Merhaba Kâinat!
Tefrikacılarınızın uyanıklığı para etmedi. Âni bastıran kar yağışını küresel ısınmaya, daha doğrusu küresel iklim değişikliğine bağlar gibi olduğumuzu söylemiştik ya dün, öyle değilmiş! Uzmanlar, havalardaki âni değişikliklerin “küresel ısınmaya bağlı olmadığını, ancak Türkiye’de küresel ısınma [...] nedeniyle iklimsel değişiklik yaşandığını” belirtmişler (Cumhuriyet). Anladınız mı şimdi karın neden âniden yağdığını?
Ortadoğu’daki çok kanlı durumdan – insanlık camiası olarak – duyduğumuz endişe artıyormuş. Bu yüzden de Birleşmiş Milletler, insanlık camiasının nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda “açık tartışma” başlatmış. İnsanlık camiası adına barışı sağlayıp korumakla görevli olan (ve insanlık camiası arasında yürütülen silah ticaretinin % 97'sini yürüten ülkeleri bağrında barındıran) BM Güvenlik Konseyi, insanlık camiasına barışçı çözüm aradığına dair işmarı çakmış (BBC). Ne yazık ki, Konsey üyeleri tek bir çözüm üzerinde anlaşamadıkları için, insanlık camiası da bu işareti tam anlayamamış. Suudilerin Veliaht prensi Abdullah’ın insanlık camiasına bildirmeyip, çekmecesinde tuttuğu (Guardian) yeni barış planını ABD sevmiş, İsrail ve Filistinliler ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılamış, ama diğer ülkeler eski siperlerinde kalmışlar. Açıklanmayan plan üzerinde bu gümrah tartışmalar sürerken, arada İsrail askerleri 1 Filistinli genci vurarak öldürmüş, 9 Filistinliyi vurarak yaralamış, iki Filistin kasabasını zaptetmiş, Filistinli bir örgüt de bir İsrail otobüsünün geçtiği yolda bomba patlatmış ve fakat olay zaiyatsız atlatılmış...
ABD’nin küremiz, yani gezegenimiz üzerinde terörle savaşın önemli bir ayağını oluşturmak üzere insanlık camiasına vaad ettiği Irak operasyonu üzerine yeni haberler var. Son zamanlarda ABD yönetim çevrelerinden ve onlara yakın medya çevrelerinden gelen işaretler, Saddam’ın devrilmesi için bu istilâ harekâtının en az 6 ay sonra başlayacağı yönünde idi. Ama, Sankei Şimbun adlı Japon gazetesi ve DEBKAfile adlı İsrail kökenli bir internet istihbarat sitesi, operasyonun çoktan başladığını bildiriyorlar! (www.debka.com) Meğerse, yeni yılın başında başlamış operasyon. Küçük bir özel timle Türkiye üzerinden Irak’ın kuzeyine sızmış ABD. Daha sonra ABD Özel Birlikleri’nden bir birlik de Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e yerleşmiş. Bu arada, İran Körfezi’nin ağzındaki Mesire Adası’nda bulunan bir üste de yığınak devam ediyormuş. DEBKAfile kaynaklarına göre, Amerikan birlikleri yavaş yavaş Türkiye, Ürdün ve İsrail’e de akıyorlarmış. Irak’a harekat hazırlıklarının, pek çok tahminin aksine, çok daha erken; Mart’ın ikinci yarısında ya da Nisan başlarında tamamlanacağı belirtiliyor sitede. Harekâtın nasıl başlayacağı da belirmeye başlamış; havadan ve karadan saldırıların üç cepheden gelmesi planlanıyormuş. Kuzeyde Türkiye ile Gürcistan; batıda Ürdün, İsrail ve Mısır (Sinai) ve güneyde Umman, Kuveyt, Bahreyn, Katar ile Yemen’in Sokotra Adası’ndan. Bu açılışa Akdeniz, İran Körfezi ve Kızıldeniz’deki ABD, Türkiye, İsrail’e ait donanma birimleri destek verecekmiş. Bazı aşamalarda, Türkiye, Ürdün, Kuveyt ve İsrail kara kuvvetlerinin de operasyona katılması söz konusu olabilecekmiş. Bütün bunların yanı sıra, ABD’nin Gürcistan’a yığınak yapmasının son derece kritik bir manevra olduğu da ifade ediliyor DEBKAfile raporunda. Türkiye’deki üslerin (mesela İncirlik’in) kimyasal, biyolojik ya da radyolojik silahlarla bertaraf edilmesi ihtimaline kar şı Irak’ın füze menzilinin dışında olduğu hesabıyla Gürcistan’ın tercih edildiği belirtiliyor.
ABD, yeryüzünden terörü silmek için kesenin ağzını iyiden iyiye açtı. Kalıcı Özgürlük Operasyonu, Vietnam Savaşı’ndan beri en pahalı savaş olarak görünüyormuş. Ayda 1 milyar dolar harcanıyormuş şimdilik, özgürlüğün bedeli kabilinden -ki değer doğrusu...
Küreden, küresel haberlerle devam edecek olursak uyuşturucunun da küreselleştiği tespit edilmiş. Uluslararası Uyuşturucu Maddeler Kontrol Kurulu’nun 2001 Yıllık Raporu’na bakılırsa küreselleşme eğilimi uyuşturucu ile mücadeleyi zorlaştırıyormuş. ‘Chat room’lardan uyuşturucu satışı yapılıyormuş ve, evet maalesef, esrarın yasallaştırılması tarihî bir yanılgı olmuş. Bunlar yetmiyormuş gibi, futbol da ‘Susurluk’ bağışıyla lekelenmiş. Susurluk davasında 4 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Ali Fevzi Bir, İstanbul İl Hakem Derneği’ne ve amatörlere 25’er milyar TL yardımda bulunduğunu belirtmiş. Bir 100 milyar da stad yapımı için harcamış. Ali Fevzi Bir, mâlum, önce Milano’dan sonra Almanya’dan ses verdi. Susurluk sanığı olmasına rağmen bir rahatlık var sanki üzerinde. Aslında bu rahatlık, Susurluk mensubininde hep vardı galiba: Çanakkale’nin aylık Ekovizyon Çanakkale gazetesi mesela, geçenlerde bir haber vermiş. Bu senenin başında, insan kaçakçılığı, PKK’nın kentteki yayılma stratejisi ve liman ihalesi gibi konuların ele alındığı, önemli bir toplantı yapılmış Çanakkale’de. Toplantıya katılanların arasında İbrahim Şahin ve Korkut Eken gibi Susurluk davası sanıkları da varmış, habere göre. Haberde ayrıca, bu sanıkların Çanakkale Emniyet Müdürü’nü ziyaret ettikleri ve toplantının Bölge Trafik Müdürlüğü’nde yapıldığı da ifade edilmiş.
Yerküremizden bugünlük son ‘iyi’ haber de Afrika’nın batısından geliyor. Orada faaliyet gösteren yardım kuruluşlarının, meselâ Çocukları Kurtarın örgütü çalışanları, yardım malzemelerini cinsel istismar karşılığında dağıtıyorlarmış. Yaşları 18’in altında bulunan kız çocuklarının tanıklıklarıyla oluşturulan bir rapor, söz konusu çocukların bunu reddetmeye hakları olduğunu bilmediklerini de koymuş ortaya. Neyse ki tedbir alınıyormuş şimdi. Çalışanlar arasında daha fazla kadın bulunacakmış ve kız çocukları da hakları hakkında bilgi sahibi kılınacaklarmış.
Böyle işte...
Devamı yarın...