnek olarak 1873-1874 yılları arasında Türkiye’de etkili olan Büyük Kuraklık verilmiştir. Kuniholm, Christiansen- Weniger and Tosun’un 1939 yılında yaptıkları bir çalışmada Ankara’da 1874 yılında yaşanan kuraklıkta ineklerin yüzde 81’i ve koyunların yüzde 97’sinin öldüğü orta çıkmış. Araştırmada ayrıca, 52 bin kişilik nüfustan 7 binin göç ettiği ve 20 binin de öldüğü belirtilmekte. Seyyah C. Naumann’a (1983) göre Kastamonu, Ankara ve Kayseri’de 150 bin ile birlikte, 100 bin çiftlik hayvanı öldü. Açlık ve hastalıklar da 1873-1874 kışında ayrıca 100 bin kişinin ölümüne neden oldu.Ankara ve çevresinde görülen bu büyük kuraklık, bölgedeki ağaçların yaş halkalarına da yansımış ve Kuniholm tarafından bölgedeki ağaçlar üzerine yapılan çalışmalarda elde edilen ağaç yaş halkaları büyüme miktarlarının, önemli ölçüde normallerinden çok daha küçük olduğu tespit edilmiş.