No.52 - Hangisi..?

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba Kâinat!

Cumhuriyet gazetesi başlık atmış: "Düşüncelerde yaşayacak". Uğur Mumcu sokağı’nda katledilen gazeteci Uğur Mumcu için düşünülmüş bir başlık bu. Cinayetin 9. Yıldönümünde yapılan anma töreninde konuşan eşi Güldal Mumcu: "Karşısındakini yok etmenin, aslında kendini yok etmekle eşanlalamlı olduğu, böyle bir kısırdöngünün sonunda insanlığın yok olacağı görülemezse, özgürlük boş bir sözden öte bir anlam taşımaz," diyor.

Hangi düşüncelerde yaşayacak Mumcu? Hangi özgürlüklerin kullanımı sırasında?

Radikal gazetesi manşet atmış: "Özgürlüğün son günleri". TCK’nın 159. Ve 312. Maddeleriyle, TMY’nin 8. Maddesini değiştirirerek düşünceyi ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayan ‘Mini Demokrasi Paketi’ haftaya yasalaşıyor... Tasarıyı ‘Mussolini yasaları’ diye niteleyen ANAP yönetimi, ‘uzlaşma için zaman kazanma’ kararından ‘hükümet krizi’ endişesiyle vazgeçti... bu daraltıcı yenilikleri eleştiren iktidar ortakları ve muhalefet, TBMM Genel Kurulu’nda uzlaşma şansı arayacak. Liderler aksini kararlaştırmazsa, tasarı haftaya Çarşamba görüşülecek ve iki günde çıkacak.

Hangi zamanı kazanmak? Hangi uzlaşmayı kiminle yapmak için? Hangi imkânlarla?

Radikal’denMurat Yetkin, Başbakan’la görüşmüş: "Kimi sorunların hızlı çalışmaktan (yani zamansızlıktan?) doğduğunu söylemiş Başbakan. Tartışmaları izlediğini ve fakat fazla değişiklik imkânı görünmediğini eklemiş sözlerine. Yeni Şafak gazetesi manşet atmış: "Derin Abluka". Meclis’e meçhul yerden ‘resmi görüş’ geldi... Adalet Komisyonu üyelerine gönderilen ve ‘resmi görüş’ notu düşülen 5 sayfalık yazıda, "Bu suçun aynen korunmasında toplumsal zorunluluk bulunduğu görülmektedir" deniyor... Belgedeki hitap ve istekler "düşünceye derin abluka" değerlendirilmesine neden oldu...

Hangi suçun korunması, hangi toplumsal zorunluluklar? Hangi toplum?

Radikal gazetesi haber başlığı atmış: "MHP Tehdit etti". MHP’li Devlet Bakanı Faruk Bal: Ortaklar muhalefete uyarsa sonuçlarına katlanır. MHP tasarının bu halinden kesinlikle geri adım atmayacak." Cumhuriyet gazetesi durumu özetlemiş: "312 Komisyondan geçti". Tasarının görüşmeleri sırasında ANAP’lı erkan Mumcu, tasarının "AB’ye uyumda yetersiz" olduğunu söyleyince, DSP ve MHP milletvekillerinin tepkisi sonucu komisyonu terketmek zorunda kaldı.

Hangi AB?

TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) görüş’ünü açıklamış: "Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine uzanan yolu kısaldıkça, ülke yönetiminin tasarrufları ve kararları yalpalama izlenimi veriyor... AB üyeliği sanki zorlandığımız ve kaçınmaya çalıştığımız bir yaptırıma dönüşmektedir.

Oysa, AB’ye uyum çabaları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öncelikle diğer devletlere ve uluslararası kuruluşlara olan bir taahhüdü değil, Türkiye toplumuna verdiği bir sözdür... TESEV olarak, hükümeti, siyasi partileri ve bürokrasiyi topluma güvenmeye, atılan imzaların ardında durmaya ve evrensel ilkeler doğrultusunda irade oluşturmaya davet ediyoruz."

MAKAS ARTIĞI:

Türkiye’de insanlığın en eski meselelerinden biri olan özgürlük sorunsalı ile boğuşulurken, kâinatta şunlar da oldu: İsrail’in Tel Aviv şehrinde ölüm kol gezdi, intihar saldırısı oldu, bombacı öldü, en az 14 yaralı var, daha önce İsrail’in hedeflenen cinayetleri, daha sonra Kudüs’te misillemeler 2 ölü 20’den fazla yaralı, daha sonra İsrail askerlerinin misilleme saldırıları dört artı iki ölü eder altı ölü, Şaron aleyhine savaş suçları dolayısıyla tanıklık yapacağını ilan eden kanlı savaş suçlusu Hobeika’nın korumalarıyla birlikte bu açıklamanın hemen ardından havaya uçurulması, İsrail’in bu cinayetin hemen ardından kendisiyle ilgili her türlü imayı nefretle reddetmesi, yine İsrail’in 17 milyon Avro’luk AB destekli mülkü filistinde yerle bir etmesi, daha sonra bu hafta sonuna bırakacağımız yeni saldırı, yeni karşı saldırı ve yeni ölüm olayları beklentisi... Başbakan Ecevit’in ABD ziyaretinde kullanılan resmi uçağında bulunan işadamı İsmail Kölük’ün adam öldürtmek iddasıyla gözaltına alınması... ABD siyasetini, yargıç ve avukatları ile birlikte tüm hukuk sistemini, ekonomi sistemini, denetim sistemini ve sosyal sistemini yerle bir etmeye doğru giden Enron rezaletinin ayyuka çıkması – ve Arthur Andersen’in ardından iki yeni bomba: 1) Başkan’ın memleketi Teksas’tan Vinson & Elkins hukuk firmasının skandalin ortalık yerine pat diye düşmesi. 2) Başkan’ın sağ kolu Dick Cheney’in başkana müthiş destek çıkan has firması Halliburton’un akıllara seza düşüş hikayesiyle önümüzdeki günlerin gündemine oturması. Sonuç, "Amerikan demokrasisinin en fazla pey sürene satılması süreci"nde leziz gelişmeler (Independent), ABD ekonomisinde sadece bir yıl içinde tahmini bütçe fazlası olarak 4 trilyon doların!!!– Başkan’ın vergi indirimleri politikası, savunma harcama artışları ve ekonomik gerileme yüzünden -- defteri kebirden silinivermesi, yani heba olması (Washington Post)... 40 milyon insanı pençesinde tutan, 25 milyonunu öldüren, her Allah’ın günü 14,000 insanı pençesine alan AIDS hastalığı konusunda ABD Sağlık ve Savunma Bakanlıkları ve bir de özel kuruluş arasında aşı bulma konusundaki anlamsız sidik yarışı yüzünden milyonlarca doların ve yüzbinlerce insanın heba olması (Nature/Independent)... Ve fakat, hayat iksiri konusunda çalışan ABD’li biliminsanlarının insan ömrünü 100 yıla çıkaracak mucize ilacı bulmalarına şunun şurasında çok az kalması (Hürriyet) ve Japon biliminsanlarının domuz genlerine ıspanak genlerini karıştırarak sağlıklı ve de ıspanaklı domuzu yaratmış olması...

Devamı haftaya...

Ömer Madra – Şerif Erol