Ramazan Akyürek'in 'üzüntü'sü...

-
Aa
+
a
a
a

29 Temmuz 2008Radikal Gazetesi

Bunca çarpıcı olay arasında gürültüye gitmesin diye yazıyorum... Hrant Dink cinayeti davasının sanığı Erhan Tuncel'in aynı zamanda polis muhbiri olduğu kayıtlara geçti. Dink cinayeti davasının savcısı, Tuncel'i 'azmettirici' olmakla suçluyor. Bu nedenle cezalandırılmasını istiyor. Dava devam ederken bu davayla ilgili adı çokça geçen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in ilginç bir açıklaması oldu.Akyürek, kendisinin muhbir yaptığı Tuncel'in 'medyada örselenmesi' konusunda geçenlerde şunları söyledi: "Türkiye'de çok önem arz eden, bir seneden fazladır devletin başını ağrıtan, herkesi üzen ve ülkemizi de uluslararası arenada birazcık örseleyen bir olayı haber veren bir kişinin, Erhan Tuncel'in medyada fazlaca örselenmesi, devletin bir görevlisi olarak beni üzüyor."İddianameye baktığımızda Tuncel, muhbirliğin yanı sıra Dink cinayetinin örgütleyicilerinden birisi olarak görünüyor. Dink davası avukatlarından Ergin Cinmen'le bu konuyu konuştum. Söylediği şu: "Evet Erhan Tuncel cinayet girişimini haber vermiş. Ancak bir yandan da cinayeti işleyecek olan ekiple birlikte çalışmaya devam etmiş ve onları örgütlemiş. Tipik bir provokatör özelliği taşıyor."Akyürek, Dink cinayeti için çalışmalar başladığında Trabzon Emniyet Müdürü. İstanbul Emniyeti'ne Hrant Dink cinayetinin gerçekleşebileceğini de bildiriyor. Bu arada kendisi Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki görevine atanıyor. Sonrasını ise izlemiyor. Kayıtlar böyle. Halbuki Dink cinayetine ilişkin aldığı istihbaratı, daha üst göreve atanmış bir istihbaratçı olarak takip etmesi gerekmiyor muydu?Trabzon Emniyet Müdürü iken öğrendiği bu bilginin devamını izlemesi, İstanbul ve Trabzon Emniyeti'ni bu konuda uyararak ne oluyor diye sorması gerekmiyor muydu? Hrant Dink cinayetinin içeride ve dışarıda yol açtığı büyük tepkiyi ifade eden, bu tepkiyi daha önceden anlaması gereken yerde olan bir kimsenin bu işte sorumluluğu olmadığı söylenebilir mi?Erhan Tuncel'in durumuna üzülmek yerine, 'Bu cinayet neden önlenemedi?' sorusunun üzerine gitmesi gerekmiyor muydu? Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı olmak ne anlama geliyor? Ramazan Akyürek'in hassas ruhlu bir sanatçı gibi üzüntüye kapılmak yerine işini yapması daha hoş olmaz mıydı?***Türkiye Büyük Millet Meclisi Hrant Dink Cinayetini İnceleme Alt Komisyonu raporunda da her kademede ihmal olduğu bir kez daha dile getirildi. TBMM Alt Komisyonu adına bir açıklama yapan AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan, "Hem emniyet teşkilatı hem de jandarma açısından bir ihmalin, kusurun, koordinasyonsuzluğun olduğu sonucuna vardık" dedi. Ramazan Akyürek'in sorumlu bir devlet görevlisi olarak sorumluluğu, ülkemizin değerli bir aydınının, gazetecisinin öldürülmesini aldığı istihbarata rağmen engellememiş olmasıdır. Erhan Tuncel ne işe yaradı? Cinayeti mi önledi? Onun 'örselenmesi'nin nedeni de verdiği istihbarat değil, cinayet içindeki rolü ve sorumluluğudur.Tabii yalnızca o sorumlu değildir. İstanbul Emniyeti de sorumludur, Trabzon Emniyeti de, Trabzon Jandarması da... İstanbul İdare Mahkemesi, Dink ailesinin avukatlarının başvurusunu reddederek, İstanbul Emniyeti'nin sorumlu kişilerinde kusur bulmadı. Avukat Ergin Cinmen karara tepkiliydi: "Bu karar hukuki bir karar değildir. Mahkemenin vermiş olması onu hukuki yapmaz. Çünkü bir kararı karar yapan onun gerekçesidir. İstanbul İdare Mahkemesi gerekçe bile göstermeden Cerrah ve yardımcısı hakkında dava açılmasını engelledi. Artık yapabileceğimiz tek şey İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmek..."Dink davası, ülkemizin demokratikleşme yolundaki önemli sınavlardan birisi olma özelliğini koruyor...