Türkiye'nin su sorunu

-
Aa
+
a
a
a

Türkiye'de yaşanan kuraklık ve su sorunu 2001 yılında da TBMM gündemine geldi. Su konusunda kurulan, 4 ay çalıştıktan sonra 141 sayfalık rapor hazırlayan Komisyon uyarmıştı: ''Türkiye su zengini bir ülke değil. Ülkemiz gerekli önlemler alınmadığı takdirde, yakın gelecekte su sorunları yaşamaya aday ülke konumundadır.''

 

Meclis Araştırma Komisyonunun 4 ay çalışarak hazırladığı ve ayrıntılı çözüm önerileri bulunan 141 sayfalık rapor, Genel Kurulda görüşülemeden arşivdeki raflara gönderildi.

 

''Yeraltı ve Yerüstü Su Kaynaklarımızın Daha Etkin Kullanımını Sağlamak ve Komşu Ülkelerle Olan Su Sorununa Çözüm Bulmak'' amacıyla kurulun Meclis Araştırıma Komisyonu raporuna göre, Türkiye sularının yüzde 75'i sulama amaçlı kullanılıyor. 1990 yılında suların yüzde 72'si sulama için kullanılırken 2000 yılında bu oran yüzde 75'e çıktı. 2030 yılında ise bu oranın yüzde 65'e düşürülmesi öngörülüyor.

 

1990 yılında yüzde 17 olan içme-kullanma suyu tüketimi ise 2000 yılında yüzde 15'e düştü. Bu oranın 2030 yılında yüzde 23'e yükseltilmesi planlanıyor.

 

Sanayi amaçlı su kullanımı da 1990'da yüzde 11, 2000 yılında ise yüzde 10 olarak belirlendi.

 

Rapora göre Türkiye'de 2000 yılı itibarıyla kullanılabilir 110 milyar metreküp suyun 39.3 milyar metreküpü tüketiliyor. 2030 yılında 39.3 milyar metreküpün tamamının kullanımı öngörülüyor.

 

Türkiye'de kişi başına günlük su tüketimi ise 250 litre olarak hesaplandı.

 

-ÖNERİLER-

 

Raporun öneriler bölümünde, toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi çalışmalarına sınırlı imkanlar ve günübirlik politikalar çerçevesinde devam edildiği ifade edildi. Su konusunda ideal politikaların üretilmemesinin sorunları her geçen gün kronikleşmesine neden olduğu belirtildi.

 

Su kaynaklarının rasyonel kullanımı için ilgili kurumların taşra teşkilatlarının idari sınırlarının havza büyüklüğü dikkate alınarak yeniden belirlenmesi önerilen raporda, ''Ülkemizde halen kullanılabilir 110 milyar metreküp suyun 39.3 milyar metreküpü kullanılmakta olup, sektörler arasında su kullanımından dolayı bir sıkıntı yaşanmamaktadır'' denildi.

 

Su ve Toprak Konseyleri kurulması önerilen raporda, tarımsal su kullanımında tasarrufa gidilmesi istenerek, toplam sulanabilir alanların yüzde 25'lik bir bölümünde damla sulama yöntemine geçilmesinin yüzde 40 oranında su tasarrufu sağlayacağı bildirildi.

 

Sulanabilir alanların yüzde 95'inin ''yüzey sulaması'' yöntemi ile sulandığı belirtilen raporda, sadece yüzde 5'inde yağmurlama veya damlama yönteminin kullanıldığı tespitine yer verildi.

 

-''SUYU KİRLETEN ÖDER''-

 

Su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için kirletilen suların kirletenler tarafından arıtılarak geri dönüşünün sağlanması istenen raporda, ''(suyu kirleten öder) prensibi benimsenmeli ve bu konuda caydırıcı önlemler alınmalıdır'' denildi.

 

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan suyun kullanıcılara bedeli karşılığında verilmesi istenen raporda, sulama işletmeciliğinde devletin hakimiyeti kaldırılarak, şebekelerin, örgütlü kuruluşlara devrinin hızlandırılması önerildi.

 

-YAĞMUR SULARI BOŞA AKIYOR-

 

Raporda, Türkiye'deki yıllık ortalama yağışın 643 mm (milimetre) olduğu belirtilerek, bu yağışla harekete geçen 186 milyar metreküp suyun akarsular ile denizlere ve göllere aktığı bildirildi. Raporda, komşu ülkelerden Türkiye'ye akarsularla 7 milyar metreküp su girdiği bilgisine de yer verildi.

 

-SU KALİTESİ DE 1980'DEN SONRA BOZULMUŞ-

 

1980 yılından sonra hızlı kentleşme ve sanayileşme sonucu su kalitesinin hızla bozulmaya başladığı ifade edilen raporda, ''Kullanılabilir su kaynakları hızla azalmıştır. Geçmişte sadece sulama amaçlı su tahsisi öncelikli iken hızlı nüfus artışı ve endüstriyel gelişme paralel olarak içme ve kullanma suyu ile endüstriyel su ihtiyacında artmalar olmuştur. Su kıtlığı, kullanımlar arası rekabet ve su tahsisindeki sorunlar, su kaynaklarının havza bazında planlanması ve yönetimi, hatta havzalar arası su transferi konularını da gündeme getirmiştir'' görüşü ifade edildi.

 

Su kullanım ücretleri için ana kriterler belirlenmesi istenen raporda, su kaynaklarının korunması amacıyla su kullanımına yasaklama getirecek sahaların tespit edilmesi önerildi.

 

Raporda kirli suların artılarak kullanımı ve suni yağmurlama ile su miktarının artırılması ve verimli sulama konusunda gerekli tedbirlerin vakit geçirilmeden alınması istendi.

 

-SONUÇ-

 

Raporun sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer verildi:

 

''Komisyonumuzun yaptığı araştırma sonucu, zamanında etkin önlemler alınmadığı, yeterli kaynak aktarılmadığı, zaman içinde yersiz kurumsal düzenlemeler yapılması, su kaynaklarımızın bugün itibarıyla faydalı bir şekilde kullanılmadığını ortaya koymaktadır.

 

Ülkemiz, su zengini bir ülke değildir. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde, yakın gelecekte su sorunları yaşamaya aday ülke konumundadır.

 

Su kaynaklarının kontrol edilememesi, bilinçsiz kullanılması ve kirlenmesi, yağışların bölgelere göre dengesiz dağılımı, su kaynaklarının uzun vadeli planlamalar yerine, bölgesel, bağımsız ve kısa vadeli projelerle kullanıma açılması su sıkıntısına ve israfına neden olmaktadır.

 

Türkiye'nin gelecek nesillere sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için su ile ilgili projelerin kalkınma hedefleri doğrultusunda zamanında tamamlanarak akılcı kullanılması gerekmektedir.''