Hrant Dink Davasında 'Devlet sırrı kayıtları'na imha!

-
Aa
+
a
a
a

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi olayına ilişkin davanın ilk duruşmasının 2 Temmuz 2007'de yapılmasını 'basına kapalı' olarak kararlaştırdı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulünün ardından tensip tutanağını hazırladı. Mahkemenin savcıların itirazı üzerine kabul ettiği iddianamede ise soruşturma sırasında elde edilen bazı delillerden devlet sırrı çıktığı, bu delillerin savcılık tarafından imha edildiği kaydedildi.

İDDİANAMEDEKİ İTİRAF: İMHA ETTİKİddianamenin devlet sırrına ilişkin bölümünde; Trabzon Emniyet Müdürlüğü nezdinde yapılmış olan istihbari nitelikli iletişim tespitleri sonucu elde edilen veriler ile İstihbarat Daire Başkanlığı nezdinde bulunan rapor ve kayıtların, ilgili kurumdan talep edilmek suretiyle evrak içerisine alındığı ve delil olarak değerlendirilmek üzere mahkemenin takdirine sunulduğu belirtilirken, bu istihbarat verileri içerisinde yer alan ve "soruşturmanın konusu dışında kalan, özel hayatın gizliliğine ve devletin güvenliğine ilişkin kayıtların" soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından imha edildiği bilgisine yer verildi.

İDEOLOJİK AMAÇ TESPİTİ YAPILDIİddianamede sanıkların tüm eylemlerinin ideolojik amaçlar doğrultusunda, kendi sosyal ve siyasal dünya görüşleri dışında kalan görüşleri toptan reddederek cebir ve şiddet ile tepki göstererek bu tür görüş sahiplerini cezalandırmak, korku ve kaygı yaratmak amacını taşıdığı da ifade edildi.

İddianamede, Erhan Tuncel'in 'Hrant Dink'in öldürülmesine azmettirmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Tuncel için ayrıca 'silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak', 'patlayıcı madde imal etmek', 'patlayıcı madde atmak', 'mala zarar vermek' ve '6 kişinin yaralanmasına neden olmak' suçlarından da 22.5 ile 48 yıl arasında hapis cezası isteniyor. Yasin Hayal'in de 'Hrant Dink'i öldürmeye azmettirmek' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, O.S. için de 'Hrant Dink'i öldürmek' suçundan, yaşının 18'den küçük olduğu da dikkate alınarak 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Nedir bu devlet sırrı?"Yetkili bulunmayan kişilerce hakkında bilgi sahibi olunması halinde, Devletin güvenliği, millî varlığı, bütünlüğü, anayasal düzeni ve dış ilişkilerini tehlikeye düşürebilecek her türlü bilgi ve belgelerdir" diye tarif edilen Devlet Sırrı, 'çok gizli' ve 'gizli' ibareleriyle sınıflandırılıyor. Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu ve Bakanlıklar, Genelkurmay Başkanlığı, Millî Güvenlik Kurulu ve Genel Sekreterliği, Misyon Şefleri, Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı, kendi görev alanlarında Devlet sırrını belirleme yetkisine sahip. Gizlilik dereceleri veya süreleri bunları vermeye yetkili mercilerce veya üst mercilerince her zaman değiştirilebiliyor veya kaldırılabiliyor. Yargı organları, "çok gizli" veya "gizli" dereceli bilgi ve belgeler için bu bilgilerin yetkisiz kişilerce elde edilmesini engellemek için her türlü yetkiye sahip.

AVUKAT ERDAL DOĞAN: Belki de en önemli delildiİDDİANAMEde görüldüğü üzere bazı belgelerin "devlet sırrı" denilerek imha edilmiş olması, objektif kriterler olmadığı için, uygulamanın kendisini başlı başına soruşturmaya gölge düşürür hale getirmiştir. Adil yargılanma için soruşturmanın şeffaf olması önemlidir. Devlet sırrı denilen, öyle nitelendirilen konu belki de soruşturmanın biricik ve en önemli deliliydi. Bunu şu anda bilemiyoruz. İmha edilmiş bilginin geri dönüşü ve telafisi mümkün değildir. Dosyaya tekrar sokulması imkansız hale gelmiştir ki bu da soruşturmanın adil, etkin ve sonuç alıcı yürütülmediğinin göstergesidir. Çıkan iddianame müşteki avukatı olarak benim açımdan sürpriz olmamıştır. Böyle eksik ve yetersiz bir ididaname çıkacağını aylardan beri söylüyordum.

EMEKLİ DGM SAVCISI METE GÖKTÜRK: Bilgiler istihbaratta vardırİMHA edilen bilgiler ilgili istihbarat birimlerinde mutlaka vardır. Bunu açıkça iddianamede belirttiklerine göre gerçekten soruşturma ile ilgisi olmadığındandır diye düşünüyorum. Bilgiler İmha edildiğine göre yanlış sonuçlara varabiliriz. Devletin savcıları ilgili delilleri görmemişlerse nedir diye sormak da anlamlı değil. Bu olayla irtibatlı bilgiler ise, mutlaka dosyaya girmesi gerekir. Dosyaya ilgisiz evrakın girmesi de sık rastlanan bir durum değildir. Bu emniyetin ilgisiz evraklarının da dosyaya girmesinden kaynaklanmış olmalı diye düşünüyorum. Soruşturma ile en küçük ilgisi olan bilgi ve belgelerin de dosyaya girmesi gerekir ve böyle bir durumda devlet sırrından söze dilemez.