26 Eylül 2007
Türkiye’nin “İslam ülkesi olma yolunda ılımlı İslam ülkesi olup olmadığı” tartışmasının Malezya üzerinden yapılması, ABD eski Dışişleri Bakanı Richard Holbrooke’un geçen ay Türkiye’yi “Malezya’dan sonra ikinci ılımlı İslam ülkesi” diye tanıtmasıyla başladı. Ardından Prof. Şerif Mardin’in Hürriyet gazetesinde yayınlanan röportajı geldi. Mardin, Ayşe Arman’ın “Yani bir gün Malezya olur muyuz, olmaz mıyız? Olmayız, deyip, içimizi rahatlatır mısınız lütfen...” sözlerine “Rahatlatamam. Çünkü olmayız diye bir söz veremem. Kimse veremez” yanıtı verdi. Hürriyet röportajı “Türkiye Malezya olmaz, diyemem” sözleriyle manşete taşıyınca Türkiye-Malezya benzer mi, benzemez mi tartışması tırmandı. Beş gazete, Malezya’yı tanıtan yazı dizilerine başladı. Ancak beş gazeteden beş farklı Malezya portresi çıkıyor.
HÜRRİYET’İN MALEZYASI TEHLİKELİMalezya’ya muhabir ve fotomuhabiri gönderen Hürriyet, ülkeyi anlatan haberini “10 yıl önce biz de olmaz diyorduk” başlığıyla manşetten verdi. Bu ifadeler, Malezya’da “laiklik mücadelesi veren” Avukat Malik İmtiaz’a ait. İmtiaz’ın birinci sayfaya yansıyan görüşleri şöyle:”Malezya’da bugün geldiğimiz noktayı bundan 10 yıl önce ben de hayal edemezdim. 3 yıl önce İstanbul’da, bazı entelektüellere ‘Türkiye İslamlaşıyor’ dedim. Bana ‘Bu mümkün değil, Türkiye’nin subapları var’ dediler. 22 Temmuz seçim sonuçları beni haklı çıkardı.”
Avukat İmtiaz’ın böyle giderse 5-10 yıl sonra Malezya’nın İran, Türkiye’nin de Malezya olacağı ifadesine de yer veren gazete, birinci sayfadan 3 fotoğrafla haberini zenginleştiriyor. Blucinli ve türbanlı genç kızları gösteren fotoğrafın yanında, sınıfta beyaz çarşaflarla oturan öğrencileri gösteren fotoğrafın altındaki yazı şöyle: 7 yaşında tesettür: Burası Kuala Lumpur’da din eğitimi veren Agama Darul Ulum İlkokulu. Okulda 7-13 yaş arası 250 öğrenci eğitim görüyor. İçeri bir erkek girdiğinde sınıf ‘Selamünaleyküm’ diye bağırıyor.”Birinci sayfadan verilen bir başka fotoğraf da, İslam Üniversitesi’nde, kızlar için ayrı, erkekler için ayrı mekanları gösteren oklar...MİLLİYET’İN MALEZYASI HEM UZAK, HEM YAKINMilliyet gazetesi, Malezya’yı köşe yazarı Ece Temelkuran’ın yazı dizisiyle tanıtıyor. Bugün başlayan bölümünü “Hem yakın hem uzak” başlığıyla sürmanşetten duyuran gazete, birinci sayfada şu değerlendirmeyi yapıyor:
Milliyet gazetesinin fotoğrafı. |
“Malezya’da siyasi İslam’ın tırmanma biçimi, Türkiye ile bazı benzerlikler gösteriyor. Bu yükselişin gündelik hayata yansımasında ise önemli farklılıklar göze çarpıyor.”“Yakın Çünkü” başlığı altında Malezya’da da siyasi İslam yükselirken laikliği savunan kesimin cendereye sokulduğu, Türkiye’de olduğu gibi onların da “antidemokrat” olmak ve “kişisel tercihlere saygı göstermemekle” suçlandığı belirtilerek şöyle deniyor: “Malezya’da bir ilkokula bakınca bu kişisel seçimlerin ne kadar kişisel olduğunu soruyor insan kendine. Okul dışında başörtüsü çıkarması ‘serbest’ olan çocuklara bakınca. İslami hareketin Türkiye’dekini akla getiren bir ‘tırmanışı’ var. Bu tırmanış, siyasal İslam’ın yükselişe geçtiği her yerde olduğu gibi ‘sıkılmış diş macunu’na benziyor; yani geri dönüşü yok.
“Uzak Çünkü” başlığı altında ise, şöyle deniyor: “Malezya’da mücadele Türkiye’deki gibi ‘varoş-merkez’ mücadelesi değil. Malezya’da İslam varoşlardan merkeze doğru yükselmiyor. Orta sınıf olmuş Malaylar sayesinde yaygınlaşıyor. Türkiye’deki kamusal-özel alan tartışması Malezya’da tam tersi. Malay bir kadın memur, kamusal alanda üniformasının parçası olarak başörtüsü takar ama işten çıkınca da çıkarabilir.”Gazetenin sürmanşetten 6 sütuna yayınladığı fotoğrafta ise; beyaz çarşaflı ilkokul çocuklarını gösteriyor. Fotoğraf şu notla veriliyor: Oruç talimi ve mahalle baskısı: Ramazanda ilkokul çocukları sabah 07.00’den 13.00’e kadar aç bırakılıyor. Malayların gittiği ilkokuldan tesettürlü kız çocukları çıkıyorlar. “Hiçbir şey mecburi değil” diyor müdür. Başörtüsü de okul kapısının dışında “çıkarılabiliyormuş” mesela. Ama bir-iki kız haricinde kimse çıkarmıyor.SABAH’IN MALEZYASI’NDA MİNİ ETEKLİLERSabah gazetesi ise Malezya dizisini birinci sayfasında “Minili de var, çarşaflı da” başlığıyla duyurdu. Aktüel dergisinin hazırladığı yazı dizisini yayınlayan gazete şöyle diyor: “Anayasa laik. Ama eyaletlerde şeriat da var, şeriat mahkemeleri de. Sokakta başı açıkla türbanlı yan yana. Geceleri Filipinli ve Taylandlı fahişeler turistleri eğlendiriyor.”Haberi destekleyen iki de fotoğraf var, Sabah’ta. Mini etekli kızlar ve peçesini aralayıp yemek yemeye çalışan kara çarşaflı bir kızın fotoğrafları üst üste konmuş, üzerinde “İşte Malezya’nın iki farklı yüzü” yazıyor.
Sabah gazetesinin fotoğrafı. |