4 Ocak 2008
Cemaat vakıflarını mazbataya alma uygulamasına son verilmesi gerektiğini ifade eden Bartholomeos, Ortodoks inancının gereği olarak yapılan ibadethanelerin ve bunlara bağlı kurumların laik bir ülkenin laik bir kurumu olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin laik yapısı, anayasası, Lozan Anlaşmasının ilgili ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin teminatı altındaki din ve inanç özgürlüğüne aykırı olduğuna işaret etti. Bartholomeos’un mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Cemaat Vakıflarımızın taşınmaz mal edinmeleri ve taşınmaz malları üzerinde tasarrufta bulunmaları ile ilgili Uyum Yasaları ve uygulamalar yetersizdir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün cemaat vakıflarını ‘mazbut statüye alma’ uygulamasına son verilmedikçe ve bu konuda yapılan haksızlıklar düzeltilmedikçe hiçbir şey değişmeyecek ve devlet bir eliyle verdiğini diğer eliyle geri almaya devam edecektir. Yine TBMM’de kabul edilerek bazı maddeleri veto edildiği için henüz yürürlüğe girmemiş bulunan 5555 sayılı Vakıflar Kanunu’nda, Sultan ikinci Abdülhamit fermanı ile Patrikhanemiz adına tescil edilmiş olmasına ve Cumhuriyet döneminde de tapu senedi verilmesine rağmen mülkiyeti ve tasarruf hakkı elimizden alınan Büyükada Yetimhanesi’nin iadesine ilişkin bir hüküm de yer almamaktadır. Yetimhane, Patrikhanemizin elinden alındığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk. Mazbut statüye alma uygulamasına bir an önce son verilmesini ve mazbut ilan edilen taşınmazların idari kararla iade edilmesini, cemaatimizin elinden haksız olarak alınmış olan taşınmazların ait oldukları vakıflara iadesi için gerekli önlemlerin alınmasını arz ve talep ediyoruz.”
http://www.agos.com.tr/index.php?module=news&news_id=6520&cat_id=2
