Merhaba kâinat!
Geleceğimiz belli oldu sayılır. Türkiye’nin komşusu Irak’a askeri operasyon yapılacak. Burası kesin. Kesin olmayan bir ayrıntı asker sayısıyla ilgili; Britanya’nın Guardian gazetesine göre 200 bin, ABD’nin ABC Televizyonu’na göre 500 bin (yarım milyon yani) olarak belirtiliyor sayı. Bir teferruat daha var; 1000 (yazıyla, bin) savaş uçağı ve 6 (yazıyla, altı) uçak gemisi gerektiren bir savaş planı hazırlanıyormuş! Yarım milyon asker yeri, bin uçak göğü, uçak gemileri de denizi kapatır gibi görünüyor, tahayyül gücümüz bizi yanıltmıyorsa... Bunların yanı sıra kesin olmayan bir şey daha var: ABD bu ‘tahayyülfersâ’ boyuttaki operasyonu tek başına mı gerçekleştirecek, yoksa yanına birkaç ülkeyi de çekecek mi? ABC Televizyonu’nun haberinde, “Irak muhalefetinin Kuveyt ve Türkiye tarafından silahlandırılması ve eğitilmesi gündemde. Yetkililer, bunun Türkiye için büyük bir kumar olduğunu belirtiyorlar,” ifadesine yer verildi. Bunlar olurken Kanada Dışişleri Bakanı Bill Graham, “Abartmayalım,” diyerek Irak’ın “açık ve mevcut” bir tehlike oluşturmadığını, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’a destek verenler arasında Irak’ın bulunmadığını, Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de, en kudretli gücün bile 6 milyar insanın yaşadığı bir dünyayı tek başına barışçıl bir geleceğe götüremeyeceğini söylediler. Fransa da daha önce operasyon aleyhinde açıklamalar yapmıştı.
Onlar konuşadursun, ABD, Filipinler’e ilave asker gönderiyor, kurtarılmış Kâbil’in onarılmış havaalanında hacca gitmek için bekleşen 1000 kişi seferlerin tehir ya da iptal edileceği dedikodusu üzerine geçici hükûmetin havacılık bakanını oracıkta linç ediyor, tutuklanan olmuyor, Filistin’de Gazze şeridinde sabahın alacasında baskın yapan İsrail ordusu 1 Filistinliyi öldürüyor, sonra 3 İsrail askeri silahlı adamlar tarafından pusuya düşürülüp öldürülüyor, gönderilen tank da bir bombayla iki parçaya ayrılıyor, daha sonra İsrail ordusunun baskınında 6 tank ve 3 buldozer sayısız bina yıkıyor, 100 dönüm ekili alanı yakıp yıkıyor...
Türkiye’de de operasyonlar olanca hızıyla devam ediyor, ama bunlar askerî değil. Yani askerî de, konu savaş değil. Konu: Yolsuzluk. Ya da çürüme! Hürriyet’in manşet haberine göre, Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı tüm Türkiye’de bir girişim başlatıyor ve Savunma Bakanlığı’nda Kalite Bölge Başkanı olan Albay Feridun Cengiz Seçkin’in tahayyülfersâ 2 trilyonluk servetini ortaya çıkarıyor ve Albay Seçkin, ‘yiyicilik, rüşvet ve görevi kötüye kullanmak’ suçlarından tutuklanıyor. Yaklaşık bir hafta önce de Trabzon Jandarma Alay Komutanlığı sırasında, ecnebi kadınlarla fuhuş yaptıran otelcilerden rüşvet aldığı iddiasıyla hakkında soruşturma açılan Albay Erdoğan Gökçek’in büyük mal varlığı ortaya çıkmıştı. Albay Gökçek’in 2 yıl içinde neredeyse trilyona varan bir servete sahip olması da, bu akıllara sezâ servet artışını 2 milyarlık bir araba satışından elde geliri çoğalttım yolundaki açıklaması da biraz şaşırtıcı olmuştu... Şaşırtıcı olan başka şeyler de oluyordu memlekette: Meselâ, futbolda şike! Cumhuriyet tarihinin en karanlık rezaleti olan Susurluk dâvâsının tanınmış mahkûmlarından Ali Fevzi Bir’in yılda 500 milyon (yarım milyar) dolar tutarında olduğu belirtilen tahayyülfersâ bir ranttan yararlanmak üzere bahis ve şike çetesi kurduğu iddiası. Milliyet’ten Tuncay Özkan’ın açıkladığı bantlarda, ülkenin tanınmış hakemlerinin, antrenörlerinin Bir’le yaptığı delikanlı şike sohbetlerinin tadına doyum olmuyor doğrusu. Bu arada, Merkez Hakem Komitesi başkanı, son derece önemli iki önemli tesbit yapmış: 1) Konu çok ciddi. 2) Konunun ahlâkî boyutu küçümsenmeyecek boyutta.
Bu karmaşık ve karanlık işin bir boyutu da şu: Milliyet’in haberine göre, Susurluk çetesi mahkûmları ile anlaşarak maç sattıkları ve bahisten gelen rantı kırıştıkları iddia edilen hakemlerin Türk Silâhlı Kuvvetler mensubu olmaları nedeniyle Genel Kurmay Başkanlığı tarafından çok gizli bir soruşturmanın ayrıca başlatılmış. Türk milletinin politika ile birlikte en çok ilgi duyduğu futbol konusunda bu akıllara seza durum hakkında belki de ilk açıklama yapması beklenecek Federasyon başkanı şimdilik hiçbir şey söylememiş. Onun yerine ikinci başkanı, şike haberi doğruysa “kafalar kopartacağından” bahsetmiş. Kaynaktaki isim Fevzi Bir’in ise tam Susurluk davasından hapse girecekkken, -- yurt dışına çıkması tabii ki yasak olmasına rağmen-- yurt dışına kaçtığı iddia ediliyor. (Yani, en azından onun kelleyi kurtardığı söylenebilir.) İtalya’da kaçılan yer ise, Milano. İtalya Baş ve Dışişleri Bakanı, medya imparatoru Berlusconi’nin ve imparator lâkaplı teknik direktör Fatih Terim’in takımının şehri. Dünya, futbol topu gibi küre şeklinde ve küreselleşme dediğin de işte böyle olur çelebi...
Devamı haftaya...
Ömer Madra – Şerif Erol
