27 Haziran 2007
CHP, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün tek aday olarak katıldığı cumhurbaşkanı seçiminin 27 Nisan 2007 tarihindeki ilk tur oylamasında 367 milletvekili bulunmadığı gerekçesiyle, oylamanın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle dava açmıştı. Anayasa Mahkemesi, 1 Mayıs 2007’de söz konusu kararı iptal etmiş ve kararın gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlanıncaya kadar, yürürlüğünü durdurmuştu. Yüksek Mahkeme’nin bu kararı vermesinden 48 gün sonra, TBMM Başkanı Bülent Arınç “Yalvarıyorum ey Mahkeme! Gerekçenizi açıklayın” diye isyan etmişti. Mahkeme, beklenen gerekçesini 58 gün sonra açıkladı.
Bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçede şöyle dendi:“Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde ilk iki oylamada uzlaşmanın sağlanması, 102. maddenin birinci fıkrasındaki ‘Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile seçilir.’ kuralının toplantı yeter sayısını da kapsamasıyla olanaklıdır. Aksi halde, üçüncü fıkradaki birinci ve ikinci oylamalar anlamsız hale gelecek, üçüncü ve dördüncü oylamalarda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilebileceği için, bir uzlaşmaya da gerek kalmayacaktır. Üçüncü fıkrada öngörülen üçüncü ve dördüncü oylamalarda, TBMM’nin, adaylardan birini üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla seçebilme olanağı karşısında, Meclis’te salt çoğunluğa sahip parti ya da partiler, birinci ve ikinci oylamada üçte iki çoğunlukla aranan uzlaşmaya sıcak bakmayabileceklerdir. Bu durum Anayasa’nın, Cumhurbaşkanı seçiminin uzlaşmaya dayanması amacıyla bağdaşmamaktadır.”Cumhurbaşkanının devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ettiği hatırlatılan gerekçede, şu ifadeye yer verildi:“Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçimi için Meclis’te olabildiğince nitelikli bir uzlaşma sağlanması gerektiği açıktır. Anayasa’nın 102. maddesinin ilk fıkrasında Cumhurbaşkanı’nın seçimi için öngörülen üçte iki çoğunluk, dava konusu Meclis kararına ilişkin birinci oylama yönünden hem toplantı hem de karar yetersayısını kapsamaktadır.”